Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cumhuriyeti, devleti, türkiye

Türkiye Cumhuriyeti Devleti

Eski 07-27-2009   #1
Gözyaşı
Icontr

Türkiye Cumhuriyeti Devleti





Resmi dil Türkçe

Başkent Ankara

Nüfusu 1 milyonun üzerinde olan kent merkezleri
İstanbul (175 milyon),
Ankara (5 milyon),
İzmir (35 milyon),
Bursa (2 milyon),
Adana (15 milyon),
Konya (15 milyon),
Mersin (125 milyon),
Antalya (125 milyon)

Yönetim Şekli Cumhuriyet

Yönetim biçimi Parlamenter Demokrasi

Kurucu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

Yüzölçümü 780580 km²Dünya yüzeyinin %1,3'ünü kaplar36 en geniş ülke

Nüfus 74,709,412 (2006)En kalabalık 16 ülke
Nüfus yoğunluğu 95,7 kişi/km²

Ulusal günler 23 Nisan: TBMM'nin açılışı (1920)
19 Mayıs: Kurtuluş Savaşı'nın başlaması (1919)
30 Ağustos: Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması (1922)
29 Ekim: Cumhuriyetin ilanı (1923)

Milli gelir (GSMH) 361,5 milyar ABD Doları (2005)En zengin 19 ülke661,6 milyar ABD Doları (2005) Satın Alma Gücü Paritesine GöreEn zengin 16 ülke

Kişi başına düşen milli gelir 5,062 ABD Doları (2005)En müreffeh 63 ülke8,400 ABD Doları (2005) Satın Alma Gücü Paritesine Göre

Para birimi Yeni Türk Lirası (YTL)1

Saat dilimi- Yaz saati EET (UTC+2)EEST (UTC+3)

Ulusal marş İstiklâl Marşı

Ulusal renkler Kırmızı ve Beyaz

İnternet alan adı tr

Telefon kodu +90

Türkiye Cumhuriyeti, kısaca Türkiye Bir Akdeniz, Karadeniz, Avrupa ve Ortadoğu ülkesi olan Türkiye'nin üç yanı denizlerle çevirilidir, kuşbakışı coğrafi görünüşü kabaca bir diktörtgeni andırır Türkiye idare şekli demokrasi olan bir cumhuriyet'tir Osmanlı Devleti'nin I Dünya Savaşı sebebiyle 20 yüzyıl başında yıkılmasından sonra, 1923 yılında Türk Kurtuluş Savaşı ile, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulmuştur Üç tarafının denizlerle çevrili olması ve Batı ve Doğu kültürlerinin geçiş noktasında bulunmasından dolayı, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır
İmparatorluklar devrinin kapanıp, ulus devletler devrinin başladığı bir ortamda, yirmiden fazla etnik yapının barındığı, gelişememiş, savaş yorgunu bir Müslüman-köylü toplumunun, modern bir burjuva toplumuna, tek bir millete dönüştürülüp, kendi kaderlerini belirleme hakkına sahip olmasını amaçlayan radikal reformlar dizisi, devletin kuruluşundan itibaren Atatürk inkılapları olarak anılıp benimsenmekte ve halen sürdürülmektedir Bu devrimler sayesinde Türkiye, Müslüman çoğunluğa sahip ülkeler arasında en gelişmiş ve modern ülkelerden biri haline gelmiştir

Başkenti Ankara, en büyük şehri İstanbul'dur
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, ve laik bir hukuk devletidir Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Parlamentosu ve İslam Konferansı Örgütü Türkiye'nin üye olduğu uluslararası örgütlerden bazılarıdır 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren de Avrupa Birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır

Coğrafya

Türkiye'nin toprakları 36° - 42° Kuzey paralelleri ve 26° - 45° Doğu meridyenleri arasında yer alır Kabaca bir dikdörtgeni andırır ve genişliği 1660 kilometredir Göller dahil kapladığı alan 814578 km²'dir Marmara Bölgesi % 8,5, Ege Bölgesi % 12, Akdeniz Bölgesi % 16 Orta Anadolu Bölgesi % 18, Karadeniz Bölgesi % 18, Doğu Anadolu Bölgesi % 21, Güneydoğu Anadolu Bölgesi % 7,5 yer tutar Trakya'nın yüzölçümü 24370 km² dir Türkiye'nin kara sınırları uzunluğu 2573, adalar dahil sahil uzunluğu 8333 kilometredir

COĞRAFİ BÖLGELER

Türkiye 6-21 Haziran 1941 tarihinde yapılan Birinci Türk Coğrafya Kongresi'nde 7 ana coğrafi bölgeye ve 21 coğrafi bölüme ayrılmıştır:
· Akdeniz Bölgesi
· Doğu Anadolu Bölgesi
· Ege Bölgesi
· Güneydoğu Anadolu Bölgesi
· İç Anadolu Bölgesi
· Karadeniz Bölgesi
· Marmara Bölgesi

KONUM

Bir Balkan, Akdeniz, Kafkas ve Ortadoğu ülkesi olarak sınıflandırılan Türkiye Cumhuriyeti, Doğu ve Batı kültürlerinin tam geçiş bölgesinde bulunur
Antik ismiyle Küçük Asya'da bulunan kısmına günümüzde Batı Anadolu denir Balkan Yarımadası'ndaki (Güney Doğu Avrupa) bölgeye Trakya, Toroslar'ın doğusundaki antik Pers ve Kuzey Mezoptamya bölgesine de Doğu Anadolu adı verilir
Üç yanı denizlerle çevrili olan Türkiye'nin genel görünümü kabaca bir dikdörtgeni andırır Anadolu yarımadası Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz ile çevrelenmiştir

Türkiye'nin komşuları; batısında Bulgaristan ve Yunanistan, doğusunda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve İran, güneyinde ise Irak ve Suriye'dir
Türkiye tarih açısından dünyanın en zengin bölgelerinden birinde yer alır
Anadolu kelimesi Rumcada "doğu" veya "gün doğumu" anlamına gelen Anatolia kelimesinden kaynaklanır ve tarih belgelerinde bir bölge adı olarak geçmez

