Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fısıldadı, hızırın

Hızır'ın Sana Ne Fısıldadı?

Eski 10-23-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hızır'ın Sana Ne Fısıldadı?





Hızır'ın Sana Ne Fısıldadı?

İsteyerek işlediğin hatalar yüzünden üstüne istemeden giydiğin bir elbise gibi değil midir pişmanlık? Yaptığın, yaptığını bildiğin, yaptığını unutmayacağın hataların elinde dikilir bu elbise Bağışlanmış olduğunu bilmen bile pişmanlık gömleğinin düğmelerini çözmeye yetmez

Aslında üstüne değil, içine giyersin bu elbiseyi O kadar içeriden giyinirsin ki, sen onu değil de o seni giyinmiş gibidir Astarı dışarı bakar; kumaşın görünen yüzü içine doğrudur Başkalarına sevimsiz astarını gösterir; dikişlerinin sarkmış uçlarını sergiler, hatalı ve günahkâr olduğunu dillendirir Sana gösterdiği yüzü ise daha sevimlidir; içindeki o kırgınlıkla seni yeni hatalardan alıkoyan, günahın sancısını hissedilir kılan aldatmaz bir nasihatçıdır Sık sık kulağına eğilir, konuşur seninle Kendini unuttuğun zamanlarda, usulca kenara çeker seni, yeniden yola koyar

Yaptığın, yaptığını bildiğin ve yaptığını unutmadığın hata ile bir çeşit sözleşme imzalamış gibisindir O hata, geçip gitmiş olsa da, bıraktığı pişmanlık yoldaşın olacaktır bundan böyle Üzerinden hiç çıkaramadığın elbise gibi Hep onunla yürüyeceksin

Pişmanlık yanında bir Hızır gibi yürür Baştan uyarır seni Hızır’ın[as] Mûsa’yı[as] uyarması gibi: “Benimle beraberliğe sabredemezsin?” Yoluna hiç ummadığın anda çıkan, anlamını bilemediğin işler yapan, her kertede şaşırtan, irkilten, yadırgatan bir yoldaştır pişmanlık

Sen de Musâ’nın Hızır’ın yanında yürümesi gibi yürürsün pişmanlığının ardı sıra Önce kusursuzluk gemini deler pişmanlık; hata edebilir olduğunu gösterir sana Sen de Mûsa gibi çıkışırsın hemen: “Halkını boğmak için mi deldin onu?”

Oysa çok sonraları farkedeceksin ki, kendini kusurlu bilmen, seni gururunun elinden kurtaracaktır Kusursuzluk gemin delinince, nefsinin kalbini gasbetmesi önlenmiştir Günahın ile öylesine mahçup olursun ki, kendini günahsız sanan nicelerinden daha büyük bir yakınlık kazanırsın Rabbinin katında Hataların yakarışın kapısını açar, mahçubiyetin seni Rabbinin kapısında sabit tutar Aklanmamışlığın rahmetin eteğine sımsıkı yapıştırır dudaklarını

Sonra, tekrar kuşanırsın sabrını Pişmanlığının koluna bir daha girersin Yeniden yürürsünüz yan yana Ama bu defa yaptığı affedilir gibi değildir Görünür bir sebep yokken içinde büyüttüğün, cennetin bahçelerinde oynattığın masumiyet çocuğunu öldürüverir pişmanlık Hızır’ı Masum değilsindir artık; günahkârsındır Bak, kirlendin, karalandın! Çıkışırsın hemen: “Tertemiz bir canı katlediyorsun ha! Gerçekten sen fena bir şey yapıyorsun!”

Oysa, ancak sonradan anlayacaksın ki, hatadan dönmen hataya hiç düşmemenden daha sevimlidir Rabbinin katında Günahkârlığın getireceği kârlar için günahsızlığının boynunun vurulması gerekmektedir Aklığının peşine günahın ağına düşmeden düşemiyorsun işte Öyle bir yangın ki yandığın, ancak kendi küllerinle söndürebiliyorsun yangınını

Pişmanlığın bu sırrı bilmeyişini de yüzüne vurmaz Yoldaşlığa yeniden kabul eder seni Ancak bu defa hiç hak etmeyenlere yapılan iyiliktir itirazının sebebi Hızır’ın kendilerine yiyecek vermeyi reddeden köylülerin yıkık duvarını hiç ücret istemeden onarmasına itiraz eder Mûsa Oysa, bilmez ki, Hızır, duvarı onararak, duvarın altında saklı ve iki yetime ait hazinenin başkalarının eline geçmesini önlemiştir

Yıkık duvarların altında günahlara rağmen içinde büyüttüğün, yetim bıraktığın masumiyetin rahmetten ümitlenme hazinesi saklıdır Pişmanlık, sana hata edebilir olduğunu bildirerek, başkalarının hatalarını da affetmeyi, yıkık duvarlarını onarmayı öğretir Pişmanlığının elinden tutarsan, dostunun bahçesindeki yıkık duvarları onarabilirsin Kardeşinin hatasını örtüp kusur duvarını onarırsan, bir gün onun pişmanlıkla geri dönmesine yol olursun Böylece, hatalarının altında saklı, günahlarının içinde gizli rahmet ümidini hem kendin için hem onun için korumuş olursun

Öyleyse, pişmanlığının yoldaşlığına itiraz etme Sessiz Hızır’ın ile yolunu ayırma!

Senai Demirci

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.