Şengül Şirin
|
Konya-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum Ve Kültürü
Konya-Tarihi-Ekonomisi-Doğal Yapısı-Toplum Ve Kültürü
Konya,yüzölçümü açısından ülkemizin en büyük ilidir
Çok eski bir yerleşim alanı olduğuna ilişkin çeşitli buluntulara rastlanan Konya ilinin büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nin, güneydoğu ve güneybatı kesimlerindeki daha küçük bölümleri ise Akdeniz Bölgesi'nin sınırları içindedir
Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya ilinin adı geçince Mevlana akla gelir İl merkezinde her yıl Mevlana'yı anma amacıyla yapılan toplantılar ile düzenlenen gösteriler, çok sayıda yerli ve yabancı turistin ilgisini çeker Ayrıca Akşehir'de de her yıl Nasreddin Hoca'yı anma şenlikleri düzenlenir
Doğal Yapı
Güney ve batı kesimi, öteki kesimlerine göre daha yüksek ve engebeli olan Konya ilinin önemli bir bölümünü Konya Kapalı Havzası oluşturur Toroslar'a bağlı dağlar tarafından engebelendirilen bu kesimlerin ve ilin en yüksek noktası, güneydoğuda 3 480 metreye ulaşan Aydos Dağı'nın doruğudur Güneybatıda Orta Toroslar'ın, batıda da Sultan Dağları'nın yüksek kesimleri doğal sınırı oluşturur Daha iç kesimdeki başlıca yükseltiler ise Aladağ (2 339 metre), Erenler Dağı (2 334 metre) ve Karacadağ'dır (2 007 metre)
Konya ilinin büyük bölümünde geniş düzlükler yer alır Orta yükseklikteki düzlüklerin başlıcası Cihanbeyli Yaylası'dır Obruk Yaylası'nın batı kesimi de il sınırları içindedir Bu yaylalar ilin başlıca hayvancılık alanlarıdır
İl merkezinin doğusundan, Ereğli kentinin kuzeydoğusunda Niğde il sınırına kadar uzanan düzlükler Konya Ovası adıyla anılır Ortalama yüksekliği 1 000 metre kadar olan bu düzlüklerin batı kesimine Konya Ovası, doğu kesimine Karapınar Ovası ve Ereğli Ovası dendiği gibi tümü Konya Ovası olarak da adlandırılır Son jeolojik dönemde burada yer alan büyük bir gölün daha sonra kuruması ve eski göl alanının alüvyonlarla dolması sonucunda oluşan Konya Ovası, ülkemizin en önemli tarım alanıdır
KONYA'YA İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 38 257 km2
NÜFUSU (1990): 1 750 303
İL MERKEZİ: Konya
İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ilçeler:Karatay (169 001), Meram (213 664), Selçuklu (202 154) Öbür ilçeler Ahırlı (10 573), Akören (14 637), Akşehir (94 611), Altınekin (16 270), Beyşehir (93 565), Bozkır (54 653), Cihanbeyli (69 952), Çeltik (17 201), Çumra (74 040), Derbent (22 111), Derebucak (16 067), Doğanhisar (34 078), Emirgazi (15 348), Ereğli (116 847), Güneysınır (13 283), Hadım (36 725), Halkapınar (7 101), Hüyük (34 203), Ilgın (75 890), Kadınhanı (45 168),
Karapınar (44 254), Kulu (56 712), Sarayönü (34 850), Seydişehir (83 218), Taşkent (29 750), Tuzlukçu (10 710), Yalıhüyük (4 248), Yunak (39 419)
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Konya (513 346), Ereğli (74 283), Akşehir (51 746), Seydişehir (42 737)
BAŞLICA YÜKSELTİLER: Aydos Dağı (3 480 metre), Aladağ (2 339 metre), Anakız Tepesi (2 334 metre), Alacadağ (2 291 metre), Haydar Dağı (2 249 metre), Eğriburun Dağı (2 229 metre)
SICAKLIK: Konya kentinde en düşük 27,8°C (5 1 1942), en yüksek 38°C (18 7 1980), ortalama 11,5°C
YAĞIŞ MİKTARI: Konya kentinde yıllık ortalama 325,9 mm
İL TRAFİK NO: 42
