Şengül Şirin
|
Kıbrıs-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı
Kıbrıs-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı
Akdeniz'in doğusunda yer alan ve Türkiye'nin güney kıyılarına 64 km uzaklıkta bulunan bir adadır Akdeniz'in, Sicilya ve Sardunya adalarının ardından üçüncü büyük adaşıdır
Doğal Yapı
Kıbrıs Adası ortada geniş bir ovayla birbirinden ayrılan ve doğubatı doğrultusunda uzanan iki dağ sırasından oluşur Bu dağlardan domuz yetiştirilir Kıbrıs'ın eskiden çok ünlü olan ormanları ağaçların yoğun biçimde kesilmesi sonucu azalmıştır
KIBRIS'A İLİŞKİN BİLGİLER
Kıbrıs Cumhuriyeti
RESMİ ADI: Kıbrıs Cumhuriyeti; Türkiye'de resmi adı
Kıbrıs Rum Yönetimi
YÖNETİM BİÇİMİ: Çok partili, tek meclisli cumhuriyet
YÜZÖLÇÜMÜ: 5 896 km2
NÜFUS (1992): 580 000
BAŞKENT: Nicosia (Lefkoşa)
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Nicosia (168 800), Limasol (132 100)
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
RESMİ ADI: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
YÖNETİM BİÇİMİ: Çok partili, tek meclisli cumhuriyet
YÜZÖLÇÜMÜ: 3 355 km2
NÜFUS (1992): 176 000
BAŞKENT: Lefkoşa
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1989): Lefkoşa (39 496), Gazimagosa (20 516)
Sanayi pek gelişmemiştir; daha çok iç pazara yönelik üretim yapan küçük işletmeler yaygındır Adanın çimento, asbest boru fabrikaları ile petrol antma tesisleri ve termik santralları gibi kuruluşları Rum kesimindedir
adanın kuzeyinde kıyıya paralel uzanan Beşparmak Dağlan (Girne Dağları) adını beş tepeli görünümünden alır Güzelyurt (Morfu) Körfezi'nden Zafer Burnu'na (Andreas Burnu) kadar 160 km boyunca uzanan Beşparmak Dağları'nın Servili Tepe doruğu en yüksek noktasıdır Adanın güneyinde yer alan Troodos Dağları (Karlıdağ) en yüksek noktasına 1 981 metre ile Olympos Tepesi'nde ulaşır Bu iki dağ kütlesinin ortasında yer alan ve 90 km boyunca uzanan İçova (Mesaoria) adanın en verimli ovasıdır
Kıbrıs'ın bütün önemli ırmakları, adanın güneyini kaplayan Troodos Dağları'ndan doğar Bunlardan en önemlisi olan Kanlı Dere (Pedieos) doğu doğrultusunda akarak Magosa Körfezi'ne ulaşır Öbür sulardan Karyoti Irmağı Güzelyurt Körfezi'ne, Kuris Irmağı ise güneyde Episkopi Körfezi'ne dökülür Adada Akdeniz iklimi egemendir Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise yağmurlu geçer Adanın bitki örtüsü makiler, zeytin ve keçiboynuzu ağaçlarıyla turunçgillerden oluşur Güney ve batıda üzüm bağları vardır Troodos Dağları çam, küçük meşe, sedir ve servi ağaçlarıyla kaplıdır Adanın çeşitli yerlerinde rastlanan fosiller eski dönemlerde çok sayıda çeşitli yabanıl hayvanın burada yaşadığını göstermektedir Günümüzde var olan tek yabanıl hayvan bir tür yaban koyunudur Ayrıca birçok kuşun göç yolu üstünde olan Kıbrıs'tan sonbahar aylarında milyonlarca kuş sürüler halinde geçer Bunların bazıları kışı adada geçirir
Ekonomi
Kıbrıs'ta nüfusun yarıdan çoğu tarımla uğraşır Tarımın en gelişmiş dalı bağcılıktır Adada ayrıca çeşitli meyve ve sebzeler; zeytin, keçiboynuzu, turunçgiller, buğday, arpa, tütün üretilir Hayvancılığın da önemli bir yeri vardır Başta koyun olmak üzere keçi ve
Tarih
Kıbrıs tarih boyunca çok el değiştirmiştir Mısırlılar, Persler, Romalılar, Venedikliler, Türkler, İngilizler ve daha başkaları zaman zaman adaya egemen oldular 1191'de Haçlı Seferleri sırasında adayı ele geçiren İngiltere Kralı I Richard daha sonra Kıbrıs'ı eski Lusignan ailesinden Kudüs Haçlı Kralı Guy' ye sattı Avrupa'yla ilişkileri geliştiren bu aile adayı krallık olarak 300 yıl yönetti Kıbrıs 1489'da Venedikliler'in egemenliğine girdi 1570'te Lala Mustafa Paşa'nın komuta ettiği Osmanlı kuvvetleri, Magosa dışında adanın bütün önemli kalelerini ele geçirdi Magosa' nın da yaklaşık 11 ay süren bir kuşatmadan sonra, Ağustos 1571'de düşmesiyle ada tümüyle Osmanlı egemenliğine girdi Ortodoks olan yerli halk Katolik Venedikliler' in egemenliği döneminde uğradığı dinsel baskıdan Osmanlı yönetimiyle kurtuldu Adayı bir eyalet olarak düzenleyen Osmanlılar halka
