Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
süleyman

Hz. Süleyman (a.s.)

Eski 09-10-2007   #1
angelesdream
Icon46

Hz. Süleyman (a.s.)






Hz SÜLEYMAN (as)


İbrânice Şlomo (Salomon) Hz Davud'un oğlu, O'ndan hemen sonra İsrail oğullarının peygamberi "akl-ı selim" ve "nazik" manalarına gelen "selim"in eş anlamlısı

Kitab-ı Mukaddes'e göre Hz Süleyman, israiloğullarının icraatlar yapmış büyük peygamber ve hükümdardır Kur'ân-ı Kerim, Hz Süleyman'ın bir İsrailoğulları peygamberi olduğunu açıklarken; Hıristiyanların mukaddes kitabı İncile göre O, bir İsrail kralıdır Devrinin en önemli hadisesi, Ken'anlıların kesin olarak itaat altına alınmasıdır Bundan ayrı olarak Hz Süleyman memleketini 12 eyalete ayırarak her birine birer vali tayin etmiş; böylece ülkenin daha iyi idaresini sağlamıştır 12 eyalet olmasının sebebi her bölgeye yılda bir ay devlete karşı mükellefiyetler koymasındandır

Hz Süleyman, saltanatlı ve azametli bir peygamberdir O'nun krallığı bu günkü Filistin, Ürdün'ün tamamı ve Suriye'nin bir kısmını içine almakta idi Hz Süleyman'ın eserleri arasında, memleketin savunması için inşa ettirdiklerini ilk sırada saymak lâzımdır Asker sevki için seçilen kilit noktalarda yaptırılan istihkâmlar bu bakımdan çok önemlidir

Hz Süleyman'ın en mühim eseri , Siyon dağı'na inşa ettirdiği Mâbed'tir Babası Hz Davud zamanında aynı yerde yalnız bir çadır vardı ve bu çadıra Tâbutül-ahd (Ahid sandığı) konulmuştu Süleyman Mâbedi veya sadece Mâbed denilen yapının bugün temel duvarlarından bir bölümü kalmıştır Ağlama duvarı olarak isimlendirilen kısım da bu temeldir Süleyman Mâbed'i, Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlarca mukaddes sayılmaktadır Hz Süleyman, Sur kralı Hiram ve Mısır Firavunuyla dostluk kurduğu için, her iki ülke ile ticari ve kültürel münasebetlere girişmiştir Böylece yabancı kültür ve müesseseler israiloğulları arasına da girmeğe başlamıştır Nitekim o tarihten sonra Kudüs'te hem yabancı mallar satılmaya başlanmış; hem de yabancı hükümdarlar Hz Süleyman'ı ziyarete gelmişlerdir Bu konuyu vurgulayan Kitab-ı Mukaddes (Tevrat, I Krallar, X, 22) Hz Süleyman'ın büyük bir deniz ticaret filosu kurduğunu zikreder

İsrailoğulları Hz Süleyman zamanında sosyal ve medenî açıdan en üst düzeyde bir gelişme sergilemişlerdir Tarihçiler Hz Süleymanı âlim, imarcı ve saltanat seven bir kişi olarak tasvir eder (A Refik, Tarih-i Umumi, İstanbul 1328, I, 266) Hz Süleyman, babasından devraldığı büyük devleti daha da güçlendirerek, idaresi altındaki bütün toprakları askerî açıdan kontrol altına almayı başarmıştır

Hz Süleyman'ın hayatı ve faaliyetleriyle ilgili bilgileri daha çok Tevrat ve Kur'ân'da bulmaktayız Kur'ân-ı Kerim dışındaki kaynaklarda O'nun hayatı hakkında efsanevî nakillere rastlanmaktadır Gerçek bilgilerle bu esâtirî nakilleri birbirinden ayırmak oldukça zordur

