08-11-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Ahmet Mithat Paşa-Türk Yazar ve Yayıncı
Ahmet Mithat Paşa-Türk yazar ve yayıncı
Ahmet Mithat Paşa,Türk yazar ve yayıncı (istanbul 1844- ay y 1912) Vidin eyaletinde kaza müdürü olan üvey ağabeyi Hafız Ağa'nın yanında ilk öğrenimine başladı; rüştiyeyi Niş'te bitirdi (1863) ilk memurluğu Rusçuk'ta mektubi kaleminde kâtiplik oldu Tuna gazetesine yazıyor, fransızca öğreniyor, aynı zamanda doğu kültürünü edinmeye çalışıyordu
Kendisine Mithat adını, çalışmalarını beğenen vali Mithat Paşa verdi Bağdat'a atanan Mithat Paşa onu da birlikte götürdü ve vilayet gazetesi Zevra'yı yönetmekle görevlendirdi Bir okul kitabı olan Hace -i eWel (1870), bazıları Aesopos'tan ve Fenelon'dan çevrilmiş, bazıları telif fıkralardan oluşan Kıssadan hisse, bu yılların ürünleridir 1871'de istanbul'a geldi
Beykoz'daki evinde kurduğu basımevinde, Letâif-i rivâyât genel adı altında yirmi beş yıl sürecek hikâye-roman dizisini yayımladı Bir yandan da, Ceride-i askeriye ve Basiret gazetelerine yazıyordu Basıme-vini sonunda Babıâli'ye taşıdı Dağarcık (1872) ve Kırk anbar (1873) bu yıllarda çıkardığı dergilerdir Dağarcık'ta çıkan "Duvardan bir şada" başlıklı yazısı islam inançlarına aykırı sayıldığından Rodos'a sürgüne gönderildi (1873) Sürgünde geçirdiği üç yıl içinde Hasan Mellah (1874), Dünyaya ikinci geliş (1874), Hüseyin, Fel-lah (1875), Felatun Bey iie Rakım Efendi (1875) romanlarını yazdı Batı romanından etkilenen ilk romanı Hasan Meiiah'i Alexandre Dumas Pere'in Monte Cristo' sunun bir benzerini yazmak amacıyla kaleme almıştı Heyecanlı serüvenlerden oluşan, sade bir dille, halk için yazılmış bir romandı bu
Felatun Bey ile Rakım Efendi ise, toplumsal bir bildiri taşır Batılılaşmayı yanlış anlayan alafranga insan tipi, türk romanına bu yapıtla girmiştir 1876'da affedilerek istanbul'a döndü, Takvim-i vekayi ve Matbaa-i amire müdürlüğüne getirildi 1878'de, Tercüman -ı hakikat gazetesini çıkarmaya başladı Stockholm da toplanan doğubilimleri kongresine katılıp (1888) üç ay Avrupa'da kaldıktan sonra batı uygarlığı hakkındaki gözlemlerini dile getirdiği Avrupa'da bir cevelan adlı yapıtını yazdı Bu yıllarda edebiyattaki yeni gelişmelerle de ilgileniyordu Nedamet mi ? Heyhat'a (1888) yazdığı önsözde, artık Monte Cristo gibi inanılmaz rastlantılara ve şaşılacak olaylara dayanan masalsı romanların Fransa' da da gözden düştüğünü, günlük yaşan ı-dan alınan gerçekçi romanların daha olgun bir zevke seslendiğini söyler
Doğalcılığı doğru bulursa da £mile Zola'nın toplumdaki çirkinlikleri yansıtmasını onaylamaz Nitekim, doğalcı tarzı denemek için yazdığı Müşahedat'ta (1890) güzel ve soylu davranışlara ağırlık verdi Yeryüzünde bir melek (1879) ve Henüz onyedi yaşında (1881) adlı romanlarında kadın haklarını savundu ve düşmüş kadınların da kurtarılması gerektiğini anlatmaya çalıştı Romanlarında okura batı uygarlığını tanıtmaya çalıştı, onu eğitmek için tarih, coğrafya, felsefe ve ticaret konularında araya bilgiler sıkıştırmakta sakınca görmedi
Halka seslenebilmek için sade bir dille, konuşur gibi yazdı ve halkın alışık olduğu meddah hikayecilerinin söyleyişini roman anlatımına uyguladı Bir operet denemesi olan Çengi yahut Dâniş Çelebi' nin (1884) dışında Açıkbaş (1874) ile Çerkeş özdenleri (1884) dikkate değer oyunlarıdır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|