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Çamlıköy, Yakamanastır, Kale Çamlığı, Huğlu, Karaburun ve Kızılören Çamlığı orman içi dinlenme yerleri; Meram Bağları; Ilgın Kaplıcası; İvriz Kaya Kabartması; Beyşehir Kalesi; Akmanastır; Hagia Eleni Kilisesi; Şırçalı Medrese; Tacül Vezir Medresesi ve Türbesi; İnce Minareli Medrese; Ali Gav, Küçük Karatay, Karatay ve İsmail Aka (Taş Medrese) medreseleri; Has Bey ve Nasuh Bey darülhuffazları; Seydişehir Muallimhanesi; Iplikçi Camisi ve Medresesi; Sadreddin Konevi Camisi ve Türbesi; Alaeddin Dursunoğlu, Selimiye, Kapı, Aziziye, Eşrefoğlu ve Pir Hüseyin camileri; Sahip Ata, Karabaş Veli ve Lala Mustafa Paşa külliyeleri; Akşehir ve Ereğli ulucamileri; Mevlana Türbesi ve Dergâhı; Nasreddin Hoca Türbesi; Taş Mescit; Sırçalı Mescit; Karatay, Tahir ile Zühre, Altunkalem, Güdük Minare ve Küçük Ayasofya mescitleri; Yusuf Ağa Kitaplığı; Kubadabad Sarayı; Seyyid Mahmud Hayran ve Şeyh Şahabeddin zaviyeleri; Kızılviran, Sultan, Zazadin, Horozlu, Kadın, İshaklı ve Kuruçeşme hanları; Rüstem Paşa Kervansarayı; Konya Arkeoloji, Karatay Çini Eserleri, Konya Taş ve Ahşap Eserleri, Konya Mezar Anıtları, Atatürk Evi ve Kültür, Konya Etnografya, Konya Mevlana, Koyunoğlu, Akşehir Taş Eserler, Akşehir Atatürk ve Etnografya, Ereğli müzeleri
Konya, yüzölçümü açısından Türkiye'nin en büyük ilidir
Konya Ovası'nın çukur kesimlerinde sığ birer bataklık görünümündeki Hotamış Gölü ile Akgöl yer alır
Konya ili topraklarından kaynaklanan suların büyük bölümü Konya Kapalı Havzası'nda sona erer İlin güneybatı kesiminden çıkan sular Akdeniz'e, kuzeybatı kesiminden kaynaklanan sular da Karadeniz'e doğru akar Konya ilinin en uzun akarsuyu olan Çarşamba Çayı, Beyşehir Gölü'nün gideğeni olarak çıkar ve Suğla Gölü'ne dökülür Suğla Gölü'nden gene bir gideğen olarak çıkan akarsu, Apa Barajı'na kadar Beyşehir Kanalı Çayı olarak anılır Konya kentinin doğusundaki bataklık alanda sona eren Çarşamba Çayı'ndan Konya Ovası'nın batı kesimindeki tarım alanlarının bir bölümünün sulanmasında yararlanılır Güneybatı kesimden kaynaklanan Ermenek Göksuyu ile Hadım Göksuyu, il sınırları dışında birleşerek Göksu adını alır ve
Akdeniz'e dökülür Kuzeybatı kesimden kaynaklanan küçük bir derenin suları da il sınırları dışından geçen Sakarya Irmağı aracılığıyla Karadeniz'e ulaşır
Konya ilinde birçok doğal ve yapay göl vardır Doğal göllerden başlıcaları Suğla, Tersishan, Çavuşçu (Ilgın) ve Boluk gölleridir Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü ile üçüncü büyük doğal gölü olan Beyşehir Gölü'nün bazı bölümleri ve Akşehir Gölü'nün güneydoğu kesimi il sınırları içindedir Başlıca yapay göller ise İvriz, Apa, May, Altınapa ve Sille baraj gölleridir
Konya ili tümüyle İç Anadolu Bölgesi'ne egemen olan kara ikliminin etkisi altında kalır Batı ve güneybatı kesimlerinde görülen Akdeniz etkisi, kara ikliminin sertliğini biraz yumuşatır Ülkemizin en az yağış alan yörelerinden olan ilin Konya Ovası'ndaki çukur kesimlerinde yıllık ortalama yağış miktarı 300 milimetreden azdır Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı geçer
Konya ilinin kurak topraklarına egemen olan doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir Konya Ovası'nın orta kesiminde yoğunlaşan rüzgârın neden olduğu aşınma Karapınar çevresinde olduğu gibi bazı kesimlerin bitki örtüsünden yoksun bir çöl görünümü almasına yol açmıştır Dağların yüksek kesimlerinde köknar, sedir, ardıç ve kara çamlardan oluşan ormanlara rastlanır
Tarih
