Şırnak-Tarihi-Ekonomisi |
|
|
#1 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak-Tarihi-EkonomisiŞırnak-Tarihi-Ekonomisi 16 Mayıs 1990'da, Şırnak kenti merkez olmak üzere Hakkâri ilinin Beytüşşebap ve Uludere, Mardin ilinin Cizre, İdil ve Silopi, Siirt ilinin Güçlükonak ve Şırnak ilçelerini kapsayan Şırnak ili kuruldu ![]() Bazı kaynak ve haritalarda adı Şirnak olarak geçen il topraklarının yaklaşık yansı Doğu Anadolu Bölgesi'nin, öteki yansı da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sınırları içinde kalır Dicle Irmağı vadisinin iki yakasındaki topraklardan oluşan Şırnak ili, kuzeyde Siirt ve Van, doğuda Hakkâri illeri, güneyde Irak ve Suriye, batıda da Mardin iliyle çevrilidir![]() Doğal Yapı Şırnak ilinin büyük bölümü, akarsu vadileriy-le derin biçimde parçalarımış olan yüksek ve dağlık alanlardan oluşur İlin kuzey ve doğu kesimini engebelendiren bu dağlar Güneydoğu Toroslar'a bağlıdır Hakkâri dağlık yöresinin batı bölümünü oluşturan bu kesimdeki başlıca yükseltiler Tanintanin Dağı (3 055 metre), Termo Dağı olarak da bilinen Kara-cadağ (3 275 metre), Mamemusa Dağı adıyla da anilanMusa Dağı (3 232 metre) ve Altın Dağı ile daha batıdaki Cudi Dağı'dır (2 114 metre)![]() ŞIRNAK İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER YÜZÖLÇÜMÜ: 7 172 km2![]() NÜFUSU (1990): 262 006![]() İL MERKEZİ: Şırnak ![]() İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (47 154), Beytüşşebap (22 409), Cizre (63 626), Güçlükonak (12 878), İdil (44 064), Silopi (46 946), Uludere (24 929)![]() BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Cizre (50 023), Şırnak (25 059)![]() BAŞLICA YÜKSELTİLER: Altın Dağı (3 358 metre), Ter-mo Dağı (3 275 metre), Mamemusa Dağı (3 232 metre), Tanintanin Dağı (3 055 metre)![]() SICAKLIK: Şırnak kentinde en düşük-14,5°C (2 2 1967), en yüksek 37,9°C (20 8 1969), ortalama 13,7°C![]() YAĞiŞ MİKTARI: Şırnak kentinde yıllık ortalama 857 mm ![]() İL TRAFİK NO: 73 ![]() İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Alaeddin ve Kelativuri kaleleri ile Kale Meme kalıntıları; Cizre (Dicle) Köprüsü ![]() İlin en yüksek noktası Altın Dağı'nın 3 358 metreye erişen doruğudur Bu dağların yüksek kesimlerinde yer alanve yazın gür çayırlarla kaplanan sulak yaylalar önemli birer hayvancılık alanı dır Mezopotamya'nın kuzey kesimindeki düzlüklerden Silopi, Cizre ve İdil ovaları bitkisel üretim açısından büyük önem taşır![]() Şırnak ili topraklarından kaynaklarıan sula-nn tümüne yakını Dicle Irmağı (bak DİCLE Irmaği) aracılığıyla Basra Körfezi'ne ulaşır Bu ırmağa katilanbaşlıca akarsular Habur ve Kızılsu çaylarıdır Dicle Irmağı, Habur Çayı ve bu akarsuyun kolu olan Hezil Çayı güneyde doğal sınır oluşturur Habur Çayı'nın Dicle Irmağı'na katıldığı noktada Türkiye hem Irak'a, hem de Suriye'ye komşudur İlin batı kesiminde yer alanİdil yöresinin güneybatısından doğan bazı küçük akarsular Suriye'de öteki Habur Çayı'nı oluşturarak Fırat Irmağı'na katılır![]() Şırnak ili, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kışları daha yumuşak geçen iklimi ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin sert kara iklimi arasındaki bir geçiş alanında yer alır İlin özellikle doğu kesiminde soğuk ve kar yağışlı geçen kış aylarında � 20°C'ye kadar düşen hava sıcaklıklarına rastlanabilir Yazları sıcak ve kurak geçen ilin başlıca merkezlerinden Cizre kentinde hava sıcaklığının 48°C'ye kadar yükseldiği sapTarım ıştır![]() Orman açısından yoksul SayılarıŞırnak ilinde doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir Dağların bazı kesimlerinde çalılıklar ile meşeliklere, yüksek kesimlerde de ardıç topluluklarına rastlanır Güney kesimdeki bazı vadilerde seyrek zeytin ağaçları vardır![]() Tarih Çok eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşilanyörenin tarihine ilişkin yeterli bilgi yoktur Şırnak yöresinin tarihi Hakkâri, Mardin ve Siirt illerinin tarihiyle iç içedir (bak HAKKÂRİ;MARDİN; SİİRT)![]() Bu yöreyle ilgili yerleşim tarihinin eskiliğine ilişkin başlıca kanıtlara Beytüşşebap ilçesinde rastlanır Peştazare yöresindeki ilkel kaya resimlerinin günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce başlayan Cilalı Taş Devri'nde yaşayan insanlar tarafından çizildiği sanılmaktadır Bu resimlerde bazı geometrik motifler ile dağkeçileri ve onları avlayan insanlar görülür Faraşin Yaylası'ndaki, "dirhe" adıyla anilankulelerin Urartu yapısı olduğu bilinmektedir Bu kulelerin yayla yolunu korumak ya da Asur saldırılarını önceden haber almak amacıyla yapıldığı sanılmaktadır![]() 1517'de Osmanlı Devleti'nin denetim alanındaki topraklar arasına katilanŞırnak yöresi, daha önceden de olduğu gibi uzun bir süre yer yer Bitlis, Cizre ve Hakkâri beyleri tarafından özerk biçimde yönetildi Önemli kervan yollarının kavşağında yer alanCizre ve Şırnak, stratejik açıdan yüzyıllarca önemini korudu Kürt aşiretlerinin yöredeki bu yollar ile başlıca geçitleri denetim altında tutması, özerk konumlarını sürdürmelerinin en önemli nedeniydi Şırnak yöresi tarihi boyunca birçok ayaklanmaya sahne oldu 19 yüzyıl sonlarında Diyarbakır ve Van vilayetlerinin sınırları içindeydi Yöredeki başlıca merkezlerin eski adları ise şöyleydi: Beytüşşe-bap'ın Elki, Cizre'nin Cezire, idil'in Zari ve Hazak, Silopi'nin Girgimaç ve Uludere'nin Kılaban Yörenin eskiden Hakkâri il sınırları içinde kalandoğu kesimi I Dünya Savaşı sırasında Rus orduları tarafından işgal edildi Cumhuriyetin ilarıından sonra bu yörede Siirt ve Mardin illeri kuruldu Beytüşşebap ve Uludere yöreleri 1936'da Hakkâri iline bağlarıdı 1990'da Siirt iline bağlı Eruh ilçesinin güney kesiminde Güçlükonak ilçesi kuruldu Bir süre sonra da Şırnak ili oluşturuldu![]() Ekonomi Şırnak ilinde ekonomi Tarım a dayalıdır En önemli Tarım sal etkinlik hayvancılıktır Kışı ilin güney kesimindeki kuytu yörelerde geçiren göçer ve yarı göçebe aşiretler sürülerini yazın dağlardaki sulak yaylalara çıkanr Bu sürüler canlı hayvan ticaretine yönelik olarak yetiştirildiğinden hayvansal ürünlerin verimi ve niteliği oldukça düşüktür En çok koyun ve kıl keçisi yetiştirilir Sürülerde yer alanküçükbaş hayvan türlerinden biri de tüyleri siyah ve kahverengi olan, Siirt yöresine özgü Ankara keçileridir Yaylalarda kurdukları siyah kıl çadırlarda yaşayan göçer aşiretler yaz boyunca hayvansal üretimle uğraşırlar Elde edilen başlıca hayvansal ürünler kıl, tiftik, yün, peynir ve tereyağıdır Ekime elverişli toprakları kısıtlı olan ilde bitkisel üretim ekonomik etkinlikler arasında ikinci sırada yer alır Yetiştirilen başlıca bitkisel ürünler buğday, mercimek, arpa, üzüm ve pamuktur Kısa adı GAP olan Güneydoğu Anadolu Projesi (bak Güneydoğu Anadolu Bölgesî) kapsamındaki Cizre Projesi gerçekleştiğinde bitkisel üretimde çeşitlenme ve verim artışı olması beklenmektedir![]() Yaygın olarak dokumacılık yapılan ilde önemli bir sanayi kuruluşuna rastlarımaz Yöredeki beklentilerden biri de, il yapılması nedeniyle bazı yatırımların Şırnak'a yöneltilmesi ve halka yeni iş olanaklarının