Batı Anadolu'nun antik eyalet isimleri şunlardı:Bitinya, Paflagonya, İyonya, Kapadokya, Misya, Kilikya, Likya, Karya, Pisidya, Pamfilya, Lidya, Frigya Batı Anadolu'ya Antik Çağ'da Romalılar "Asya eyaleti" adını da veriyorlardı ve başkenti en büyük Roma kentlerinden olan antik Efes idi
Günümüzde Doğu Anadolu dediğimiz, Kapadokya'nın ve Torosların doğusundaki bölgeler ise antik Mezopotamya ve Pers kültürlerini temsil eder Toros Dağları ve Fırat Nehri tarihçilerce Batı-Doğu kültür sınırı olarak görülür Antik dönemde ve Orta Çağ'da Kapadokya'nın ve Toros'ların doğusu ise genellikle Mezopotamya, Pers İmparatorluğu, Urartu, Armenia, Kommagene, Suriye, Pontos gibi isimlerle anılırdı
Toros Dağları Roma ve Pers, Doğu ve Batı orduları arasında her zaman zor geçit veren doğal bir sınır olmuştur
Tarihte günümüzdeki Türkiye'ye Doğu'dan ve Batı'dan gelip yerleşmiş kavim ve kültürler pek çoktur
Türkiye'de tarih boyunca yerleşen kavim ve kültürlere örnek olarak Doğu'dan Hititler, Asurlular, Urartular, Persler, Selçuklular Selçuklulardan çok önce İskitler,Hunlar,Hazarlar,Peçenekler,Kıpçaklar (Türkler), Araplar, Hıristiyanlık, Müslümanlık, Musevilik; Batı'dan gelenlere ise Romalılar, Yunanlılar ve Güney Doğu Avrupa (Balkan) kavimleri, antik politeist Yunan-Roma kültürleri vb verilebilir
Tüm Türkiye toprakları, tarihçiler ve arkeologlarca 'açık hava müzesi' olarak adlandırılır 8000 km'lik sahil şeridi antik Roma-Yunan kültürlerinin kalınıtılarıyla doludur Bu kadar çok antik şehir, modern Yunanistan'da veya İtalya'da dahi yoktur
Bu coğrafyaya "Türkiye" isminin ilk olarak Roma-Cermen İmparatoru Frederick Barbarossa (1123-1190) tarafından verildiği ifade edilmektedir Resmi kayıtlarda ise, 19 yüzyıl Büyük Britanya yazışmalarında geçer

Türkiye Cumhuriyeti Orta Asya Türk Kültürünün mirasçısı olduğu kadar Roma, Pers, Mezopotamya, Bizans/Doğu Roma, Osmanlı vb kültürlerinin de mirasçısıdır

DOĞAL YAPI

Ülkenin yarısından fazlası, yükseltisi 1000 metreyi aşan, yüksek alanlardan oluşur Yaklaşık üçte biri orta yükseklikteki ovalar, yaylalar ve dağlar, yüzde 10'u da alçak alanlarla kaplıdır En yüksek ve dağlık alanlar doğu kesimde yer alır Kuzey kesimini Kuzey Anadolu Dağları, güney, doğu ve güneydoğu kesimlerini de Toroslar engebelendirir Ülkenin en yüksek noktası, Ağrı Dağı'nın 5166 metreye erişen doruğudur Başlıca geniş düzlükler Çukurova, Konya Ovası ve Harran ovalarıdır Kaynağı ve denize döküldügü yer ülke sınırları içinde olan en uzun akarsu 1355 kilometre uzunluğundaki Kızılırmak'tır En büyük doğal göl, 3713 km² alan kaplayan Van Gölü'dür 817 km²'lik alanan yayılan Atatürk Baraj Gölü ise ülkenin en büyük yapay gölüdür Türkiye'nin en büyük adası olan Gökçeada'nın yüzölçümü 279 km²'dir

DAĞLAR

· Ağrı Dağı - 5165 m
· Buzul Dağı - 4116 m
· Süphan Dağı - 4058 m
· Kaçkar Dağı - 3932 m
· Erciyes Dağı - 3917 m
· Uludağ - 2543 m

AKARSULAR

· Kızılırmak 1355 km
· Yeşilırmak
· Fırat
· Sakarya
· Murat
· Dicle
· Seyhan Nehri
· Ceyhan Nehri
· Göksu
· Çoruh
· Büyük Menderes

GÖLLER

· Van Gölü 3713 km²
· Tuz Gölü 1500 km²
· Beyşehir Gölü 656 km²
· Eğridir Gölü 468 km²
· Akşehir Gölü 353 km²
· İznik Gölü 298 km²
· Burdur Gölü
· Salda Gölü

ADALAR

· Gökçeada 279 km²
· Balıkesir Marmara Adası 117 km²
· Bozcaada 36 km²
· Uzunada 25 km²
· Balıkesir Alibey Adası 23 km²
· Balıkesir Paşalimanı Adası 21 km²
· Balıkesir Avşa Adası 21 km²

İKLİM

Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, dağların uzanışı ve yeryüzü şekillerinin çeşitlilik göstermesi, farklı özellikte iklim tiplerinin doğmasına yol açmıştır Kıyı bölgelerinde denizlerin etkisiyle daha ılıman iklim özellikleri görülür Kuzey Anadolu Dağları ile Toros Sıradağları, deniz etkilerinin iç kesimlere girmesini engeller Bu yüzden iç kesimlerde karasal iklim özellikleri görülür

· Akdeniz iklimi: Akdeniz ve Ege Denizi kıyılarında oldukça etkili olan bu iklim tipi, Marmara Denizi'nin güney çevresine kadar sokulmuştur Kıyıdan yaklaşık 800 metre yüksekliğe kadar bu iklimin özellikleri görülür Daha içerilere gidildikçe etkisi azalır Bu iklim tipinde, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır Yıllık yağış miktarı, bazı yerlerde 1000 mm'nin üstünde iken çoğu yerde daha azdır Don olaylarına ve dağların yüksek kesimleri hariç kar yağışına çok az rastlanır

· Karadeniz iklimi: Türkiye'nin kuzey kıyılarında, dağların denize bakan yamaçlarında görülen bir iklim tipidir Bu iklimde yaz sıcaklığı, Akdeniz
ikliminde olduğu kadar etkili değildir Kış mevsimi, güney kıyılarına göre serin geçer Ara sıra don olur, sis görülür ve kar yağar Karadeniz ikliminin en önemli özelliği, yağışların her mevsimde görülmesidir Karadeniz üzerinden gelen nemli hava, Kuzey Anadolu Dağları'nın denize bakan yamaçlarında yükselerek yoğunlaşır ve kıyılarda yaz mevsiminde de yağış bırakır En çok yağış alan bölge Karadeniz Bölgesi'dir Rize ve çevresinde yıllık yağış miktarı 2500 mm'yi bulur

