Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allahın, nelerdir, nitelikleri, özü

Allah'ın Özü ve Nitelikleri Nelerdir?

Eski 10-28-2009   #1
peri
Icon5

Allah'ın Özü ve Nitelikleri Nelerdir?




Allah, yarattığı şeylerden; onların hakikisinden ve izafisinden tamamen başkadır Kaldı ki, insan , şu sınırlı âlemde hep, sınırlı düşünür, sınırlı görür, sınırlı duyar

Evet, insanın bu âlemde gördüğü şeyler, milyonda beş nispetindedir Duyduğu şeyler de o kadar Meselâ o, saniyede 40 defa ihtizaz (titreşim) yapan bir sesi duymaz Binleri aşan ihtizazı da duymaz Öyle ise insanın, sesleri duyup alması sınırlıdır Bu da, ancak milyonda çok küçük nispette bir şeydir Onun görüş ve duyuş sahası da çok dardır Bu kadar sınırlı gören, duyan, bilen bir insanın " Allah niçin görülmüyor? Nasıldır?" demesi -hâşâ- O'na kemmiyet ve keyfiyet izafe ederek, O'nun üzerinde düşünmesi, dolayısıyla da haddini bilmemesi demektir Sen nesin ve neyi biliyorsun ki, Allah'ı da bilesin! Allah kemmiyet ve keyfiyetten münezzeh tir ve senin nâkıs kıstaslarınla ölçülmeyecek kadar muallâdır Sen ışık hızıyla trilyon sene ötelere gitsen ve trilyonlar senelik öteleri görsen, sonra gördüğün bu kâinatları üst üste yığsan; bunlar, O'nun varlığına nispetle mikroskobik bir şey bile o lamaz Bizler daha Antarktika kıtasını bilemezken, bütün kevn ü mekânları evirip çeviren Allah'ın -hâşâ ve kellâ- " nitelik" ve "niceliği" hakkında nereden bilgimiz olacak! Allah, Allah ol duğu için, O'nun tabiriyle " nitelik" ve " nicelik"ten de mu kaddes ve münezzehtir O, bizim, her türlü tasavvurları mızın ötesinde, ötelerin de ötesindedir

Kelâmcı : "Aklına her ne gelirse, Allah ondan başkadır" der Tasavvufçu ise: "Aklına ne gelirse, onun verâsının verâsının verâsındadır Ve sen, daima seni saran perdelerle âdeta bir fanus içindesin"

Descartes der ki: "İnsan, her şeyi ile sınırlıdır Sınırlı olan bir şey, sınırsızı düşünemez" Allah ise, varlığı sınırsızdır; nâmütenâhîdir Binaenaleyh, sınırlı düşünen insanoğlu O'nu ihata edemez

Alman edibi Goethe : "Seni bin bir isminle anıyorlar, ey Mevcud-u Meçhul! Bin değil, Seni binlerce isminle ansam, yine de Seni senâ etmiş sayılamam Çünkü Sen, her türlü tavsi fin verâsındasın" sözüyle, bu Mevcud-u Meçhulü anlatır bize

Mütefekkirler; Allah'ı, mevcut fakat idrak edilmez bir mevcut olarak mütalâa ederler Allah, insanın kavrayabileceği, bilebileceği şeylerden değildir Göz, O'nu göremez, kulak O'nu işitemez Öyle ise, sen, O'nun hakkında sadece nebilerin talimine uyup öylece inanmalısın!

Allah nasıl bilinir ki! O vücudun da, ilmin de ilk mebdei, ilk illetidir Varlığımız, O'nun varlığının nurunun gölgesi; ilmimiz, O'nun muhît olan ilm-i ilâhîsinin bir şemmesidir Evet, bir seviyede, Allah'ı bilmenin ve irfan sahibi olmanın yolu vardır: Ne var ki bu yol, eşyayı bilme yolundan bütün bütün başkadır Yanlış yolla O'nu tanımağa kalkanlar, nefislerinin gururunu kıramamış, iç müşâhedenin ne olduğunu duyamamış, tadamamış bir kısım talihsizlerdir ki; " Allah'ı aradım da bulamadım" hezeyanıyla fen ve felsefe namına dalâlet lerini izhar ederler

Allah öyle bir Allah'tır ki, gerek enfüsî ve gerekse âfâkî, kalb ve ruhun miracında seyr-i ruhî ve kalbî varlığını ve varlığının zarurî olduğunu gösterir ve ruhumuzun derinlik lerinde kendini bize hissettirir İşte bütün ilimlerimizin kökü olan bu vicdanî duygu; bizdeki sınırlı ilimlerin, şuurların, akılların, fikirlerin hepsinden daha kuvvetlidir Böyle iken, biz çok defa vücudumuzdan ve bu iç sezişten zühul ederiz de hata ve dalâletlere düşeriz

Kâinat , bunu hatırlatıcı bin dil ve bin teldir Kur'ân , belâgatli lisanıyla en büyük hatırlatıcı, Peygamberimiz ise en mükemmel bir tebliğcisidir

"Sığmam dedi Hak, arz u semaya
Kenzen bilindi, dil madeninden" (Hazreti İbrahim Hakkı)

--

Afakî: Haricî, dış âleme ait
Enfüsî: Dahilî, iç âleme ait
Hezeyan: Saçmalama, saçmalık
İzafî: Göreli, göreceli, nisbî, rölatif
Kelâm: İslâm inanç esaslarını konu edinen ilim dalı
Kemiyet - Keyfiyet: Nicelik - nitelik
Kenzen: Sırlı bir hazine, define şeklinde
Kevn ü mekân: Varlık, kâinat
Mebde: Başlangıç
Mevcud-u Meçhul: Varlığı isim, sıfat ve eserleriyle bilinip Zât'ı dünya gözüyle görülemeyen Hz Allah (celle celâluhu)
Muallâ: Yüce, uzak
Nakıs kıstas: Noksan, eksik, kusurlu ölçü
Senâ etmek: Methetmek, övmek
Şemme: En küçük miktar, az bir koku
Tasavvuf: Belirli bir ölçüde beşerî sıfatlardan sıyrılarak, melekî vasıflar ve ilâhî ahlâka bürünerek, mârifet, muhabbet ve zevk-i ruhanî yörüngeli yaşama disiplini

(Asrın Getirdiği Tereddütler)

__________________
Yüreğin varsa karşılıksız da seversinBeklentisiz
Korkun ne olabilir ki? Kaybetmek mi?
Hep yalnız değilmiydik zaten

Seviyorum demek önce onsuz olmayı kabullenmektir
Varlığı armağansa yokluğu ceza deği
Varlığının değerini bilmektir
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.