Hz Süleyman, tahta çıkar çıkmaz öncelikle kendisine karşı olanları etkisiz hale getirmiş; yakın dostları ve güvendiği kişilere askerî, idarî ve dinî görevler vermiştir Hz Süleyman'ın kurduğu devletin temeli daha ziyade ticarete dayanmaktadır Bundan dolayıdır ki, çevresindeki devletlerden bazıları O'nunla ticaret ortaklıkları kurmuşlardır Hz Süleyman özellikle başkent Kudüs için büyük çapta harcamalara girişmiş; burada bir sur, Millo adı verilen bir bina ve meşhur Kudüs Mâbedi'ni yaptırmıştır Bu Mâbet zamanla Yahudiliğin ve ilk dönem Hıristiyanlığının tek dinî merkezi durumuna gelerek, fiziki yapısının ötesinde bir önem kazanmıştır Diğer taraftan Hz Süleyman zamanında gelişen milletler arası ticaret ağı, İsrailoğulları arasında fikrî ve dini açıdan evrensellik anlayışının doğmasını sağlamıştır (Bertholet, Wörterbuch der Religionen, Stuttgart 1962, s 482)

Hz Süleyman'ın hakîm ve şair yönü de meşhurdur Kitab-ı Mukaddes (Tevrat)'de 31 babtan meydana gelen Süleyman'ın Meselleri'nin O'na ait olduğu Yahudi kaynaklarında zikredilir Bu bölümde Hz Süleyman'ın hikmetli sözlerinden örnekler bulunmaktadır: "Rab korkusu bilginin başlangıcıdır"; "Sefihler ise hikmet ve terbiyeyi hor görürler" (I bab, 7 cümle) Bunun yanı sıra, yine Kitab-ı Mukaddes (Tevrat)'de 8 babtan meydana gelen ve O'nun yazdığı iddia edilen Neşidelerin Neşidesi bölümünde, bir peygambere hiç de yakışmayacak aşk ve harem hayatından bahseden cümleler vardır Bunlar da Tevrat'ın tahrife uğradığını açık seçik göstermektedir Neşidelerin Neşidesi baştan sona okununca bu cümlelerin bir peygamber ağzından çıkmayacağını dindar yahudiler dahi kolayca kabul edebilir Saydıklarımızdan ayrı olarak Yahudi mezheplerinden Ferisiliği desteklemek için Süleyman'ın Mezmurları adıyla uydurulmuş 18 Mezmur daha vardır Bunlar Tevrat'a alınmamıştır Tevrat'taki Mezmurlar O'nun babası Hz Davud'undur

Hıristiyan literatüründe Hz İsa'nın "Davud oğlu" diye anılması, O'nun yalnızca Hz Davud neslinden geldiğini belirtmek için değildir Hz İsa'nın aynı zamanda, Hz Süleyman gibi insanlar ve cinlere hükmeden gerçek bir "Davud oğlu Süleyman" olduğunu vurgulamak içindir (Ana Brit XX,169) Arap tarihçileri Hz Süleyman'ın ihtişamlı şahsiyetini, O'nun sihir ve kehanetteki fevkalâde üstünlüklerini, en karmaşık problemleri keskin zekâsıyla çözüşünü vb fetanetini anlatmak için müstakil eserler yazmışlardır Kur'ân-ı Kerim ve İslâm kaynaklarının Hz Süleyman hakkında verdiği bilgiler Divan edebiyatına da ilham kaynağı olmuştur Süleymannâme ve Kitab-ı Süleyman, O'nun dini destanî hayatını konu edinen değerli eserlerden sadece ikisidir

Arap ve Süryani yazılarının icadını Hz Süleyman'a isnat edenler bulunduğu gibi; Arapça bir çok sihir kitabını O'nun yazdığını iddia edenler de vardır Hz Süleyman'la ilgili efsanelerdeki İran tesiri, O'nun Çemşid'le mukayese edilmesine zemin hazırlamıştır (J Walker, XI,174) Hz Süleyman'ın mezarı belli değildir Ancak Kubbetü's-sahrâ (Kudüs) veya Taberiye gölü yakınında bulunduğunu bazı eserler zikretmektedir