· Karasal iklim: Türkiye'nin denizlerden uzak, yeryüzü şekillerinin meydana getirdiği engellerden dolayı deniz etkisinden yeterince yararlanamayan kesimlerinde karasal iklim görülür İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Trakya'nın iç kesimleri karasal iklimin etkisi altındadır Buralarda mevsimlik ve günlük sıcaklık farkları büyük, yağışlar genel olarak azdır Kışlar uzun, soğuk ve karlı, yazlar kısa fakat sıcaktır En şiddetli karasal iklim Doğu Anadolu'da görülür Yüksekliğinden dolayı yağışlar İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu'ya göre daha çoktur İç Anadolu'da en yağışlı mevsim ilkbahar, Güney Doğu Anadolu'da ise kıştır İç Anadolu en az yağışı alır Güney Doğu Anadolu'da biraz daha fazla yağış almasına rağmen sıcaklık ve buharlaşmanın fazla olması nedeniyle kuraklık tehdidi altındadır
Türkiye, örneğin İspanya ile aynı paralellerde bulunmasına rağmen, ortalama 1000 metreden yüksek olan Anadolu Platosu'na kar ve yağmur yağışının yoğun olması sebebiyle su sıkıntısı nisbeten daha az çekilir

8000 yıldan bu yana tarım yapılan Çukurova, ayrıca Ege Bölgesi, Bafra ve Çarşamba ovaları dünyanın en bereketli topraklarından sayılır Tropikal bitkiler hariç dünyadaki sebze ve meyve çeşitlerinin %90'ı Türkiye'de yetişir
Batı ve Kuzey Avrupa'da Orta Çağ'da devamlı açlık ve veba tehlikesi olmasına karşın, Antik Çağ'da dahi Roma İmparatorluğu'nun en bereketli eyaleti olan "Asia Minor" eyaleti (bugünkü Ege Bölgesi) Roma'ya üzüm, şarap, tahıl, zeytinyağı ve muhtelif meyve ve sebze gönderirdi

Toplum

NÜFUS

Türkiye'nin 2005 yılı tahmini nüfusu 72 milyondur Kuruluş döneminde Balkan ağırlıklı olan nüfus, Anadolu vilayetlerindeki yüksek nüfus artışı nedeniyle 1980'lerden sonra Anadolu ağırlıklı olmuştur 1985 sayımına göre Türkiye nüfusunun yüzde 10'u Trakya, yüzde 13,1'i Karadeniz, yüzde 19,4'ü Marmara ve Ege, yüzde 9,2'si Akdeniz, yüzde 7'si Batı Anadolu, yüzde 24,1'i İç Anadolu, yüzde 4,8'i Güneydoğu Anadolu ve yüzde 12,4'ü Doğu Anadolu'da yaşamaktaydı Nüfusun yüzde 48,90'i kırsal, yüzde 51,10'u kentsel alanlarda yaşıyordu
Türkiye'nin en büyük nüfusuna sahip kentleri İstanbul, Ankara , İzmir, Adana, Bursa, Mersin, Gaziantep, Diyarbakır, Antalya, Konya , Eskişehir dir

TÜRK ULUSU

Osmanlı İmparatorluğu'nun 1Dünya Savaşı ile dağılması ve ardından gelen Cumhuriyet idaresinin modern ve homojen bir toplum kurma çabaları sonucu ortaya çıkan Türk Ulusu, Batı Avrupa'nın Osmanlı İdaresine verdiği "Türk" ismini devralmıştır
Tarihçilerce 1071'den sonra Bizans bölgesine gelen Selçuklu nüfusu toplam 3 milyon olduğu söylenmekte Anadolu'yu sürekli besleyen Türk göçleriyle (harzemşahlar-akkoyunlu-karakoyunlu vb)Türk varlığının tesis edildiği belirtilmektedir
İslam'ın devlet dini olması, 600 sene içerisinde hıristiyanlığın 2 sınıf muamele görmesi ve askere alma (Yeniçeri) sebebiyle Bizans ahalisi'nin önemli bir kısmı müslümanlaştı ve Müslümanların dili Osmanlıca/Türkçe oldu

Günümüzdeki modern Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlet yapısında olup, vatandaşlarına Türk denir
Anadolu ve Balkan yarımadalarının ve Boğazların, Mezopotamya'dan Orta Avrupa'ya geçişin tek coğrafi olanağını oluşturmasından dolayı, günümüzün Türkiye'si 10000 seneden fazla sayısız kavime köprü vazifesi görmüştür
Çok etnikli pek çok imparatorluğun (Örnegin: Roma, Doğu Roma İmparatorluğu/Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Pers, Asur vb) her etnik bölümünün kültürel özellikleri Türkiye Cumhuriyeti'nde varlığını korumuştur

Paleolitik dönem, Kalkolitik dönem'de ve Antik Çağ'da yaşayan topluluklar,Ege Bölgesi'nde Luviler, Hurri'ler, ilk büyük devlet Hititler ve Miken'ler, dünyanin en eski medeniyet bölgesi olan Mezopotomya'da kurulan uygarlıklar, ve Osmanlı İmparatorluğu'nu oluşturan kavimlerin binlerce sene yanyana yaşaması kültürel bir zenginlik yaratmıştırBu kavim ve kültürlerin tümü aynı zamanda Türk Milleti'ni oluşturan unsurlarin başlıcalarıdır Irkçılık veya herhangi bir unsurun diğerlerine baskı yapması anayasanın kesin hükümleriyle yasaklanmıştır
Birinci Dünya Savaşı ve meydana getirdiği büyük yıkım sonucu, İstanbul'un son imparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış ve Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan modern Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte bu çok etnikli imparatorluktan birçok ulusal devlet ortaya çıkmıştır
İstanbul MS 313 senesinden günümüze 1500 seneden fazla bütün bu bölgenin tek hakimi ve imparatorluk başkenti olmuştur
İstanbul'un Orta Avrupa'dan Mezopotamya'ya kadar olan yaklaşık 3 milyon km² coğrafyadaki tartışmasız etkisi ve hakimiyeti, olağandışı bir cazibe merkezi oluşturmasina yol açar Bizans ve Osmanlı dönemlerinde var olan imparatorluk başkentine göç yasağının/kısıtlamasının kaldırılması ile bunun sonucu oluşan göç, İstanbul'un nüfusunun 1980-2005 arasında 2,5 milyondan 15 milyona çıkmasına yol açmıştır