sağlanmasıdır![]() Şırnak ilinin Türkiye dış ticaretinde oldukça önemli bir yeri vardır Cizre kentinde E-24 Karayolu'ndan ayrılanE-26 Karayolu Silopi' nin güneydoğusundaki Habur sınır kapısında Irak topraklarına ulaşır Son yıllarda ülkemiz ile Irak arasında gelişen ticaret ilişkileri nedeniyle karayoluyla mal taşımacılığı açısından Habur sınır kapısı büyük ölçüde canlılık kazanmıştı 1990 yılı yazında Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesinden sonra Birleşmiş Milletler'in aldığı ambargo karan üzerine bu canlılığını yitiren Habur sınır kapısının gelecekte iki ülke arasındaki ticarette gene önem kazanması beklenmektedir Hakkâri, Siirt, Batman ve Mardin kentlerinden gelen yollar Cizre'de kesiştikten sonra Habur sınır kapısına ulaşır Bu nedenle de Cizre önemli bir ulaşım, ticaret ve konaklama merkezidir![]() Merkez ilçe topraklarındaki asfaltit yatakları ilin başlıca yeraltı kaynağını oluşturur Sımak ilinin doğa değerleri arasında yer alangeyikler ile yabankeçileri için Cudi Dağı'nda bir koruma ve üretme alanı kurulmuştur![]() Toplum ve Kültür Sımak ilinin toplumsal yapısında aşiret ilişkileri geçerliliğini korumaktadır Bir bölümü yerleşik düzene geçmiş olan aşiretlerden yaylacılık yöntemiyle hayvan yetiştiriciliğini sürdürenler konar göçer olarak yaşamaktadır Hayvancılığa dayalı olarak gelişmiş başlıca geleneksel el sanatı dokumacılıktır Yaygın olarak kilim, halı, heybe ve şal dokumacılığı yapılır Bunlar arasında en ünlü olan dokumacılık ürünü Şırnak şalıdır ![]() Şırnak yöresinde anlatilansöylencelerde Cudi Dağı'nın adı sık geçer Bunlardan birine göre, Tufan'dan kurtulanNuh Peygamber'in (bak Nuh Peygamber) gemisi, sular çekildikten sonra Cudi Dağı'nın doruğunda karaya oturur Gemiden çıkan Nuh Peygamber burada kurban keser Daha sonra dağdan aşağı inen Nuh Peygamber kuzeydeki Şırnak kentini, Nuh'un oğullarından Yafes de Cizre kentini kurar Cizre kentindeki bir camide bulunan 5 metrelik sandukanın içinde Nuh Peygamber' in yattığına inanılır Nuh Peygamber'in gemiden inerek kurban kestiği Cudi Dağı'nın doruğu giderek bir ziyaret yerine dönüşmüştür![]() İl Merkezi: Şırnak Kuruluş tarihine ilişkin yeterli bilgiye rastlarımayan Şırnak kenti, ilin orta kesiminde yer alır Namaz Dağı'nın (1 990 metre) batı eteklerinde kurulmuş olan kent fazla gelişmemiş bir yerleşim yeridir Şırnak kentinin deniz düzeyinden yüksekliği 1 350 metredir 1927'de ilçe merkezi, 1990'da da il merkezi olan Şırnak, tarihi boyunca önemli kervan yollarının geçtiği bir alarıda yer alıyordu Günümüzde Cizre'den gelen E-24 Karayolu ile Meşin Dağı Geçidi'ni (1 620 metre) aşarak Siirt'ten ve Süvari Halil Geçidi'ni (2 470 metre) aşarak Hakkâri'den gelen yollar Şırnak kentinde kesişir Kentin nüfusu 28 500'dür (1990)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
Şırnak Yöresel Kıyafetleri.. |
|
|
#2 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak Yöresel Kıyafetleri..Şırnak ve ilçelerinde genel olarak erkeklerin giysisi Şal-Şepik, kadınlarınki ise fistan (Entari) dir Ancak gün geçtikçe bu giysilerin yerini,takım elbiseler ile diğer kadın giysileri almaktadır Yaşlı erkekler ile orta yaşlılar daha çok şalvar ve ceket giyerler Fakat yeni de Şırnaklıların vazgeçemediği giysi Şal-Şepik tir Şal-Şepik,çok ince tiftik ipliğinden,Şırnak ve çevresindeki ustalarca dokunmakta ve özel bir stilde diktirilip giyilmektedir Şal-Şepik,yelek ve şelema olmak üzere dört parçadan oluşur Ancak altta giyilen ve fanila yerine geçen kırasta giyilip bunun kol ucuna iliştirilmiş levendi denilen bir parçası daha bulunmaktadır Şal,geniş boru paçalı olup,pantolon yerine giyilir Gömleğin üstüne şapik denilen parça giyilip,bele şeleme denilen geniş ve kalın bir kuşak bağlanır Daha sonra yelek giyilerek kıras (Fanila) nın kol ucuna bağlı levendi (Bilek Kuşağı) bilek üzerine sarılır,başa da ya kefi veya şapka giyilir Kadının genel giysisi ise fistan (Entari) olup,paçası ayak bileklerine kadar uzanır Genel olarak kadife,çemçem denilen kumaş veya diğer değerli ithal kumaşlardan dikilir Göğüs kısmı hafif açık olup,alta giyilen ön kapama kısmı fistolu ve ucu nohut büyüklüğünde bağlanmış rengarenk kumaş parçaları ile bezenmiş bir yelek giyilir Yine alta giyilen ve kıras denilen uzun alt eteğin koluna iliştirilmiş levendiler,fistan üzerinden kol bileklerine sarılır Bele ise ince kumaş bağlanır Kadınlar başlarına kıtan denilen uzunca bir tülbent bağlarlar Kıtan denilen tülbentte boncuk ve fistolarla süslenir Bundan başka göğüs üzerine çeşitli altın çerçeveli süs taşları takarlar Kulaklarına bergahar denilen,boğazdan birbirine bağlı küpeler, tetreme veya semek denilen gerdanlık ve diğer ziynet eşyalarını takarlar Burunlarına ise hızma takarlar Kadınların kullandığı hicol,serkezi,hırhal gibi diğer takılar da var
|
|
Şırnak El Sanatları.. |
|
|
#3 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak El Sanatları..Asırlar boyu köylerde ve göçebe çadırlarında, klasik kilim tezgâhlarında elle dokuma sonucu üretilen Şırnak (Jirki) ile (Guyan) kilimleri, Valiliğimiz tarafından hazırlanan proje çerçevesinde “Teknik ve Bilimsel” metotlarla ve usta öğreticiler gözetiminde, ”Gerdirmeli Tip” tezgâhlarda dokunmaya başlanmıştır İlimiz genelinde yaygınlaştırılan Şırnak kilim dokumacılığı, büyük bir gelişme göstermiştir Kilimlerimize olan talepler günden güne artmaktadır Ünü ülkemizi aşmış olup, dış ülkelere ulaşmıştır Motif ve desen zenginliğinin sıra, sıra dokunduğu “Şırnak Kilimleri” hakiki yün iplik ve kök boya uygulamasıyla, el emeği göz nurunun sergilenmesidir Şırnak kilimlerinde kullanılan tüm desenler yöreye hastır Şekillerini, bölge insanının yaşantısından, doğanın şekil ve özelliklerinden esinlenerek yaratmıştır Şırnak kilimciliğinde kullanılan desen ve motifler takriben elliye yakındır Bazılarını sıralarsak: Bekik, Canbezar, Çilgul, Gula Guharuk, Gulsariye, Gulhezar, Jirkan, Jirki, Kesneker, Lüle, Serheştivik, Ülisi, Ürisi, Gulsarİyadügul, Gamazk, Guyani, Şamaratilik, Şahbaran, Şamari, Tilik, Kevjal, Tayrik, Helin, Gülçi, Gulşivan, Belitanik, Gupaleçildar Valiliğimizce Mart 2004 tarihinde başlatılan Jirki kilim dokumacılığı kursuna İl Merkezinde 43, Beytüşşebap ilçesinde 50, Cizre ilçesinde de 25 kursiyer kurslara devam etmektedir Ayrıca Valiliğimizce tanıtım amacıyla hazırlanan katalog çeşitli yerlerde halka, ilgi duyanlara dağıtılmaktadır Şal-Şapik Şal-Şapik Kumaşının Hazırlanışı: Tiftik keçisinden elde edilen ve “gej” adı verilen yün, büyük kazanlar içerisinde işçi kadınlar tarafından ilkin temizce yıkanıp kurutma tezgâhlarında kurumaya bırakılır Kuruyan gej, işçi kadınların ellerine bu sefer de ayıklanmaları için gelir ve elle ayıklanarak taraklanacak hale getirilir Ayıklanmış gej, sabit ayak bir tahtaya işlenmiş tel ya da çivi taraklarda kıl kıl taranıp boyanmaya hazır hale getirilir Özel yöntemlerle çok kısıtlı miktarlarda elde edilen doğal kök boyalar, bölgenin ustaları tarafından şal-şapik üretiminde kullanılacak yünün, yani gej in boyanması için yine büyük kazanlarda özel olarak