Konya yöresine günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önce başlayan Cilalı Taş Devri'nde yerleşen insanlar, geçimlerini tarım ve avcılık yaparak sağlıyordu Çatalhöyük'te {bak ÇaTALHÖYÜK) yapılan araştırmalar koyun, keçi, sığır ve köpek gibi bazı hayvanların evcilleştirildiğini, süt ürünleri elde edildiğini, sebze yetiştirildiğini, bira ve şarap üretimi yapıldığını ortaya koymaktadır İlin çeşitli kesimlerinde kazı ve araştırmalar, Tunç Çağı sonlarında yörenin Hititler'in yurdu olduğunu gösterir İÖ 1200'lerde tarih sahnesinden silinen Hititler'in ardından bu toprakların doğusu Geç Hitit Devletleri'nden Tabal Krallığı'nın sınırları içindeydi
İÖ 8 yüzyıl sonlarında Frigler'in denetimine giren yöre, İÖ 7 yüzyılda Kimmerler'in istilasına uğradı Eskiçağda Kapadokya'nın batısında bulunan Likaonya bölgesinin sınırları içinde yer alıyordu İÖ 1 yüzyılın başlarında Lidya'nın egemenliğine giren yöre İÖ 546'da Persler'in eline geçti İÖ 4 yüzyılın ortalarında Pers ordularını yenen Büyük İskender Toroslar'a kadar olan bölgeyi istila ederek Konya ve çevresini Kapadokya'ya atadığı satrapa bağladı Daha sonra Kapadokya Krallığı İÖ 3 yüzyılın ortalarında bu yöreye egemen oldu İS 17'de Kapadokya' nın Roma eyaleti haline gelmesiyle Konya ve yöresi de Roma sınırları içinde kaldı Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca bu topraklar Bizans İmparatorluğu'na bağışlandı Bizans döneminde Anatolikon Theması'nın sınırları içinde olan Konya yöresi, birkaç kez Araplar tarafından işgal edildi
11 yüzyılda Anadolu Selçuklularının {bak Anadolu Selçuklu Devletî) yönetimine giren yöre, kısa bir süre Haçlılar'ın eline geçti 13 yüzyılda babasıyla birlikte Mevlana'nın {bak Mevlana) yerleştiği Konya kenti, Mevlevilik' in {bak MEVLEVİLİK) merkezi haline geldi Konya yöresi, 14 yüzyılda Karamanoğulları' nın {bak Anadolu Beylikleri) egemenliğine girdi Kısa bir süre Osmanlılar'a bağlanan yöre, 1402'de Ankara Savaşı'ndan sonra Timur tarafından gene Karamanoğulları'na ve
rildi 1466'da kesin olarak Osmanlı topraklarına katılan yöre, uzun süre Karaman eyaletinin, 19 yüzyıldan sonra da Konya vilayetinin sınırları içindeydi
Konya, Mondros Mütarekesi'nin ardından İngilizler, 1919'dan 1920'ye kadar da İtalyanlar tarafından işgal edildi Kurtuluş Savaşı sırasında Batı Cephesi Karargâhı 18 Kasım 192124 Ağustos 1922 arasında yöredeki Akşehir'deydi
Ekonomi
Gelişmekte olan sanayiye karşın Konya ili ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır 1987'de ekilen toprakların yüzde 85'i tahıla ayrılan alanlarda 3,3 milyon ton tahıl üretimi yapılmıştır Buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi tahılların dışındaki başlıca tarımsal ürünler üzüm, elma, patates, domates, nohut, kavun, soğan, hıyar, mercimek, karpuz, armut, havuç, pırasa, ayçiçeği ve lahanadır Hayvancılık da il halkının önemli gelir kaynaklarından biridir Yetiştirilen başlıca hayvanlar koyun, Ankara keçisi ve kıl keçisidir Tavukçuluk, tatlı su balıkçılığı ve arıcılık da yapılmaktadır Konya ilinde tarımsal üretimin gelişmesine katkıda bulunan başlıca kuruluşlar Altınova, Gözlü ve Konuklar tarım işletmeleridir
Küçük sanayinin gelişkin olduğu Konya ilindeki önemli sanayi kuruluşları un, unlu ürünler, et, süt ürünleri, çeşitli konserve, meyve suyu, şeker, şarap, dokuma, deri, hazır giyim, çimento, tuğla, kiremit, tarım makineleri, yedek parça, tüp, tel ve yonga levha fabrikalarıdır
Konya ili yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir İl topraklarında linyit, cıva, magnezit, alüminyum ve lületaşı yatakları vardır Bir bölümü Etibank tarafından işletilen bu cevher yataklarından başka Tuz Gölü {bak Tuz GÖLÜ) kıyısındaki tuzlalarda önemli miktarda tuz elde edilir Seydişehir' deki alüminyum tesisleri, ülkemizin en önemli sanayi kuruluşları arasında yer alır
Toplum ve Kültür