DİN

Türkiye lâik bir ülke olduğundan din ve devlet işleri ayrılmıştır Dini veya etnik isimli siyasi parti kurulması anayasaya göre yasaktır Cumhuriyetin ilk yıllarında dinin devlet kontrolü dışında yürütülemeyeceği kanaatine varılarak, devlet tarafından denetlenmesi gerektiği kararına varılmıştır Buna dayanarak 3 Mart 1924 tarihinde Başbakanlığa bağlı bir teşkilat olarak Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur Bu teşkilat bireylere din hizmetini sağlamak ve camii gibi ibadet yerlerini yönetmekle görevlidir

Dini inanç özgürlüğü anayasanın korumasındadır Türkiye halkının %999'u Müslüman kökenlidirGeriye kalan %01 ise diğer inanışlar arasında paylaşılmaktadır 1923'ten bu yana milli aidiyet olarak müslüman sıfatı veya diğer dini kavramlar resmi olarak kullanılamaz
Toplam nüfusun çok ufak bir oranını Gayrimüslimler oluşturur Bunlar 50000 Ermeni Gregoryen, 17000 Musevi, 8000 Süryani, 1000 Rum ve çok az sayıda diğer bazı çeşitli din ve mezheplerden insanlardır Türkiye'deki Rum Ortodoks, Gayrimüslim nufusunun büyük bir kısmı, Lozan Antlaşması gereği Yunanistan'a göç etti Buna karşılık Yunanistan'da yaşayan Müslümanlar da aynı antlaşma gereği Türkiye'ye göç etti Batı Trakya'da yaşayan Türkler ile İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada'da yaşayan Rumlar mübadele dışında bırakıldı Bugünkü Yunanistan nüfusunun yaklaşık yarısını, Anadolu'dan giden Rumlar oluştururlar Bu göç edenlerin bir kısmını da hiç rumca bilmeyen fakat türkçeyi yunan alfabesiyle yazan hıristiyanlaşmış Selçuklular yani Türkler oluşturuyordu

DİL

Türkiye'nin resmi dili Türkçe dir Bugün Türkiye Türkçesi yaklaşık 100 milyon insan tarafından konuşulmaktadır Kürtçe, Arapça, Farsça, Lazca, Boşnakça, Arnavutça, Ermenice, Rumca, Gürcüce vb de konuşulan diller arasındadır

TARİH

Politik Hayat


Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk - Cumhuriyetin Kurucusu Ahmet Necdet Sezer - Cumhurbaşkanı


Mustafa Kemal Atatürk - Cumhuriyetin Kurucusu

Yönetim biçimi

Türkiye'nin devlet biçimi cumhuriyettir Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal önderliğinde 1923'te kurulmuştur Resmî dili Türkçe'dir Laik demokratik bir yönetim anlayışı vardır Kuvvetler ayrımı esası vardır Yasama işlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütmü işlerini Hükümet, yargı işlerini ise bağımsız mahkemeler yapar

İDARİ BÖLÜMLER

TÜRKİYE VE ULUSLAR ARASI ORGANİZASYONLAR

ATATÜRK DÖNEMİ ULUSLAR ARASI ORGANİZASYONLAR

Türkiye ve Milletler Cemiyeti

SADABAT PAKTI

Mustafa Kemal, ölümünden bir yıl önce (8 Temmuz 1937)’de gerçekleştirdiği Sadabat Paktı ile Ortadoğu ve Kafkaslar'da İran'ı kendisine asıl muhatap olarak görmüş ve bu ülkenin şahının sarayı olan Sadabat Sarayı'nda, İran ile Türkiye'nin bölgesel işbirliği ve ortaklık antlaşması olarak Sadabat Paktı'nın imzalanmasını gerçekleştirmiştirTürkiye, İran, Afganistan ve daha sonra Irak’ın katılmasıyla Sadabat Paktı’nı kurarak Afganistan’ı Alman ve İtalyan nüfuzuna düşmekten kurtarmıştır

O dönemde Fransız dominyonu konumunda olan Suriye ile bağımsız bir ilişki kurulamayınca eski Osmanlı ülkesi olan Irak da bu bölgesel paktın içine alınmış ve dış güçler ile batılı emperyalistlere karşı sağlam bir merkezi ittifak oluşturulmak istenmiştir
Sadabat Paktı, 2Dünya Savaşı sonrasında hukûken yürürlükte kalmıştır ama Atatürk sonrasında unutulmuştur

BALKAN ANTANTI

1932 de yapılan Üçüncü Balkan Konferansı'nda işbirliği faaliyetlerinin siyasal münasebetler alanına geçirilmesi amacıyla bir Balkan Paktı tasarısı ortaya çıkarmıştır
Antant ile birlikte, taraflardan biri Balkanlı olmayan bir devlet tarafından saldırıya uğrar ve bir Balkan devleti de saldırgana yardım ederse, diğer tarafların bu Balkanlı saldırgana karşı birlikte savaşa gireceklerine dair gizli bir protokol de imzalanmıştı

Atatürk Sonrası Uluslararası Organizasyonlar

TÜRKİYE VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin aralarında bulunduğu 51 ülkenin katılamıyla 24 Ekim 1945 tarihinde kurulmuştur Katılın ülke sayısı zamanla artarak günümüzde bu sayı 180'i geçmiştir Türkiye, BM'ye ilk üye olan ülkelerden biridir ve BM ile Kore, Somali, Bosna, Filistinve Afganistana asker göndermiştir Son olarakta Lübnan'a asker gönderme kararı almıştır

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ

Türkiye Avrupa Birliği üyeliğine adaydır Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde yaptığı reformlar ve anayasa değişiklikleriyle Kopenhag Kriterleri'ni tamamladığı, Şubat 2005'teki AB Brüksel zirvesinde belirtilmiş ve Avrupa Parlementosu tarafından onaylanmıştır Türkiye 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamıştır

Türkiye ve NATO

Türkiye ve Türk Dünyası

1990 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan Cumhuriyetleri ortaya çıkmıştır Rusya Federasyonu içerisinde ise Tataristan, Başkurdistan, Çuvaşistan, Yakutistan, Tuva, Dağlık-Altay, Hakasya, Dağıstan, Karaçay ve Balkar Özerk Cumhuriyetleri tesis edilmiştir Moldova'da Gagauzya, Ukrayna'da Kırım Özerk Cumhuriyeti kurulmuştur Türk Dünyası 250 milyonu bulan nüfusuyla Türkiye'nin sorumluluğu altındadır Çünkü bu Atatürkün vasiyetidir: "Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, müttefikimizdir Bu dostluğa ihtiyacımız vardır Fakat yarın ne olacagını kimse bugünden kestiremez Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilirBugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir işte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir Bizim dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir Hazırlanmak lazımdir Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak Dil bir köprüdür İnanç bir köprüdürTarih bir köprüdür Köklerimize inmeli ve olaylarin böldügü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz Onlarin (soydaş Türk kardeşlerimizin) bize yaklaşmasını beklememeliyiz Bizim onlara yaklaşmamiz gereklidir"

