Şengül Şirin
|
Diğer ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi
DİĞER ÜCRET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
1 GİRİŞ
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre ücret gelirlerinin vergilendirilmesi iki şekilde yapılmaktadır Birinci yöntemde, gerçek usulde ücret geliri elde eden ücretlilerin gelirlerinden kaynakta tevkif suretiyle kesinti yapılmakta ve yapılan gelir vergisi kesintisi ise işverenler tarafından sorumlu sıfatıyla muhtasar beyanname ile beyan edilmektedir Yıl içinde tevkif suretiyle vergilendirilen ücret gelirlerinin belli şartlar dahilinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda ise yıl içinde ödenen vergiler mahsup edilmektedir Hizmet erbabına yapılan ödemelerde tevkifat yapılmaması durumunda ise ücret geliri elde edenler tarafından yıllık beyanname ile beyan edilmektedir İkinci yöntem olan diğer ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde ise işverenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname verilmesi söz konusu olmayıp, takvim yılı başında geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde yirmi beşi olarak belirlenen safi ücret üzerinden ödenecek vergi hesaplanmak suretiyle vergilendirme yapılmaktadır
Diğer ücret geliri elde edenlerin ödemeleri gereken vergi her yıl Şubat ayında tarh edilerek, vergi karnelerine yazılacaktır Bu çalışmada, diğer ücret geliri elde eden hizmet erbabı ile bu kişileri çalıştıran işverenlerin Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununda yer alan ödev ve sorumluluklarının neler olduğu hakkında açıklamalar yapılacaktır
2 YASAL DÜZENLEMELER
2 1 Gelir Vergisi Kanununa Göre Diğer Ücretler
Gelir Vergisi Kanununun 64’üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının %25'idir
1 Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabının yanında çalışanlar;
2 Özel hizmetlerde çalışan şoförler;
3 Özel inşaatlarda çalışan işçiler;
4 Gayrimenkul sermeyi iradı sahibi yanında çalışanlar;
5 Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştayın müspet mütalaasıyla,
Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar
Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez ” hükmü yer almaktadır
Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, gerçek ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde olduğu gibi diğer ücret sahiplerine işverenleri tarafından yapılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesine göre gelir vergi tevkifatı yapılarak muhtasar beyanname verilmesi söz konusu değildir Yine, diğer ücret geliri elde eden ücretlilerin anılan kanunun mükerrer 121’inci maddesinde düzenlenen vergi indirimi uygulaması kapsamında harcama belgesi toplayarak vergi indiriminden yararlanmaları da mümkün değildir Ayrıca, diğer ücret geliri elde eden bir kişinin yıllık beyanname vermesi söz konusu olmayıp, diğer gelirleri nedeniyle beyanname verecek olması durumunda ise diğer ücret gelirini beyannameye dahil etmeyecektir
Anılan maddenin 1’inci bendine göre, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabının yanında çalışanlar diğer ücretli olarak belirlenmesine rağmen, yanlarında çalışan kişilerin birlikte ikamet ettikleri eş veya çocukları olması durumunda, söz konusu ilişkinin işçi-işveren ilişkisi gibi düşünülmesi ve bu bent kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir Bu nedenle, eş veya çocukların vergi karnesi almalarına gerek yoktur Ancak, mükelleflerin yanlarında çalıştırdıkları eş veya çocukları ile birlikte ikamet etmemeleri veya Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde tanımlanan manada ücret ödendiğinin vergi dairesince tespit edilmesi halinde diğer ücret kapsamında vergilendirilmesi gerekir
