07-31-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Kıbele-Doğayı Canlılığı Ve Verimliliği Simgeleyen Ana Tanrıça
Kıbele-Doğayı Canlılığı Ve Verimliliği Simgeleyen Ana Tanrıça
Hem ana, hem de bakire olan Kibele, kendi kendine doğurur Bu nedenle de tüm tanrıların anasıdır Ana tanrıça Frig kabartmalarında başında kuleye benzer bir taçla canlandırılır Bu taç onun kentlerin ve tarımsal ürünlerin tek egemeni olduğunu gösterir Kibele ayrıca genç kızların da koruyucusudur Kibele'nin dağdan doğduğuna inanılır Doğaya söz geçiren, yeraltından çıkan yılanları havada savuran Kibele, ağaçlıklı doruklarda, mağaraların derinliklerinde oturur
Ana tanrıça Kibele'nin yurdu Anadolu'dur Çatalhöyük ve Hacılar'da Cilalı Taş Devri'nden kalma ana tanrıça heykelcikleri bulunmuştur Bu heykelciklerde ana tanrıça geniş kalçalı, göbekli, iri göğüslü bir kadındır Bazı heykelciklerde ana tanrıça kollarında çok daha ufak boyda bir erkek taşır Bazılarında ise iki yanındaki iki aslana dayanmaktadır Kucağındaki erkek figürü Attis adlı sevgilisidir Kaynağı Anadolu olan ana tanrıçaya tapma Akdeniz, kuzey ülkeleri ve Asya'nın içlerine kadar yayılmıştır
Anadolu'da karşılaştıkları ana tanrıçaya tapınmayı benimseyen Frigler, bu tanrıça adına tapınaklar kurup, tapınma törenleri geliştirdiler Ana tanrıçaya Hurriler Hepat, Hititler Kubaba adını vermişlerdi Kibele'nin Frigya'ya Geç Hitit Devletleri'nden Tabal Krallığı aracılığıyla geçtiği sanılmaktadır Kibele'nin Frigya'daki en ünlü tapınma yeri, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinin 16 km güneydoğusundaki Pessinus'tu Kibele'nin simgesi olan kara göktaşı Pessinus'tadır Bu kara göktaşına, yapılan dinsel törenlerde ana tanrıçanın kendisiymiş gibi tapılırdı Bu büyük tapınak dışında Eskişehir ile
Afyonkarahisar arasında birçok açık hava tapınağı da vardı Lidyalılar'ca da benimsenen Kibele'ye tapınma buradan Yunanistan'a geçti İÖ 3 yüzyılın ilk yansında Anadolu'ya gelen Galatlar da, Kibele'ye tapınmayı kolayca benimsediler İÖ 204'te Kartacalılar karşısında güç durumda kalan Romalılar, Kibele'nin Pessinus'taki simgesi kara göktaşını Roma'ya götürdüler Roma'da bir kurtarıcı gibi karşılanan Kibele, en eski tapınakların bulunduğu Palatium Tepesi'ne yerleştirildi Kartaca'ya karşı savaşı kazanan Romalılar, bu tepede Kibele adına büyük bir tapınak yaptılar Romalılar yeni kurallar koyarak Kibele'ye tapınmayı büyük ölçüde Roma göreneklerine uygun duruma getirdiler Frigya'da Kibele'ye tapınma, Hıristiyanlık iyice yerleşinceye kadar sürdü
Çok geniş bir alanda yaygın olmasına karşılık Kibele'ye ilişkin söylence tektir Söylenceye göre Kibele, âşık olduğu Attis adlı delikanlı, Pessinus kralının kızı ile evlenmek üzereyken karşısına çıkarak onu çıldırtır Attis kendini hadım eder ve ölür Attis'in kendi kestiği erkeklik organından akan kanla suladığı topraktan bitkiler fışkırır Kendisi de çam ağacına dönüşür
Siyasal güçlerden bağımsız bir din merkezi olarak yönetilen Pessinus'taki tapmakta erkekliklerini tanrıya adamış iki başrahip bulunurdu Bunlardan birinin adı Attis, öbürününse Megabyzos'du Galloi adı verilen öbür rahipler de erkekliklerini tanrıçaya kurban etmişlerdi Her yıl 1527 Mart arasında Kibele ile Attis'in Öyküsünü temsil eden şenlikler yapılırdı 15 Mart'ta bir boğa kurban edilir ve ayin alayı düzenlenirdi 22 Mart'ta Attis'in altında erkekliğini kurban ettiği ağacı simgeleyen kutsal çam törenle tapmağa getirilirdi Böylece üç gün, üç gece uyumadan gözyaşları içinde bir cenaze töreni düzenlenirdi 24 Mart'ta en yüksek noktasına ulaşan yas sırasında rahipler Frigya çalgıları eşliğinde sunağın çevresinde döne döne dans ederlerdi Bu arada ulur gibi bağırırlar, taş bıçaklarla, uçlarına aşık kemikleri bağlanmış kırbaçlarla vücutlarını kan çıkıncaya kadar hırpalarlardı Bazen törende coşkunun en yüksek düzeye eriştiği anda bir adam ortaya fırlar taş bıçakla kendini hadım ederek Galloi olurdu 25 Mart' ta yas biterdi Büyük rahip bütün ışıklan yakardı
Böylece inanışa göre, Attis yeniden dirilmiş olurdu Tanrısal çift, ana tanrıça ve Attis, çocuklar ve beyaz giysiler içindeki genç kızlarca coşkuyla karşılanır; herkes dilediği bir kişiliğin biçimine girerek buna göre davranmaya başlardı Attis'in dirilişinin bu coşkulu kutlanmasının ardından 27 Mart'ta Kibele'nin heykeli suya sokulurdu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|