Schopenhauer'da Ahlak Felsefesi
Cahit Tanyol
Her devrin bir lider değeri vardır

Bu değer bütün değerleri etkisi altına alır

Ortaçağda lider değer dindi

Sosyal, politik, ekonomik ve kültürel değerler onun etkisi altında idi

Ahlak doğal olarak dinin etki alanında ve onun bir niteliği gibi kabul ediliyordu

Yeniçağ'la beraber öncü değer bilim ve teknik oldu

Günümüzde bilgi kavramı çağa damgasını vurdu
Bilim ve teknik özü itibariyle laik bir niteliğe sahiptir

Ahlakın da dinin tekelinden çıkarak laik bir nitelik kazanması zorunludur

Gerçekten dinle ahlak arasındaki bağlantı zorunlu mudur? Bunu anlamak için ahlaktaki otoritenin kaynağına bakmak gerek

Dinsel ahlakta otorite Tanrı'dır ve dinler ahlak için gelmiştir

Gerçekten ise, ahlakın arkasında toplumun yaygın otoritesi bulunmaktadır
Schopenhauer ise, bu yapıtında, dinle ahlak arasında ilişki şöyle dursun, dinin ahlaksızlığa yataklık ettiğini ileri sürmektedir

Ona göre insan, yaratıkların en ahlaksısı ve en bencilidir

Her şeyi kendisi için isteyen bu bencil canavarı dizginleyerek ve onda ahlaki duyguları uyandıracak tek güdü/motif "acıma" ve "merhamet"tir

Türkiye gündeminde "Din" ve "Ahlak" bir ve aynı şeymiş gibi öğretim ve eğitim programlarında ve anayasamızda yer almaktadır

Bu açıdan Schopenhauer'ın ahlak felsefesi okuyucuları derin derin düşündürecektir