Hz Süleyman'la ilgili en sağlam bilgiler şüphesiz Kur'ân-ı Kerim'de mevcuttur Kur'ân'da, Hz Süleyman'ın ismi çok geçer Kur'ân O'ndan Allah'ın gerçek bir rasulû, bir nebi ve peygamberlerin bir numunesi olarak söz ederken, kendisine has meziyetlerini de açıklar Cenab-ı Hakk'ın zaman ve şartlar gereği her peygamberine ihsan ettiği mucizelerden farklı olarak Hz Süleyman'a da verdiği bir takım mucizeleri vardır Kur'ân, öncelikle Hz Süleyman'ın asla kâfir olmadığını (el-Bakara, 2/102) vurgulamakta ve Allah'ın O'na vahyettiğini açıklamaktadır (en-Nisa, 4/163) Kur'ân'ın bir diğer ayetinde (el-En'am, 6/84) Hz Süleyman'ın hidayet ve nübüvvete kavuşturulduğu; adaleti tatbik konusunda babasını dahi geçtiği (el-Enbiya, 21/78, 79); kendisine ilim verildiği (en-Neml, 27/15); kuşların dilini anladığı (en-Neml, 27/16); cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığı (en-Neml, 27/17) bildirilmektedir Hz Süleyman'ın en önemli hizmetlerinden biri, Sebâ Melikesinin O'nun maiyyetinde müslüman oluşudur (en-Neml, 27/44) Rüzgârın Hz Süleyman'ın emrine verildiği; erimiş bakır madenlerinin O'nun için sel gibi akıtıldığı; cinlerden bir kısmının O'nun emrinde çalıştığı (es-Sebe', 34/12) yine Kur'ân'dan öğrendiğimiz hususlardır Hz Süleyman'ın daima Allah'a yöneldiğini (Sa'd, 38/30); imtihan edilmesi üzerine Rabbından bağışlanma dileğinde bulunduğunu ve kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlığı Rabbından istediğini (Sa'd, 38/34-35) Kur'ân bize haber vermektedir

Kur'ân-ı Kerim'den hayat hikâyesini oldukça ayrıntılı bir şekilde öğrendiğimiz Hz Süleymanın, özellikle Tevrat ve Yahudi kaynaklarında farklı anlatılışı dikkat çekmektedir Kur'ân-ı Kerim Hz Süleyman'ın bu yük saltanat ve güçlerini büyülerle elde ettiği yolundaki Tevrat (I Krallar ve II Krallar)'dan kaynaklanan isnadı şiddetle reddeder Bir diğer husus da şudur: Hz Davud ve oğlu Hz Süleyman, bir kavmin çobansız kalan sürüsünün geceleyin başkasına ait bir arazide yayılması üzerine, ortaya çıkan zararla ilgili olarak hüküm vermek durumunda kalmışlardır Bu meselede Hz Süleyman'ın hükmü babasının verdiği hükümden daha isabetli olmuştur Bu önemli hadiseye Kitab-ı Mukaddes ve Yahudi kaynakları yer vermediği halde; bu konuda da doyurucu bilgileri ancak Kur'ân tefsirlerinden almaktayız

Yine Kur'ân-ı Kerim, Hz Süleyman'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığını (en-Neml, 27/17) açıkladığı halde, gerek Tevrat, gerekse İncil bu konuya hiç temas etmemiştir Kur'ân dışında hadiseyi ayrıntılı bir şekilde ancak Talmud ve hahamlara ait rivayetler ele almıştır Ayni şekilde Hz Süleyman'a kuş ve hayvan dillerinin öğretilmiş olduğuna dair Kitab-ı Mukaddes'te bilgi bulunmamasına karşılık Kur'ân-ı Kerim önemine binaen bu meselede bizleri bil gilendirmiştir Biraz farklı olmakla beraber bu konuda İsrail kaynaklı eserlerde (Yahudi Ansk XI, 439 vd ) bilgi bulunmaktadır

Hz Süleyman adının geçtiği her yerde, Sebâ Melikesinin adı da hemen hatırlanmaktadır Bilindiği gibi Yemen'deki Sebâ devleti, melike Belkıs tarafından idare edilmektedir Belkıs'ın müslüman oluşu Hz Süleyman'ın, Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla başlayan mektubuyla gerçekleşmiştir Hz Süleyman'la Sebâ Melikesi arasında geçen kıssa Kur'ân-ı Kerim (en-Neml, 27/20-44), Tevrat (II Tarihler, IX,1-12) ve İncil (Matta, XII, 42; Luka, XI, 31)'de çeşitli şekillerde zikredilmiştir Ancak bu kıssanın Yahudi şifâhî rivayetlerinde geçen şekliyle Kur'ân'daki anlatılışı arasında büyük bir benzerlik tesbit edilmektedir (Mevdudi, Tefhim, (Türk çev) İstanbul 1987, IV,103) Ancak Hz Süleyman ile çağdaş olan Sebe kraliçesinin Belkıs olup olmadığı değildir Zira Milattan sonra 250'li yıllarda yaşayan ve adı Belkıs olan bir Himyeri Kraliçesi bilinmektedir Müfessirlerin yakın tarihte ismi bilinen Belkıs ile Hz Süleyman'ın çağdaşı olup, ismi bilinmeyen kraliçeyi barıştırmış oldukları görülmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hz. Süleyman (a.s.)