Atatürk'ün bu hususta bir başka vecizesi ise şöyledir: Türk Birligi'nin bir gün hakikat olacagına inancım vardır Ben görmesem bile gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım Türk Birliği'ne inanıyorum Onu görüyorum Yarının tarihi yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacak Dünya sükununu bu fasıllariçinde bulacaktır Türk'lügün varlığı bu köhne áleme yeni ufuklar açacak Güneş ne demek, ufuk ne demek o zaman görülecek Hayatta yegane varlığım ve servetim Türk olarak doğmamdı

EKONOMİ

Kuruluş yıllarında Osmanlı Dönemi'nin yıkılış döneminin savaş yenilgileri geçmişiyle başlayan Türkiye ekonomisi 1923 sonrası yıllarda harap vaziyetteydi İstanbul ve İzmir haricinde ne sanayi, ne sermaye sınıfı, ne altyapı, ne de eğitim mevcuttu En basit ürünler dahi ithal edilmek zorundaydı 12 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğu okuma yazma bilmeyen yoksul Müslüman köylülerden oluşuyordu Anadolu'daki büyük toprak sahipleri de sanayi burjuvazisini oluşturmaktan çok uzaktı
II Dünya Savaşı sonrasına kadar devlet ekonomisiyle yaşayan toplum, 1950'den sonra ABD'nin de etkisiyle büyük bir kapitalist sanayi kalkınma dönemine girdi Bugün de sürmekte olan bu kalkınma süreci özellikle büyük toprak sahiplerinin, hızla modern sermaye sınıfına dönüşmesine yolaçtı Anadolu'nun kalkınması ve alt yapısının oluşması sürecinde 200 milyar ABD dolarından fazla borç oluştu GAP projesi ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu teşvik programları halen sürmektedir

Ortalama %6 üzerindeki ekonomik gelişme ile beraber büyük bir değişim ve modernleşme başladı Öncelikle İstanbul, İzmir ve Batı bölgeleri, 1980'den sonra da bütün Anadolu illerinde büyük sermaye ve sanayi oluştu Bir milyar ABD doları ve üzeri sermayeye sahip holding sayısı 25'ü geçti Bunun altındaki yüzbinlerce büyük, orta ve ufak ölçekteki şirket, ve oluşan işçi sınıfı dinamik bir ekonominin taşıyıcıları oldular Arap ülkelerinde petrol sayesinde oluşan refah, Türkiye'de toplumun çalışmasıyla zor şartlarda oluştu
Günümüzde Türkiye'nin pek çok bölgesi sanayi toplumu olarak nitelenebilir Türkiye sanayi toplumuna hızlı geçiş olgusunu Müslüman toplumlar arasında başarıyla gerçekleştirebilen az sayıdaki ülkeden birisidir

EĞİTİM

Kuruluş yıllarında toplam 12 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğu okuma yazma bilmez haldeydi 1930'lara kadar ülkedeki tek üniversite İstanbul Üniversitesiyken, günümüzde üniversite sayısı (özellerle birlikte) 80'i geçmiş, yüksek okulu olmayan il neredeyse kalmamış, yüksek okullarda okuyan öğrenci sayısı bir buçuk milyonu geçmiştir Çok genç bir nüfusa sahip olan Türkiye'de günümüzde ilköğretim ve lise öğrencisi sayısı 15 milyonu geçmiş (Türkiye'nin 1927'deki toplam nüfusundan fazla) olup, eğitim sisteminin finasmanı da bütçe açısından zorluk çekilen konuların başında gelmektedir Lise bazında Fen Liseleri ve Anadolu Liseleri eğitimin başını çekmektedir

ÜNİVERSİTELER

Yeni Kurulacak Devlet Üniversiteleri

· Adıyaman KAHTA Üniversitesi
· Aksaray Üniversitesi
· Amasya Üniversitesi
· Bozok Üniversitesi
· Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
· Çorum ÜNİVERSİTESİ
· Düzce SİYASAL BİLGİLER Üniversitesi
· Erzincan Üniversitesi
· Giresun Üniversitesi
· Kastamonu SİYASAL BİLGELİR Üniversitesi
· Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi
· Namık Kemal Üniversitesi
· Ordu ARAŞTIRMA Üniversitesi
· Rize Üniversitesi
· Uşak Üniversitesi

Mevcut Olan Devlet Üniversiteleri

· Abant İzzet Baysal Üniversitesi
· Adnan Menderes Üniversitesi
· Afyon Kocatepe Üniversitesi
· Akdeniz Üniversitesi
· Anadolu Üniversitesi
· Ankara Üniversitesi
· Atatürk Üniversitesi
· Balıkesir Üniversitesi
· Bilkent Üniversitesi
· Boğaziçi Üniversitesi
· Celal Bayar Üniversitesi
· Cumhuriyet Üniversitesi
· Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
· Çukurova Üniversitesi
· Dicle Üniversitesi
· Dokuz Eylül Üniversitesi
· Dumlupınar Üniversitesi
· Ege Üniversitesi
· Erciyes Üniversitesi
· Fırat Üniversitesi
· Galatasaray Üniversitesi
· Gazi Üniversitesi
· Gaziantep Üniversitesi
· Gaziosmanpaşa Üniversitesi
· Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
· Gülhane Askeri Tıp Akademisi
· Hacettepe Üniversitesi
· Harran Üniversitesi
· İnönü Üniversitesi
· İstanbul Üniversitesi
· İstanbul Teknik Üniversitesi
· İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
· Kafkas Üniversitesi
· Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
· Karadeniz Teknik Üniversitesi
· Kırıkkale Üniversitesi
· Kocaeli Üniversitesi
· Marmara Üniversitesi
· Mersin Üniversitesi
· Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
· Muğla Üniversitesi
· Mustafa Kemal Üniversitesi
· Niğde Üniversitesi
· Ondokuz Mayıs Üniversitesi
· Orta Doğu Teknik Üniversitesi
· Osmangazi Üniversitesi
· Pamukkale Üniversitesi
· Polis Akademisi
· Sakarya Üniversitesi
· Selçuk Üniversitesi
· Süleyman Demirel Üniversitesi
· Trakya Üniversitesi
· Uludağ Üniversitesi
· Yıldız Teknik Üniversitesi
· Yüzüncü Yıl Üniversitesi
· Zonguldak Karaelmas Üniversitesi

