![]() |
Cinnetim Cennetimdir - Bülent Akyürek |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cinnetim Cennetimdir - Bülent AkyürekCinnetim Cennetimdir Yazar: Bülent Akyürek Cinnetim Cennetimdir, platonik aşk üzerine yazılmış en iyi romanlardan biridir ![]() “Bin yıl kadar cevabını bekledim ayakta… Sustu, konuşmuyordu, ağzını kıpırdatacak oldu, vazgeçti cevabından… Cesaret arkadaşım, kızmam inan ![]() ![]() Sıkılma, seviyorsan ‘elma’ de ![]() ![]() ![]() Işığın yanıtlıyor ressam abi, tuvalin kan ağlıyor biliyorum! Şurada başı elleri arasında çömelmiş karamsar kızın tepesindeki mor dağlara fırçandaki beyazı bir çalabilsen kurtaracaksın insanlığı karanlık gecelerden… İlk kaçamağında lisede; önce ayak bileklerinden başla öpmeye, binlerce kitap, defter karıştırsın da Freud, tabir edemesin rüyanı ![]() Zincirin kesip kemiğe ulaştığı yere kadar gömüp kafanı; şuursuz zincirlere, karşı atakta bulunan hücreleri öpüyorsun bir bir, göreceksin ne kadar hoşlanacak ayak bileklerini öpmenden… Her şeye tabandan başlamak iyidir ressam abi! Notaları düşsün, (do) dan (do) ya seki?, tane, (fa) da tıkandığını, esir olduğunu düşün, ömrünü “fa” ile bitireceğini düşün, (do) ya çık abi! O zaman; Fa’nın fakatlarla farklılaştığını farketmesen de farklılığın farklılaşmadığını fark etmek farkmaz artık senin için! Deden “fa”yı yaşadı, baban fa’nanı geçindirmek için yedi nota do’laştı, fa’nan don gömlek dikti kaç zaman, yağı buldu tuzu bulamadı, tuzu buldu tüpü bitti, fare den korkmadı, fala inanmadı hiçbir zaman, sadece bize inandı ressam abi, sadece bize… Sen ise bir gün olsun fa nanın mezarına gidip fatiha okumadın, notaları düşün ressam abi! (do) dan (do) ya sekiz nota, fa’da tıkandığını düşün, sümüklüböceğin, kaktüsün, Bay Gelmedi’nin, Çekirge’nin bize kızdıklarını düşün, fa’nın re’den korktuğunu düşün, (do) ya çık ressam abi! Fa’nın fakatlarla farklılaştığını görecek ve bu ta’ribana hak vereceksin ![]() ( ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sanatçının hassosu bizim köpekti ressam abi! Geçen kış ayda bir milyon iki yüz bin lira kazanmak için silâhını ateşleyen belediye avcılarınca yere serilmişti ![]() Beyaz ve kırmızı! Kara boşalan soyluluk ![]() Sanat: Ailesini belediye vurdu, sevgilisi merdiven altlarında dondu ![]() ![]() Kışı atlattı nihayet ![]() ![]() ( ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eridi tepecik kahrından deniz seviyesine indi… ( ![]() ![]() Titreme değil ellerimdeki ressam abi! Beş milyar insanın yürek çarpıntısı var damarlarımda ![]() ![]() ![]() ![]() Şehre döndüğümde çöpçülerin grevi son bulmuştu ressam abi ![]() Kahraman: İyi zamanlarda kötü kararlar aldırılan kişidir ![]() Daha dün, sizin bildiğiniz roman kahramanlarından değildir, yukarıdaki tanımla ilişiği yoktur (dedim) onlara ![]() ![]() Babam efendiydi ![]() ![]() İlki, salçalı patates kızartması dağıtımındaki aksaklıktan doğdu ![]() Ne bileni memur beg! Pantol geymişlerdi, çaket geymişlerdi, gravat dakmışlardı… İpucu tamamdı ![]() Kaşlar çatık ![]() Fikir sabit ![]() Ellerinin arasındaki çenesini ovuşturması bitince, telsize kıvrak zeka ürünü sözcükleri haykırdı: Zanlılar gömlekli… (…/ ![]() ![]() ![]() ![]() İlk cezayı Orta Çağ hikâyelerinde anlatılan periden aldım, sihirli değneğiyle tokaya dönüştürdü, Pamuk Prenses’in saçları müebbetim oldu ![]() Beyaz kravatlı Prens, Pamuğu uyandırdığında, anlattım olanları bir bir ![]() ![]() Kızlık zarında Yedi Benek! İlk kez korkmuyordum mitolojiye kafa tutmaktan ressam abi! Yüksek aşkımızın alçak duygulan gerçekleri yazdırmıştı ![]() Felan tarih ve mekanda şu şu şu şahıslar: Muhtelif nefes darlığı yahut sektei kalpten hayatlarını yitirmişlerdir… Dedim ya; korkmuyordum artık ![]() ![]() ![]() ![]() “Ben daha on üç yaşındayken köyden köye okumaya giderdi m ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bayram sabahıydı, eline sarıldım bırakmadı, el öpmeyi öğrenmeyecektim, el öpmek cıs’tı, el öpmek kaka… Otobüste uyutmaz dil boyun eğmek yasaktı, on altı yaşındayken sigara içip içmediğimi sordu: Hayır dedim (her evlât gibi!) çok kızdı, “Erkek adamın başı dumanlı o/ur”muş! Tuttuk sigaraya başladık hem de en kralından… Masrafım artıyordu ![]() “Felâketi kafaya koymuş asi bir evlât için ağlamaya değmez…” Baba sözü Kafaya koymuştum, babam için “üstün evi ât “ı yaratacaktım ![]() ![]() ![]() Kahvaltı bitmişti, babamı odama götürüp duvarı işaret ettim: İşte Üstün insan… İşte Üstün evlât! Onu, montaj hilesiyle yarattım diyordum ![]() Üstün evlât kavramı ile boş duvar arasında bağlantılar kurmaya çalışıyordu(!) Üstün evlât gitmişti… Kayıp üstün insanımı anlatıyordum babama ![]() ![]() Üşüyorum Sahip ![]() Üşüyorum Sahip ![]() Üşüyorum Sahip… Hitabından sonra: İzafiyet teorisini, perspektif), notaları filan anlatıyordu karşımdaki… Yeni bestesini mırıldanmakta da gecikmedi, konuşma bitmişti, telefonu kapatıp iki adım atmamla telefona koşmam bir oldu… Oydu! O! Alooo! Sen (şrrak) Benim (şrakk)! Sen benim! Dur baba, yalvarırım bırak kollarımı… O aradı… Yemin ederim oydu… Yorgundu… Kötü durumdaydı… Hep başarılı olmamı istemiştin benden… Tatilde yabancı dil kursları, okulda derece, müzikte kulak, resimde derinlik, anneme avukat, sana doktor olacaktım, kendim için bir şey islemiyordum… Hani Aynştayn’ın beyni yenilmezdi, hani Johnson yorulmazdı, Van Gogh en iyi görendi, nerede Naim’in güçlü kasları, ruhsuz gazete kâğıtları ne yapabilirdi ki baba? Boş duvarı gördün sen! inanmadın! Sadece Levent inandı baba, sadece Levent ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|