Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eros

Eros

Eski 12-05-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Eros



Eros




Eros, ilkçağın en eski metinlerinden beri evrende birleşme ve üretmeyi sağlayan doğal bir güç olarak karşımıza çıkar Hesiodos yaratılışı anlatırken Khaos'tan hemen sonra Eros'u sayar, onun etkisini insan dünyasında açıkça gördügü'halde, ilk tanrılar arasına nasıl yerleştireceğini iyice bilemez, ama bu evrensel ilkeyi gene de saymış olmak için şöyle der (Theog 116 vd):

Khaos'tu hepsinden önce var olan, sonra geniş göğüslü Caia, Ana Toprak Ve sonra Eros, en güzeli ölümsüz tanrıların, o Eros ki elini, ayağını çözer tanrıların, ve insanların da, tanrıların da ellerinden alır yüreklerini, akıl ve istem güçlerini
Ama daha sonra, Eros'un devler, Titanlar gibi azman yaratıkların birleşmesinde ne gibi bir rol oynadığını tanımlamakta güçlük çeker, giderek "parthenogenesis", yani kendi kendiliğinden doğurma ilkesini bazı tanrısal varlıklar için sürdürür İlkçağın en içli ve bilinçli aşk şairi Sappho da Hesiodos'a benzer bir tanımlama verir:
Gene Eros, elimi, kolumu çözen, hem tatlı hem acı Eros, o karşı gelinmez yaratık sarsıyor beni

Hesiodos'tan başka theogonia ve kosmo-gonia'larda da Eros'a yer ayrılır Orfizm denilen ve şair Orpheus'tan geldiği ileri sürülen mistik akımda da Eros'un dünyayla birlikte kaos'tan çıktığına, yahut da Gece'den dogma evren yumurtası ikiye bölünüp yarı kabuğundan gök, yarı kabuğundan toprak ortaya çıkınca, Eros'un da doğduğuna inanılmaktadır




Platon'un "Şölen" adlı diyalogunda herkes kendine göre sevginin tanımlamasını yaptıktan sonra, Sokrates bir kadın bilici, Mantinei-a'lı Diotima'nın görüşlerini anlatır Dioti-ma'ya göre Eros bir tanrı bile değildir, ölümlüyle ölümsüz arası bir varlık, Yunanlıların "daimon", bizim "cin" diyeceğimiz bir yaratıktır Eros'un doğuşunu anlatmak için yepyeni bir efsane uydurulur: Yoksulluk tanrıça (Penia) ile Bolluk tanrı diye çevirdiğimiz, aslında her derde deva, hüner anlamına gelen Poros'un ogluymuş Sevgi'nin karakterini anasıyla babası arasındaki karşıtlığın sonucu olarak şöyle anlatır: "BoUuk'la Yoksulluktan doğan Sevgi'nin talihi de ona göre olmuş Sevgi her şeyden önce her zaman yoksuldur, çoklarının sandığı gibi hiç de öyle ince ve zarif değildir, tersine kabadır, pistir, evsiz barksız, yalınayaktır, açıkta, dağda, bayırda, kapı önlerinde,' yol köşelerinde yatar, kalkar Ne yapsın, anasına çekmiş, yoksulluktan kurtulamaz


Babasına çeken tarafıyla da hep güzelin, iyinin peşindedir, yürekli, atılgan, dayanıklıdır, yaman avcıdır, hep tuzaklar kurar, fikirlere, buluşlara düşkündür, büyücülükte eşsizdir Aslında ne ölümlü, ne ölümsüzdür Bakarsın aynı günde bolluk içinde gelişir, yaşar, birdenbire de ölür, sonra yine babasının tabiatı gereği bir çaresini bulup dirilir Bir şeyin eline geçmesiyle elinden kaçması bir olur Öylece Sevgi her zaman ne yokluk içindedir, ne de varlık içinde" (Şöl 203c, d) Sevgi'nin hiçbir zaman kanmadığı, hep arayan, arzulayan bir duygu olduğu dile getirilmiş oluyor bu parçada
Başka efsanelerde Eros'un Aphrodite ile Hermes'in oğlu, ya da Eileithyia veya İris'in çocuğu olduğu söylenir Uranos'lu Aphrodi-te'nin Hermes'le birleşmesinden Eros doğmuş, Dione'nin kızı Aphrodite'den de Anteros (karşılık aşk) Bu efsaneler Eros'un özündeki çok yönlülüğü dile getirmek için sonradan uydurulmuştur Ne var ki hiçbir tanrı Eros gibi zaman ve mekâna göre değişik biçimlerde yansıtılmamıştır, hiçbir tanrı Eros kadar şairlere konu olmamıştır

Böylece Eros tanrı evrensel bir ilkeden, insanları oklarıyla kovalayan ve yaralayan kanatlı, alaycı ve yaramaz, giderek tehlikeli bir çocuk biçimine girmiş, bu biçimle de günümüze kadar gelmiştir İskenderiye sanatıyla başlayan bu Eros simgesi Roma'da Amor-Amores diye epey tutunmuş, şiirde olduğu kadar resimde de iz bırakmış ve Rönesans'ta ikinci ve çok canlı bir gelişme görmüştür
Eros'u ele alan en güzel efsanelerden biri Apuleius'un "Eros ile Psyklıc" masalıdır Sem-
bolik bir anlam taşıyan bu masal Psykhr bal ligi altında anlatılmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.