Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aile, ailesidevletinde, köprülü, sadrazamlar, yetiştirmiş, önemli

Köprülü Ailesi-Devleti'nde önemli Sadrazamlar Yetiştirmiş Aile

Eski 07-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Köprülü Ailesi-Devleti'nde önemli Sadrazamlar Yetiştirmiş Aile



Köprülü Ailesi-Devleti'nde önemli Sadrazamlar Yetiştirmiş Aile






Köprülü Ailesi, 17 yüzyılda Osmanlı Devleti'nde önemli sadrazamlar yetiştirmiş bir ailedir Köprülü adı ailenin kurucusu sayılan Mehmed Paşa'nın yerleşmiş olduğu Köprü kasabasından (bugün Samsun'a bağlı Vezirköprü ilçe merkezi) gelir Köprülü Mehmed Paşa (15781661) genç yaşta İstanbul'a giderek saraya girmiş, buradaki hizmetlerinden sonra çeşitli devlet görevlerinde bulunmuştu Sertliği ve dürüstlüğü yüzünden hiçbir görevde uzun süre tutunamamış, ancak 1644'te paşalığa yükselebilmişti Bu dönemde çeşitli yerlerde valilik yapan Köprülü Mehmed Paşa kazandığı başarılarla dikkati çekmişti




Bu sıralarda Osmanlı Devleti büyük bir bunalım içerisindeydi 1648'de altı yaşındayken tahta çıkan IV Mehmed'in yerine önce babaannesi Kösem Sultan, 1651'den sonra da annesi Turhan Sultan devleti yönetmeye çalıştılar, ama iç ve dış sorunlar giderek artıyordu Anadolu ayaklanmalarla dalgalanıyor, başkent İstanbul bile yeniçeriler ile sipahiler tarafından zorbalıkla yönetiliyordu Öte yandan 1645'ten beri süren Girit Seferi kritik bir aşamaya girmiş, Venedik donanması Çanakkale Boğazı'nı ablukaya alarak Osmanlıların Girit'e yardım göndermesini önlediği gibi İstanbul'u da tehdit etmeye başlamıştı İşte böyle bir ortamda Turhan Sultan bazı devlet adamlarının önerisi üzerine istemeyerek de olsa 1656'da Köprülü Mehmed Paşa' nın sadrazamlığa getirilmesini kabul etti





Yapacağı atamalara karışılmaması, önerilerinin hemen uygulamaya konulması, hakkında yapılacak şikâyetlere değer verilmemesi gibi koşullarla sadrazam olan Köprülü Mehmed Paşa sert önlemlere başvurarak ilkin İstanbul'da düzeni sağladı 1657'de Çanakkale Boğazı'ndaki ablukayı kaldırarak Girit'e yardım göndermeyi başardı 1658'de bütün Anadolu' yu saran Abaza Hasan Paşa ayaklanmasını bastırdı 1659'da Erdel'e bir sefer yaparak Batı Erdel'i Osmanlı topraklarına kattı 1660'ta Varad Kalesi'ni aldıktan sonra İstanbul'a döndü Köprülü Mehmed Paşa 1661'de ölünce IV Mehmed onun önceden yaptığı öneriye uyarak oğlu Fazıl Ahmed Paşa'yı sadrazamlığa getirdi




Henüz 26 yaşında olmakla birlikte çeşitli yerlerde valilikler yaparak deneyim kazanmış olan Fazıl Ahmed Paşa sadrazamlığı babasının koyduğu ilkeler doğrultusunda yürüttü Padişah IV Mehmed de zaten hiçbir devlet işine karışmıyor, zamanını Edirne'de avlanarak geçiriyordu Fazıl Ahmed Paşa'nın sadrazamlığı daha çok Avrupa'da seferlerle geçti 1663'te çıktığı Avusturya seferinde Uyvar Kalesi fethedildi Ertesi yıl yapılan seferde BudapeşteViyana arasındaki birçok küçük kale alındı Ancak Avusturya ordusu Osmanlı ordusunu Sengotar'da durdurdu Her iki taraf da oldukça yıprandığından savaşa son verdiler ve 10 Ağustos 1664'te Vasvar Antlaşması imzalandı




Osmanlılar bu antlaşmayla daha önce elde ettikleri yerleri korudukları gibi yüklü bir tazminat da aldılar Bundan sonra Girit sorununa el atan Fazıl Ahmed Paşa beş yıl süren bir uğraştan sonra 1669'da Girit'i tümüyle ele geçirdi 1672'de padişahla birlikte Lehistan (Polonya) seferine çıkan Fazıl Ahmed Paşa Podolya ve Galiçya'yı Osmanlı topraklarına kattı 18 Ekim 1672'de imzalanan Bucaş Antlaşması Lehistan Meclisi'nce kabul edilmeyince Fazıl Ahmed Paşa ertesi yıl Lehistan'a karşı yeni bir sefer başlattı Osmanlı ordusu Hotin Kalesi'ni alarak Ukrayna' ya yönelince Lehistan Kralı Jan Sobiesky barış istemek zorunda kaldı Ama OsmanlıLehistan Savaşı'nı sona erdiren barış antlaşması ancak 1676'da imzalanabildi Son yıllarını İstanbul'da geçiren Fazıl Ahmed Paşa 1676'da öldü Fazıl Ahmed Paşa ölmeden önce padişaha sadrazamlık için eniştesi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yı önermişti IV Mehmed bu dileğe uyarak Kara Mustafa Paşa'yı sadrazamlığa getirdi


