![]() |
Bir Hüzün Şairi: Cahit Sıtkı |
![]() |
![]() |
#1 |
GöKKuŞaĞı
![]() |
![]() Bir Hüzün Şairi: Cahit SıtkıNeylersin ölüm herkesin başında ![]() Uyudun uyanamadın olacak ![]() Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında ![]() TESELLİYİ ŞİİRDE ARADI CAHİT SITKI TARANCI ![]() Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ev şimdi müze ![]() ![]() ![]() Şairlerin mevsimleri vardır, Cahit Sıtkı’ya da Ekim’i yakıştırırlar ![]() ![]() Hüseyin Cahit, Diyar-ı Bekir Cami-i Kebir Mahallesinde Akkoyunlu, Artuklu ve Osmanlı çizgileri taşıyan 3 asırlık bir köşkte (bir ara hastaneydi şimdi müze) doğar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Albenili kasr, siyah bazalt taşından yapılmıştır, mimarı yer yer ak mermerler de kullanır, dantel gibi oturtur yuvasına ![]() Ev kalabalıkçadır, gün boyu aşçılar, seyisler koşturur ![]() ![]() ![]() ![]() Babası Bekir Sıtkı eşraftandır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu saray parçasında sık sık meclisler kurulur, edebi sohbetler dem tutar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi düşünelim, varoşun izbelerinde doğan, kitap bulamayan, destan dinlemeyen, ozan tanımayan, sütten kesilir kesilmez ekmek kavgasına başlayan ve beş gazoz kapağı için arkadaşının kafasını yaran biri şair olabilir mi? Olur ama nadirattan! Konak çocukları maça 1-0 önde başlar ![]() GURBET ÖYLE ACI Kİ ![]() ![]() ![]() Niye öyle yaparlar bilinmez Cahit’i el kadar tıfıl iken İstanbul’a yollar, Saint Joseph’e yazdırırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Babasına yolladıkları daha bir ağdalıdır, uzun peşrevlerden sonra “tamamen duygusallaşır” ![]() ![]() ![]() ![]() Zaman zaman kendine de mektuplar atar ![]() ![]() ![]() Cahit Sıtkı karakterinin şekillendiği yıllarda kesif bir Batı bombardımanına tutulur, yat kalk Moliere, ye iç Lamartine! Rimbaud ve Mallarme kusturasıya kadar! Haliyle Frenk dili ve edebiyatının tesiri altında kalır ![]() ![]() Cahit, Saint Joseph’e hiç ısınamaz, nitekim ani bir kararla Galatasaray Lisesi’ne kaçar ![]() ![]() Bir gün cesaretini toplayıp Servet-i Fünun’un kapısını çalar (1930), Halit Fahri’nin (Ozansoy) önüne 20 tane şiir koyar ![]() ![]() ![]() Cahit Sıtkı “Sanat için sanat” umdesine bağlı kalır ve çoşkulu mısralara imza atar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ki her nefis onu tadar ![]() ÖLÜM KORKUSU OLMASA ![]() ![]() ![]() Cahit ölümden pek korkar, kabir kefen dendi mi sıkıntılar basar, ağıtlar yakar ![]() “Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?/ Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?” Cumhuriyetin ilk yıllarıdır, değerler alt üst olmuştur, insaf izan alabora ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kafası karışıktır, boşa koyar dolmaz, doluya koyar almaz ![]() ![]() ![]() Evet, Cahit Sıtkı da sistemin ürünüdür, lakin istenildiği gibi kupkuru bir materyalist olmaz ![]() Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım; Gün kasvet gece kasvet ![]() Bulutlar, sisler içinde bunaldım; Gök mavisine hasret ![]() *** Olmuyor seni düşünmemek Tanrım, Ummamak senden medet ![]() Suyun dibine vardı ayaklarım; Suyun dibinde zulmet ![]() *** Kalmadı ümidin soluk ve cılız Işığında bereket ![]() Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız Bir at oldu Cahit, ölüm ve ötesini çok düşünür, kabir ve mahşer üzerine pek kafa yorar ![]() ![]() ![]() ![]() Ey her gün gölgesini omzumda duyduğum el, Gölgesi kendisinden bin kere beter ölüm Her gece karanlıkta karşıma çıkan heykel, Herkes gibi bana da bir gün mukadder ölüm ![]() Eğer bir alimin dizi dibine çökebilse, bir mutasavvıftan ilim ve edep öğrenebilse Anadolu yeni bir Yunus’la tanışabilir ama olmaz ![]() Yine de mısralarında tekke şairlerini andıran bir hava hissedilir ufaktan ![]() Otuzlu yılların yazar çizer takımı gündüz Babıali’yi mekan