Maddenin ikinci bendinde yer alan, özel inşaatlarda çalışan işçilerin diğer ücretli olarak tespit edilebilmesi için öncelikle hangi inşaatın özel inşaat olduğuna karar verilmesi gerekmektedir Gelir Vergisi Kanunun 37’nci maddesinin 4 numaralı bendine göre, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu işlerden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır Bu kapsamda, kendi arsası üzerine inşaat yapan ve yapmış olduğu dairelerden bir yılda birden fazla bağımsız bölümün satışını yapan mükelleflerin ticari bir organizasyon şeklinde yürütülen bu faaliyetler ticari faaliyet kapsamında inşaat işi olup, bu faaliyetler neticesinde doğan kazancın, ticari kazanç olarak vergiye tabi tutulması gerekir
Bu nedenle, ticari faaliyet kapsamında yapılan inşaatlarda çalışan işçilere yapılan ödemelerin, ücret kabul edilerek aynı Kanunun 61, 62, 94, 103 ve 104’üncü maddelerine göre vergi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir Dolayısıyla, başlangıçta yapılacak inşaatın özel amaçlı mı yoksa ticari amaçlı mı olduğunun iyi tespit edilmesi gerekmektedir Yine aynı şekilde, konut yapı kooperatiflerinde çalışan işçilerin bu bent kapsamında diğer ücretli olarak değerlendirilmeleri mümkün değildir Bu nedenle, bu işçilere yapılacak ödemelerin de gerçek usulde yapılan ücret ödemeleri kapsamında vergilendirilmeleri gerekir
2 2 Diğer Ücret Gelirlerinde Matrah ve Ödenecek Verginin Hesaplanması
Kanun hükmünde, diğer ücretli olarak çalışan hizmet erbabının vergi matrahı, takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının %25’i olarak tespit edilmektedir Bilindiği üzere, 2005 yılında 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen asgari ücretin brüt tutarı 488,70YTL’dir Bu durumda, 2005 yılı için diğer ücretlinin ödeyeceği verginin tespitinde yapılacak hesaplamada, takvim yılı başında geçerli olan asgari ücretin brüt tutarı olan 488,70 YTL’nin dikkate alınması gerekmektedir
ÖRNEK 1: 2003 yılından bu yana basit usulde mükellef olan ticaret erbabının yanında çalışan diğer ücretli hizmet erbabının 2005 yılındaki vergi matrahı ve ödeyeceği verginin hesaplanması aşağıdaki şekilde olacaktır
-2005 takvim yılı başında geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarı=488,70 YTLX12=5 864,4 YTL
-Safi Ücret Tutarı=5 864,4X%25=1 466,1 YTL
-Yıllık Vergi Matrahı =1 466,1 YTL olacaktır
Bu matraha Gelir Vergisi Kanununun 103’üncü maddesinde yer alan ücret gelirleri için geçerli olan tarifenin birinci gelir dilimine (2005 yılında geçerli olan vergi tarifesinde birinci gelir dilimi 6 600 YTL’dir ) isabet eden vergi oranı olan %15 oranının uygulanması sonucunda,
-Hesaplanan Vergi Tutarı=1 466,1X%15=219,9 YTL olmaktadır
Örnekteki mükellef, Şubat 2005 ayında vergi karnesine kaydettireceği bu vergi tutarını Şubat ve Ağustos aylarında olmak üzere iki eşit taksitte (109,95 YTL olarak) ödenmesi gerekmektedir
2 3 Hizmet Erbabının Vergi Karnesi Alması ve Karnelerin Muhafazası
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 247’nci maddesinin birinci bendine göre, diğer ücret kapsamında vergilendirilenler vergi karnesi almaya mecburdurlar Yine, Vergi Daireleri İşlem Yönergesinin 7’nci maddesinin son fıkrasında, diğer ücret kapsamına giren hizmet erbabının mükellefiyet tesisinin işverenden alacakları iş bildirimi üzerine yapılacağı ve kendilerine vergi karnesi verileceği, iş bildiriminde ise işverenin adı soyadı, bağlı olduğu vergi dairesi, vergi kimlik numarası, adresi ve imzasının bulunması gerektiği açıklanmıştır
Mükellefler, vergi karnelerinin kendileri tarafından yazılması gereken kısımlarını doldurduktan sonra, vergi bakımından durumlarını kayıt ve tescil ve karneye işaret ettirmek üzere, bunları bağlı oldukları vergi dairesine ibraz ederler Vergi karnesi alındıktan sonra mükellefiyete etki edecek değişiklikler karneye işaret ettirilir Mükelleflerin doldurdukları vergi karnesini vergi dairesine ibraz etme süresi ile değişikliği karneye işaret ettirme süresi, işe başlama veya değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren bir aydır Vergi karnesi alan diğer ücretliler almış oldukları vergi karnelerini, işin devam ettiği sürece muhafaza ederler Diğer ücretli hizmet erbabının vergi karnesini, defter ve vesikalarda olduğu gibi beş yıl boyunca saklama ve gerektiğinde ibraz etme mecburiyeti yoktur İşin terki sırasında vergi dairesince vergi karnesinin iptal edilmesi gerekir
