Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alfabesi, eğitimibraille, körlerin

Körlerin Eğitimi-Braille Alfabesi

Eski 07-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Körlerin Eğitimi-Braille Alfabesi



Körlerin Eğitimi-Braille Alfabesi





Bundan yaklaşık 200 yıl öncesine kadar körlere hiçbir şey öğrenemeyen ve hiçbir iş yapamayan insanlar gözüyle bakılıyordu Bu yüzden çoğu yoksul düşerek dilenmek zorunda kalıyordu Bazı ülkelerde körler için bakımevleri kuruldu, ama 18 yüzyıl sonlarına kadar eğitimleri konusunda hiçbir çaba gösterilmedi


1771'de Valentin Hauy adında bir Fransız, bir panayırdaki kalabalığın körlerle nasıl alay ettiğini gördükten sonra yaşamını körlerin eğitimine ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine adadı Bir süre sonra, François Lesueur adında kör bir çocuğu yanına alarak eğitmeye başladı Bu konudaki en büyük güçlük, okumayı öğretebilmek için uygun bir yöntem bulmaktı Körler yollarını el yordamıyla buldukları için dokunma duyuları çok gelişmiştir Hauy'den önce de birkaç kişi körlere dokunma yoluyla okuma öğretmek üzere girişimde bulunmuştu Bunun için ya tahta levhalar üzerine oyulmuş ya da tahtadan ve kurşundan yapılmış harfler kullanılıyordu Körler bu harflere parmaklarıyla dokunarak biçimlerini tanıyor ve sözcükleri heceleyerek okumayı öğrenebiliyorlardı Valentin Hauy, bir rastlantı sonucunda daha iyi bir yöntem buldu


Bir gün Hauy yazı yazarken, kör öğrencisi François ona yardım etmek için masasının üzerindeki bazı kâğıtları toplamaya başladı Bunların arasında, üzerine kabartma baskı yapılmış bir karton kapak da vardı Parmaklarını kabartma harflerin üzerinde dolaştıran François'nın yazıyla ilgilendiğini fark eden Hauy, bu tip baskıların körler için çok daha elverişli olduğunu düşündü Böylece, görmeyen öğrencilerinin yardımıyla yeni bir kabartma baskı yöntemi geliştirerek bazı kitapları bu teknikle bastı 1784'te de Fransız hükümetinin desteğiyle ilk körler okulunu kurdu Birkaç yıl içinde, körlerin okuma yazma öğrenebileceklerini, müzik aletlerini çalabileceklerini ve el sanatlarında ustalaşabileceklerini kanıtladı
1847'de İngiliz eğitimci William Moon başka bir kabartma baskı tekniği geliştirdi ve Hauy'nin baskısından daha kolay okunacağı umuduyla alfabenin harflerini biraz daha basitleştirdi Ama Moon'un baskısı kör çocuklar için umduğu kadar elverişli olmadı Gene de, okuma yazmayı öğrendikten sonra görme duyularını yitirdikleri için alfabeyi bilen kişiler bugün bile Moon harfleriyle basılmış kitapları sınırlı da olsa kullanmaktadırlar





Bu kabartma baskıların hepsi çok ağır okunuyordu ve bu yöntemle yazı yazmak pek kolay değildi Hauy'nin kör öğrencilerinden Louis Braille (bak Braille, LOUIS), harflerin yerini kabartma noktaların aldığı yeni bir sistem geliştirmeye çalıştı ve 1829'da, bugün de kullanılan Braille alfabesini hazırladı Sonradan bu yöntemde bazı değişiklikler yapılarak oluşturulan başka alfabeler de bir süre kullanıldı Ama günümüzde, Türkiye'de, bir çok Avrupa ülkesinde ve ABD'de körlerin eğitiminde yalnızca Braille alfabesi kullanılmaktadır

Braille alfabesinde her harf, sayıları l'den 6'ya kadar değişen kabartma noktalarla belirtilir Bu noktalar ikişer ikişer yan yana ve üç sıra halinde dizilerek "Braille hücresi" denen bir dikdörtgen oluşturur Örneğin en üst sıranın solundaki tek bir nokta A harfini belirtir Bunun altına bir nokta eklendiğinde B, yanına bir nokta eklendiğinde de C olur Böylece, altı noktanın değişik düzenlemeler içinde yerleştirilmesiyle 63 ayrı karakter elde edilir Bunlardan 26'sı harf, 10'u noktalama işaretleridir Geri kalan simgeler ise "lık, tik, mek, mak" eklerini ya da çok sık kullanılan kısa sözcükleri yazmak için bir tür steno olarak kullanılır Örneğin "ben" ya da "her" sözcüklerini her seferinde üç ayrı harfle yazmak yerine bu sözcüğü tek bir dikdörtgende belirtmek daha basittir Ayrıca matematik ve müzik işaretleri için de özel kodlar vardır