tutar, gece Beyoğlu’na takılırlar ![]() ![]() Yazarlık para eden bir zeneattır, yersin içersin artar, hatta seni “Avrepo”lara bile yollar ![]() ![]() ![]() ZİRVEYE ÇIKARAN ŞİİR Tam düzenini kurmuştur ki 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Askerliğini yaptıktan sonra bir süre İstanbul’da babasının işlerini kovalar ![]() ![]() Henüz ünlü değildir, 1946 yılında CHP’nin açtığı şiir yarışmasında birinci olunca şöhreti yakalar ![]() ![]() ![]() ![]() Onu zirveye taşıyan manzumeyi hepiniz biliyorsunuz: Evet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ecelden kim kaçmış ki! ![]() ![]() Nedense Cahit Sıtkı’nın hep şiirinden dem vurulur, halbuki hikayeciliği de sağlamdır, hem Hüseyin Rahmi’ye “vay canına” dedirtecek kadar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hikayelere pat diye girer, günümüz tabiriyle bodoslama ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Gerçekten uyandığıma inanabilmek için gözlerimi oğuşturunca ne görsem! ![]() ![]() Cahit Sıtkı, kırkına kadar bohemce yaşar ![]() ![]() ![]() Bu akşam ilk olarak ağladım Bekar odamın penceresinde ![]() Hani ev bark, hani çoluk çocuk? Ne geçti elime bu hayatın Meyhanesinde, kerhanesinde? Yatağım her gece böyle soğuk Saadet bu ömrün neresinde? Sonunda gözünü karartıp yuvasını kurar, üç mes’ud yılın ardından hastalanır ![]() ![]() ![]() ![]() Ve bir namazlık saltanatı olur taht misali musalla taşında! YOLCUDUR ABBAS! ‘Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun, işte oldu akşam ![]() Kur bakalım çilingir soframızı, Dinsin artık bu kalb ağrısı ![]() *** Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun ![]() Aya haber sal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce *** Bas kırbacı sihirli seccadeye ![]() ![]() ![]() ![]() Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan, Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan ![]() SEN İSTANBUL BİLİR? Beşiktaş’taki sevgili tamam ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cahit Sıtkı o gece de sofrasını kurdurtmuş, Çakırkeyf olmuştur ![]() -Bilir komutan! -Göndersem gider? -Gider komutan! -Şimdi ben sana bir edrese verecek ![]() ![]() ![]() Sabah ne görse iyi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki kırklı yıllarda yedek zabitlere bile “emir eri” sunarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sistem böyle bir şeydir işte, şair de olsa akıntıya kürek çekemez insan! Hava güzel n’apsın? Cahit Sıtkı’nın edip olacağı bellidir ama katiyetle iyi bir talebe olamaz ![]() ![]() ![]() “Mülkiye’deyim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ortaya karışık Bugün cuma; Büyükannemi hatırlıyorum, ![]() ![]() ![]() Öpüp başıma götürdüğüm günler! O zaman inandığım gibi, Sahiden bir öbür dünya varsa eğer, Orada da cumaysa bugün, Başında bulutlardan beyaz örtüsü, Büyükannem namaz kılmaktadır, Namahrem eli değmez seccadesinde; Mekke-i Mükerreme’den getirilmiş ![]() Dilerim duasında unutmasın beni; Günahkâr olduğumu hatırlayarak ![]() *** Ne vefasız geçmişten hayır var Ne gelecekler imdada koşar Çoktandır tekneyi aldı sular Çoktandır ümitler sende ölüm ![]() *** Affan Dede’ye para saydım Sattı bana çocukluğumu Artık ne adım var ne yaşım Bilmiyorum kim olduğumu Hiçbir şey sorulmasın benden Haberim yok olan bitenden Bu bahar havası bu bahçe Havuzda su şırılşırıldır Uçurtmam bulutlardan yüce Zıpzıplarım pırıl pırıldır Ne güzel dönüyor çemberim Hiç bitmese horoz şekerim ![]() ![]() ![]() *** Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer, Derdim ki: “Elbet bir ağlayanım olur benim de; Ramazan geceleri Yasin okuyanım, Baharda kabrime menekşe getirenim de ![]() İRfan Özfatura
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar ![]() Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK ![]() GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
![]() |
![]() |
|