hazırlanır Gej, bu büyük boya kazanlarında boyanın iyice içine işleme- si için belirli bir süre bekletilir Kıvamı şal-şapik ustalarınca belirlenen boyama aşamasından sonra boya kazanlarından alınan gej, kurumaya bırakılır Kuruduktan sonra tekrar içi 50-55 derece sıcaklıkta suyla dolu olan kazanlarda yıkanmaya verilir Tekrar kurutma tezgâhlarına alının gej, kurutulmuş halde iplik yapımı aşaması için yine işçi kadınların hamarat ellerine teslim edilir Gej in iplik haline getirilmesi, işçi kadınların kullandığı teji adı verilen ucu topuklu, çengeli kalem şeklinde bir çubukta uzunca bir süre sarmalanarak gerçekleştirilir Gej, Teji nin ucundaki çengele tutturulur ve dizde kıvrılarak boşlukta sallanmaya bırakılır Uzun ve zahmetli bir süreç olan bu işlemden sonra gej eğirilmiş ve iplik haline Gej bu işlemden sonra artık çok ince bir ipliğe dönüşmüştür Ancak bu ipin işi henüz bitmemiştir Bu iplikten şal şapik üretilebilmesi için üzerinde birkaç işlem daha yapılması gerekir Son şeklini almak üzere bu ip, ustalarca tifillenmeye alınır Tifillenmiş ip, artık tezgâha işlenmeye ve şalşapik e dönüşmeye hazırdır Yine bu işin ustalarınca tezgâhta ilmik ilmik işlenir Elde edilen kumaşın deseni, rengi ve diğer bir takım özellikleri sadece bu yöreye özgüdür ve yalnızca şal şapik üretiminde kullanılır Şal Şapik, genişçe bir pantolon, yelek ve içyelek ten oluşan, yalnızca Şal şapik için üretilen bu kumaş, önceleri yalnızca bir erkek kıyafeti olan şal şapik yapımında kullanılırdı Ancak son zamanlarda yörenin kadınları da şal şapik kumaşını kendi giysilerinde kullanmaya başlamışlardır Böylece şal şapik kumaşının kullanım alanı çeşitlenmiş ve renklenmiştir Artık bu özel kumaştan kadınlar için ceket ve etek de yapılmakta dır Erkekler için ise şalşapik in yanısıra ceket ve kravat da üretilmeye başlanmıştır Bütün bu ürünler, yalnızca bu yöreye özgü şal şapik ten üretildiğinde, kadın erkek bütün yöre halkı tarafından büyük rağbet ve ilgi ile karşılanmakta ve talep edilmektedir Şal-Şapik Kumaşının Etkin Olduğu Dönemler: Fabrika dokumacılığının etkin olmadığı dönemlerde Şırnak ve yöresindeki vatandaşların çoğu geçimini Şal-Şapik kumaşını dokuyarak sağlarlardı Hayvancılık yapan tiftiğini satardı Ev kadınları Şal-Şapik ipinin yıkanması eğrilme ve boyanması işini Yapılan Şal-Şapik kumaşı halkın tercihlerine göre dokunduğu ve her motifin kendine göre anlamı olduğu, düz desenlerle yapıldığı anılmakta ve beğenilmektedir En beğenilen motifleri TİYARİ, BIRKEYİ, BINEFŞİ, PUŞTPEZİ, ESLİ, ŞİGUYİ, BEKIBEGİ, SEMEKÜK, BENÇ MEKÜK, DRELİ, KARMA RENK olanlardır Ayrıca kişiye özel de yapılabilmektedir Şal-Şapik Kıyafeti: Şal : Erkeğin boyuna göre dikilir Geniş boru paçalı olup pantolon olarak giyilir Şapik : Göynek yani gömlek yerine geçen kollu giysidir Yelek : Bilinen yelek şeklinde dikilip şapiğin üstüne giyilir Şal-Şapik giysisinin diğer aksesuarları da bu giysi ile birlikte takılıp giyilir Bunlar Kras-Levendi ve Şelem’dir Şal-Şapik kumaşının önemli özelliklerinden biri de yazın serin kışın sıcak tutmasıdır Tarihi önemi olan bu kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması aynı zamanda bu sanatı icra eden kişilerin bütçelerine ekonomik bir katkıda bulunulması amacıyla Valiliğimizce açılan Şal-Şapik dokumacılığı kursunda 12 gencimiz bu sanatı öğrenmektedir İpek Halıcılığı Valilikçe hazırlanan proje çerçevesinde Şırnak il merkezinde İpek Halıcılığı kursu açılmış olup 16 adet kursiyere bu sanat öğretilmeye çalışılmaktadır İpek halı ebatlarına göre birkaç kısma ayrılır Bunlar 40 lık, 60 lık, 80 lik, 90 lık ve metreliktir 40 lık halıya bir kişi, 60 lık halıya iki kişi, 80 lik halıya üç kişi, 90 lık ve metrelik halıyı dört kişi dokuyabilmektedir 40 lık halıyı bir ayda, 60 lık halıyı iki ayda, 80 lik ve 90 lık halıyı 5 ayda metrelik halı 6 ayda bitmektedir Bu tür halılarda Havuzlu Bahçe, Yedi Dağın Çiçeği, Asma Kapı, Çeşme Bülbül, Sihirli Vazu, Pelin, Yedi Dağın Gülü, Şule, Bir Demet Gül, Bengü, Sezarın Mezarı desenleri kullanılmaktadır Halıların desenleri 10-12 karttan ibarettir Bu kartlar 900 ile 1200 sıradan ibaret olup, kişiler bu halılarda 12 veya 14 sıra yapmaktadır 40 lık halı 450 ilme, 60 lık halı 630 ilme, 80 lik ve 90 lık halı 950 ilme ve metrelikte 1200 ilmedir Bu ipek halılar genelde yurt dışına pazarlanmakta olup, Döviz getirisi daha çok olduğundan yurt içinde kullanılmamaktadır Bu halılarda ipek ipliği kullanılır Halılar 15 ve 20 tane renkten oluşmaktadır İpek halı çok özenle dokunmalı ve çok temiz olmalıdır Diğer Dokuma ürünleri Çeşitli Dokuma ve kilimler Parzun Eskiden bayanların çok amaçlı bebek yiyecek ve benzeri eşyaları sırtlarında taşımak için kullandığı bir çanta türüdür Halen günümüzde kırsal kesimde bayanlar kullanmaktadır Daha çok şehirde yaşayan bayanların kullandığı ve özenle süslediği bir taşıma aracıdır Hurcizin (At Heybesi) Yörede genellikle at ve motosiklet üzerinde eşya koymaya ve taşımaya yarayan ve iki tarafa sarkan bir çanta türüdür Turik Bu heybeyi kadınlar işe giderken sırtlarında çocuk ve diğer hafif eşyaları taşımak için kullanırlar Mizer Örtü amaçlı yapılmaktadır Genellikle yünden yapılır Evlerde yatak ve diğer benzer eşyaları örtmek için battaniye yerine de kullanılmaktadır Oyalar Oya süslenmek amacıyla ve taşıdıkları mesajlarla bir iletişim aracı olarak kullanılan iğne, mekik, tığ, firkete gibi aletlerle yapılan bir el sanatıdır Genellikle aynı tür iplik kullanılan bu tekniklerde iplikler halka haline getirilir Zincir çekilir birbirine bağlanır, düğüm atılır, bazen boncuk, pul ve payet kullanılarak şekillendirilir Her tekniğin kendine has güzellikleri zardır Başlıca oya çeşitlerin şu şekilde sıralayabiliriz İğne oyaları, Boncuk oyaları, Koza oyaları, Yün oyaları, Mum oyaları, Dokuma oyaları, Tığ ve Firkete oyaları Şırnak yöresinde en çok tığ ve boncuk oyaları yapılır Malzemesi genellikle tığ, ipek ve pamuk iplikleridir Oya ile yapılan bazı desenler sadece Şırnak’a ait olup başka yörelerde görülmemektedir Bekar kızlarımız bu oyaları yazmaya veya tülbentlere işleyerek giyerler Yaşını almış bayanlarımız bunları takmazlar Evli bayanlar kıtan denilen eni otuz santim boyu beş metre ince boncuklarla işlenmiş kıtan (tülbent) giyerler Çoraplar Anadolu çorapları renk motif ve malzeme bakımından her bölgede kendine göre bir karakter gösterir Şırnak çoraplarının da kendine has renk, motif ve özellikleri vardır Çoraplardaki örgü biçimleri ve motifler, ören kişinin duygu ve düşüncelerini dile getirir Çoraplardaki motifler, bazen sosyal bir olayı ve ilişkileri bazen duygusal yoğunlukların, bazen de doğadan alıntıların aynasıdır Ayakkabılar Eskiden Şırnak ili ve ilçelerinde erkek ve bayanların giydikleri ayakkabılar, çarık, kalık ve Reşık idi Çarık : Tabanı araba dış lastiği, üstü ise yün iplikle örülü ve iki uzun bağı mevcuttu Kalık : Tümü yumuşatılmış keçi derisinden yapılır Keçi derisi yumuşatıldıktan sonra ince, ince kesilerek iplik haline getirilir Bu ipliklerle ayakkabı şeklinde örülür Bağları da bu ipliktendir Raşık : Ana malzemesi tiftiktir İplik haline getirilen tiftik aynı patik yapılır gibi örülür Özel taraklarla kabartılır Giyinişi hafif ve çok rahattır Yöremizde kullanılan bu ayakkabılar çok sağlıklı olup, ayağımızı yazın serin kışın sıcak tutar Artık bu ayakkabılar giyilmediği gibi yöremizde de modern kıyafetler gibi modern ayakkabılar giymektedirler Ancak mahalli kıyafetler, yöreye has özel günlerde, düğünlerde bazen giyilmektedir En çok kullanılan renkler beyaz ve krem renkleridir Takılar Bayanlar takı olarak hızma, kulağa Berguher (Küpe tipi), saç kâküllerine serkezi, ayağa Halhal, boyuna gerdanlık ve bele de altın kemer takarlar Tanıtım Faaliyetleri Yukarıda belirtilen el sanatlarımızın tanıtımı, yaşatılması ve yaygınlaştırılması amacıyla, Valiliğimizce tanıtım kataloğu hazırlanmış ve ayrıca il merkezinde “Şırnak İli El Sanatları Tanıtım ve Teşhir Merkezi” kurularak halkımızın hizmetine sunulmuştur
