FETHIYE TARİHİ
Fethiye’nin antik dönemlerdeki ismi;
Telmessos
Bu kentin
Likya ve
Karya uygarlıklarının sınırında İ

Ö

5

yy

da kurulduğu biliniyor

Günümüze ulaşan kalıntılardan, Helenistik ve Roma dönemlerinde kentin oldukça zengin ve yüksek bir kültüre sahip olduğu ve tanrı
Apollon’a adanmış ünlü bir kehanet merkezi olduğu anlaşılıyor

Antik Telmessos’un Likya’ya özgü kaya mezarları, lahitleri, kale ve tiyatrosu bütün görkemiyle Fethiye’yi süslüyor
Fethiye ve Antalya arasında uzanan Teke Yarımadası antik dönemlerde Likya olarak adlandırılmış

Anadolu’nun yerli halklarından olan Likyalılar, Homeros’un ünlü İlyada’sında ve Kadeş Savaşını sona erdiren tarihin ilk yazılı antlaşmasında, denizci bir ulus olarak tanımlanmış
Fethiye’nin simgesi olarak kabul edilen Amintas Mezarı, limandan kenti çevreleyen tepenin eteklerinde muhteşem görüntüsüyle göze çarpıyor

In Antis planlı, İyonik bir tapınak cephesine sahip olan mezar, Helenistik dönemde 4

yy da Telmessos kentinin yöneticisi olduğu sanılan Kral Amintas’ın anısına inşa edilmiş
Kentin içinde Likya tipi birçok lahit mezar örneğine rastlamak mümkün

Bazılarının üzerinde Likya dilinde yazılmış kitabeler mevcut

Özellikle Hükümet Konağının bahçesinde bulunan lahit, üzerindeki savaşçıları betimleyen kabartmaları ile dikkat çekiyor
Kale, kent akropolünde, Roma döneminde inşa edilen eski duvarların üzerine 11

yy da yapılmış

Rodos’lu Şövalyelerin Fethiye’yi bir deniz üssü olarak kullandıkları 15

yy da bir onarım gördüğü biliniyor
Telmessos antik tiyatrosu ticari iskelenin hemen arkasında, Fethiye kent merkezinde bulunuyor

Tipik bir Roma özelliği gösteren tiyatronun 2

yy da daha önceden Yunan tarzında yapılmış başka bir tiyatronun üzerine inşa edildiği biliniyor

1993 yılında Fethiye Arkeoloji Müzesi tarafından yapılar kazılarla ortaya çıkartılan yapının, oturma ve sahne bölümlerinin restore edilmesi için çalışmalar sürdürülüyor
Arkeoloji ve Etnografya bölümlerinden oluşan Fethiye Müzesi ilçe merkezinde hizmet veriyor

Müzede, erken Likya, Pers, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma eserlerin yanında, yöre kültürüne özgü tipik el sanatlarının da örneklerini görmek mümkün
Fethiye Belediyesi ve Müze Müdürlüğünce yürütülen bir proje kapsamında, restore edilecek antik tiyatronun çevresinde hizmet verecek modern bir hizmet binası ile bir açık hava müzesinin oluşturulması için çalışmalar sürdürülüyor

Projenin tamamlanmasından sonra yeniden biçimlenecek olan kent merkezinin, doğal ve kültürel çevrenin korunarak yaşatıldığı örnek bir alana dönüşmesi amaçlanıyor
Geçmişte Likya olarak adlandırılan Teke yarımadasında tarih İ

Ö

2

binlerin gerisine kadar uzanıyor

Gerçekte Likyalıların Hititlerle birlikte Kadeş Savaşına katılmış olmaları, onların Anadolu’nun en eski yerli halklarından olduklarını gösteren en önemli işaret

Süreç içinde Likya, Persler, Büyük İskender, Romalılar ve Bizanslılar tarafından işgal edilmiş fakat asla teslim alınamamış

Likya’yı ve onun önemli kentlerini keşfetmek isteyenler için Fethiye en uygun merkez konumunda

Organize turlar ya da kendi çabanızla önemli Likya kentlerine Fethiye’den ulaşmak çok kolay


Tlos
Fethiye’den 28 km uzaklıktaki Tlos, Hititlerin Dlawa olarak tanımladıkları ve Likya’nın 19

yy kadar varlığını sürdüren en eski yerleşimlerinden biri

Likya Federasyonunun “spor kenti” olarak biliniyor ve mitolojik kanatlı at Pegasus ile onun kahramanı Belleforontes’in burada yaşadığına inanılıyor

