Batının Hastalıkları

Mahya sloganları tartışmaları gündeme gelince, yüzyıl önceki tartışmalar aklıma geldi
Batılı devletler, dinleri, devletlerinin payandası ve tutkalı olarak görüyor Onsuz olmuyor dediği dini ve moral değerlere yeniden sarılıyor
Ruslar Ortodoksluğu benimserken İtalyanlar Katolikleşti, Almanlar Protestanlaştı Birleşik Krallık Protestanlığın ayrı bir versiyonu olan Anglikan Kilisesi'ne sahip çıkarak Britanya adasındaki ulusları milletleştirdi Bugün bile İrlanda'daki IRA'nın sadece mezhep farklılığı için savaştığını kim söyleyebilir? Ortodoksluk üzerindeki Bizans oyunları devam ediyor Fener Patrikhanesi'nin varlığından rahatsız olan devletlerin başında Rusya geliyor! Ortodoks Rusların, Batının kontrolündeki Fener Kilisesine bağlı olması Rusya'nın göz yumacağı bir seçenek midir?
İki Türk hakanı Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail'in aralarındaki 'nizam-ı âlem' davasında, İslamiyet'in birleştirici özelliği karşısında iki süper güç mezhep farklılığını körükledi Doğu Anadolu gibi ve Kuzey ve Güney Azerbaycan coğrafyasında yaşayanlar da mezhep değiştirmeye zorlandı Devlete itaat etmeyenler topluca göçmek zorunda kaldı Tapu tahrir defterlerine göre dönemin önemli bir kültür ve yerleşim merkezlerinden Erzurum'un nüfusu, Kanuni Sultan Süleyman devrinde 40 haneye kadar düşmüştü
Devlet refleksi, ülkemizde genellikle Alevi ve Kürt gençleri hedef seçen misyonerlere karşı haklı olarak yoğunlaşırken, Hıristiyanlaşanların neredeyse bin katı gencin dinsizleşerek silahlı eylemlere kalkışması karşısında sessizliğini koruması dikkat çekici değil midir?
Yusuf Akçura, Üç Tarz-ı Siyaset makalesinde Osmanlılık alternatifinin üstünü çizdikten sonra devlet için hangisinin takip edileceği konusunda Türklük ve İslamlık üzerinde kafa yoruyordu
"Müslüman'ı Camide, Hıristiyan'ı Kilisede, Musevi'yi Havrada görmek isteyen" Osmanlılığı, gayrimüslimlerle eşitliğe karşı çıkan İslam'ın istemediğini savunan Akçura'nın zihni, 'Yeni doğmuş çocuk' durumundaki Türklüğün, heyecanını koruyan İslam karşısında nasıl tutunacağı konusunda karışıktı Ziya Gökalp ise bir yandan çocuklara ilahi yazarken bir yandan da Türkçülüğün esaslarını kaleme almaktaydı Aklındaki medeniyet projesi farklılıkları barıştırmak üzerineydi: "Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak"
Sanayi devriminden, Fransız ihtilalinden ve Bolşevik devrimlerden etkilenen, üstelik pozitivizm karşısında komplekslerinden sıyrılamayan Tanzimat ve Jön Türk aydın tipi, bugün de AB karşısında benzer tepkileri gösteriyor Oysa ideolojiler çöktü, perdeler aralandı Savunduğu evrensel değerlere rağmen Batı medeniyetinin sömürge odaklı olduğu günyüzüne çıktı Batı kendi çelişkilerini bize yine yaşatmak, kendi hastalıklarını bulaştırmak istiyor Türkiye'den gidenleri, Alevi-Sünni ve Kürt- Türk diye ayrı dernekler ve ibadethaneler çevresinde toplamayı başardılar Şimdi aynısının ülkemizde uygulatılmasına seyirci mi kalacağız




AHMET ÜNAL