|
|
Şırnak Halk Oyunları.. |
|
|
#4 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak Halk Oyunları..Şırnak Halk Oyunları Şırnak ve ilçelerinde oynanan oyunlar,genellikle davul zurna eşliğinde oynanır![]() ![]() Son yıllarda ise bağlama,cümbüş ve darbuka da çalınıp,eşliğinde yöresel oyunlar oynanmaktadır İkiayak : Davul-Zurna eşliğinde,eller serçe parmakları ile tutulur Önce sağ ayak öne vurulup,yana atılır,sol ayak yanında devam eder ve tekrar sağ atılır,sol ayak sağ ayağın yanına gelip birleşir Sonra sol ayak bir geriye atılıp sağ yapıştırılır Üçayak : Eller serçe parmakları ile tutulur Oyuna sağ ayakla başlanır ve sağ ayak yere vurulur Üç adım,sağ,sol,sağ,sol,sağ adımlar atılır ve sol ayak sağın yanına getirilip yanaştırılır Sol ayak geriye atılırken sağ ayak yanına getirilir Yerinde : Hareketli bir oyun olup,büyük adımlar atılmadan oynanır Kollar birbirine geçirilipel parmakları ile arkadan tutulur Eller kalçaya yakındır Omuzlar birbirine değmiştir Sağ kol,daima yandakinin sol kolu üzerine binmiştir Oyun,yine önce sağ dizin hafif kıvrılması ile başlar,dizler kırılarak müzik ritmine göre sık sık dizlerin kırılması ve omuzların titrek hareketleri ile devam eder Müzik hareketlendikçe,diz kırılması ve omuz hareketleride hızlandırılır Adımlar arada bir hafif atılır Şihani : Genellikle 8-10 kişi ile oynanır Kollar el parmaklarının birbirine geçirilmesi ile tutulur Önce sağ ayak yana atılır Sağ ayağı sol ayak,sağ ve sol olmak üzere üç adım yana atılır Ani bir hareketle kavis çizilerek öne bakılın ve sol ayak atılarak,ayaklar önde yanaştırılır Solla önde başlanır Sağ ve yine sağ ayak atılar Sonra sol ayak atılarak hep beraber öne doğru eğilirler Bablekan : Önde serçe parmakları tutulur Önce sol ileri olmak üzere,sağ ve sol ayaklar atılır Tümü öne olmak üzere üç adım atılır Sonra sol,sağ ve sol ayaklar olmak üzere bu sefer geriye doğru üç ayak atılır Böylece beraber geriye ve ileriye bu hareketler seri olarak devam eder Çalgı hızlandıkça bu hareketler daha atak ve seri devam eder Sınvan : Eller yine serçe parmakları ile tutulur Sol ayak yana açılır ve üç kere yere vurulur Ani hareketle sağa dönülür Sonra sağ açılır ve sağ ayak,sol ayak ve sağ ayak olmak üzere üç kere yere vurulur Bu arada eller ve omuzlar yapışık olur Sağa dönerken eller yapışık olur,ancak omuzlar oldukça birbirinden ayrılarak açılır Oyunun önemli bir özelliği şudur;ikinci kez tekrarlandığında eller,belli aralıklarla çırpılır ve tekrar tutuşulur Diğer bir özelliği de üçüncü tekrarda eller bele dayandırılır ve ani bir hareketle tekrar bele dayandırılır ve ani bir hareketle tekrar eller tutuşulur Yani,birinci safhada eller birbirine yapışık,ikinci safhada eller çırpılır,üçüncü safhada eller bele tutulur ve biter Kulungi : Şırnak ve ilçelerinde oturan göçebelerin bir oyununur Bir kişi ortada oynarken,etrafındaki halkı,kollarını turnalar gibi açarak oynarlar Daha sonra ani bir hareketle,turnalar gibi ötüşerek ortadakini döverler Bu oyunun verdiği mesaj şudur; sürüden ayrılanın cezalandırılmasıdır Ağır : Genellikle yaşlı ve orta yaşlıların oynadığı bir oyundur Eller omuzlar üzerinde tutulur Çalgı ağır bir şekilde çalınır Oyun ritmi çalgıya uyarak sağ ayak üzerine hafif meyil edilerek yaylanır,daha sonra geriye doğru tekrar doğrularak öne adım atılır Arada bir nara atılır Berite : Eskiden beylikler arasında çıkan savaşlardan önce ve sonra oynanırdı Çalgı içli ve ağır çalmaya başladığından eller yanda tutulur ve bir nara ile başlar Önce geriye doğru gerinilir,sonra dizler üzerine yaylanarak hafif bir adım atılır,akabinde birbirlerinin yüzüne bakarak nara atarlar
|
|
Şırnak Turizm aktiviteleri.. |
|
|
#5 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak Turizm aktiviteleri..Şırnak Turizm aktiviteleri ![]() ![]() Turizm Aktiviteleri Yayla Turizmi, Beytüşşebap ilçesinde bulunan Faraşin yaylası görülmeye değer bir yerdir Dağ ve Doğa Yürüyüşü, Cudi dağı, Şahköy çağlayanı, Herekol dağı, dağ ve doğa yürüyüşü yapmaya elverişli alanlardır Akarsu Turizmi (Kano-Rafting), İlin en önemli akarsuyu olan Kızılsu, Habur ve Hezil çaylarının beslediği Dicle Nehri, akarsu turizmine elverişlidir Sportif Olta Balıkçılığı, Kızılsu Çayı’nda sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır Bitki İnceleme, Cudi dağı floristik açıdan önemli bölgelerden biri olmakla birlikte henüz yeterince araştırma yapılamamıştır Yaban Hayatı, İlin orman kuşağına giren dağlık kesimleri yaban hayvanları için elverişli barınaklar oluşturmaktadır En çok rastlanan yaban hayvanları tilki, tavşan, çulluk, keklik, ördek, kaz, turna ve bıldırcındır |
|
Şırnak'taki Kaleler.. |
|
|
#6 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'taki Kaleler..Şırnak'taki Kaleler ![]() Cizre Kalesi : M Ö 4000 yıllarında Guti İmparatorluğu tarafından Cizre Surları ile Cizre Kalesi yaptırılmıştır Cizre Kalesi şehrin kuzeyinde Dicle Nehri kıyısındadır 360 oda ve üç katlı olarak yaptırılmıştır Babil Med Asurlular tarafından onarım gördüğü gibi,Abbasiler döneminde Ömer oğlu Abdulaziz zamanında yıkılan yerler tekrar onarım görmüştür Kale üzerinde Emir Seyfeddin İbn İzzeddin Bey tarafından Seyfiyye medresesi yaptırılmıştır Şimdi hala kale üzerinde mihrabı bulunmaktadır Cizre Kalesi,siyah bazalt taştan yaptırılmış olup,bey ve saray binaları ile lojman kısımları, Mescid ve medrese,zindan,divan,askeri kısımlardan oluşurdu Cizre beylerinden Emir Tacdin in evi şu anda Taktik Alay Komutanlığı karargahı olarak kullanılmaktadır Altında “Develer Hanı” bölümü bulunur ki; bey ve konuklarının develeri,atları için ahır olarak kullanılırdı Cizre Kalesi nin doğusunda Dicle Nehri içinde bulunan kayalar Cizre beylerinin Sadabad ve yazlık toplantı yeri idi Sarayburnu Kapısından bir geçişi bulunurdu Cizre Kalesi içinde bulunan Hamidiye Kışlası (1897) Sultan Abdulhamit zamanında Alay Komutanı ve Paşa olarak tayin edilen Cizre Miran aşiretleri reisi Mustafa Paşa (Mıstı-i Miri) tarafından beyaz kalkerli taştan üç katlı olarak inşa ettirilmiştir Çağlayan Kalesi (Şah Kalesi) : Cizre İlçesine bağlı Çağlayan köyünde başlıbaşına bir tarih