Akropol, Kanlı Ali Ağa’nın Sarayı, Stadyum, Gymnasyum, Palaestra, Hamam, tiyatro, Belleforontes’in mezarının bulunduğu nekropol Tlos’tan günümüze ulaşan yapılar
Fethiye’ye 40 km

uzaklıktaki Tlos antik kentine Fethiye-Antalya yolu üzerinde 22 km sonra Kemer Bucağı’na sapıp, şehir içinden sağa dönerek (Çatallar Köyü yolu) 12 km’lik bir yolla ulaşılıyor
Ören yeri Saklıkent’e de 8 km uzaklıkta ve Yaka Köy’ün yanında

Önünde Osmanlı yapısı bir kalenin gizlediği kentin akropolü dik bir tepenin üzerinde bulunuyor

Kalenin altında Lykia duvar kalıntıları, güneyde ise Roma dönemi surlar görülüyor

Lykia kaya mezarları; hamam, paleastra ve gymnasion kalıntıları ile çok iyi korunmuş durumda tiyatrosu gezilebiliyor

Bellerephontes’i kanatlı atı Pegasus ile savaşırken resmeden süslemeler ören yerinde gezintiyi ilginç kılıyor
Ören yeri girişinde çınar ağaçlarının serinliğinde çay bahçeleri sıralanıyor

Soğuk bir şeyler ve özellikle bol köpüklü yayık ayranı içebilirsiniz
Yaka Köyüne kadar gelmişken Yaka Park’ta bir mola verebilirsiniz

Yaka Park, Yaka Köy’den 1 km yukarıda

Kaş, Kalkan, Fethiye çıkışlı jeep safaricilerin durak noktalarından biri olan Yakapark’ta anıt olmuş ağaçlar, kademeli teraslar, havuz, su kanalları, hamaklar, kerevetler, taş masalar ve köşkler çevreye uyumlu olarak yerleştirilmiş Yakapark işletmecileri tarafından

Sacta gözleme yapan köy kadınları, masalar arasında dolaşarak ötüşen horoz ve tavuklar ilgi çekiyor
Bahçenin ortasına kurulu ızgarada etler pişiriliyor, mısır ununda alabalık kızartılıyor

Turizmciler yaratıcı olmalı

Yaratıcılığın hoş bir örneğini göreceksiniz

Balıklı Bar, Yakapark’ın başka hiç bir yerde görülemeyecek animasyonu

Barın tezgahı taştan yapılmış ve kenarından buz gibi suyun aktığı bir kanalet geçiyor

İçinde de alabalıklar dolaşıyor kanaletin

Alabalıklar insana alışık sanki

Sevilmekten okşanmaktan hoşlanıyorlar, kaçmıyorlar
Cadianda :
Cadianda antik kenti, Fethiye ilçe merkezinden 20 km uzaklıktaki Üzümlü yakınlarında bulunuyor

Antik dönemlerin Cyclop (Kiklop) duvarlarının dünyadaki en güzel örneklerinden sayılan yapılar, spor kompleksi, tiyatro, Heroon diye adlandırılan tapınak tipi anıtsal mezar ve agora Cadianda’da günümüze ulaşan görülmeye değer yapılardan birkaçı
Pınara:
Likya’nın “güzellikler merkezi” olan Pınara’ya , Fethiye – Kaş karayolundan Minare Köyüne giden yoldan ulaşılıyor

Güvercin yuvası biçiminde yuvarlak bir tepenin yamacına kazılmış sayısız mezarın görüntüsü gerçekten heyecan verici

Kalp biçimli hazırlanmış sütunların çevrelediği ve tanrıça Afrodit’e adanmış kalp planlı bir tapınak belki de Pınara’yı görülmeye değer kılan en ilginç yapı
Xanthos:
İ

Ö

546 da Perslerin işgali sırasında halkının teslim olmayarak tarihin ilk toplu intiharını gerçekleştirdikleri yer olan Xanthos, Likya Federe Birliğinin ilk siyasal başkenti olarak biliniyor

Türkiye’nin en güzel antik kentlerinden birisi olan Xanthos, Fethiye – Kaş karayolu üzerindeki Kınık Köyünün hemen yanında bulunuyor

1838 yılında İngiliz araştırmacı Charles Fellows tarafından kazılan kentten taşınan “Nereidler Anıtı” ve Likya sanatının diğer benzersiz örnekleri halen Londra’da British Museum’da sergileniyor
Letoon:
Tarihsel kaynaklara göre Tanrıça Leto’ya adanarak kurulan Letoon, Likya Federe Birliğinin “kutsal kenti” ve “ dinsel merkezi”

Likya’nın bütün kutsal törenlerinin burada yapıldığı biliniyor

Leto, Artemis ve Apollon’a adanan 3 tapınak yapısı, nympheus, Bizans döneminden kalma kilise yapıları, agora ve Tiyatro’daki arkeolojik kazı çalışmaları Fransız kazı heyeti tarafından sürdürülüyor
Ölüdeniz (Blue Lagoon)

