Eski Tarım |
08-02-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Eski TarımKARA SABANLA TARIM Yüzlerce yıldır bölgemizde sürdürülen klasik tarım yöntemlerinin vazgeçilmez aracı olmuştur Tüm gövdesi ahşaptan yapılmış olup, toprağı süren ağaç gövdenin ucuna saban demiri takılır Saban ucundaki demir şekil olarak bahçeleri kazdığımız belin ucundaki demire benzemektedir Kara sabanı kullanmak özel beceri ister Belli bir derinlikte sürmek bir hayli zahmetlidir Uzun ömürlü olmayıp, kurak toprağı sürerken kırıldığı dahi olur Kara sabanla sürülen tarla çabuk bitmez, adeta kara sabanla tarlada yapılan iş ilerlemez PULLUKLA TARIM BÜYÜK DEVRİM Tüm aile fertleriyle beraber yürütülen tarımsal faaliyetlerin bir dönün noktasıdır, pullukla ilk tanışmak 1975 yılına kadar köyümüz ve bölgemizde kara sabanla yürütülen ekim işlerinin yerini bu defa yine boyundurga koşulmuş bir çift koşum hayvanı peşinde pulluk almıştır Yüzlerce yıldır sürdürülen klasik tarım yöntemleri içinde uzun sürmeyen son devrim niteliğindedir Ancak bölgemiz halkı için büyük kolaylıklar getirmiş, adeta insanlar rahata ermişlerdi Fakat tarım da bölgemizde artık bitmiştir EKİN ARABASI ve BOYUNDURUK Tarımın en yoğun yapıldığı yıllarda bölgemiz ve köyümüz tarlalarında biçilmiş ve deste yapılmış buğday hasatı resimde görülen bu arabalara yüklenerek harman yerine getirilirdi Yine resimde görüldüğü gibi arabaya dayalı duran ve boyunduruk denilen koşum aletine, bir çift öküz veya manda koşulur Ekin desteleri yüklenip sıkıca bağlandıktan sonra, yüklü ekin arabası, boyunduruğa koşulmuş hayvanlarla yol boyu çekilerek harman yerine getirilirdi KIZAK Bölgemiz köylerinde tarım yapılan birçok arazi yamaç ve düzgün bir yolu olmayan yerdedir Hayvanlara koşulmuş araba ile birçok tarlaya gidip gelmesi mümkün değildir Bu nedenle ekim zamanı tarlaya tohum vs getirmek için veya tarladan kaldırılan hasatı getirmek için kızaklar kullanılırdı DÖRT TEKER ARABA Genel olarak uzun kalas ve kereste ürünlerini taşımak için 4 teker arabalar kullanılırdı Arazi yapısı düz olan bölgelerimizde daha çok görülmekteydi HARMAN DÖVENİ 1975 yılından önce harman almak (buğdayı başağından çıkartmak ve saman yapmak) için kullanılan dövenler Genellikle çam ağacından imal edilir Resimde görüldüğü gibi altında kanalcıklar açılarak, içine çakılmış kesici çakmak taşları vardır Her yeni hasat zamanı pazardan alınarak, döven altındaki eksik olan kesici çakmak taşları tamamlanır veya yenilenirdi Önü yukarı doğru eğimli ve koşum hayvanlarının çekmesi için zincir bağlantı yeri görülmektedir SAMANLIK ve HARMAN YERİ Köylerde genel olarak harman yerleri ve samanlıklar bir arada olur Harman yerleri rüzgar alan hakim tepelik yerlerde ve evlere yakın bölgelere kurulmuştur Harman makinasından önce samanlıklar önündeki düz alana buğday desteleri saçılarak, üzerinde dövenle harman hasatı yapılırdı Bu alanın çevresine tarladan getirilen buğday yığınları yığılır Mısır hasatı yapıldıktan sonra, sap desteleri veya İlkbaharda biçilen çayır otları kurutulduktan sonra otluk yığınları yığılırdı ORTAK HARMAN YERİ Grup halinde yan yana inşaa edilmiş samanlıklar aynı sülaleden akraba olan (kardeşler veya onları çocukları) aralarında paylaştırılmıştır Samanlıkların önündeki düz arazi ise, harman almak için, hasat zamanı dönüşümlü kullanılan ortak taşınmaz mülktür Harman almaya ilk başlanacağı zaman, düz alan içindeki çimenlik otları kazmayla yüleme yapılarak temizlenirdi