2 4 Vergilendirme Dönemi ile Tarh Yeri ve Tarh Zamanı
Gelir vergisinde vergilendirme dönemi, geçmiş takvim yılıdır Ancak, diğer ücretlerde vergilendirme dönemi hizmetin ifa olunduğu takvim yılıdır Diğer ücret sahipleri, tarh zamanlarında, vergi karnelerini bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz ederek vergilerini tarh ettirmeye mecburdurlar Gelir Vergisi Kanununa göre gelir vergisi, mükellefin ikametgahının bulunduğu mahal vergi dairesince tarh edilir Ancak, diğer ücretlerde bu ücret sahiplerinin ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesince tarh edilmemişse, faaliyetlerini icra ettikleri yerin vergi dairesince tarh olunur Gelir Vergisi Kanununun 109’uncu maddesine göre gelir vergisi, diğer ücretlerde hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında, takvim yılı içinde işe başlanması halinde, işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde tarh edilir Diğer ücret sahiplerinden bu bentlerde belirtilen tarh zamanlarının hitamından evvel memleketi terk edenlerin vergileri, memleketi terke tekaddüm eden 15 gün içinde tarh olunur
2 5 Vergilendirme Dönemi İçinde İşe Başlayan Diğer Ücret Sahiplerinin Vergi Matrahı ve Verginin Hesaplanması
Gelir Vergisi Kanununun 110’uncu maddesine göre, takvim yılı içinde işe başlayan diğer ücret sahiplerinin vergi matrahı, yıllık diğer ücret matrahından işe başlama ayı hariç tutulmak suretiyle, o yılın sonuna kadarki aylara isabet eden miktardır Takvim yılının birinci yarısı içinde işini bırakan diğer ücret sahiplerinden, bu durumu takvim yılının ikinci yarısı girmeden haber verenlerin ikinci taksite isabet eden vergileri vergi dairesince terkin edilir
ÖRNEK 2: Öteden beri basit usule tabi bir mükellefin yanında diğer ücretli olarak çalışan kişinin Şubat 2005 ayında vergisini tarh ettirdikten ve birinci taksit tutarını ödedikten sonra Mart 2005 ayında işi bırakması ve bu durumu Mayıs ayında vergi dairesine bildirmesi durumunda ikinci takside isabet eden vergi (Ağustos ayında ödenecek vergi) terkin edilecektir Birinci takside isabet eden altı aylık verginin ise çalışılan aya isabet eden kısmı değil, birinci taksit tutarının tamamının ödenmesi gerektiğinden, birinci taksit tutarından terkin yapılmayacaktır
Aynı ay içinde işe başlayan ve yine aynı ay içinde işi terk eden diğer ücret sahipleri için vergi tarh edilmemesi gerekmektedir
ÖRNEK 3: 20 Mayıs 2005 tarihinde işe başlayan diğer ücretli hizmet erbabı aynı gün vergi dairesine müracaat ederek vergi karnesi almış ve 7 aylık vergisini tarh ettirmiştir Ancak, 28 Mayıs 2005 tarihinde işini terk ettiğine dair bildirimde bulunmuştur Bu durumda, hizmet erbabının aynı ay içinde işe başlayıp, yine aynı ay içinde işini terk etmesi nedeniyle vergi alınmaması gerektiğinden, tarh edilen vergilerin terkin edilmesi gerekmektedir
2 6 Tahakkuk Eden Verginin Ödeme Zamanı
Gelir Vergisi Kanununun 118’inci maddesine göre diğer ücretlerin vergisi;
Öteden beri işe devam edenlerde, yıllık verginin yarısı takvim yılının ikinci ayında (Şubat ayında) diğer yarısı ise sekizinci ayında (Ağustos ayında),
Takvim yılının birinci yarısı içinde işe başlayanlarda, yıllık verginin yarısı verginin karneye yazıldığı ayda, diğer yarısı takvim yılının sekizinci (Ağustos) ayında,
Takvim yılının ikinci yarısı içinde ise başlayanlarda, verginin karneye yazıldığı ayda,
Ödenmektedir
2 7 İşverenlerin Sorumluluğu