Yüzme ve su sporları için kristal berraklığında turkuvaz renkli denizi, bembeyaz kumsalı ve gökyüzünden hiç eksik olmayan güneşi ile dünyanın gözdesi Ölüdeniz’i keşfedin



Durgun suyu ve korunaklı yapısıyla Ölü bir denize benzeyen lagün, Kumburnu Ulusal Parkı ve Belcekız Plajı size kolayca doyamayacağınız doğal bir cennet manzarası içinde tatil olanağı sunuyor
Fethiye’den Ölüdeniz’e çamlar arasından giden yol 14 km

Yokuşlu inişli yolun sonunda birden müthiş bir mavi çıkıverir karşınıza

Burası Belcekız Koyu’dur

Koyun içinden uzanan kumsalı yürüdüğünüzde ise eşsiz Ölüdeniz’i görürsünüz

Ölüdeniz büyülü gibidir, kıpırtısız durur öylece

Dibinde tek bir yosun bile yoktur, beyaz bir kumla örtülüdür

Suyun ve dibinde kumun kırdığı ışık turkuaz bir renk verir

Ölüdeniz’e Çamların gölgesi düşer ve bu etkileyici tukuazı zenginleştirir
Belcekız adı da bir efsaneye dayanıyor

Eski çağlarda buralardan geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış

Bir gün yaşlı bir kaptanın genç, yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız’ı görür

Görür görmez de vurulur
Kızın yüreğine de ateş düşer

Ama delikanlı suyu alıp dönmek zorundadır

Gemi uzaklaşıp gider

Belcekız hep kıyıyı, sevgilisini kollar

Delikanlı da geminin buralardan her geçişinde su almaya gelir

Böylece görüşür, sevişirler
Bir gün gemi buralardan geçerken fırtına patlar

Genç, babasına burada korunaklı, havuz gibi bir koy olduğunu söyler

İhtiyar kurt ise oğlunun gönül macerasını bilmektedir

Oğlunun sevgilisini görmek uğruna gemiyi parçalamayı göze aldığını sanır

Dalgalarla birlikte kavga da büyür baba oğul arasında

Gemi tam kayalıklara çarpacakken kaptan bir kürek darbesiyle oğlunu denize atar ve dümene yapışır ki durumu görür

Deniz dönerek çarşaf gibi bir koya girmektedir

Oğlan orada ölür

Kayaların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini kayalardan atıp ölür

İşte o gün bu gündür kızın öldüğü yere Belcekız, oğlanın öldüğü yere Ölüdeniz denir

Günün ilerleyişine göre rengi değişip duran deniz belki de bir oğlana bir kıza yanmaktadır
Ölüdeniz'de yeterli otel ve lokanta bulacaksınız

Kumsalda şemsiye kiralanıyor

Büfeler de var
Kelebekler Vadisi

Pieri Rapos, Euglapia Quadripunctia, Danaus Chtsippus ve diğerleri

Derin bir vadinin tabanında yer alan Kelebekler vadisi Fethiye’nin en güzel koylarından birisi



Vadide İlkbahar aylarından başlayarak yılın büyük bölümünde Jersey Tiger (kaplan Kelebekleri) nin de aralarında olduğu 40 dan fazla tür kelebeği gözlemlemek mümkün
Fethiye çevresinin en çarpıcı yerlerinden birisi Kelebekler Vadisi’dir

1995’in 8 Şubat’ında 1

derecede doğal SİT ilan edilen ve her türlü yapılaşmaya kapatılan kayalık ve çamlık vadide biraz zahmetlice tırmanıştan sonra milyarlarca, milyarlarca kelebeğin kayaları, ağaçların gövdelerini ve yapraklarını, kısacası her yeri bir şal gibi örttüğünü görmek çok şaşırtıcı bir etki yaratıyor
Önce bunu fark edemiyorsunuz, doğal görüntü böyleymiş gibi geliyor insana

Ama bir ses, bir hareketle havalanıveren kelebekler gökyüzünü kaplıyor, vadiye gölge düşüveriyor
Kelebekler Vadisi’ne gitmek için önce Ölüdeniz’e gideceksiniz, oradan kiralayacağınız veya dolmuş usulü gidiş-dönüş bineceğiniz bir tekneyle vadinin kumsalına ineceksiniz

Gece isteyen uyku tulumuyla bir köşede uyuyabilir, istemezseniz geldiğiniz tekne ile geri döneceksiniz

Burada konaklama tesisi yok

Kumsalda bir kır lokantası kuruluyor yazları

Sportmen, doğa yürüyüşleri konusunda birazcık da olsa tecrübeli olmayanlar vadinin yukarılarına tırmanmayı denemesinler

