Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
olunca, padişah, önde

Padişah önde Olunca...

Eski 09-23-2009   #1
b@ron
Varsayılan

Padişah önde Olunca...



Padişah önde olunca








Sultan II Mustafa Han, Hâcei Sultani Vani Mehmed Efendi ile şeyhülislam Erzurumlu Feyzullah Efendi’nin talebesidir Aynen 4 Murad gibi gayretli, azimli ve cesur bir sultandır !”

Babası 4 Mehmed ile Sefer-i humâyunlara katılır ve Fazıl Ahmed ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın yanında pişer, tecrübe kazanır

Tahta geçtiğinde çok gençtir ama dedelerinden hiçbirinin yapmadığını yapar; padişahlığının üçüncü gününde bir hattı hümayûn yayınlar Yani diyeceksiniz, yani “bir nevi siyasi program” sunar

Bu program devletin dostlarını sevindirir, düşmanlarını kara kara düşündürmeye başlar Zira açık açık öze dönüş ve cihad kokar

Para neme gerek!
O günlerde Osmanlı Avrupa’da eskisi kadar güçlü değildir bu yüzden özellikle Alman ve Avusturyalılar topraklarımıza sızar, müslümanlara tacizde bulunurlar Hal böyle olunca 2 Mustafa, Fatih ve Yavuz gibi ordusu ile bizzat sefere çıkmayı çok arzular

Ancak Osmanlı eski Osmanlı değildir devlet adamları gelir gider Sefer-i hümayunun çok masraflı olacağından dem vururlar Sonra Allah korusun bir kazâ vukuunda “padişah yenildi” sözünün getireceği gaileleri hatırlatırlar Ki bir bakıma yerden göğe haklıdırlar

Mustafa Han önce “masraf” bahanesini siler atar “Bize ağırlık ve hazine ne içün lâzım İcabında kuru ekmek yer vücudumuzu din-ü devlet uğruna hırpalarız Allah kullarına hizmet tamamlanmadıkça, seferden kaçmayız” der ve 9 tuğu (Sefer-i hümayun işaretidir) ordugâha çakar

Mustafa Han eli kılıç tutan bir cengaverdir, çocukluğunda gençliğinde kışla havasını teneffüs ettiğinden olacak, seferden korkmaz İyi ata biner, her silahı kullanır ve cengi satır satır okuyup yerinde kararlar alır

Dahası sık sık tebdili kıyafetle sokağa çıkar, asker arasına karışıp havayı koklar Hatta bir keresinde el bahçesine dalıp vişne çalan cebeci askerini yakalar ve derhal kadıya yollar

Ordu 1695 yılında yollara düşer ve elden çıkan kaleler birer birer üç hilali asarlar Ancak iş beş on kaleyle kalmaz, bu mecra bir “ölüm kalım savaşına” doğru akar Alman imparatoru bizzat başkomutanını görevlendirerek Türkleri durdurmayı arzular ki Mareşal Veterani yenilgi nedir tanımaz

20 Eylül günü Temeşvar’ı aşar ve Lugoş kalesine doğru sokulurlar İşte Veterani onları burada karşılar

Bu nasıl ses?
Mustafa Han tabur imamlarına zaferi müjdeleyen ayetler okutur ve kendisi kılıç elde öne çıkar Osmanlı ordusunun dev köslerini filler taşır ve güm güm sesleri kâfirlerin bütün ümmidini yıkar

Veterani, Lugoş kalesi komutanına “ben bunca yıldır savaş ederim böyle bir ses duymadım İçime bir ürperti girdi, korkarım kötü şeyler olacak” der ve bir mânâda mağlubiyeti kabullendiğini açıklar

Muharebe ancak üç saat sürer, Almanlar geri çekilmeye mecbur kalırlar İşte bunu bekleyen
Kırım Hanı Hacı Selim Giray arkalarından çevirir ve (komutan Veterani de dahil olmak üzere) alayını kırar

Osmanlı Avrupa’da derin bir nefes alır, Sultan Mustafa sefer-i hümayun fikrinde haklı çıkar
şimdi nurlar içinde yatan Sultan Mustafa Han, ordunun başında sefere çıkan son Osmanlı padişahıdır

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.