Vakıf Üniversiteleri
,
· Atılım Üniversitesi
· Bahçeşehir Üniversitesi
· Çukurova Üniversitesi
· Başkent Üniversitesi
· Beykent Üniversitesi
· Bilkent Üniversitesi
· Çağ Üniversitesi
· Çankaya Üniversitesi
· Doğuş Üniversitesi
· Haliç Üniversitesi
· Fatih Üniversitesi
· Işık Üniversitesi
· İstanbul Bilgi Üniversitesi
· İstanbul Kültür Üniversitesi
· İstanbul Ticaret Üniversitesi
· İstanbul Bilim Üniversitesi
· İzmir Ekonomi Üniversitesi
· Kadir Has Üniversitesi
· Koç Üniversitesi
· Maltepe Üniversitesi
· Okan Üniversitesi
· Sabancı Üniversitesi
· TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
· Ufuk Üniversitesi
· Yaşar Üniversitesi
· Yeditepe Üniversitesi

KÜLTÜR

EDEBİYAT

Türkçe, Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna dahil bir dildir
Türkiye Türkçesi Osmanlı ve Selçuklu tarihleri neticesinde Farsça, Arapça, Rumca, İtalyanca ve Balkan dilleri, 19yy'da Fransızca ve günümüzde de İngilizce ile etkileşime ve benzeşime girmiştir
Türklerin tarihine paralel olarak Türkçe'nin yayıldığı coğrafi alan çok geniştir Bugünkü Moğolistan'da Karadeniz'in kuzeyinde, Balkanlar'da, Doğu Avrupa'da, güneyde Anadolu ve Irak'da, Kuzey Afrika'nın bir bölümünü içine alan geniş bölgede, Türkçe konuşan Türk halkları yaşamaktadır Bu kadar büyük bir alan içinde konuşulan Türkçe, pek çok lehçe, şive ve ağız farklılıkları göstermektedir Tarihi gelişimi içinde Türkçe, VIII-XIII Asırlar arasında Eski Türkçe, XIII-XX Asırlar arasında Orta Türkçe, XX asırda yeni Türk Yazı Dilleri ana başlıkları altında üç gurupta incelenmektedir

Bugün Türk Dili dünyada 300 milyon insan tarafından konuşulmaktadır
Türkiye Türkçesi, Orta Türkçenin, Batı Türkçesi kolunun günümüzde kullanılan bölümüdür Batı Türkçesinin ikinci devri olan Osmanlıca (Osmanlı Yazı Dili) İstanbul'un fethinden Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar XV-XX asırlar arasında devam eden yazı dilidir Bu dönemde, Arapça ve Farsça unsurlar Türkçe'yi büyük ölçüde istila etmiş, Osmanlı yazı dili Üç dilden oluşan yapma bir dil haline gelmiştir Beş asır süren Osmanlıca döneminde Türkçe kendi tabii gelişmesini sürdürememiştir 1908 Meşrutiyetinden sonra Türkiye Türkçesi'ne geçiş hareketinin hazırlıkları 1911'de Selanik'de başlayan "Yeni Lisan" hareketi ile şekillenmişti
Cumhuriyetten sonra 1928'de yapılan Harf İnkılabı ile Arap harfleri terk edilip Latin harflerinin kabulü Türkçe'nin yabancı unsurlardan kurtarılmasını hızlandırdı Türk dili'ni araştırmak ve tabii mecrasında gelişmesine katkıda bulunmak üzere 1932 yılında Türk Dil Kurumu kuruldu Bu çalışmalarla, bugün Türkiye Türkçesi, yabancı unsurlardan arınmış, tabii mecrasında gelişmeye devam eden edebiyat ve kültür dili olarak yaşamaktadır
Türk Edebiyatı, Türklerin dahil oldukları üç medeniyet ve kültür dairesine paralel olarak üç safhada incelenmektedir İslamiyetten önceki Türk Edebiyatı, İslamiyetten sonraki Türk Edebiyatı ve Batı tesirindeki Türk Edebiyatı İslamiyetten önceki Türk Edebiyatı, Türklerin Orta Asya'da yaşadıkları devirlerde bütün Türk boyları arasında müşterek ve büyük bölümü ile sözlü olan edebiyattır Türk dilinin tespit edilebilen en eski yazılı metinleri VII Asrın sonlarına ve VIII Asrın ilk yarısına ait olan dikili taşlardır Bunlar arasında yer alan 732'de Kültigin, 735'de Bilge Kağan, 720'de Tonyukuk adına dikilen Orhun Yazıtları gerek muhtevaları, gerekse mükemmel dil ve üsluplarıyla Türk dili ve edebiyatının ve tarihinin şahaserleri arasında yer almaktadır Bu dönemden günümüze ulaşan Türk destanları arasında Yaratılış, Saka, Oğuz Kağan, Göktürk, Uygur, Manas destanları sayılabilir XIV asırda yazıya geçirilen "Dede Korkut Kitabı" destan döneminin hatıralarını saklayan, gerek muhteva gerekse dil ve üslup mükemmeliyeti bakımından Türkçe'nin şaheserleri arasında yerini daima muhafaza eden çok değerli bir eserdir
Eğer Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türk Dili'ne önem verilse ve yaygınlaştırılsa idi, bugün Dünya çapında batı dilleri ile yarışabilecek bir konuma sahip olacaktı İngiltere, Fransa, İspanya gibi memleketler gittikleri yerlere dillerini de götürdükleri halde Türkler bu konuda başarılı olamamışlardır