Birinci şelaleye kadar çıkmakla yetinsinler

Kendine güvenen, vadinin olağandışı çağrısına dayanamayanlar çıkışa devam ederlerse yukarıda söz ettiğimiz manzarayı görecekler
Saklıkent Gorge

Saklıkent, Fethiye’nin hemen arkasında, yüksek Toros Dağlarından gelen coşkun suların aşındırması ile oluşan bir doğal güzellik

Sıcak yaz günlerinde kanyonda sular içinde yapacağınız bir yürüyüşle serinleyecek, yöre mutfağından örneklerin ve taze alabalıkların sunulduğu restoranlarda yemek keyfini yaşayacaksınız

300 mt derinliğinde ve 18 km uzunluğundaki kanyon, fotoğraf meraklılarının da gözdesi

Saklıkent’e Fethiye-Antalya karayolundan Kemer ilçesi yönünde ayrılarak ulaşılıyor

Sapaktan 13 km sonra Tlos’a, 21 km sonra da Saklıkent’e ulaşılıyor
Kayadibi köyünü geçiyor ve kanyon girişine çıkıyorsunuz

Girişde aracınızı bırakıyorsunuz
Kanyon girişi için ücret ödeyeceksiniz

Eşen çayı, kanyonun 100 m

içinde patlayarak çıkıyor yeryüzüne
Çay yaz-kış öylesine deli akıyor ki, akıntıya karşı ilerlemek mümkün değil

Çayın üzerine kanyon duvarına tutturulmuş tahta iskeleler kurulmuş

İskeleden tek sıra ilerliyor ve çayın patladığı yere ulaşıyorsunuz
Dilerseniz buz gibi suyu aşarak karşı kıyıya geçip , kanyonun derinliklerine doğru ilerleyebilirsiniz

Suyun dibi çakıllı taşlı olduğundan lastik ya da bez ayakkabınızı yanınıza almayı unutmayın
Kanyon kimi zaman daralarak, kimi zaman engebeli bir biçimde 18 km sürüyor

Sonuna kadar gitmek zor

Yazın sıcak günlerindeki serinlik hoş ama rutubet öylesine fazla ki

Yürüyüş uzadıkça keyfi kaçıyor

En iyisi birkaç yüz metre gidip dönmek
GEMİLER KOYU & St
NICHOLAS ADASI
Kaya Köyünün arkasındaki tepeyi aşarak gelen yol, sizi zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrelenmiş bir başka güzelliğe, Gemiler Koyuna ulaştırıyor

Gemiler Koyunun tam karşısındaki kaplı St

Nicholas (Gemiler Adası) na bir tekne ile geçebilir ve Bizans döneminden kalma kalıntıları görebilirsiniz

1990 yılında bir Japon Arkeoloji heyetinin Fethiye Müzesi ile birlikte başlattığı kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan, adanın erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nicholas’ın bu adada yaşadığı anlaşılıyor
GÜNLÜKLÜ ( KÜÇÜK KARGI):
Orman içi dinlenme kampı olarak kullanılan Günlüklü, Latince Liquidi-Ambar Orientalis olarak adlandırılan Günlük (Sığla) ağaçlarıyla kaplı bir ulusal park

Çadır tatili ve günübirlik piknik için her türlü olanağa sahip olan kampingin şirin bir plajı da var
KATRANCI:
Fethiye – Muğla karayolunun 15

km sinde çam ağaçlarının denizle kucaklaştığı, irili ufaklı koylarla çevrelenmiş olan Katrancı da bir Orman içi dinlenme kampı olarak hizmet veriyor

Çadır turizmi – kampçılık için ideal olanaklara sahip olan Katrancı parkında günübirlik piknik yapmak da mümkün
GEBELER KAPLICASI:
Tlos hamamlarını hatırlatan Gebeler Kaplıcası, birçok hastalığa şifa veren yüksek Klorin ve sülfat içerikli termal su kaynaklarıyla bölgenin ilginç bir sağlık merkezi

Yaklaşık 15 mt derinlikteki kuyulardan alınan termal suyun romatizma ve çeşitli cilt hastalıklarının tedavisinde yarar sağladığı söyleniyor
Fethiye’de sahilden dağlara ve yaylalara uzanan farklı kültürler, birbirleriyle kucaklaşıp yöredeki yaşama renk katıyor

Tipik bir Fethiye fotoğrafında bir yörük ile bir balıkçının kolayca bir araya geldiklerini görmek mümkün

Yöredeki müzik, halk dansları, yerel mutfak ve el sanatları gibi folklorik değerler, Türkiye’nin diğer bölgelerinden farklılıklar gösteriyor
Kaya Halısı: Yüzyıllardır el tezgahlarında göz nuru, el emeği ile dokunan Kaya Köyünün halıları, özellikle özgün desenleri, renkleri ve kök boyası tekniği ile ilgi çekiyor