Vergi Usul Kanununun 251’inci maddesinde Karnesiz hizmet erbabı çalıştıranların sorumluluğu belirtilmiştir Madde hükmüne göre, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı ile götürü gider usulünü kabul eden gayrimenkul sermaye iradı sahipleri, yanlarında çalışan hizmet erbabının, Kanunun tayin ettiği süre içinde karne almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini ödemelerini temin etmeye mecburdurlar Bu mecburiyete uyulmadığı takdirde;
Zamanında karne almamış veya vergisini tarh ettirmemiş olan hizmet erbabının vergisi işveren kimse adına tarh edilir ve vergi cezası da aynı kimse adına kesilerek ondan tahsil olunur Bu fıkra hükmüne göre tarh edilen vergi ve kesilen ceza, işverene birer ihbarname ile tebliğ edilir Karnesiz tespit edilen şahsa karnesi verilir ve vergisinin ödendiği karneye yazılır
Karnesini zamanında almış ve vergisini tarh ettirmiş olan hizmet erbabının zamanında ödenmemiş olan vergisi ve gecikme zammı, yanında çalıştığı tespit edilen işverenden tahsil olunur Ancak, işverenler yukarıdaki hükümlere göre ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler
ÖRNEK 4: Basit usulde vergiye tabi olan mükellef nezdinde vergi dairesince 20 Ekim 2005 tarihinde yapılan yoklama neticesinde, mükellefin yanında 2003 yılı Mayıs ayından buyana çalışmakta olan bir ücretlinin olduğu ve bu ücretlinin süresinde vergi karnesini alarak vergisini tarh ettirmediği tespit edilmiştir
Bu durumda, süresinde vergi karnesini alarak 2003, 2004 ve 2005 yılları için vergisini tarh ettirmeyen hizmet erbabının vergisi işveren adına tarh edilecek ve kesilecek cezalarda işveren adına kesilecektir Düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesi de işverene tebliğ edilerek tahsil işlemleri yapılacaktır Ancak, işveren ödemiş olduğu vergiyi diğer ücret geliri elde eden hizmet erbabına yansıtabilecektir
2 8 Diğer Ücret Vergisinin Mahsubu
Gelir Vergisi Kanununun 122’nci maddesinde, diğer ücret kapsamında vergilendirilen hizmet erbabı muhtasar beyannameye tabi işverenler nezdinde çalışmaya başladıkları takdirde, bu tarihten sonraki aylara ait olmak üzere peşin ödemiş oldukları vergiler gerçek ücretleri üzerinden hesaplanan vergilere mahsup edilir ve mahsubu yapılan miktar hizmet erbabının vergi karnesine işveren tarafından kaydolunur
ÖRNEK 5: 2002 yılından beri basit usule tabi bir mükellefin yanında hizmet ifa eden diğer ücretli hizmet erbabı Şubat 2004 ayında vergisini tarh ettirerek vergi karnesine yazdırmış ve birinci taksitini Şubat ayında, ikinci taksitini ise Ağustos ayında ödemiştir Diğer ücretli bu kişinin Eylül 2004 ayında muhtasar beyanname veren bir işverenin yanında çalışmaya başlaması durumunda, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında gerçek ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanununun 61, 62, 94, 103 ve 104’üncü maddelerine göre tevkif yoluyla vergilendirilmesi sonucunda hesaplanan gelir vergisinden, Ağustos ayında ikinci taksit olarak bu aylar için peşin ödemiş olduğu diğer ücret vergisi mahsup edilecektir
3 SONUÇ
Gelir Vergisi Kanununda ayrı bir düzenleme ile belirlenen diğer ücret gelirleri, kendi içinde özel bir vergileme sistemine tabi olup, ücretli ve işverenlere belli sorumluluklar yüklemektedir Ücretlinin zamanında vergi karnesini alıp vergisini tarh ettirmesi ve süresinde ödemesi gerekmekte olup; işverenin de çalışanının bu yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğini kontrol etmesi gerekmektedir Aksi takdirde vergi idaresi, zamanında karnesini almamış veya vergisini tarh ettirmemiş olan hizmet erbabının vergisini işveren kimse adına tarh etmekte ve vergi cezasını da işveren adına keserek ondan tahsil etmektedir Ayrıca, karnesini zamanında almış ve vergisini tarh ettirmiş olan hizmet erbabının zamanında ödememiş olduğu vergi ve gecikme zammı da işvereninden tahsil edilmektedir Ancak her iki durumda da işverenin ödemiş olduğu vergiler için diğer ücret geliri elde eden hizmet erbabından isteme hakkı mevcuttur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|