11-06-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Yolcular - Ali Fuat..
Yolcular - Ali Fuat 
Bir kuşluk vakti salkım söğütlerin, yaşlı çınarların, at kestanelerinin kuytulaştırdığı yemyeşil bir alanda Hüdhüd etrafını saran kuşlara ufukların genişliğini, alemin sanıldığından daha büyük olduğunu, bir yere bağlı kalıp orada ölümü beklemenin anlamsızlığını anlatmaktadır Varlıklarını anlamlı kılma gayreti içerisinde kuşlar, Hüdhüd’le beraber uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıkmaya niyetlenirler Hedefleri uzak, çok uzak bir diyarda, Kafdağı’nın ardında yaşayan ve padişahları olan Simurg’u bulmaktır Hüdhüd kuşları uyarır
Bu yolculuğa çıkmanın ana şartı âşık olmaktır “Aşık kimdir?” sorusuna Hüdhüd “Âşık telef olmalıdır Âşık kederini gizlemelidir Âşık daima uyanık olmalıdır Âşık sabırlı olmalıdır Âşık gözü yaşlı, gönlü kırık olmalıdır Âşık sinesi üryan, gönlü biryan olmalıdır Âşık aklı ayaklar altına almalıdır Âşık bedenini bir leş gibi sırtından atmalıdır Âşık canını dişine takmalıdır Âşık bütün sıfatlardan soyunmalıdır Âşık, âşık olduğunu aşla bilmemelidir   ” diye cevap verir Kuşların yüreğine Simurg’u bulmanın heyecanı düşer Sevda yoluna cünun, yani birer çılgın olarak girer ve yollara koyulurlar  
Simurg mitolojik bir öykü  Zümrüdüanka olarak Türk tarih ve kültürüne mal olmuş, halk masallarına bile nüfus etmiştir  Yolcular’da anlatılan Simurg da bu mitoloji kahramanından başkası değil  Fakat Ali Fuat’ın kurgusu bu klasik öyküye yepyeni bir boyut kazandırıyor  Yolcular bize, yaşadığımız zamana ait olay ve insanları bu tarihi, kültürel, mitolojik kalıplar içerisine oturtarak değerlendirme imkanı veriyor
Kimler Hüdhüd ve arkadaşları? Bir ideal uğruna yerini yurdunu terk eden, dünyanın dört bir tarafına ışık saçmak için dağılan, hatta dünyada gidecek yer, ideallerini ulaştıracak gönül kalmasa Ay’a merdiven dayayacak hizmet ve fütüvvet erleri  Aba Eyyüb el-Ensari’yi İstanbul’a, Mevlana’yı Konya’ya getiren davanın müdavimleri
Ve öykünün sonu:
Hedeflerine, yani Kafdağı’na vardıklarında Hüdhüd ve yollarda dökülmeden kalan otuz kuş Simurg’un ta kendisi oluverirler İhlas ve samimiyet derinlikli her gidişte vasıta ve gayenin birleşmesi, aşıkın maşukta yitip gitmesi gibi  
Yazar : Ali Fuat
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|