Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
621, isra, miraç, mucizesi, receb

Isra ve Miraç Mucizesi (receb 621 M.)

Eski 09-05-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Isra ve Miraç Mucizesi (receb 621 M.)



Yazan: Site - Yönetici Aralık 8, 2007


İSRÂ VE MÎRÂC MÛCİZESİ (Receb 621 M)
a) Hz Peygamber (sas)’in Mîrâcı
İkinci Akabe görüşmesinden sonra, Mekke Devri’nin 11′inci yılı Recep ayının 27′inci gecesi (Hicretten 19 ay önce) Peygamber Efendimizin “İsrâ ve Mîrâc” mûcizesi gerçekleşti
İsrâ, gece yolculuğu ve gece yürüyüşü; Mîrâc ise, yükseğe çıkmak ve yükselme âleti demektir Bu büyük mûcize, gecenin bir bölümünde cereyân ettiği ve Rasûlullah (sas) bu gece semâlara ve yüce makamlara yükseldiği için bu mûcizeye “İsrâ ve Mîrâc” denilmiştir




Kur’ân-ı Kerîm’de el-İsrâ Sûresi’nin 1′inci âyetinde:
“Kulu Muhammed (sas)’i, bir gece Mescid-i Harâm’dan, kendisine bir kısım âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şânı ne yücedir Doğrusu O işitir ve görür” buyrulmuştur
Rasûl-i Ekrem (sas)’in Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya olan mîrâcı, yukarıda anlamı yazılan âyet-i kerime ile sâbittir Mescid-i Aksâ’dan semâlara ve yüce makamlara yükseldiğini ise, Peygamber Efendimizden nakledilen sahîh hadîs-i şerîflerden öğrenmekteyiz Hadîs-i şerîflerde anlatılanların özeti şöyledir(114)


Rasûlullah (sas) bir gece Kâbe’nin “Hatîm” denilen kısmında iken, Cebrail’in getirdiği “Burak” denilen bineğe binerek Kudüsteki Mescid-i Aksâ’ya gelip burada namaz kılmıştır Buradan da “Mîrâc” denilen âlete binerek, semâlara yükselmiştir 1′inci semâda Hz Âdem, 2′inci semâda Hz Yahyâ ve Hz İsâ, 3′üncü semâda Hz Yûsuf, 4′üncü semâda Hz İdrîs, 5′inci semâda Hz Harûn, 6′ıncı semâda Hz Mûsâ ve 7′inci semâda Hz İbrâhim ile görüştü Bunlardan her biri Rasûlullah (sas) ‘i selâmlayıp tebrik ettiler, “hoşgeldin sâlih kardeş,” dediler

Daha sonra “Sidretü’l-müntehâ”ya yükseldi Orada kazâ ve kaderi yazan kalemlerin çıkardıkları sesler duyuluyordu Sidretü’l-müntehâ’dan ötesi, sözle anlatılması mümkün olmayan bir âlemdi Buraya kadar beraber oldukları Cebrâil de buradan öteye geçememiş, “benim için burası sınırdır, parmak uçu kadar daha ilerlersem, yanarım…” demiştir
Mîrâcta Cenab-ı Hakk, sevgili Peygamberine nice âlemler gösterdi Kuluna vahyedeceğini vâsıtasız vahyetti


Bu makamda Hz Peygamber (sas)’e üç şey verildi(115)


1) Beş vakit namaz farz kılındı(116)
2) Bakara Sûresi’nin son iki âyeti (Amene’r-rasûlü…) vahyedildi
3) Ümmetinden şirk koşmayanların Cennet’e girecekleri müjdesi verildi




b) Mîrâc Mûcizesine Karşı Müşriklerin Tutumu

Peygaber Efendimiz, mîrâcı ve mîrâcda gördüklerini ertesi sabah anlattı Mü’minler Rasûlullah (sas)’i tasdik ve tebrik ettiler Müşrikler ise inkâr ettiler Bir gecede Kudüs’e gidip gelmek imkânsız bir şey, dediler İçlerinde Kudüs’e gitmiş ve Mescid-i Aksâ’yı görmüş olanlar vardı
- Mescid-i Aksânın kaç kapısı var? Şurası nasıl, burasında ne var? diye Rasûlullah (sas)’i soru yağmuruna tuttular(117)


Hz Peygamber bu konuyu daha sonra şöyle anlatmıştır:
“Kureyş bana seyâhat ettiğim yerler, özellikle Mescid-i Aksâ ile ilgili öyle şeyler sordular ki, İsrâ gecesi bunlara hiç dikkat etmemiştim Fakat Cenâb-ı Hakk, benimle Beyt-i Makdis arasındaki mesâfeyi kaldırdı Ne sordularsa, oraya bakarak cevâp verdim”(118)


Bu durumda ne yapacaklarını şaşıran müşrikler Hz Ebû Bekir’e koştular Muhammed dün gece Kudüs’e gidip geldiğini, göklere çıktığını… söylüyor Buna da mı inanacaksın, dediler Ebû Bekir, hiç tereddüt göstermeden:
“Bunu O söylemişse inandım gitti Ben O’nu bundan daha önemli olan konularda tasdik ediyorum Akşam- sabah göklerden vahiy geldiğini söylüyor, buna inanıyorum…” dedi Bu yüzden Hz Ebû Bekir’e “Sıddîk” denildi
Ehli- sünnet bilginlerinin çoğunluğuna göre, İsrâ ve Mîrâc aynı gecede; Rasûlullah (sas) ‘in rûh ve vücuduyla birlikte uyanık hâlde iken olmuştur İsrâ ile Mîrâcın ayrı gecelerde olduğunu, rüyâ hâlinde ve rûhâni olarak vuku bulduğunu kabûl eden bilginler de vardır; fakat bunların sayısı azdır(119)

c) Mîrâc’ta Teşri Kılınan Hükümler


Kur’ân-ı Kerîm’de, Mirâc’ın en yüksek hâli anlatılırken:
“(Rabbına) iki yay kadar veya daha da yakın oldu Allah Kulu’na vahyettiğini o anda vahyetti…” (en Necm Sûresi, 9-10) buyrulmaktadır
Bu âyetlerden Rasûlullah (sas)’e, Mîrâc’ta pek çok esrâr ve maârifin bildirildiği anlaşılmaktadır