Uzun yıllar sadaret kaymakamlığı (sadrazam vekilliği) yapan, kaptanı deryalıkta bulunan, birçok sefere katılmış olan Kara Mustafa Paşa deneyimli bir devlet adamıydı İç durum oldukça düzelmiş olduğundan Kara Mustafa Paşa da daha çok dış sorunlarla uğraştı 1678 ve 1680'de Moldavya yüzünden iki kez Rusya seferine çıktı Ama bu büyük ülkeyle uzun sürecek bir savaşa girişmenin Avusturya ve Lehistan'ın yararına olacağım görerek sorunu diplomatik yollardan çözmeye çalıştı; 1681'de Rusya ile Edirne Antlaşması'nı imzaladı 1682'de Avusturya'nın Macaristan'ın içişlerine karışması yeni bir OsmanlıAvusturya savaşını gündeme getirdi




Savaş alanında parlak bir başarı kazanmak isteyen Kara Mustafa Paşa 1683'te büyük bir orduyla sefere çıktı Amacı Avusturya'nın başkenti Viyana'yı almaktı Temmuz 1683'te Viyana önlerine gelen Osmanlı ordusu iki ay süren kuşatmaya karşın, güçlü surlarla çevrili kente giremedi Bu arada papanın çağrısına uyan Hıristiyanlar Lehistan Kralı Jan Sobiesky'nin komutasında büyük bir ordu toplayarak Viyana'ya doğru ilerlemeye başladılar Kara Mustafa Paşa bu orduyu durdurma görevi verdiği Kırım Hanı Murad Giray yardıma gelmeyince zorlu bir savaş vererek geri çekilmek zorunda kaldı


Birliklerini Belgrad'da toplayan Kara Mustafa Paşa, Jan Sobiesky'ye saldırarak ağır darbeler indirdiyse de IV Mehmed ve saray çevresi tarafından Viyana önünde uğranılan başarısızlığın tek sorumlusu olarak görüldüğünden Belgrad'da idam edildi



Kara Mustafa Paşa'dan sonra Köprülü ailesi gözden düşer gibi oldu Öte yandan iç ve dış sorunlar giderek büyüyordu Avusturya ve Lehistan güçleri Osmanlı topraklarında ilerliyorlar, Venedik de denizden saldırılarını yoğunlaştırıyordu Kara Mustafa Paşa'nın büyük bir ordu yaratmak uğruna binlerce genci askere alması Anadolu'da ve Rumeli'de tarımsal üretimi olumsuz etkilemiş, hazine boşalmıştı Açığı kapatmak için olağanüstü vergiler konulması da huzursuzluğu artırmıştı 1687'de yaşanan büyük kıtlık bunalımı daha da derinleştirdi IV Mehmed bu durum karşısında Köprülü Mehmed Paşa'nın damadı Siyavuş Paşa'yı sadrazamlığa getirdi Siyavuş Paşa da Köprülü Mehmed Paşa'nın küçük oğlu, eniştesi Fazıl Mustafa Paşa'yı ikinci vezir yaptı Rumeli'deki kapıkulu askerlerinin ayaklanıp İstanbul'a yürümesi üzerine Fazıl Mustafa Paşa ortalığı yatıştırmak için IV Mehmed'in tahttan indirilmesini sağladı (6 Kasım 1687)




Yeni Padişah II Süleyman da 1689'da Fazıl Mustafa Paşa'yı sadrazamlığa getirdi Geniş yetkilerle bu görevi kabul eden Fazıl Mustafa Paşa ilk olarak büyük hoşnutsuzluklara yol açan olağanüstü vergileri kaldırdı Merkezi yönetimde düzenlemeler yaptı, birçok gereksiz harcamaya son vererek hazineyi güçlendirdi Kısa sürede gerçekleştirdiği bu işlerden sonra 1690'da sefere çıka
rak Niş, Semendire ve Belgrad'ı geri aldı II Süleyman'ın 1691'de ölümü üzerine padişah olan II Ahmed, Fazıl Mustafa Paşa'yı sadrazamlıkta bıraktı Aynı yıl Macaristan seferine çıkan Fazıl Mustafa Paşa Solankamen Savaşı'nda Avusturya ordusuna karşı savaşırken şehit düştü







Bundan sonra bir süre Köprülü ailesinden kimse sadrazam olmadı 1695'te II Ahmed'in ölümünden sonra tahta geçen II Mustafa 1697'de Köprülü Mehmed Paşa'nın kardeşinin oğlu olan ve bu yüzden "amcazade" olarak anılan Hüseyin Paşa'yı sadrazamlığa getirdi Hüseyin Paşa daha önce valiliklerde, II Ahmed döneminde (169195) de kaptanı deryalıkta ve sadaret kaymakamlığında bulunmuştu Amcazade Hüseyin Paşa sadrazam olduğu sırada Osmanlı ordusu Zenta'da Avusturya karşısında ağır bir yenilgiye uğramıştı Hüseyin Paşa savaşı sürdürmenin olanaksızlığını görerek çabalarını barış yönünde yoğunlaştırdı 1699'da Karlofça Antlaşması'nı imzaladı {bak Karlofça Antlaşmasi) Hüseyin Paşa bundan sonra Avrupa'da belirlenen yeni sınırlardaki savunmayı güçlendirmeye çalıştı Merkezdeki yeniçeri sayısını da yarı yarıya azaltarak hazine giderlerini kıstı Şeyhülislam Feyzullah Efendi'nin baskısı yüzünden 1702'de sadrazamlıktan istifa eden Hüseyin Paşa aynı yıl öldü Köprülü ailesinden son sadrazam 1710'da kısa bir süre görev yapan Fazıl Mustafa Paşa'nın oğlu Numan Paşa'dır


__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.