yaşanmaktadır Cudi Dağının yamaçlarında bulunan Çağlayan da Kayzer,Kale harabeleri bulunmaktadır![]() Kayzer Kalesi diye adlandırılan yerde 6 adet Asur Kralı Sanherib e ait kabartma heykel bulunmaktadır Kral,altı değişik yerden Nuh(A S) Gemisinin durduğu yeri göstermektedir Said Bey Kalesi : 1800 yıllarında Bedirhan Bey zamanında yapılmıştır Bedirhan Bey in amca oğlu Said Bey in yaptırdığı söylenir Said Bey Kalesi beyaz kalker taştan yapılmış bir sura sahiptir Kapısı 2 m dir İçinde bir köşk ve su sarnıcı bulunmaktadır Silopi’nin Gireçulya köyünde bulunmaktadır Finik Kalesi : Güçlükonak ilçesine bağlı Dicle Nehri kenarında Düzova ve İdil Hendek köyleri karşısında bulunur Çok güzel bir suru olmakla birlikte Asur ve Gudi lere ait kabartma heykeller bulunur Su sarnıçları,kayadan oyulmuş evler,gizli su merdivenleri en önemli eserlerdendir Dünyaca ünlü şair ve mizahçı Fakı Teyran bu kalenin medresesinde yüzlerce öğrenci yetiştirilmiş Babil Kalesi : Cizre İlçesi sınırları içinde ve şimdi Kebeli diye adlandırılan yerde I Babil Dev letinin başkenti bulunmaktadır Babilliler,Hitit ve Asur akınları,yüzünden kendi başkentlerini şimdi Irak ta bulunan Babilonya ya taşıdıklarında,kalelerinde bulunan bir çok kalıcı eserle birlikte Tanrı Marduk un ünlü heykelini de taşıdılar Daha sonra Fransızların Suriye yi işgalleri sırasında bir çok eseride onlar ***ürdüler Geriye kalan eserlerin çoğu da bugüne kadar kaçırılmıştır Babil Kalesi de zaman içinde yakılıp yıkılmıştır |
|
Şırnak Kaplıcaları.. |
|
|
#7 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak Kaplıcaları..Şırnak Kaplıcaları ![]() ![]() Hısta kaplıcası : Güçlükonak İlçesi Düğünyurdu köyü yakınında, Dicle ırmağı kıyısındadır Bölgenin en yüksek ısılı sıcak su kaynağı olup, sıcaklığı 67 C dir Kaplıca suyu kalsiyum ve sülfit ihtiva etmektedir Debisi 7 lt/sn, PH : 7 15 olarak belirlenmiştir Mevcut debinin arttırılabileceğini gösteren hidrojeolojik şartlar mevcuttur Kaplıca banyosu romatizmal hastalıklar ile kadın hastalıklarında yararlı olmaktadır Zümrüt dağı kaplıcası : Beytüşşebap İlçe merkezine 7 km uzaklıktaki Ilıcak köyündedir Debisi 1 lt/sn olarak tahmin edilmekte olup, su sıcaklığı 39 C dir Kaplıca suyu tortulu olduğundan içilmez Su banyosu ise cilt böbrek ve romatizmal hastalıklara yararlı olmaktadır Besta kaplıcası : İl Merkezinin 30 km kuzeydoğusundadır Biri çamur banyosu, diğeri su banyosu ve içme olarak yararlanılan iki kaplıca halindedir Cilt, kadın hastalıkları ve romatizmal hastalıkların şifa bulduğu bu kaplıcalara yaya veya binek hayvanıyla ulaşılabilmektedir Nasfaran kaplıcası : Merkez Kumçatı Beldesi ne birkaç km uzaklıktaki bu kaplıca da biri çamur banyosu olarak, diğeri banyo ve içme olarak yararlanılan iki kaynak bulunmaktadır Çamur banyosunun sivilce, egzama ve mantar hastalıkları kesin tedavi ettiği söylenmektedir
|
|
Şırnak'ta Cenaze Geleneği.. |
|
|
#8 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'ta Cenaze Geleneği..Şırnak'ta Cenaze Geleneği
![]() ![]() Şırnak ve ilçelerinin hepsinde herhangi bir evde ölü olduğu duyulduğu an, öncelikle yakın komşular, akraba ve tanıdıklar ile oradan geçen bütün erkekler işlerini bırakıp, ölünün olduğu evin kapısında beklerler Şırnak ta birçok işte olduğu gibi özellikle ölümlerde iyi bir yardımlaşma ve dayanışma olmaktadır Herkes kendisine göre bir görev üstlenir Kimi tabut yaptırmaya koşarken, kimi kefen ve pamuk almaya gider Kimi imamı çağırmaya gitmektedir Kimileri mezarı kazmaya gider, kapının önünde bekleyenler veya mezarlıkta bekleyenlerden kur an okumasını bilenlerin her biri bir cüz alarak okurlar Böylece ölü ruhuna, sevabına bir hatimi-şerif indirilmiş olur Bu sırada ölü yıkanır ve kefenlenir Bekleyen cemaatte başka hoca varsa, ki çoğunlukla olur, ölüm ve sabır üzerine vaizler verir Bunun dışında bekleyenler çok az konuşurlar Yıkanıp kefenlenen ölü tabuta sağ yanı üzerinde bırakılarak tabutun kapağı kapatılır Tabut, ya kur an ayetlerinin işlenmiş olduğu bir örtü ile örtülür yada halı ve benzeri bir örtü ile örtülerek omuzlar üzerinde taşınarak, ya mezarlığa ***ürülür veya en yakın camiye ***ürülür Bu arada cenaze ***ürülürken, daha önce gelmemiş olan insanlarda cenaze merasimine katılırlar Böylece hem cenazeyi taşıma sevabı kazanılmış, hem de daha fazla insanın cenaze namazı kılması sağlanmıştır Cenaze namazı kılındıktan sonra,derhal kabrine konulur Üzerine latih taşı konulduktan sonra, delikler, ince taş parçaları ve çalılar ile kapatılır Böylece toprağın, toprağın tabut üzerine dökülmesi önlenir Bu arada bir imam veya bilen bir kişi 7 kez Kadr suresini okuyarak toprağı mezara döker Mezar kapatma safhası bittikten sonra, imam telkini okumak üzere ölünün başucuna gelir Bu sırada halk ayağa kalkarak önünde elini bağlar ve bekler Telkin bittikten sonra hep beraber ölü ruhuna Fatiha okunur Fatiha bittikten sonra, İmam yüksek sesle “Ey cemaat bu merhum hakkında ne dersiniz” der, herkes Allah rahmet eylesin der Bundan sonra cemaat dağılır, ölüye en yakın olan kişiler, ölünün başucunda 5-10 dakika bekler, daha sonra eve dönerler Onlar ile birlikte kendilerine en yakın olan kişiler onları yalnız bırakmamak için ve onları teselli etmek için birlikte taziye ziyaretine giderler eğer ölü varlıklı bir aileye mensup ise, ya mezara çadır kurdurularak veya ölü evinde kendilerine bir oda tahsis edilerek bir grup imama Kur an okutulur Bundan sonra taziye başlar, genellikle taziye cemaatinde vaiz vermek ve sabır tesellisi vermek üzere bir imam oturur Taziyeye gelenler Fatiha okurlar ve “Allah affetsin, Allah imanınızı kamil etsin, Allah sabırlar versin, kalanların başı sağ olsun “ gibi dilekler ile teselli ederler Çoğunlukla taziye üç gün sürer Ancak taziyeye yetişilmez ise daha sonraki günlerde de taziyeye gidilebilinir |
|
Şırnak'ta Düğün Geleneği.. |
|
|
#9 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'ta Düğün Geleneği..Şırnak'ta Düğün Geleneği Şırnak taki evlenmelerin çoğunluğu görücü usulü ile yapılır![]() ![]() Ancak bazıları da ya düğünlerde veya bir sokakta birbirlerini görüp beğenenlerde olmaktadır Erkek, beğendiği kızı istemek üzere durumu annesine bildirir Annede uygun bir zamanını seçip, durumu babaya açıklar Kızın ailesi kendileri için uygun görürlerse, kızı isteme kararını birlikte alırlar Genellikle kendileri için zararlı olmayan ihtiyar bir kadını veya erkeği aracı olarak gönderirler Kadın ise durumu kızın annesine, erkek ise durumu babasına açıklar Genelde aracı kadın olur Bu kadın kızı ve ailesini, dilinin döndüğünce ikna etmeye başlar Kızın annesi durumu beyine anlatır Bu arada aracıya bir süre verilir Kız babası da çoğunlukla erkek kardeşlerine danışır, birlikte karar alırlar İkinci kez gelen aracıya, uygun görülmüşse “Allah nasip etti ise olur” diye söylenir Eğer uygun görülmediyse, ya “Kızımız daha küçüktür” veya “ onu amcasının oğluna verdik” veya” annesi yalnızdır,evde çalışacak başka birimiz yok,ağabeyi de henüz evlenmedi”, gibi uygun bahane ile reddedilir![]() Eğer kızın ailesi erkek evini