Eski 09-05-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Hz. Süleyman (a.s.)



HZ SÜLEYMAN




HZ SÜLEYMAN

Peygamberler içerisinde hem manevi bakımdan peygamber,hem de maddi bakımdan hâkimiyet süren tek peygamber Süleyman peygamberdir[1]
Süleyman peygamber insanlar,cinler,şeytanlar ve hayvanlar üzerinde hakim idi 40 sene maddi ve manevi bir saltanat sürmüştür Kendisine inanmayan cin ve insanları meşakkatli işlerde çalıştırırdı Dediğini yaptırırdı



Cinler gaybı bildiklerini iddia ederlerdi Cenâb-ı Hak onlara bilmediklerini bildirmek üzere,onlar işlerinde çalışırken Süleyman peygamber de asasına dayanmış onlara nezaret etmekteydi Bu durumda iken vefat eder Bu vaziyette birkaç gün geçmesine rağmen öldüğünden haberdar olmazlar Ancak bir ağaç kurdunun âsa-yı,bastonu kemirmesiyle düşmesi sonucu öldüğünü anlar,kendi kendilerine hayıflanarak,Süleyman peygamberin çoktan ölmüş olmasına rağmen gereksiz yere birkaç gün çalışıp yorulduklarını ifade ederler Böylece gaybı bilmediklerini anlamış olurlar
Kendisinden sonra oğlu yerine geçer

Mu’cizeleri ise:

1) Vasıtasız olarak havaya binerek iki aylık yolu bir saat da alırdı Bununla insanların böyle bir şeyi yapıp en uzak yerleri yakınlaştırabileceklerinin mümkün olduğu mesajını vermiş olmaktadır

2) Bakırı eriterek bir çok şey yapardı Zamanımızda da bakırın bir önem arz edip gerek süs eşyası,gerekse de bir çok alanlarda kullanılmış olması o peygamberin sanatının bildirilmesi onu hala canlı tutmaktadır
3) Kuş dilini bilmiş olması Kuşlardan istifade cihetinin mümkün olduğu ve onlardan yararlanılabileceğini de hatırlatmış olmaktadır

4) Cin,şeytan ve kötü ruhları zor işlerde çalıştırması da,insanlarca onların kendi işlerinde kullanılabileceğinin mümkün olduğunu ifade eder
5) Kendisi Filistin yöresinde bulunup Yemen’den Belkıs adındaki kraliçenin tahtını aynıyla bir anda göz açıp kapayıncaya kadar gibi bir zaman süresi içerisinde getirtmesi ve Kur’anın bu olayı bize haber vermesiyle ona inanan,onu kendine örnek alan insanların da en uzak bir yerdeki cismi görüntüyle getirdikleri gibi,aynıyla da getirebileceklerinin mümkün olduğu işaretini vermiş olmaktadır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hz. Süleyman (a.s.)

Eski 12-06-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Hz. Süleyman (a.s.)