Konya yöresi Pers döneminden sonra daha çok İran kültürünün etkisi altında kaldı Roma döneminde Konya Hıristiyanlık'ın ilk yayıldığı kentlerden biriydi Bu yeni dini yaymak için buraya gelen havarilerden Aziz Paulus baskılar karşısında önce Hatunsaray'a ardından Derbe'ye yerleşti Hıristiyanlık'ın yöreye iyice yerleştiği Bizans döneminde Konya ve çevresinde Yunan dili ve kültürü egemendi Türkler bu topraklara egemen olduktan sonra İslam dini de yayıldı 19 yüzyıl sonlarında 10 kütüphanenin olduğu saptanan Konya merkez sancağında, 20 yüzyıl başlarında 178 medrese vardı
Günümüzde Konya ilindeki başlıca eğitim ve kültür kurumu Selçuk Üniversitesi'dir
Anadolu Selçukluları döneminde ortaya çıkıp Osmanlı döneminde gelişmesini sürdüren el sanatlarından ağaç işçiliği, bakırcılık, dericilik, kaşıkçılık, keçecilik ve külahçılık ya
ortadan kalkmıştır ya da kalkmak üzeredir Bunlardan Türk halılarının gelişmesinde ilk ve temel halkayı oluşturan halıcılık tarihsel önemini yitirmiştir Canlı renklerin egemen olduğu bu halılarda en çok lale, haşhaş ve zambak motifleri kullanılır Yörede Selçuklular'dan bu yana sürdürülen kaşıkçılık da en ünlü geleneksel el sanatlarından biridir Şimşir ya da armut ağacından yapılan Konya kaşıkları kulaklı, pürün ve düz olmak üzere üç türdür Bu kaşıkların içlerine ve saplarına çeşitli desenler yapılır ve cilalanır
Kent yakınındaki Meram Bağları geleneksel bir eğlence merkezidir Osmanlı döneminde kentten uzak bağ evlerinde gizlice eğlenceler düzenlenen Meram, günümüzde bu geleneksel özelliğini yitirmiş ve çeşitli yeni yapılarla dolan bir dinlence ve eğlence yeri haline gelmiştir
İl Merkezi: Konya
Alaeddin Tepesi'nde yapılan kazı ve araştırmalar, buradaki ilk yerleşim yerinin, günümüzden yaklaşık 4 000 yıl önce kurulduğunu ortaya koymaktadır İkonion adıyla anılan yerleşme, Eskiçağda Likaonya'nın merkeziydi Roma döneminde İconium olarak adlandırılan kent, Hıristiyanlık'ın ilk yıllarında önemli bir dinsel merkezdi Kente Bizans döneminde Araplar tarafından Kuniya dendi Daha sonra Konieh ve Konia olarak da adlandırıldı
Anadolu Selçukluları döneminde yörenin başlıca yerleşim yeri olan Konya kentinde Türkmenler ile Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ve İranlılar birlikte yaşıyordu Bu sırada Farsça resmi dildi Ahilik'in (bak AHİLİK) yaygınlaşması ticarette Müslümanlar'ın giderek güçlenmesine yol açtı Anadolu Selçukluları'nın başkenti olan Konya kenti 13 yüzyılda bir kültür ve bilim merkezi haline geldi Mevlevilik'in de merkezi olan Konya, bu dönemin mimari özelliklerini yansıtan değerli yapılarla süslendi Karamanoğulları döneminde bu beyliğin de başkenti olan kentin önemi daha da arttı Türkçe'nin resmi dil haline gelişi de bu döneme rastlar Bazı padişahların Mevlevilik'le ilişkisi nedeniyle Konya Osmanlı döneminde önemini sürdürdü 19 yüzyıl sonlarında demiryolunun gelmesi, ticaretin gelişmesine yol açtı Konya'da ilk matbaanın açılışı ve ilk gazetenin yayımlanışı 19 yüzyıla rastlar 20 yüzyıl başlarında kent içi ulaşımında atlı tramvaylar kullanılıyordu
Konya kenti ilin orta kesiminde yer alır Kentin tarihsel çekirdeği Alaeddin Tepesi' dir Bu tepenin çevresinde gelişen kentin kuzeyinde bir sanayi bölgesi kurulmuştur Gelişmiş karayolu ve demiryolu ulaşım olanaklarına sahip olan kent, yakınında bulunan havaalanından ulusal havayolu ulaşım ağına bağlanır Mevlana Türbesi ve Dergâhı'nın bulunuşu kenti turizm açısından önemli kılar İç Anadolu Bölgesi'nin en önemli ticaret, kültür ve hizmet merkezlerinden olan Konya, ülkemizin yedinci büyük kentidir
|