ve ailesini uygun görmüşlerse aracıya,falan gün gelip istesinler diye cevap verirler Bundan sonra “yol açma” safhası başlamıştır Yol açmada,erkek ailesi,kendilerine yakın buldukları kişileri,kızın evine gitmek için çağırırlar Kız evine haber verilir ve akşam hep birlikte giderler Önce erkeğin annesi durumuna uygun olarak aldığı ya bir çift veya bir tek bileziği veya başka bir takıyı, gelini olacakları kızın eline takar, daha sonra erkeğin diğer yakınları beraberlerinde getirdikleri takı ve paraları kıza takarlar Bundan sonra getirilen şekerler Fatiha ve salavatlar eşliğinde dağıtılır Böylece artık kız resmen bağlanmış ve nişanlanmış olur Bundan sonra başlık kesme safhası başlamıştır Erkeğin babası en yakın süre içerisinde hazırlığını tamamlayarak, kızın babasına haber göndererek, başlık kesme ziyaretine izin alır Kızın babası bir gece belirler ve bildirir Başlık kesme gecesi için çoğunlukla 2 çuval şeker,10-15 kg çikolata, 10-15 kg lokum alıp hazırlanır Erkeğin babası, dost ve tanıdıklardan 10-15 kişiye çağırtır Birini, başlık kesme pazarlığı için tayin eder ve başlık için hazırladığı paraları ona teslim eder Kızın babası da kendisine yakın bulduğu 5-10 kişiyi çağırır Kız babası da bir pazarlıkçı tayin eder ve asgari sınırı ona söyler Bu şekilde erkek tarafı kızın babasının evine gelir Bir iki latifeden sonra pazarlık başlar Nihayet ortak bir sınır belinlenir ve Fatiha ile pazarlık biter ve şekerler dağıtılır Erkek tarafının pazarlıkçısı kendisine teslim edilen parayı karşı tarafa verir Bu pazarlığın haricinde, erkek tarafı durum ve itibarına uygun bulduğu bir miktar parayı anne sütü karşılığında kızın annesine verilmek üzere karşı tarafa verir Bundan sonra çeyiz hazırlama safhası başlar Genellikle çeyizin tamamını kız tarafı hazırlar Çeyiz tamamlanınca, erkek tarafı kızın babasından düğün için gün ister Kız tarafı gün verir Belirlenen günden bir hafta önce nişan takma merasimi olur Yine iki torba şeker, çikolata, lokum ve aile yine durumuna uygun bir takıyı ***ürüp, kıza takarlar Ertesi hafta belirlenen düğün gününden iki gün önce erkek tarafı bütün dost ve tanıdıklara bir elçi göndererek, düğünün olacağını haber verir ve ertesi gün düğün başlar Genellikle Cumartesi günü başlar, Pazar gecesi kına ***ürülüp, gelinin ellerine sürülür Ve yine bir altın takılır Pazar günü ikindi namazına kadar düğün yapılır, halaylar çekilir Halaylarda ve oynanan oyunlarda kadın ve erkekler bir arada oynarlar İkindi namazından sonra ,düğün alayı kızın evinin önüne gider Gelin süslenmiş bir vaziyette bir odaya kapatılır Erkek tarafından tespit edilen bir yetkili, Pışder (kapı arkası) pazarlığı yapar Varlığına uygun düşen bir parayı tekrar kız tarafına verir ve piresar (Tecrübeli mihmandar) gelinin kollarından tutup,ya arabaya veya ata bindirirler Gelin alayı büyük bir konvoyla büyük cadde ve yollardan geçirilir Bu arada zılgıtlar çekilir![]() Erkek tarafı da bu ara hazırlık yapmıştır Damat damın üzerine çıkar,damadın her yanında sağdıçlar bulunur Gelin damat hizasına geldiğinde damadın ayakları önünde bulunan para karıştırılmış toprağı gelinin kafasına döker İlk ders manasına gelir Ondan sonra,daha önce damat yakını olan bir aile,damadı misafir eder![]() O gece sabaha kadar o evde çeşitli eğlenceler düzenlenir Damadın dost ve akrabaları damadın selamlığına gelirler Yani ilk gece damat kendi evinde yatmaz Ertesi günün sabahı damat kendi evine getirilir Öğleye kadar düğün devam eder ve biter Bundan sonra gelinle damadın dini nikahı kıyılır Bundan sonraki günlerde,yardım maksadı ile selamlık olur Damat tarafından dost ve yakınları durumlarına uygun düşen bir parayı gelinin selamlığına getirirler Böylece damat tarafının üstlendiği yük bir nebze hafifler |
|
Şırnak'ta Bayram Geleneği.. |
|
|
#10 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'ta Bayram Geleneği..Şırnak'ta Bayram Geleneği ![]() ![]() Şırnak halkının çok önem verdiği değerlerden biridir Bayrama daha 10 gün kala hazırlıklar yapılar,hatta 1 5 ay kala elbiseler diktirilir,evlerde bayram hazırlığına yavaş yavaş başlanır Bayramdan üç gün önce eğer Ramazan Bayramı ise fitreler verilmeye başlanır,bayramda pişecek yemeğin hazırlığı ve alışveriş yapılar Bayram sabahı erkeklerin büyük çoğunluğu camiye gider,bayram hutbesini kılarlar![]() Daha sonra eve geldiklerinde çocuklar önce baba ve anneden başlayarak büyüklerin elini öperek bayramlarını kutlarlar Sabah kahvaltısında akşamdan beri hazırlığı yapılan yemekler yenir Bu yemekler pilav,türlü,içli köfte,sarma-dolma,hoşaf,zerde gibi yemeklerdir Kahvaltı yapıldıktan sonra,önce komşulardan başlamak üzere,bayramlaşmaya başlanır![]() Daha sonra akrabalar,dost ve tanıdıklara gidilerek bayramları kutlanır Ancak,bayramlaşma adeta borç gibi kabul edilip,bayram ziyaretleri karşılıklı olur Bayramlaşma üç gün sürer Çocuklar için,özellikle Cizre ilçemizde,çarkıfelek,dönme dolap, salıncak ve arabalarla tur eğlenceleri tertiplenmekte ve bu turlar çok eğlenceli geçmektedir
|
|
Şırnak Ören Yerler.. |
|
|
#11 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak Ören Yerler..Şırnak Ören Yerler
![]() ![]() Ören Yerleri Babil, Asur, Med, Guti, Selçuklu, Osmanlı, Rum, Arap, Emevi, Abbasi dönemlerine ait Arkeolojik ve etnografik eserlerin bulunduğu, büyük fizikçi ve 60 makine mucidi İsmail Ebul-iz El Cezeri Müzesi Cizre ilçesinde bulunmaktadır Finik Ören Yeri Cizre’ye yakın bir noktada bulunun Damlarca ve Eskiyapı köyleri arasında Finik Ören Yeri İ Ö 4000 yıllarına aittir Dağlık bir bölgede yer alan kentte saray, zindan, sarnıç yerleri ve beyaz kalker taştan oyulmuş çok sayıda mağara ev bulunmaktadır Finik Kalesinin Kuzeyinde "Borzana Sitiya” adı verilen yerde kayaya işlenmiş bir kadın kabartmasıyla köyün kuzeydoğusunda yan yana duran bir kadın ve bir erkek kabartması bulunmaktadır Şah Ören Yeri Cizre’nin Kuzeydoğusunda, Çağlayan köyündeki Şah Ören Yeri, Cudi dağının en sivri noktasının eteğindedir Yerleşmenin kuzeyi, doğusu ve batısı tamamiyle dağlıktır Bu dağlık kesimlerde Düşe, Çeko, Hırabe, Kayzer, Hırd kale harabeleri yer almaktadır Babil Ören Yeri Cizre’nin 20 Km Güneybatısında Suriye sınırı üzerindeki Kebeli köyünde yer alan Babil Ören Yerinin çevresi dikdörtgen biçiminde surlarla çevrilidir Dış kaleyi oluşturan bu surlarda yaklaşık 30 adet burç vardır İç kale ise daire biçimindedir Surlar yontulmamış bazalt kayalardan, yapılar ise beyaz kalker taştan yapılmıştır Kasrik Ören Yeri Şırnak-Cizre karayolunun 30 Km si üzerinde yer alan Kasrik Ören Yeri, Guti ler döneminde “Sazirka” olarak anılmaktaydı Bir boğaz içinde yer alan yerleşmede, tarihi su bentleri, heykeller ve kent kalıntıları bulunmaktadır Cizre ve Finik Beylerinin bu yöreyi yazlık olarak kullandıkları bilinmektedir Bazebde Ören Yeri Cizre’nin 2 Km doğusunda Dicle Nehri kıyısında yer alan Bezebde Ören Yeri zamanla Dicle Nehri yatak değiştirdiği için Suriye topraklarında kalmıştır İlk çağlara ait kent kalıntıları ve ünlü bir köprüsü vardır |
|
Şırnak'ta Camiler.. |
|
|