Hz Süleyman (AS)'ın Hayatı

Tarih, yaklaşık olarak MÖ 970-931 yılları arasında yaşadığı düşünülen Hz Davud'un oğlu Hz Süleyman'ın kurduğu muhteşem krallığa şahitlik eder Öyle ki Hz Süleyman, babasından sınırları Mısır'dan Fırat'a kadar uzanan bir krallık devralmış ve kısa sürede hakimiyetini güçlendirmişti ve kendi yaşadığı dönemde öylesine büyük bir hakimiyet kurmuştu ki, Allah'a olan imanının ve üstün aklının kendisine kazandırdığı bu ihtişam, yüzyıllar sonra bile insanların hayranlığını ve dikkatini üzerine çekmeye devam etmektedirHz Süleyman'ın hayati, Allah'a gönülden iman eden bir Müslümanın aklının ne kadar fazla, ufkunun ne kadar geniş olduğunu bütün insanlığa gösteren çok çarpıcı bir delildir Hz Süleyman, cinlerden ve insanlardan oluşan ordusu ile kurduğu hakimiyeti, muhteşem bir saraydan yönetiyordu ve bu saray döneminin en ileri tekniği kullanılarak üstün bir estetik anlayışı ile inşa edilmişti Sarayında göz alıcı sanat eserleri ve görenleri hayran bırakıp etkileyen değerli eşyalar, benzersiz bir estetik anlayışı ile yerleştirilmişti Elbette Hz Süleyman'ın bu mekânı, görenlerde büyük hayranlık uyandırıyordu

İnsanların bu saraydan bu kadar etkilenmelerinin nedeni ise, insan fıtratına en uygun olan estetik anlayışını ve ortamı birden karşılarında görmeleri olmuştur Zira Hz Süleyman, yaptırdığı bu görkemli sarayı, imanın nuru ve onun getirdiği üstün bir akıl ile yaptırmıştı ve bir Müslümanın hangi çağda veya hangi şartlarda yaşarsa yaşasın Allah'ın kendisine verdiği imkânları en güzel şekilde kullanarak eşsiz bir mekân oluşturabileceğinin en güzel örneğini sergilemişti Nitekim Kur'ân-ı Kerim'in Neml Sûresi'nin bir çok ayeti, onunla aynı dönemde yaşayan bir kavmin yöneticisi olan Sebe Melikesi'nin Hz Süleyman'ın ihtişamlı sarayını gördükten sonra ona biat ettiğinden bahseder Hz Süleyman, Sebe Melikesi Belkıs'ın varlığını kendisine haber getiren Hüdhüd sayesinde öğrenmişti: "Derken uzun zaman geçmeden (Hüdhüd) geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki, ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar" (Neml Sûresi 22-24)

Bu bilginin üzerine Hz Süleyman, Allah'ı ilâh olarak kabul etmeyip güneşe secde eden ve şeytanın kendilerine süslü gösterdiği bir sistemi kabul eden Sebe halkını, imana davet etmek için onlara "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" başlayan bir mektup göndermişti ve tüm kavmi kendisine teslim olmaya çağırmıştı: "Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır (İçinde de:) "Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana Müslüman olarak gelin" diye (yazılmaktadır)" (Neml Sûresi 30-31)

Sebe Melikesi o ana kadar hiç karşılaşmadığı kadar kesin bir üslupla tüm hükümdarlığını kendisine katmasını isteyen Hz Süleyman'ın, bu mektubu karşısında çok şaşırmıştı Ve kendisini kesin olarak bozguna uğratacağından emin olduğu bu hükümdarı, kararından vazgeçirmek için ona yüklü hediyeler göndermek yolunu seçmişti Ne var ki Allah'ın rızasını ve rahmetini hiç bir zaman maddî bir menfaate tercih etmeyen tüm peygamberler gibi Hz Süleyman da, Sebe Melikesi Belkıs'ın hediyelerini geri çevirmiş ve elçileri vasıtasıyla ona ne kadar kararlı, onurlu ve Allah'a bağlı olduğunu gösteren şöyle bir haber göndermişti:" (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onların karşı koymaları mümkün değil ve biz onları oradan horlanmış aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız" (Neml Sûresi 36-37)

Hz Süleyman Sebe Melikesi Belkıs'a Allah'ın adı ile başladığı mektubunda kendi gücünün Yüce Rabbinden geldiğini ve asla yenilmeyecek bir kuvvete sahip olduğunu hissettirmişti Nitekim Hz Süleyman cinlerden, insanlardan oluşan, ona büyük bir teslimiyetle ve şevkle bağlı bir orduya sahipti Öyle ki bu ordunun her üyesi Süleyman Aleyhisselam ın bütün sözlerini büyük bir hoşnutlukla ve tam bir itaatle yerine getirmekteydi Elbette Hz Süleyman'ın ordusunun tüm gücü Allah'tan gelmekteydi ve Allah'ın ordusu adetullaha uygun olarak her zaman üstün gelecekti