Dastar: Üzümlü Köyüne özgü bir el dokuması sanatı ürünü olan dastar, pamuklu iplikten düz ya da beyaz üzerine beyaz desenli olarak geleneksel tezgahlarda dokunuyor

Dastar kumaşından hazırlanan çeşitli ürünleri, Fethiye’nin her yerindeki alışveriş merkezlerinde bulmak mümkün
Kilim: Özellikle heybe ve yaygı olarak kullanılan, yöreye özgü çizgilere sahip Kilimler, Fethiye’nin Seydiler, Atlıdere, Karaçulha ve Eldirek Köylerinde geleneksel yöntemlerle ve el tezgahlarında dokunuyor
Kolan: İnce ve uzun kuşaklar biçiminde çeşitli renk ve desenlerde dokunan Kolan dokumacılığı da Fethiye bölgesine özgü kültürel öğeler taşıyan bir el sanatı
KAYA KÖYÜ – KÜLTÜRLER MOZAİĞİ:
Tarihi Fethiye Kalesinin arkasından güneye doğru giden dağ yolunu izlerseniz, 7 km ötede Anadolulu Rumların 1922 yılına kadar yaşadıkları büyüleyici bir yerleşim yerine ulaşırsınız

Geçmişte Kaya Köyü, “Levissi” olarak isimlendirilmişti

1922 yılında iki ülke arasında yapılan bir nüfus değişimi anlaşması gereği, Trakyalı Türkler ve Anadolulu Rumlar karşılıklı olarak yer değiştirmişler, ancak bu bölgeye gelen Trakyalı göçmenler çevre koşullarına uyum sağlayamadıkları için, köyü kısa sürede terk etmişlerdi

Kaya Köyü, 1923 yılından buyana terkedilmiş bir “hayalet kent” görüntüsüyle ziyaretçilerini ağırlıyor
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği ve Türkiye Mimarlar Odası tarafından yürütülen bir proje kapsamında, köyün iki büyük kilisesi, bir okul ve birkaç konutun restorasyonu için 2000 yılı yazında çalışmalar başlatıldı

Binlerce terk edilmiş konutun yanında, kiliseleri, şapelleri, okulları çeşmeleri, iş atölyeleri, hastanesi ve kütüphanesiyle Kaya Köyünün restorasyondan sonra bir kültür varlığı olarak korunması ve uluslar arası “dostluk ve barış köyü” olarak kullanılması için her kesimden sıcak destek geliyor
Fethiye’nin dağları ve ormanlarının hemen hepsi, muhteşem görüntüler içinde bozulmamış, doğal koruma ortamında, zengin bir kültür, flora ve fauna çeşitliliği sunuyor
Yüzyıllardır yaşanan bir gelenek olan yayla göçleri, günümüzde de sürüp gidiyor

Göçebe ve yarı – göçebe yöre halkı sıcak yaz aylarını sahildeki yerleşimler yerine, yükseklerdeki serin yaylalarda geçirmeleri, bölgedeki kültürel yapının çeşitliliğinin güzel bir örneği


Fethiye’den yaklaşık 80 km uzaklıkta Toros Dağlarının üzerindeki Seki ve Girdev Yaylaları, atları ve Ardıç Ağaçlarıyla muhteşem görüntülere sahip

Boğalar Köyünde yayla kültürünün ilginç örneklerinin sergilendiği “Yörük Müzesi” ise gerçekten görülmeye değer


Fethiye’de keyifli bir tatil geçirmeniz için kamu ve yerel yönetimler ile sivil kuruluşlarımızın hizmetlerinden yararlanabilirsiniz
DOĞA & KÜLTÜR
KOYLAR VE ADALAR
Akdeniz’in mavi sularında tarih ve doğal güzelliklerle kucaklaşan şirin koyları ve adaları bir tekne ile keşfetmek, Fethiye’de tatil yapanlar için erişilemez bir hayal değil

Bundan 40 yıl kadar önce yalnızca denizcilerin ulaşabildiği benzersiz güzelliklerle dolu bu koylara ve adalara, artık dileyen herkes geleneksel – ahşap bir guletle yelken açabiliyor

Bir yandan mavi yolculuğun keyfini yaşarken, diğer yandan yüzerek, tüplü ya da tüpsüz dalış yaparak, balık tutarak hobilerinizi geliştirebilirsiniz
Fethiye’nin mavi cennetinin sınırları Ege’nin kuzeyinden, Akdeniz’in doğusuna uzanan bölgede size çok çeşitli seçenekler sunuyor