DÖĞENLE HARMAN ALMA Harman makinası ile hasat bölgemizde yaygınlaşmazdan önce, harman koşum hayvanları peşine koşulmuş dövenlerle alınırdı Henüz sahah güneş yükselmeden yığınlardan bozulan buğday desteleri düz harman alanı içine saçılır Sonra da bir veya iki çift koşum hayvanının çektiği ve üzerinde ağırlık olarak bir iki insanın bindiği döğenler üzerinde dönülür durulurdu Havanın sıcaklığıyla gevremiş buğday başakları içinden buğday taneleri çıkıp, gövdeleri saman oluncaya kadar bir müddet sağa, sonra da sola dönülerek sayısız turlar atılırdı Tamamen saman oluşumu ve buğday ayrışımları gözlendiğinde artık dövenler kenara alınır Harman üstündeki kaba saman yığıntıları dirgen el aleti ile sağrularak samanlık içine doldurulurdu Geriye kalan ince samanlı buğday karışık halde tepeleme yığılarak toplanırdı Yığıntı etrafında birkaç kişi havanın rüzgarlı olması anında yukarı sağrularak, ki buna tınaz denir, içindeki ince saman ayrışana kadar yukarı sağrulurdu Kalbur denilen bir nevi elek içine doldurulan ince buğdaylı saman yığıntısı yukarıdan aşağıya silkelenerek dökülür Geri kalan çoğunluk artık buğday taneleridir Kalan taneler orta elekten geçirilerek, çuvala doldurulur Tarif ettiğimiz harman alma işi gün doğmadan başlayıp, akşam gün batımına kadar süren oldukça yorucu ve zahmetli bir iştir POTOSLA HARMAN ALMA 1975 yılından sonra makinalı tarımın bir faydalı aleti sayesinde harman almak çok basitleşmiş Yüzyıllardır güneş altında insanlarımız, gün boyu gerek kendileri gerek koşum hayvanları sabahtan akşama eziyet çekmişlerdir Döğenle harman almaktan makinalı potosa geçiş, köyülümüz ve bölgemiz için tarımın yoğun yapıldığı son dönemlerinde bir devrim olmuştur Eski klasik yöntemle günlerce süren harman alma işi, harman makinası ile max 7 - 8 saat te alınmış olurdu Harman makinasından çıkan saman gayet ince ve hayvanların rahatlıkla yiyebileceği şekilde çıkar Harman makinasında buğday, elenmiş halde direkt çuvala doldurulur Dolan çuval makina altından kenara alınarak ağzı bağlanır Makina çevresinde adeta tozdan göz gözü görmez İnsanların yüzü gözü toz içinde kalır KETEN DOKUMA TEZGAHI 1975 yılından önce köyümüzde her beş haneden birinde keten bezi dokuma tezgâhı vardı Bölge ve köy halkımız kendi ihtiyaçları olan ve yaygı olarak adlandırdığı ve yere serdikleri büyükçe bezleri yine bu tezgahlarda dokurlardı Tarihsel geçmişimizi incelediğimizde, keten tarımı bölgemizde yaygın olarak görülmekle beraber, keten ipliği ve keten dokumacılığı en yaygın el sanatlarındandır Ayrıca keten ürünleri, insanlarımızın geçimlerini sağlayacak kadar gelir elde ettikleri ticaret malları olmuştur KETEN DOKUMA ve TİCARETİ Geçen yüzyılda keten ipliği ve keten bezi dokumacılığı, Ulus İlçemizin cuma pazarında en yaygın ticari mallardandır Bu ticaret mallarını toplayan tüccarlar her hafta cuma pazarına gelip, bu malları toplarlar İstanbul'a ve oradan da Mısır'a dahi gönderildiği olurmuş Geçen otuz kırk yıl içinde köy halkı keten ekimi ve hasatını azaltmış Sadece kendi ihtiyacı olan, özellikle en yaygın olarak yaygı dediğimiz, tarımsal mahsülleri kurutmak için yere serilen bezler dokumuştur HAMBAR Tarımsal mahsülatların haşerattan ve fareden korumak için saklanan depolama yeridir Ağaç kalas geçme tekniği ile yapılırdı İçinde farklı ölçülerde bölmelerin içinde buğday, mısır, nohut, mercimek, fasülye gibi yenilecek ürünler saklanırdı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|