Sebe Melikesi Belkıs, onun (Hz Süleyman'ın) sarayına gittiğinde o güne kadar hiç görmediği büyük bir mülk ve zenginlikle karşılaşmıştı:

"Ona: "Köşke gir" denildi Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk zemindir" Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" (Neml Sûresi 44)

Kendisi de bir zenginlik ve hâkimiyete sahip olan Sebe Melikesi Belkıs, Hz Süleyman'ın sarayına girince o güne kadar gördüğünden çok farklı bir estetik ve bir zenginlikle karşılaşmış ve ruhuna hitap eden büyük bir akla şahit olmuştur Aslında Sebe Melikesi Belkıs'ın duyduğu hayranlık ve şaşkınlık içine girdiği saraya değil, Hz Süleyman'ın aklınadır Çünkü Belkıs'ın karşılaştığı manzara, o dönemin şartlarında yapılabilecek en mükemmel eser olarak tarif edilebilecek en güzel yerdir

Âyette de ifade edildiği gibi camdan olan köşk zemini öylesine gerçekti ki, Sebe Melikesi Belkıs, ıslanmaması için eteklerini toplayarak ilerlemesi gerektiğini düşünmüştü Sarayın muhteşemliği ve görkemi, Müslümanların ruhlarında yaşadığı zenginliği yansıtıyordu

Balkıs'ın başka bir ülkenin hükümdarı olmasına ve bu ülkenin en büyük servetine sahip olmasına rağmen Hz Süleyman'ın yaşadığı mekândan ve onun zenginliğinden etkilenme sebebi de budur Teknik anlamda büyük servetler harcanan mekânlarda yaşamasına rağmen, pek çok kişi insan fıtratının hoşlanacağı estetiği sağlayamayabilir Oysa Hz Süleyman'ın sarayının her köşesinde görülen zevk, akıl ve mükemmellik sadece servetle elde edilebilecek bir görünüm değildir İşte aradaki bu farkı daha sarayın girişini görür görmez anlayan Belkıs, böyle bir yeri meydana getiren akla ve o aklın üstünlüğüne hemen teslim olmuştur Sebe melikesi Süleyman Âleyhisselam'ın aklının sahibi olan Cenâb-ı Allah'a iman ettiğini söylemiş ve Müslümanlardan olmayı kabul etmiştir

Hz Süleyman ve onunla birlikte yasayan mü'minler, Allah'ın kendilerine verdiği bu büyük mülkü taşımaya lâyık ve ehil kimselerdi Rabbine karşı son derece güzel ahlâklı, teslimiyetli ve mütevâzi bir peygamber olan Hz Süleyman, kendisine nimet olarak bahsedilen bu büyük zenginliği yine yalnızca Allah'ı razı etmek ve onların kalbini İslâm'a ısındırmak için kullanıyordu Pek çok peygamber de aynı Hz Süleyman gibi insanlara dini tebliğ ederken halkın karşısına büyük bir zenginlikle çıkarak, onları etkileme yoluna gitmişti Hazinenin başına getirilen Hz Yusuf, kendisine büyük bir mülk verilen Hz İbrahim, görenleri hayrete düşürecek kadar ihtişamlı bir hâkimiyete sahip olan Hz Süleyman ve fakirken zengin kılınan Peygamberimiz Hz Muhammed, yaşadıkları hayat boyunca bunun en güzel örneklerini sergilemişlerdir

Peygamberlerin bu zenginliği ve yaşadıkları üstün ahlâki gören insanlar, hiç bir sistemin ya da ideolojinin kendilerine sunmadığı böyle bir maneviyatı ve maddî ihtişamı elde edebilmenin yolunu merak ediyorlardı Bu nedenle İslâm'ı henüz tanımayan insanlar, ilk basta bu zenginliğin sebebine ve gördükleri ahlâkî yapısına karşı duydukları merakla Islâma yaklaşmışlardır Ahlâkî üstünlükleri ve tümüyle Allah yolunda kullandıkları zenginlikleriyle halkın kalbini Islâma ısındıran peygamberler, böylece kısa sürede Allah'ın izniyle büyük kitlelere dini yaymayı başarmışlardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.