Fethiye ya da Göcek Limanlarından başlayacağınız mavi yolculuğun Marmaris rotası üzerinde; Tersane Adası, Cleopatra Hamamı Koyu, Ağ Limanı, Ekincik Körfezi ve Dalyan’ın ünlü Kaplumbağa Plajı – İstuzu var

Dilerseniz rotanızı Antalya yönüne çevirerek; Gemiler Koyu, St

Nicholas Adası, Ölüdeniz, Belcekız Plajı, Kelebekler Vadisi, Kalkan, Kaş ve batık kent Kekova’yı da görebilirsiniz
Geleneksel Guletlerle “mavi yolculuk”

Türkiye’nin özgün, geleneksel Gulet tipi tekneleriyle “mavi yolculuk” lara keyifle yelken açmak, ayrıcalıklı bir tatil biçimi
Geniş karineleri ve güverteleriyle, geçmişte balıkçılık ve taşımacılık amacıyla kullanılan Guletler, günümüzde mavi yolculuğun en ideal aracı olarak ilgi görüyor

Çağdaş koşullara uygun biçimde donatılan kamaraları, mutfakları, güneşlenme ve dinlenme alanlarıyla aradığınız bütün konforu, ahşap sıcaklığı içinde geleneksel Guletlerde bulmanız mümkün
Seyahat Acentaları tarafından organize edilen belirli bir programa sahip olan turlara bir kabin kiralayarak katılabileceğiniz gibi, yakın arkadaş grubunuzla birlikte bir guleti yalnızca kendiniz için kiralayıp, dilediğiniz rotada gönlünüzce tatilinizi geçirebilirsiniz

Teknenizin deneyimli kaptanı ve mürettebatı, güvenli bir seyir ve unutulmaz güzelliklerle dolu bir “mavi yolculuk” yaşamanız için emrinizde

Fethiye’nin mavi cennetini keşfetmek için hazırlanın

Haydi, yelkenler fora


ÖLÜDENİZ BELCEKIZ

Ölüdeniz Lagünü ve Belcekız Plajı, bütün dünyada “mavi cennet” diye bilinen bir doğa harikası

Modern ve renkli tatil köyleri, oteller, pansiyonlar ve kampingler turizm sezonunda tatilcilere geniş konaklama kapasitesi sunuyor

Bir “Dünya Mirası” olan Babadağ zengin florasıyla Ölüdeniz’in hemen arkasında yükseliyor

Babadağ’dan Yamaç paraşütü ile atlayış yapmak son yılların en gözde etkinliklerinden birisi



Uygun uçuş ve iniş koşulları nedeniyle, Babadağ ve Belcekız Yamaç Paraşütçülerinin de vazgeçemeyecekleri bir tatil merkezi
OVACIK
Ovacık Köyü, Fethiye yolu üzerinde, Ölüdeniz’den 4 km uzaklıkta bir başka turizm merkezi

Dağ ve orman manzaralı çeşitli standartlardaki konaklama tesisleri ve tertemiz havasıyla Ovacık, tatiliniz için özel bir seçenek
HİSARÖNÜ VİLLAGE:
Hisarönü Köyü, Ovacık Köyünün hemen yanında ve Ölüdeniz – Fethiye yolunun üzerinde yer alıyor

Çeşitli standartlardaki konaklama tesisleri, barları, diskoları, alışveriş merkezleri ve diğer eğlence etkinlikleri, Hisarönü’nde konuklara hareketli ve renkli bir tatil şansı sağlıyor

Ovacık ve Hisarönü Köylerinden dolmuşla Ölüdeniz’e 10, Fethiye’ye 20 dakikada ulaşmanız mümkün
CALIS

Fethiye’nin 5 km kuzeyinde bulunan Çalış Plajı, bölgenin bir başka güzelliklerle dolu turizm merkezi

Kilometrelerce uzunluğundaki kumsalı ve sıcak yaz günlerinde denizden gelen esintinin verdiği akşam serinliği ve romantik günbatımı manzaraları Çalış’a haklı bir ün kazandırıyor

Çalış Plajının ilerisindeki Kargı Köyü ise, harikulade plajı, Günlük (Sığla) ağaçlarının arasında yer alan tatil köyleri ve otelleriyle Fethiye’nin son yıllarda gelişen bir başka turistik bölgesi
Fethiye’de keyifli bir tatil geçirmeniz için kamu ve yerel yönetimler ile sivil kuruluşlarımızın hizmetlerinden yararlanabilirsiniz
GENEL BİLGİLER
FETHIYE
Fethiye, kelimelerle anlatılamayacak kadar güzelliklerle dolu bir Akdeniz ilçesidir

Eğer bir doğa tutkunuysanız ve yaşamınızda yeni ufuklar keşfetmek için sabırsızlanıyorsanız, tatiliniz için mükemmel bir seçim fırsatınız var