MUTFAK

Türk mutfağı, Çin ve Fransız mutfaklarıyla beraber dünyanın en zengin mutfaklarındandır Coğrafyası ve tarihi gereği, Türk mutfağı çok büyük bir çeşitlilik oluşturur Türk mutfağı, Mezopotamya ve Balkan mutfaklarıyla etkileşime girmiştir, İstanbul Osmanlı Saray mutfağı da Türk mutfağının önemli bir kısmını oluşturur
Osmanlı Saray Mutfağı başlıbaşına bir inceleme konusu olup, en ince damak zevkiyle ve en maharetli saray aşçıları tarafından meydana getirilen ve çorba, zeytinyağlı sebze, etli yemek, balık, börek, 15'ten fazla çeşitli tatlı-muhallebi vb türü çok leziz yemek ve tatlı çeşitleriden, Doğu Roma/Bizans'dan Osmanlı'ya yüzyılların saray zevki ve tecrübesiyle oluşan elit bir mutfaktır
Bolulu aşçılar ünlüdür Günümüzde büyük şehirlerde daha çok koyun etine dayalı kebap-lahmacun türü Doğu mutfağı sunan restaurant işletmelerinin sayısı giderek artmaktadır Tabii meşhur köftesi ile Elazığ'ı unutmamak gerekir Tipik Akdeniz kültürü olan ve dünyada daha çok Grek-İtalyan mutfağı olarak bilinen zeytinyağlı sebze ve meze mutfağı Türkiye'de de en azından bu ülkelerdeki kadar çeşitlidir
Köfte ve börek ise Marmara Bölgesi ve bilhassa Tekirdağ'da ve İnegöl'de yaygındır Kafkas ve Karadeniz mutfağı hamsi ve mısır yemekleri doğal olarak Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin'de, daha çok zeytinyağlı sebze, sarmısak nane ile hazırlanan Suriye-Arap mutfağı ise Antakya ve Gaziantep illerinde mevcuttur
Akdeniz bölgesinin tipik serinletici anasonlu içkilerine en tipik örnek, rakıdır Rakıya çok benzeyen anasonlu içkiler Yunan Uzo'su, İtalyan Grappa'sı Arap Arak'ı, Frasız Pastis'i gibi Türk Rakısı da tarihten günümüze zeytinyağlı yemek kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır Şarap üretimini tarihte ilk olarak Hititliler başlatmış, Hititliler kralları için yapılan tanrısal kutsama törenlerinde şarabı kutsal içki olarak kullanmışlardı Antik çağda Lidya bölgesi (bugünkü Manisa ve Denizli illeri) en büyük üzüm bağcılığı ve şarapçılık merkeziydi Lidya kralı Krözus (MÖ6yy) antik çağın en zengin kişisiydi

BASIN

Türkiye'de Radyo ve Televizyonculuk basın özgürlüğüne göre yürütülmektedir Özel olan yayınevleri ve televizyon kanallarının büyük bir bölümü holdinglerin elindedir Bunun yanı sıra TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) kamu yayıncılığı yapmakla görevli devletin tek yayın kuruluşudur 5 televizyon ve de 5 radyoyla ülke geneline yayın yapmaktadır TRT'nin kuruluş amacı rekabet ve kar elde etmek değil, kamu yararını korumak ve kaliteli yayın yapmaktır TRT-INT ve TRT-AVRASYA ile dünyaya açılmaktadır
Türkiye pazarında 21 ulusal, 14 bölgesel ve de 229 yerel televizyon kanalı rekabet halindedir En çok izlenen ulusal kanallar: TRT 1, Kanal D, ATV, Show TV ve Star'dır Tümünün 24 saat yayın yaptığı bu kanalların içeriğini genelde sohbet programları, filmler, diziler ve bilgilendirme amaçlı yayınlar oluşturmaktadır NTV, CNN Türk, Sky Türk, Haber Türk, TGRT Haber ,Haber 7,CNBC-e ve Business Channel, Ulusal Kanal gibi haber ve ekonomi kanalları ise 24 saat boyunca gündemdeki haberleri vermekte ekonomi ile ilgili verileri izleyicilerine aktarmakta ve özel programları ile insanları bilgilendirmektedir Ülkenin en çok izlenen müzik içerikli TV kanalları ise Power Türk, Kral TV, Dream TV ve Numberone TV'dir
Görsel basının yazılı basına göre daha güçlü olduğu Türkiye'de, en çok okunan gazeteler ise; Posta, Zaman, Hürriyet,Milliyet ve Sabah'tır
Türkiye'nin önde gelen medya grupları ve ellerinde bulundurdukları basın yayın organları şöyledir:

· Aydın Doğan Grubu: Görsel basın: Kanal D, Star, CNN Türk, Dream TV, FB TV, BJK TV %50 ortak Yazılı basın: Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta, Fanatik, Fanatik Basket, Referans, Gözcü

· Çukurova Grubu: Görsel basın: Show TV, Sky Türk, Digiturk Yazılı basın: Akşam, Güneş, Bugün

· Ciner Grubu: Görsel basın: ATV, Kanal 1, Türkçe TV Yazılı basın: Sabah, Takvim, Fotomaç

· İhlas Grubu: Görsel basın: TGRT, TGRT Haber, TGRT EU, TGRT Pazarlama Yazılı basın: Türkiye

· Doğuş Grubu: Görsel basın: NTV, CNBC-E, Discovery Channel Türkiye, Nickelodeon Türkiye Yazılı basın: NG Türkiye, cnbc-e dergi
3984 sayılı Kanuna göre, Türkiye'de özel yayıncılığı RTÜK denetlemektedir Bu kuruluş yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve yayın ilke ve esaslarına aykırı yayın yapan özel radyo televizyon kuruluşlarını uyarır İhlalin tekrarı halinde, yayın iznini iptal edebilme hakkı vardır Ayrıca RTÜK, önşartları yerine getirmiş müracaatçi kuruluşlara yayın izni ve lisans vermekle görevlidir 3984 sayılı Kanun, teknolojik gelişmeleri AB normlarına uyduran yeni bir düzenlemeyle Mayıs 2002'de 4756 sayılı kanunla değiştirilmiştir

FİLM

İlk Türk filmi Fuat Uzkınay tarafından çekilen 'Ayastefonos'daki Rus Abidesinin Yıkılışı' (1914) oldu o günden 2006 yılına kadar 4827 adet dizi ve film çekimi yapıldı 1970'li yıllarda Yeşilçam film sektörü Türkiye'ye sayısız film kazandırdı ve önemi bugün de her zaman belirtilmektedir Türkan Şoray, Filiz Akın, Kadir İnanır, Ediz Hun gibi daha birçok sanatçının profesyonel oyunculukları bugün bile bir örnek teşkil etmektedir Fakat 1980'lı yılların ilk yarısında pornografik içerikli filmlere ağırlık verilmesiyle, film sektöründe bir yozlaşma süreci başladı Bunun sonucunda eskisi gibi önemli filmler çekilememeye ve de Türkiye genelinde önceden dolup taşan sinemalar bir bir kapanmaya başladı
Lakin, şüphesiz 1990'lı yılların ikinci yarısında film sektörünü ayaklandırma girişimleri umut vericiydi "Eşkiya" filmi bu bağlamda adeta ön rol oynamıştır 2000'li yıllara girilmesiyle Türkiye'de daha fazla film çekilmeye başlanmıştır Her ne kadar Yeşilçam'da olduğu gibi henüz bir sektör haline gelmese de, bazı yönetmenlerin çabalarıyla iyi işler çıkartılabilmektedir Örneğin Nuri Bilge Ceyhan yönetmenliğindeki "Uzak" adlı film 2003 Cannes Film Festivali'nde "Jüri Büyük Ödülü"nü kazanmıştır Aynı şekilde Fatih Akın'ın yönetmenliğinde çekilen "Gegen die Wand" (Duvara Karşı) adlı film, Berlin Film Festivali'nde "Altın Ayı" ödülünü kazanmıştır
Son günlerde vizyona giren "Kurtlar Vadisi Irak" adlı 10 Milyon dolar bütçeyle Türkiye'nin en masraflı yapımı unvanını taşıyan film, Anti-Amerikanizm içerdiği iddialarıyla Türkiye'de olduğu kadar yurt dışında da çok tartışılmaktadır Bugüne kadar en çok seyredilen filmler "GORA" ve "Kurtlar Vadisi Irak" olup, en çok seyredilen diziler ise Kurtlar Vadisi ve Asmalı Konak'tır