#12 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'ta Camiler..Şırnak'ta Camiler ![]() ![]() Cizre Ulucamii : 639 yılında kiliseden camiye çevrilmiştir Abbasi döneminde onarıma alınmıştır 1160 yılında Cizre Emiri Baz Şah ın oğlu Emir Ali Sencer tarafından büyük onarıma alınmış olup,minaresi 1156 yılında dört köşe şeklinde yapılmıştır Cizre Ulucami,ortası delik büyük değirmen taşlarına benzer taşların üst üste konulup sütun yapılması ile üzerlerine kubbeler konulmak suretiyle yapılmıştır Bu kubbeler demir köşebentlerle birbirlerine sütunlar bağlanarak sağlamlaştırılmıştır Her kapının üzerinde kur an-ı Kerim ayet ve sureleri bulunur Büyük demir kapısı şu anda Topkapı Sarayı Müzesi nde 1983 ten beri muhafaza altına alınmıştır Üzerinde gümüş motifler,bakır şekiller,kufi yazılar bulunmaktadır Cizre Ulucami kapı tokmakları dünyaca meşhur bir oymacılık sanatının en mühim şaheseridir Fizikçi ve sanat adamı İsmail Ebul-iz El Cezeri bu tokmakları yapmıştır Ulucami mescit kısmı Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyona alınmıştır Ancak Ulucami Külliyesi nin batı,doğu ve kuzey kısımları onarıma alınması gerekmektedir Nuh Peygamber Camii: Tufan olayından bu yana insanlığın ikinci babası olan Nuh Peygamber (A S) kendi adıyla anılan camide yatmaktadır Dağkapı mahallesinin tepe noktasında,Dicle Nehrinin coşup ulaşamayacağı bir noktada yapılmıştır Nuh Peygamberin mezarı alt bodrum katındadır Eski kullanılan mihrab hala durmaktadır Caminin ikinci kat kısımları zamanla yıkıldığından halkça onarımlar yapılmış,düz beton atılmış,aslından saptırılmıştır Şırnak İli Ve İlçelerini Geliştirmi Vakfı (ŞIRGEV) nın maddi desteği ile Nuh Nebig Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğince türbe ve cami restore edilmiştir![]() 3-Mecdiyye Camii (Ş Seyda Camii): Cizre Beylerinden Emir Mecduddin tarafından yaptırılmıştır Ş Seyda,İlçemiz Cizre ye göç ettiğinde bunu halkın yardım ve desteği ile onarıma alınmıştır Son 43 yılda eklenen güzel şadırvan ile başka okuma bölümleri de bulunmaktadır Cizre Kale Mahallesinde sur üzerinde bulunur![]() Süleymaniye Camii: Emir Muhammet İbn Emir Şah Alibeg,İbn Emir Bedreddin tarafından yaptırılmıştır Bu zat 1573-1583 yılları arasında beylik yapmıştır 1307 Rumi (1891 Miladi) yılında Ş Abdulhakim Derşevi tamir ettirerek cami haline getirmiştir Daha sonra torunu Muhammed Nuri tekrar onu büyük onarıma almıştır 1972 yılı yazında Ş Ahmet Munis onarıma almıştır Cami kısmı siyah bazalt taştan yaptırılmıştır Sefine Camii: Şırnak İli merkezinde Cumhuriyet Mahallesindedir Tarihi çok eski olmakla birlikte elimizde yazılı bir kaynak yoktur Minarelidir![]() Mushafireş Camii : Cizre Dağkapı Mahallesinde Yeni çarşıda bir camidir İçinde,19l6 yılına kadar Hz Osman tarafından Cizreye gönderilen bir Kur an-ı Kerim sağlam bir şekilde mevcut bulunmaktaydı Daha sonra çıkan bir yangın sonucunda kısmen yanmıştır Cami komşularından bir şahıs tarafından kalan kısmı kurtarılmıştır Mir Abdal Camii : 1437 yılında Cizre Beyi Emir Abdullah (Abdal) İbn Abdullah İbn Seyfeddin Boti tarafından yaptırılmıştır Güneyde sağda esas mescit bulunur Üstü kubbelidir Cizre surları üzerindedir Bazalt siyah taştan yapılmıştır Son onarımlarda moloz taş kullanılmıştır Mescid kapısı işlemeli mermerden yapılmıştır Diğer kısımları medrese olarak kullanılmıştır Mem-u Zin türbeleri bu mescide yapışık bölümün alt kısmındadır Sonradan caminin kuzey kısmında mescid betondan inşa edilmiştir Ş Said Merhum Camii : Cizre Dağkapı Mahallesinde Bayırağa sokakta bulunur Çok büyük bir mescidi ve içinde Ş Said Merhum un türbesi bulunmaktadır Camii,Bayramağa adında bir Cizreli tarafından yaptırılmıştır Meydan Camii : Cizre Kale Mahallesinde dörtyol mevkiinde Cizre Beyleri tarafından yaptırılmıştır Cadde açılması ile caddenin tamamı camiden alınmıştır Büyük bir cami kısmı olup,minaresi bulunur Kuzey kısmı Cizre beylerine ait mezarlarla kaplıdır![]() Şırnak Ulucamii : 1960 yılında yaptırılmıştır İsmet paşa Mahallesinde bulunur Güzel bir minaresi vardır Nuh Camii : Şırnak İl merkezinde 1970 yılında yaptırılmıştır Cudi de geminin durması,Nuh Peygamber (A S) un Cizrede yatmasına binaen bu ad verilmiştir Cudi Camii : Merkez İsmet paşa mahallesindedir Kimin tarafından yapıldığı bilinmemekte
|
|
Şırnak'ta Eğitim ve Kültürün Gelişimi.. |
|
|
#13 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'ta Eğitim ve Kültürün Gelişimi..Şırnak ilinde okuma ve yazma bilen nüfusun oranı 1990 yılında erkek nüfus için %63,84 ve kadın nüfus için %16,93 iken, bu oran 2000 yılında (14 den yukarı yaş grubu itibariyle) erkeklerde %82,57’e kadınlarda %35,82’ye yükselmiştir Şırnak ilinde okuma ve yazma bilen nüfusun oranı 1990 yılında %42,05 2000 yılında %62,31 olmuştur Bu oranlardan da anlaşılacağı üzere, Şırnak iline ait okur-yazarlık oranı, Türkiye ve bölge ortalamasının hayli gerisindedir![]() İlde son yıllarda eğitim alanında önemli mesafeler alınmasına rağmen, hala birçok sorun devam etmektedir Şırnak’ta bir tarafta nüfus artışı, diğer tarafta terör olaylarının neden olduğu göçler, eğitimin fiziki kapasitesini olumsuz yönde etkilemiştir Fakat fiziki altyapının iyileştirilmesi, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, yatılı ilköğretim okullarının etkinleştirilmesi, öğretmenevi yapımları ve yaygın eğitim gibi çalışmalar sonucu, eğitim ve öğretim alanında önemli mesafeler kat edilmiştir![]() Temel, Orta ve Yükseköğretim Alanındaki Eğitim Kuruluşları 2004-2005 öğretim yılı itibarı ile ilimizde; 9 Anaokulu ( 92 derslik ), 234 İlköğretim (1 405) derslik, 8 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (112 derslik ), 21 lise ile dengi okul (244 derslik ) ve 1 Yüksek Okul olmak üzere 272 eğitim kurumu ve 1 853 derslik bulunmaktadır![]() Öğrenci Sayıları Okul öncesi : 3 305İlköğretim okulları : 80 432Lise ve dengi okulları : 8 379Toplam : 92 116 öğrenci bulunmaktadır ![]() Şırnak ilinde 2004-2005 yılı derslik başına 50 öğrenci düşmektedir ![]() Öğretmen Sayıları Sınıf öğretmeni : 1 257Branş öğretmeni : 482 Anasınıfı öğretmeni : 123 Toplam : 1 862İlimiz genelinde son yıllarda, okullaşma oranı yükselmektedir Gerek Milli Eğitim Bakanlığının, gerekse Şırnak İli ve İlçelerini Geliştirme Vakfı Başkanlığınca yapılan derslikler, öğretmen evleri ve malzeme temini sonucu, İlimizde hem eğitim- öğretim kalitesi yükselmiş, hem de 8 yıllık kesintisiz ilköğretimin başarılı bir şekilde uygulanması sağlanmıştır 2004-2005 yılı eğitim-öğretim yılında ilimiz genelinde 1525 sınıf öğretmeni norm kadrosu 1257 öğretmen mevcudu vardır 268 sınıf öğretmeni ihtiyacı bulunmaktadır 1692 branş öğretmenliği norm kadrosu bulunurken, bunların 482’i dolu, 1210’u boştur Yine, 278 okul öncesi öğretmeni norm kadrosu bulunurken, bunların 123’ü dolu, 155’i boştur Kısacası il genelinde 3 495 öğretmen norm kadrosu bulunurken bunların 1 862 si dolu 1 633 boştur![]() Kitapevleri, Sinema, Tiyatro, Spor ve Folklor Faaliyetleri Şırnak merkezde ve Cizre İlçemizde 1’er adet halk kütüphanesi mevcut olup çalışmalarını