Fethiye’nin doğal cennetinde birbirinden şirin irili ufaklı koyları, kumsalları, adaları, sıcak iklimi ve bereketli toprakları ve Toros’ların yeşil çam ormanlarının görüntüsü sizi bekliyor

Işıklar kentinde, tatil keyfinizin bir coşkuya dönüştüğünü hissedecek, tarih ve kültürün çevredeki doğal güzelliklerle nasıl bütünleşip renklendiğinin tanığı olacaksınız
Fethiye, Türkiye’nin güneybatısında Akdeniz’in Ege ile buluştuğu kıyılarda, Uluslar arası Dalaman Havalimanına 50 km uzaklıkta yer alıyor

Diğer merkezlerle karayolu ulaşımının kolaylığı, yılın her ayında yolculuğunuzun zevkli ve rahat geçmesini sağlıyor

Doğal limanı ve marinası, deniz yolculuğunu seçenler ve yatçılar için bütün olanaklara sahip

Fethiye’nin 35 km yakınındaki Göcek Koyu ve marinaları da son yıllarda Akdeniz’in yatçılarının en sevdiği uğrak yerleri


Eşen Yaylasından başlayarak bütün bölge, Toros Dağlarının güneybatıdaki yükseltileri ve çam ormanları ile kaplı

Bu dağların kıyılardaki yüksekliği 2000 mt ye kadar ulaşıyor

Sıcak yaz günlerinde, mavi gökyüzünün altında, çam ormanlarının hemen arkasındaki yüksek tepelerdeki kar manzaraları gerçekten de görülmeye değer

Dağların yamaçlarında, çam ağaçlarının yanı sıra kekikten ada çayına, turunçgillerden
Günlük (Sığla) ağaçlarına kadar binlerce bitkinin bulunduğu zengin bir flora örtüsü Fethiye’nin ayrı bir özelliği



Bölgede yaklaşık 100 hektarlık bir alanı kaplayan Günlük ormanı ideal bir kamp ve piknik alanı olarak kullanılıyor

Günlük (Sığla) ağaçlarının reçinemsi yağı eczacılık ve kozmetik sanayiinde kullanıldığı gibi, bu ağaçların kurumuş kabukları da antik dönemlerden bu yana yörede tütsü malzemesi olarak önem taşıyor

Fethiye, tipik Akdeniz iklimi özelliklerine sahip

Sıcak yaz günlerinin ortalama sıcaklığı
30° C
Zaman zaman yağışlı geçen kış aylarında ise bu değer
12° C dolayında

Kış aylarındaki deniz suyu sıcaklığı ise
17° C nin altına düşmüyor

Verimli ve bereketli topraklara sahip olan Fethiye ovasında tarım en büyük gelir kaynağı

Bundan dolayı çevredeki diğer turizm merkezlerinin aksine, Fethiye’de yaşam yaz sezonu dışında da hareketliliğini sürdürüyor

Sera ve bahçe tarımıyla birlikte, pamuk, susam, tütün ve anason gibi endüstriyel tarım ürünlerinin üretimi ilçe ekonomisine büyük katkı sağlıyor

Yıllık yaklaşık 250

000 ton dolayında sera ve tarla domatesi üretilerek yurt içi ve dışındaki pazarlara sunuluyor

Arıcılık ve bal üretimi de oldukça yüksek bir potansiyele sahip

Fethiye’nin bir başka zenginliği ise, dünyanın 4

büyük Krom rezervine sahip maden yataklarıyla, Türkiye’nin önemli bir Krom ihracat merkezi olması

İklim koşulları, hemen bütün sebze ve meyvelerin yetiştirilmesine olanak sağlıyor
Her hafta Salı günleri üreticiler ile tüketicileri doğal bir alışveriş ortamında bir araya getiren ilçe pazarı gerçekten de görülmeye değer

İlçedeki alışveriş merkezleri de gün boyunca turistlere ve yerli halka hizmet veriyor

Merkezdeki
Paspatur Çarşısı halı, deri, kuyum, tekstil ve diğer hediyelik eşya mağazalarıyla, Osmanlı döneminden kalma camii ve eski hamamın çevresinde “eski kent”i günümüze taşıyor

Çevredeki doğal, tarihsel ve kültürel değerlerle tanışıp bir dinlenme anında Paspatur’da bir cafe’de kahvenizi ya da çayınızı yudumlarken, görülmeye değer zenginliklerle dolu bir “
Işıklar Kenti”(Land of Lights)' ni keşfetmenin mutluluğunu yaşayacaksınız
ALTERNATİF ETKİNLİKLER 
Fethiye, çevresini sarmalayan antik kentleri ve doğal güzellikleri ziyaret etmek isteyenler için “gizemli Likya” nın en ideal merkezi konumunda