geniş bir dinsel özgürlük tanıdılar 187778 OsmanlıRus Savaşı'nı kaybeden Osmanlı Devleti, Kıbrıs'ın yönetimini, barış koşullarının saptanacağı Berlin Kongresi'nde, yapmayı vaat ettiği yardıma karşılık İngiltere' ye bıraktı Ama Kıbns üzerindeki haklarından vazgeçmedi I Dünya Savaşı başlarında Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın yanında savaşa girmesi üzerine İngiltere, Kıbrıs'ta tümüyle söz sahibi oldu Kıbrıs'ın İngiltere'ye bırakılması 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'yla Türkiye tarafından da tanındı
II Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere'nin Kıbrıs'a bağımsızlık tanıma eğilimi, Kıbrıs'ta yeni sorunlar yarattı Kıbrıs Rumları'nca adanın Yunanistan'la birleşmesini gerçekleştirmek amacıyla, giderek şiddetini artıran bir kampanya başlatıldı Rumlar'ın bu isteklerinde direnmeleri, adanın kendileriyle Rumlar arasında paylaşılması gerektiğine inanan Türkler'in tepkisine yol açtı Bu arada İngiltere de adadaki askeri gücünü kaybetmek istemiyordu 1955'te bir grup Kıbrıslı Rum, Yunan ordusunda albay olarak görev yapmış Grivas'ın önderliğinde kısaca EOKA diye bilinen ve İngilizler'i adadan çıkarmayı amaçlayan gizli bir örgüt kurdu EOKA, İngiltere' yi, adanın Yunanistan'la birleşmesini ya da yaygın deyimiyle enosis'i (birleşme) kabule zorlamak amacıyla İngiliz askerlerine saldırılar düzenledi
Karışıklıklarla geçen bir dönemden sonra Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile Kıbrıs'ın Türk ve Rum toplumlarının önderlerinin katıldığı görüşmeler 1959'da Zürich ve Londra antlaşmalarıyla sonuçlandı Bu antlaşmalarla bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması onaylandı Kıbrıs'ın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve anayasal düzeni Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin garantisi altına alındı 1960'ta cumhurbaşkanlığına Rum toplumu lideri Başpiskopos Makarios, cumhurbaşkanı yardımcılığına da Türk toplumu lideri Dr Fazıl Küçük seçildi Ne var ki, Rumlar'ın Türk toplumunun haklarını tanımak istememesi ve enosis yanlılarının etkinlikleri yüzünden sorunlar sürüp gitti Kasım 1963'te Makarios, anayasayı değiştirmek istediğini açıkladı, ama Türkiye ve Kıbrıslı Türkler buna karşı çıktılar Bir süre sonra Türkler'e karşı saldırılar başladı Aralık 1963'te üç gün içinde 24 Türk öldürüldü Mart 1964'te adaya gönderilen Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün varlığı da Türkler'e karşı yapılan saldırıları engelleyemedi Artan saldırılar karşısında Türkiye'nin Şubat 1964'te adaya müdahale girişimini, ABD engelledi Rum saldırıları, ancak Türk uçaklarının 89 Ağustos 1964'te adadaki Rum hedeflerini bombalaması üzerine bir süre için durdu
1967'de Yunanistan'da "albaylar cuntası" adı verilen ve askerlerden oluşan yönetimin iktidara gelmesiyle Kıbrıs sorunu yeni bir boyut kazandı Grivas'ın yönetimindeki EOKA, cuntanın da desteğiyle Türkler'e karşı eylemlerini yoğunlaştırdı Türk donanmasının Akdeniz'e açılması ve ada üzerindeki uyarı uçuşları Rumlar'ı gerilemek ve saldırılarını ertelemek zorunda bıraktı 1967 olaylarından sonra Yunanistan'a çağrılan Grivas, 1971'de yeniden adaya döndü Olaylar bu kez enosis'i zamansız bulan Makarios yanlılarını da hedef alarak yeniden hız kazandı Sonunda Yunanlı subayların yönettiği Ulusal Muhafız Gücü 15 Temmuz 1974'te bir darbe yaparak Makarios'u görevden uzaklaştırdı Makarios adadan kaçmak zorunda kalırken, darbeciler EOKA önderlerinden Nikos Sampson'u devlet başkanı ilan ettiler Türkler'e karşı saldırılar yeniden başladı Bu durum karşısında Türkiye, adadaki soydaşlarının can güvenliğini sağlamak ve enosis tehlikesini önlemek için adaya asker çıkardı Kıbrıs Barış Harekâtı adı verilen bu çıkarmanın 2022 Temmuz arasındaki ilk evresinde Türk birlikleri Girne ve çevresini denetim altına aldı