Baştan sona Mîrâc ve Mîrâc’ta teşri kılınan hükümlerin anlatıldığı el-İsrâ Sûresi’nin 80′inci âyetinde Hz Peygamber (sas)’e: “Rabbim, beni şerefli bir girişle (Medine’ye) koy, sâlim bir çıkışla da (Mekke’den) çıkar” diye dua etmesi emredilerek yakında hicretine izin verileceğini; 81 ‘inci âyetinde ise:
“De ki: Hakk geldi, bâtıl yok olup gitti, esâsen bâtıl yok olmağa mahkûmdur” buyurularak çok yakında İslâm’ın küfre galebe çalacağına, neticede Mekke’nin Rasûlullah (sas) tarafından fethedilip Kâbe’nin putlardan temizleneceğine işâret olunmuştur Yine aynı sûrenin 23-29′uncu âyetlerinde dinin temelini teşkil eden hükümler yer almıştır Bu âyetlerin anlamları şöyledir:
“Rabb’ın şunları kesinlikle hükmetti: Kendisinden başkasına kulluk etmeyin Ana-babaya iyilik edin Onlardan biri veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlayacak olursa, onlara “öf” bile deme, onları azarlama, her ikisine de hep tatlı söyle Onlara şefkatle tevâzu kanadını ger ve ‘Rabbım, onlar, küçükken beni nasıl ihtimâmla yetiştirmişlerse, sen de kendilerini öylece esirge’ diye onlar için duâ et

Rabbınız, içinizdekini en iyi bilendir İyi kimseler olursanız, kendisine yönelip tevbe edenleri bağışlar
Hısıma, yoksula, yolda kalmışa, herbirine hakkını ver Elindeki malını saçıp savurma, saçıp savuranlar, şüphesiz şeytânla kardeş olmuşlardır Şeytân ise Rabb’ına karşı son derece nankördür
Rabbından umduğun rahmeti elde etmek için hak sahiplerinden yüz çevirmek zorunda kalırsan, bâri onlara yumuşak söz söyle (sert davranma)

Elini boynuna bağlayıp cimrilik etme, onu büsbütün açıp hepsini de saçma Yoksa pişmân olur, açıkta kalırsın,

Şüphesiz Rabb’n, dilediği kimsenin rızkını genişletir, dilediğininkini daraltır, ölçü ile verir O, kullarını gören ve her şeyden haberdâr olandır
Çocuklarınızı yoksulluk korkusu ile öldürmeyin Onları da sizi de Biz rızıklandırırız Şüphesiz ki onları öldürmek büyük bir suçtur
Sakın zinâya yaklaşmayın Doğrusu bu çirkindir ve çok kötü bir yoldur
Allah’ın harâm kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça kıymayın Haksız yere öldürülen kimsenin velisine bir yetki vermişizdir Artık o da öldürmekte aşırı gitmesin Çünkü o, ne de olsa yardım görmüştür
Erginlik çağına ulaşıncaya kadar, yetîmin malına, en güzel şeklin dışında yaklaşmayın Bir de verdiğiniz sözü yerine getirin Çünkü verilen sözde sorumluluk vardır


Ölçtüğünüz zaman ölçeği tam yapın, doğru terâzi ile tartın Bu daha iyi ve sonuç bakımından daha güzeldir
Bilmediğin şeyin ardına düşme Doğrusu kulak, göz ve kalb, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur


Yeryüzünde böbürlenerek yürüme Çünkü ne yeri delebilir, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin, (onlarla büyüklük yarışı yapabilirsin) Rabb’ının katında bunların hepsi, beğenilmeyen kötü şeylerdir
Bunlar Rabb’ının sana bildirdiği hikmetlerdir Sakın Allah’la beraber bir başka tanrı edinme Yoksa kınanmış ve kovulmuş olarak Cehennem’e atılırsın” (İsra Sûresi, 23-29)


Bu âyetlerdeki ilâhî emirler şöylece özetlenebilir:
1) Allah’tan başkasına kulluk etmeyin,
2) Anne-babaya iyi muâmele edin,
3) Hısıma,yoksula, yolda kalmışa haklarını verin,
4) Ne hasis, ne cimri, ne de müsrif (savurgan) olun,
5) Çocuklarınızı öldürmeyin,
6) Zinâya yaklaşmayın,
7) Haklı bir sebep olmadıkça cana kıymayın,
Daha iyiye götürmek amacı dışında yetim malına yaklaşmayın,
9) Verdiğiniz sözü yerine getirin, sözünüzde durun,
10) Ölçü ve tartıyı tam yapın,
11) Hakkında bilginiz olmayan şeyin peşine düşmeyin,
12) Yeryüzünde kibir ve azametle yürümeyin, alçak gönüllü olun

——————————————————————————–
(114) Bkz Buhârî, 1/91-93 ve 4/247-250; Tecrid Tercemesi, 218-232 (Hadis No: 227) ve 10/60-80; (Hadis No: 1550-1552)
(115) Müslim, 1/157, (Kel-İmân, B,76, Hadis No: 173/279)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.