Keza, Efes, Pamukkale, Antalya, Patara ve Dalyan gibi Türkiye’nin diğer turistik değerlerine de oldukça yakın

Fethiye’deki tatiliniz sırasında, plajlarda güneşlenip yüzmenin dışında birçok değişik etkinliklerden yararlanabilir, hobilerinizi geliştirebilirsiniz
Paragliding: Yamaç Paraşütü:
1975 mt yüksekliğindeki Babadağ’dan Ölüdeniz’in muhteşem görselliği eşliğinde deneyimli bir pilotla birlikte tandem atlayışınız 30 – 40 dakikalık bir uçuştan sonra Belcekız Plajının beyaz kumları üzerine yumuşak bir inişle tamamlanıyor

Otelinizden havalanacağınız piste, 45 dakika kadar süren bir jeep yolculuğu ile ulaşıyorsunuz

Paraşütünüzü taktıktan sonra yapmanız gereken; pilotunuzla birlikte birkaç adım koşmak ve kendinizi mavi gökyüzüne bırakmak

Artık rahatlayın ve gökyüzünde özgürlüğü fotoğraflayın

Adrenalin ve mavi özgürlük

Siz de yaşayabilirsiniz


Diving: Sualtı dalışı:
Denizdeki yaşam, balıklar, ahtapotlar, kabuklular, yunuslar, mercanlar ve değişik türlerde bitki ve diğer canlılardan oluşan renkli bir çeşitliliğe sahip

Fethiye’deki dalış acentalarının organize ettiği günübirlik ve haftalık turlara katılarak deneyim kazanabilir ve usta eğitmenlerden sertifika kursları alabilirsiniz

Sağlık sorunu olmayan herkesin bir dalgıç rehber – balıkadam eşliğinde kolayca yapabileceği bu spor, ilk denemenizden sonra vazgeçemeyeceğiniz bir tutkuya dönüşecek


Trekking—LİKYA YOLUNDA YÜRÜYÜŞÜ

Trekking, Fethiye’nin zengin florasını tanımak isteyenler için önerilen en iyi tatil türlerinden biri

Antik dönemlerde, Likya kentlerini birbirine bağlayan patikalar zinciri, “Likya Yolu” olarak adlandırılıyor

“Likya Yürüyüş Yolu” nun başlangıç noktası Ovacık Köyünde Babadağ’ın eteği

Bu etkinlik için yalnızca standart yürüyüş malzemesine ihtiyacınız olacak

Her 100 metrede bir karşılaşacağınız yön levhalarını izleyerek yürüyüşünüzle ilgili gerekli bilgileri edineceksiniz

Yolunuz üzerindeki küçük dağ köylerine uğrayacak, sıcak ve dost insanlarla ve onların yarı – göçebe yaşantılarıyla tanışacaksınız

Fethiye ile Kaş arasında ve hatta Antalya’ya kadar uzatabileceğiniz yürüyüş, Likya Yolu’nun birinci bölümünü oluşturuyor

Faralya (Uzunyurt) Köyü, Dodurga, Pınara - Letoon – Xanthos antik kentleri ve Patara bu bölümün uğrak yerleri arasında

Fethiye – Marmaris yönündeki ikinci bölüm ise, Dalyan’ın ünlü kaplumbağa plajına da ziyaret olanağı sağlıyor

Likya Yolunun muhteşem doğal ortamında yapacağınız yürüyüş yaşamınıza büyük renk katacak


Su Sporları:
Wind - surf, su kayağı, jet - ski, parasail, ringo, banana ve diğerleri



Bir yandan spor heyecanı, diğer yandan eğlence

Fethiye kıyılarında su sporlarının her türüne sahipsiniz
Kano – Kayaking:
Eşen çayı üzerinde kısa bir eğitimden sonra kano ile akıntı yönünde kürek kullanmak hiç de zor değil

Okaliptus ağaçlarının gölgesinde ilginç manzaralarla karşılaşacağınız bu keyifli yolculuk, 18 km uzunluğundaki Patara kumsalında sona eriyor
Binicilik:
Kaya Köyünün çevresinde atla gezinti, size başka bir heyecan tattıracak

At sırtında yaşayacağınız keyifli yolculuk, Ovacık’tan başlıyor ve sizi orman içi patikalarıyla Kaya Köyüne ulaştırıyor
Fethiye, Anadolu’nun heybetli Toros Dağlarının Akdeniz’e sevdalanıp eteklerine bereket saçtığı, mavinin yeşile, kelebeğin mercana, müziğin dansa, yörüğün balıkçıya dönüştüğü, tarih boyunca ışığın ve suyun coşkulu ritmiyle yükselen kültürlerin dostluk ve barış içinde yaşadığı benzersiz bir tatil yöresidir