08-23-2009
|
#1
|
VANDETTA
|
Sömürgecilik Namı Diğer Emperyalizm

Sömürgeciliğin Gelişmesinde Rol Oynayan Faktörler
Sömürgecilikle emperyalizm deyimleri arasında kesin bir ayrım yapılamamıştır Günümüzde sömürgecilik deyimi son yıllarda kullanılmaz olmuştur
Sebebi ise, dünyadaki sömürge alanlarının pek az olmasıdır 1945 de Birleşmiş Milletler kurulduğu zaman 53-54 üyesi vardı Bugün ise 151 üyesi vardır 20 yıl önce Afrika'da bağımsız devlet sayısı 5 veya 6 idi, bugün 51 olmuştur Bu devletlerin çoğunluğu 1960'dan sonra bağımsız olmuştur Asya ve Ortadoğu da aynı şekildedir Ortadoğu devletleri 1945-1946 da bağımsızlıklarını almışlardır Asya ülkelerinde ise Çin ve Japonya hariç tutulursa Birinci Dünya Savaşı sonunda bağımsız devlet yoktu Bugün ise Asya'da sömürge kalmamıştır
Bugün "Sömürgecilik" yerine "emperyalizm" deyimi kullanılmaktadır O halde emperyalizm nedir?
Emperyalizm: Bir devletin diğer bir devlet üzerinde, ister maddi, ister manevi bir kontrol, nüfuz kurması veya bir üstünlük sağlaması demektir
Tarihte sömürge kurmak, büyük toprak kazanmak, büyük devlet olmak için gerekli sayılmaktaydı Sömürgecilik bazan dini sebeplere dayanarak da olmuştur Bunun için sömürgecilik hareketleri bazan askeri ve stratejik sebeplere de dayanmaktadır İngiltere'nin 1878 de Kıbrıs'a yerleşmesi gibi Asıl ekonomik ve siyasal faktörler sömürgecilikte rol oynamaktadır
XİX'uncu yüzyılda doğan ve günümüze kadar tesirlerini devam ettiren sömürgecilik tamamen ekonomik faktörlere dayanmaktadır 1875 yılında Afrika'nın Avrupa sömürgeciliğine konu olan kısmı kıtanın 1/10'i kadardır 1895 yılında Afrika'nın batı sömürgeciliğine konu olmayan kısmı 1/10'dir 1890'la 1913 arasında Avrupa sömürgeciliğinin gelişmesi sonucunda Avrupa devletlerinin sömürgecilik yoluyla kazandıkları toprak ve nüfus şöyledir :
Ülke-Kazandığı toprak-Kazandığı nüfus
İngiltere-4 250 00 mil-66 000 000
Fransa-3 500 00 mil-26 000 000
Rusya (Asya)-500 000 mil-6 500 000
Almanya-1 000 000 mil-13 000 000
Belçika (Kongo)-900 000 mil-8 500 000
İtalya-185 000 mil-750 000
Avrupa'yı 1890'lardan itibaren sömürgeciliğe iten faktör tamamen ekonomiktir 1870'lerden sonra endüstrinin gelişmesi başlıca ekonomik faktör olarak görünmektedir Endüstrinin gelişmesi ortaya bir takım önemli problemler çıkarmaktadır: Endüstri geliştikçe üretim artmıştır, üretim arttıkça endüstri ülkelerinin kendi nüfusları bu üretimi tüketemez olmuşlardır Bir üretim fazlası ortaya çıkmıştır Bu üretim fazlasını dağıtacak alanlar aramaya başlamışlardır
Öte yandan endüstrinin ham madde problemi ortaya çıkmıştır Avrupa'nın sınırlı ham madde kaynağı karşısında yeni ham madde kaynakları, ham madde sağlayacak topraklar elde etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır Ekonomik gelişme bakımından 1913 yılında Almanya'nın ithalatının % 87'sini ham madde ve yiyecek teşkil ediyordu Bu nisbet Fransa için % 80 ve İngiltere için de % 80'dir Bu ülkelerde görüldüğü gibi gittikçe artan bir ham madde ihtiyacı ortaya
çıkmıştır 1913 yılında Alman ihracatının % 66'sını endüstri mamulleri,Fransız ihracatının % 60'ını ve İngiliz ihracatının % 66'sını teşkil etmiştir
Endüstrinin bu gelişimine paralel olarak milletlerarası ticaret de aynı şekilde genişlemiştir Mesela dünya ticaretinin hacmi 1870 yılında 58 milyar Frank iken, 1913 yılında 200 milyar Franktır Aynı paralelde olmak üzere, 1800 yılında Avrupa'nın kömür üretimi sadece 15 tondur 1900 yılında 700 milyon ton, 1913 de 1 2 milyar tondur 1890 yılında petrol üretimi 10 milyon ton iken 1900 yılında 20 milyon tona, 1910 yılında 44 milyon tona ve 1913 yılında da 52 600 00 tona çıkmıştır Petrol üretimindeki bu artış sömürgecilik bakımından yeni mücadelelere yol açmıştır
19'uncu yüzyılda ve 20'inci yüzyılın başında, sömürgeciliğln en etkili vasıtalarından biri demiryoludur Demiryolu, bilhassa Asya ve Afrika'da sömürgeciliğin gelişmesinde en müessir vasıta olmuştur 1890 yılında dünyadaki demiryollarının uzunluğu 617 000 km , 1913 de % 80 nispetinde artmak suretiyle 1 104 000 km oluyor 1890-1913 devresinde Asyada demiryolu artışı % 127'dir Afrika'da ise bu oran % 270'dir
19'uncu yüzyılda sömürgeciliğin iki aktif alanı, Afrika ile Uzak Doğu olmuştur Orta ve Güney Amerika, yani Latin Amerika, Amerika Birleşik Devletlerinin nüfuzu altına girmiş ise de, bu durum, Afrika ve Uzak Doğudan farklı olarak, doğrudan doğruya bir sömürgecilikten ziyade, özel bir münasebet düzeni şeklinde ortaya çıkmıştır
Fahir Armaoğlu
|
|
|