Türkiye'nin Kıbrıs'ta askeri harekâta girişmesi, Yunanistan'da yönetimi elinde tutan cuntanın devrilmesine ve Konstantin Karamanlis başkanlığında sivil bir hükümetin kurulmasına yol açtı Kıbrıs'ta da iktidardan uzaklaştırılan Sampson'un yerini meclis başkanı Glafkos Klerides aldı Öte yandan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin görüşmeler de başladı Ama üç ülkenin dışişleri bakanlarının İsviçre'nin Cenevre kentinde 2530 Temmuz ve 813 Ağustos tarihleri arasında yaptıkları görüşmelerde sorunu çözüme götürecek bir sonuç alınmadı Bunun üzerine Türkiye, harekâtın ikinci evresini başlattı Önceden belirlenen Magosa, Lefkoşe, Lefke hattına kadar Kuzey Kıbrıs, Türk birliklerinin denetimi altına alındı
Aralık 1974'te Makarios Kıbrıs'a döndü; fiilen ikiye bölünen adanın yalnızca güney kesiminde söz sahibi olabildi Türk ve Rum toplumları arasındaki görüşmelerde bir ilerleme sağlanamaması üzerine Kıbrıs Türkleri, adanın kuzey kesiminde Kıbrıs Türk Federe Devleti'ni kurduklarını açıkladılar Kıbrıs Türk toplumunun önderi Rauf Denktaş federe devletin başına getirildi İki kesim arasında Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kurt Waldheim'in gözetiminde, 1975'te Viyana'da yapılan görüşmeler sonunda taraflar arasında nüfus değişimi kabul edildi Ağustos 1975'te ölen Makarios'un yerini Spiros Kipriyanu aldı Toplumlararası görüşmelerde Rum kesiminin iki bölgeli federasyon ilkesine karşı çıkması üzerine Türk toplumu kendi kaderini belirleme kararı aldı 15 Temmuz 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti yalnızca Türkiye tarafından tanındı Birleşmiş Milletler Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımakta, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımamaktadır Adanın bölünmesini önlemek ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için toplumlararasında Birleşmiş Milletler genel sekreterinin gözetiminde sürdürülen görüşmeler henüz bir çözüme ulaşamamıştır
Kıbrıs Cumhuriyeti (KC) Başkanı Georgios Vasiliu 1988'de bu göreve seçildiğinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la birlikte çalışarak adanın bölünmüşlüğüne en geç 1989'da çözüm bulacağını vaat etmişti Ama, bugüne kadar bu konuda pek bir ilerleme kaydedilemedi İki lider arasında 1989'da ve 1990'da yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamadı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Perez de CueTlar'ın 199l'de Kıbrıs konusunda uluslararası bir konferans toplanması yolundaki girişimi de sonuç vermedi Yeni BM Genel Sekreteri Butros Galli 1992'nin büyük bölümünü Denktaş ile Vasiliu'yu bir araya getirmek için uğraşarak geçirdi İki lider Ağustos 1992'de New York'ta sonuçsuz kalan toplantılarından sonra ekim sonunda yeniden bir araya geldiler Bu görüşmelerden de bir sonuç alınamayınca, iki lider Mart 1993'te yeniden toplanmak üzere ülkelerine döndüler Oluşturulacak merkezi hükümetin yetkileri, silahsızlanma ve toprak dağılımı konusundaki anlaşmazlıklar sürüyordu Başka bir anlaşmazlık konusu ise adanın güneyindeki Rum göçmenlerin eski yerlerine dönmeleriyle ilgiliydi
KKTC'de Mayıs 1990'da yapılan seçimlerde Denktaş yeniden cumhurbaşkanı seçildi KC'de Mayıs 1991'de yapılan parlamento seçimlerinde, KKTC ile doğrudan görüşme yanlısı Demokratik Birlik oyların yüzde 35,5'ini alarak birinci parti oldu KC'de Şubat 1993'te yapılan başkanlık seçimlerinin ilk turunda en çok oy alan Vasiliu ile Glafkos Klerides ikinci tura kaldılar İkinci turda ise Klerides başkan seçildi
Temmuz 1990'da KC Avrupa Toplulukları'na tam üyelik için başvurdu Haziran 1991'de ise Türkiye ile KKTC arasında pasaport zorunluluğu kaldırıldı Turizme dayalı KC ekonomisi son yıllarda gelişme gösterirken, KKTC ekonomisinde durgunluk hüküm sürmekteydi
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|