sürdürmektedir Ayrıca her okulumuzda öğrencilere hizmet veren okul kütüphaneleri bulunmaktadır İl genelinde sinema ve tiyatro bulunmamaktadır, Şırnak İl Merkezinde kültür sitesi inşaat çalışması devam etmektedir![]() Yüksek Öğrenim İlimizde Dicle Üniversitesine bağlı bir Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır Meslek Yüksekokulu 1995 yılında eğitim ve öğretime açılmıştır Yüksekokulun bünyesinde makine, elektrik ve muhasebe bölümü olmak üzere üç bölüm mevcuttur Temel hedef teknik piyasada aranan ve ihtiyaç duyulan ara insan gücü yetiştirmektir Yüksekokulumuz kadrosunda mevcut Akademik iki (2) İngilizce, iki (2) makine ve iki (2) Elektrik okutmanı olmak üzere toplam altı (6) kişi görev yapmaktadır Muhasebe Programında kadrolu olarak 1(bir) Muhasebe öğretmeni bulunmakta bunun dışında dışarıdan 3 öğretmen sözleşmeli olarak bu programın derslerine girmektedir Ayrıca, Makine bölümünde 27, Elektrik bölümünde 69 ve Muhasebe bölümünde 44 olmak üzere toplam 140 öğrenci öğrenim görmektedir Spor Stadyumlar Şırnak Merkez , Cizre ve Silopi ilçelerinde bulunmaktadır Cizre İlçesinde bulunan Kapalı Spor Salonu 1500 kişilik ve olimpik özeliklere sahiptir Ancak yapım hatası ve bakımsızlık nedeniyle kullanılmamaktadır Türkiye’nin diğer illerinde olduğu gibi Şırnak İlimizde de en büyük ilgi futbol dalındadır Ancak basketbol, voleybol, ***s, tekvando, masa tenisi ve atletizm alanlarında da faaliyetler bulunmaktadır Ancak profesyonel anlamda sadece futbol dalında kurumsallaşılmıştır Türkiye Profesyonel 2 lig B kategorisi C grubunda bulunan Cizrespor ve ile Türkiye Profesyonel 3 lig 1 grubunda bulunan Şırnakspor ilimizin başlıca futbol takımlarıdır İlimizde, 110’u atletizm, 135’i ***s, 325’i basketbol, 64’ü masa tenisi, 83’ü veleybol, 18’i halkoyunu ve 144 hentbol olmak üzere toplam 879 lisanslı sporcu mevcuttur
|
|
Şırnak Nüfusu.. |
|
|
#14 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak Nüfusu..Şırnak Nüfusu ![]() Yüzölçümü büyüklüğü açısında ilk sırada yer alan Beytüşşebap ilçesinde nüfus yoğunluğu 12, yüzölçümü en küçük olan Güçlükonak ilçesinde nüfus yoğunluğu 24 kişidir![]() Nüfus Artış Hızı Ve Değerlendirmesi Şırnak’ta nüfus artış oranı; köylerde ‰ 3 68, kentlerde ‰ 52 28 toplamda ise ‰ 29 86 olmuştur Şırnak’ta nüfus artışının en büyük nedeni doğum oranının Türkiye ortalamasının üstünde olmasıdır Toplumun gelişmişlik düzeyini yansıtan önemli göstergelerden biri bebek ölüm hızıdır Şırnak ilinde doğan her 1000 bebekten 51’i bir yaşını doldurmadan ölmüştür Silopi ve Cizre ilçelerinin nüfus artış oranının yüksek olmasının nedeni, Habur Hudut Kapısında iş olanaklarından faydalanmak amacıyla İl içinden ve dışından bu ilçelere göç olmasından kaynaklanmaktadır Göç Durumu Ve Nüfusa Etkisi Şırnak nüfusunun gelişme hızındaki değişmeler, doğurganlık düzeyi ve göç olgusu gibi iki temel etkene bağlıdır Şırnak ilinde 1990 yılında doğurgan çağdaki her 1000 kadına 977 çocuk düşerken, 2000 yılında ise her 1000 kadına 950 çocuk düşmektedir Nüfusun ülke genelindekini aşan bir hızla büyümesinin başlıca nedeni İldeki doğurganlığın Türkiye ortalamasının çok üzerinde olmasıdır İlde, tarımsal ve hayvansal ürünlerden elde edilen katma değerin düşük olması ayrıca sanayileşmenin gerçekleşememesi, milli gelirden alınan payın çok az olması ve güvenlik gibi nedenlerle, özellikle kırsal kesimden ilçe merkezlerine ve diğer illere göç söz konusudur ![]() |
|
Şırnak'ta Sosyal Durum.. |
|
|
#15 |
|
Şengül Şirin
|
Şırnak'ta Sosyal Durum..Şırnak'ta Sosyal Durum ![]() Genel Bilgiler İl’de konut tiplerini belirleyen temel faktör, bölgenin coğrafi konumundan kaynaklanan aşırı yaz sıcaklarıdır Bu nedenle daha ziyade çatısız taş örmeli evler ağırlıktadır Bununla birlikte, şehir merkezlerinde nüfus yoğunluğunun artması ve ekonomik durumun iyileşmesiyle beraber çok katlı modern binaların yapımında artış gözlenmektedir Köylerde ise genelde yığma evler yapılmaktadır Evlerde ısınmak için kışları odun ve kömür kullanılır![]() İlin dışarıdan aldığı büyük göç ile nüfus yoğunluğu artmış ve ciddi bir konut sorununu da beraberinde getirmiştir Nüfusun özellikle kırsal alanda dağınık yerleşim düzeninde olması hizmet ***ürmede maliyetleri yükseltmektedir![]() Merkez İlçenin il olması, Cizre ve Silopi İlçeleri ise Habur Gümrük Kapısına giden karayolunun buralardan geçiyor olması sonucu dışarıdan aldıkları büyük göç ile birlikte nüfus yoğunlukları artmış, dolayısıyla ciddi bir konut sorununu da beraberinde getirmiştir İdil, Uludere, Beytüşşebap ve Güçlükonak ilçelerinde ise konut ihtiyacı az miktarda bulunmaktadır![]() Kentlerde genelde tek katlı çatısız evler yapılmakta iken son zamanlarda çok katlı binalar yapılmaya başlanmıştır Özellikle dışardan gelen devlet memurlarının konut sorununu giderecek çalışmalara ağırlık verilmesi gerekmektedir![]() Sosyal Yaşantı İlimizin sosyal yaşantısının belirleyici faktörü aşiret sisteminin sonucu olan gelenek ve göreneklerdir Ancak kırsal kesimden şehir merkezlerine olan göçler, ekonomik yapının değişmesi, iletişim ve eğitimin olumlu etkileri sonucu sosyal yapıda gözle görülür gelişmeler görülmektedir![]() İş ve Çalışma Hayatı İlimizde tarım ve hayvancılık iktisadi faaliyet kollarına göre çalışan nüfusun dağılımı bakımından ilk sırada yer almaktadır Bunu ticaret ve hizmet sektöründeki faaliyetler takip etmektedir![]() Son yıllarda Habur Sınır Kapısından yapılan sınır ticareti çalışma alanında önemli bir yer teşkil etmiştir ![]() 2001 yılı itibariyle motorin ticareti ile iştigal eden 48,494 araç bulunmakta iken bunların %35-40 nı Şırnak İline kayıtlı araçlar oluşturmaktaydı Söz konusu kamyoncu esnafı yanı sıra bu ticaretten endirekt olarak etkilenen tamirci, lastikçi, yedek parçacı ve diğer esnaflarda dikkate alındığında, bunların aile fertleri ile birlikte bölgede yaklaşık 1 Milyona yakın kişiyi ilgilendirmekteydi Ancak söz konusu ticaret şimdilik durmuştur![]() Sağlık İlimizde 5 Devlet Hastanesi, 2 verem savaş dispanseri, 1 AÇS-AP merkezi, 32 sağlık ocağı ve 35 sağlık evi bulunmaktadır Şırnak Devlet Hastanesi; İl Merkezinde bulunması nedeni ile oldukça önem arz etmektedir Uludere ve Beytüşşebap’tan hastalar buraya sevk edilmekte olup kadro ve ekipman yetersizliği nedeni ile tam olarak hizmet verememektedir![]() Cizre Devlet Hastanesi; Cizre İlçesi yolların kesiştiği noktada bulunduğundan ve ilçe nüfusunun yoğunluğu nedeni ile başvuran hasta sayısı oldukça fazladır Personel ve ekipman yetersizliği bu hastanemiz içinde söz konusudur![]() Silopi Devlet Hastanesi; Uluslararası sınıra sahip olması nedeni ile bu İlçe’deki hastane değer kazanmaktadır Hastanemiz, diğer hastanelerimiz gibi kadro ve ekipman bakımından yetersizdir![]() İdil Devlet Hastanesi; En fazla yerleşim birimine sahip ilçe olması bakımından önemlidir Hastanenin kadro ekipman ve fiziksel yetersizliği nedeni ile hastaların bir kısmı Mardin, Diyarbakır ve Batman İllerine gitmektedirler![]() Beytüşşebap Devlet Hastanesi; 14 Mart 2004 tarihinde hizmete açılmıştır |
|
|
|