MÜZİK

Türkiye'deki müzik türlerinin başlıcaları şunlardır: Türkçe Pop Müzik, Türk Halk Müziği (Türkçe, Gürcüce, Zazaca, Alevi Müzikleri, Karadeniz rock, Rap, Pop gibi uzantıları), Türk Sanat Müziği, Tasavvuf, Alternatif, Rock, Anadolu rock, Metal, Rap, Film, Dizi Müzikleri, Türkçe dans, Türkçe Jazz, Türkçe Klasik Müzik

SPOR

Türkiye'de en çok sevilen spor türü Futboldur Futbol ligler halinde oynanmakta ve bunların en büyüğü Turkcell Süper Ligi'dir Lig şampiyonu olabilmiş olan takımların üçü (Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe) İstanbul takımı, sadece bir tanesi (Trabzonspor) ise Anadolu takımıdır Futbol kulüpleri Türkiye Futbol Federasyonu çatısı altında toplanmıştır
Türkiye'de futbol son yıllarda kayda değer bir gelişme göstermiş, bunun uzantısı olarak, Ulusal Takımı 47 yıl aradan sonra Dünya Kupası'na katılma hakkı kazanmış ve Güney Kore Ulusal takımını yenerek tarihinin en büyük (dünya üçüncülüğü) başarısına imza atmıştır
Türkiye nüfusunun % 27’sini 12-24 yaş grubu oluşturmaktadır Geriye kalan orta yaş ve yaşlı nüfusu oluşturan grupla birlikte genç nüfusun spora olan ihtiyacı oldukça fazladır Şöyle ki; günümüzde gerek bilim ve teknolojideki gelişmeler, gerekse tıp alanındaki gelişmeler ortalama yaşam sınırını yükseltmiştir Böylece spor yapmaya olan ihtiyaç artmaktadır Spora ihtiyaç gösteren grupların spor yapabilmesi ise formal olarak öncelikle spor kulüpleri ile okullarda olabilmektedir Ancak Türkiye’de spor kulübü sayısı, 1999 verilerine göre 5988’dir Bunun 4828’i futbol branşında, 1160’ı ise diğer spor branşlarında faaliyet göstermektedir

62 milyon insana düşen spor kulübü oranı 10455’dir Yani, her 10455 kişiye bir spor kulübü düşmekte, futbol branşı baz alındığında ise her 12967 kişiye bir futbol spor kulübü düşmektedir Seksen ilin nüfuslarının spor kulüplerine oranlandığında, Uşak 3874 kişiye bir spor kulübü düşerken, Ankara’da 14004 kişiye, İstanbul’da ise 14474 kişiye bir spor kulübü düşmektedir Böylece, Ankara, İstanbul gibi büyük iller Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır Nüfusa göre spor kulübü başına düşen en fazla insan sayısı ise Kilis'te bulunmaktadır (36681) Yine özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinden Kahramanmaraş, Mardin, Şırnak, Van, Şanlıurfa ve Diyarbakır'da da kulüp başına düşen insan sayısı oranları açısından iyi durumda değillerdir

Almanya’da her dört kişiden biri spor kulüplerine üye iken(21 milyon kişi) 12 milyon kişi de spor kulüpleri dışında spor yapmaktadır ve bu ülkede spor örgütlerinin başarı kriteri sporu tüm nüfusa yaygınlaştırmaktır Bu ülkelerde spor yapan insanların oranı genel nüfusun yarısına kadar ulaşırken, Türkiye'de bu oran sadece % 1-2 kadardır
Mevcut spor federasyonlarının lisanslı sporcu sayısı 122939’dur Nüfusa göre sporcu oranı 509 iken bu oran futbol branşında 148’dir Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Futbol Federasyonu'na kayıtlı toplam lisanslı sporcu sayısı 544572’dir Türkiye nüfusuna göre oranı ise 115’dir Bu orana göre ülkemizde her 115 kişiden biri spor yapmaktadır Nüfus başına düşen sporcu oranı en iyi durumdaki ilimiz Yalova’dır (37) İkinci olarak Kırklareli gelmektedir (55) Sayısal açıdan en kötü durumda olan illerimiz ise Diyarbakır (375) ve Şırnak (383) gözükmektedir Bu arada İzmir ili nüfusu başına düşen sporcu sayısı 99, İstanbul ilinde 107, Ankara ilinde ise 153’tür Bu verilere göre başkent Ankara dahi Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır 2000 yılında Galatasaray UEFA kupasını alarak ulusal arenada en büyük başarıya erişmiştir 2001 yılında Şampiyonlar Liginde çeyrek finale çıkmıştır Milli takımın dünya kupasında ki başarıların alt yapısını oluşturmuştur

RESMİ TATİLLER

· 1 Ocak - Yılbaşı
· 23 Nisan - Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
· 19 Mayıs - Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
· 30 Ağustos - Zafer Bayramı
· 29 Ekim - Cumhuriyet Bayramı

DİNİ BAYRAMLAR

· Ramazan Bayramı (3 gün)
· Kurban Bayramı (4 gün)




Alanya



Ali Dağı - Kayseri



Anıtkabir - Ankara




Antalya Körfezi



Erciyes Dağı - Kayseri



Manavgat Şelalesi - Antalya



Olymposta Dalgıçlar



Ölüdeniz - Fethiye (Muğla)



Pamukkale - Travertenler



Peribacaları - Ürgüp (Göreme)



Sabancı Merkez Camii - Adana



Selimiye Camii - Edirne



Süleymaniye Camii - İstanbul



Uzungöl - Trabzon



Van Gölü


__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.