Braille yazısı, kabarık noktaların okunan yüzde yer aldığı kalın ve özel kâğıtlara basılır Bu yüzden, Braille alfabesiyle basılan kitaplar çok kalın ve pahalıdır
Ne var ki, pek çok kişi parmaklarıyla dokunarak okumayı olanaksız bulduğundan Braille alfabesi de körlerin eğitim sorununa tam bir çözüm getiremedi Bugün pek çok yapıt "konuşan kitap" denen özel bandlara kaydedilmekte ve istendiğinde özel aygıtlarla dinlenebilmektedir

Günümüzde birçok ülkede görme özürlü çocuklar için özel okullar kurulmuştur (bak ÖZÜRLÜLERİN EĞİTİMİ) Bu okullarda da normal ders programı izlenir, ama uygulanan eğitim yöntemleri oldukça farklıdır Okuma yazma eğitiminde Braille alfabesi kullanılırken, harita ve şemalar da kabartma taslaklar üzerinden öğretilir Gören çocuklarla birlikte normal okullarda eğitim gören kör çocuklar ise bazı yardımcı aygıtlar kullanmak zorundadırlar Çalışmalarında en büyük yardımcıları da teypleridir Ayrıca hemen hemen bütün körler yazı makinesi kullanmayı öğrenirler
Okullarını bitirdikten sonra avukatlık ya da bilgisayar mühendisliği gibi bir meslek edinmek üzere üniversite ve yüksekokullara devam eden görme Özürlüler Opticon ya da Kurzweil makinesi gibi çağdaş aygıtlardan yararlanırlar Bu makineler, yazılı ve basılı metinleri bir ışın demetiyle tarayarak "okur" ve harfleri ya dokunmayla anlaşılabilecek Braille simgelerine ya da konuşma sesine dönüştürür
Görme özürlülerin yalnızca eğitimlerini değil spor ve eğlence gereksinimlerini de karşılamak gerekir Körler özellikle satranç, domino, dilmece gibi dokunarak oynanan oyunlara kolay uyum sağlarlar Ayrıca Braille ya da Moon yöntemiyle hazırlanmış kabartma oyun kâğıtlarıyla çeşitli oyunlar oynayabilirler Yüzme, yelken, ata binme gibi sporları yapabilen, dans öğrenen ve çeşitli müzik aletlerini çalabilen pek çok görme özürlü vardır

Körlerin en büyük sorunlarından biri, özellikle büyük kentlerde tek başlarına dolaşmaktır Bazıları, yalnızca bir bastonla önlerindeki engelleri yoklayarak bunu yapabilir Bu beyaz bastonlar genellikle yaşlıların yürümek için kullandıkları gibi sıradan bir bastondur
Bunun yanı sıra, yolda bir engel olduğu zaman sesli bir uyarı işareti veren özel elektronik donanımlı bastonlar da vardır

Bazı körler de yollarını bulmak için kılavuz köpeklerden yararlanır Bu köpekler kişiliklerine ve zekâlarına göre özel olarak seçilip eğitilir Alman çoban köpekleri ile Labrador köpekleri bu amaca en uygun köpeklerdir;
ama iri yapılı başka köpek soyları da kılavuz olarak eğitilebilir Her köpek dört ay kadar eğitildikten sonra, gözleri görmeyen sahibiyle tanıştırılır Daha sonra, birbirlerine iyice alışmaları için köpek ile sahibi birkaç haftalık ortak bir eğitimden geçirilir Bu sürenin bitiminde, köpek kendisinden beklenen kılavuzluk görevini kavrayarak kalabalıkta sahibine yol gösterir ve caddede karşıdan karşıya geçerken yol boşalıncaya kadar bekler
Ayrıca bazı ülkelerde görme özürlülere birçok işlerinde yardımcı olan gönüllü kuruluşları, yardım dernekleri ve özel hizmet büroları vardır
Körler arasından, bu özürlerine karşın çok verimli bir yaşam süren ve olağanüstü işler yapmayı başaran pek çok insan çıkmıştır Örneğin, çağdaş halk şairlerinin en büyüklerinden biri sayılan Âşık Veysel 7 yaşından 79 yaşma kadar hiç görmeden yaşadı {bak ÂŞIK Veysel) Büyük İngiliz şair John Milton ise İngiliz edebiyatının en uzun ve görkemli şiiri olan Kayıp Cennet'i {Paradise Lost) 40 yaşlarında kör olduktan sonra yazdı {bak MlLTON, John) ABD'de yaşayan kör, sağır ve dilsiz Helen Keller da bu özürlerini yenmek için en büyük savaşımı veren örnek kişilerden biridir 19 aylıkken geçirdiği bir hastalık sonucunda görme, işitme ve konuşma yetilerini yitiren Helen Keller, görme özürlü olan özel öğretmeni Anne Sullivan'ın desteğiyle bütün bu güçlükleri yenmeyi başardı Okumayı, yazmayı, konuşmayı ve birkaç yabancı dili öğrendikten sonra kitaplar yazdı, dünyanın birçok ülkesini dolaşarak konferanslar verdi ve yaşamını özürlülerin eğitimine adadı {bak KELLER, Helen)


__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.