|  | Kibrit-İçeriği-Tarihçesi |  | 
|  07-14-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Kibrit-İçeriği-TarihçesiKibrit-İçeriği-Tarihçesi  Alm  Streichholz, Zündholz (n), Fr  Allunette (f), İng  Match  Günlük hayatta çok yaygın kullanılan bir tutuşturucu  1669da Hamburglu simyacı Hennıg Brand, fosforu, altın elde etmek isterken keşfetti  Her ne kadar fosfor, ateş için kullanılmadıysa da ancak 160 yıl sonra kibrit îmâlinde kullanılmaya başlandı  1680de Godfrey Haukwitz ve Robert Boyle, fosforla kaplı kağıtla beraber sülfürle kaplı ahşap çöplerini beraberce piyasaya çıkardılar  Çöplerin üzerine kağıt katlandığında ve çöp çekildiğinde alev ortaya çıkmaktaydı  Ancak fosforun çok pahalı olması sebebiyle, bundan zengin tabaka faydalanabiliyordu  Çakmak taşı ve çelik kullanımı 1781e kadar devam etti  Fransada yapılan kibritte, kağıdın ucu fosfor ile kaplıydı  Ayrıca üzerinde cam vardı  Cam kırıldığında kağıt alev almaktaydı  İtalyada yapılan kibrit ise, küçük bir kutu fosfor oksitli çizgilere sâhipti  Sülfür uçlu çubuklar, kutuya sürüldüğünde ateş almaktaydı   1882de Amerikada piyasaya sürülen bir kibrit, yapılan kimyevî muameleden dolayı, ancak orta noktasına kadar yanmaktaydı  1932de Avusturyada yapılan bir kibritte tekrarlı şekilde ateşleme mümkündü  Gerçekte bu, selefonla kaplı uzun bir kibrit ucundan ibâretti  Ateşi geciktirme maddesinin bulunmasından dolayı yanma yavaş olmaktaydı  Eğer dikkatli kullanılırsa, her bir kibriti 40 defa kullanmak mümkündü  Sürtünme ile ateş alan kibritler, 1827 civârında İngilterede ortaya çıkmıştır  Bunlar 7-8 cm uzunluğunda, uçları antimon sülfür, potasyum klorat, sakız ve nişasta olan çubuklardı  Bunlar uygun bir kağıt içinde çekilerek ateşlenmekteydi  Ancak bu kibritin yanmasından ortaya çıkan gazlar çok rahatsız ediciydi  1830da (fosforun keşfinden 160 yıl sonra), Fransada aynı kibrit yapılmış, antimon sülfür yerine fosfor kullanılmıştı  Ancak bunun tehlikeli olması pekçok hayatın kaybolmasına sebeb olmuştur  Hatta, zehirlenme için de kullanıldığına rastlanmıştır   1911de fosforun seskisülfürü kullanılarak, kibritin zehirli etkisi ortadan kaldırılmıştır  Bu suretle ayrıca, kibritin verimi de artırılmıştır  Bu tür kibritler her yere sürtmekle yanabilmekteydi  Daha sonra kimyevî bileşiklerde meydana gelen değişiklikler, kibritin belirli bir kağıda sürülmesini öngörmüştü  Böylece günümüzde kullanılan kibrit tipine gelinmiş oldu  İlk zamanlar hem kibrit çöpleri, hem de kutular elle yapılmaktaydı  Daha sonra bu işler otomatik hâle getirildi  Kibritin modern îmâlât şekli, temel olarak her yerde aynıdır  Bu, ahşabın uygun ölçülerde kesilmesi, uçlarının teşkil edilmesi ve kutulanmalarından ibârettir  Kavak kütükleri 12-18 ay uygun şartlarda saklandıktan sonra, kibrit çöpü olarak kesilir  Daha sonra bunlar ardarda banyolardan geçirilerek son duruma getirilir  Bu banyolar kibritin verimini, emniyetini sağlarken, dış atmosfer şartlarından da korumayı amaçlar  En son devrede kibritler kurutulur ve kutulanır  Kibrit yapımında, zehirin bertaraf edilmesi yanında, başka bir önemli ilerleme, suya dayanıklı kibritin yapılmasıdır  İkinci Dünyâ Savaşında ortaya çıkan ihtiyaçtan dolayı geliştirilen bu tür kibrit, îmâlâtın başlamasından bu yana hayal edilmekte olan bir hâdisedir  Kibrit îmâlâtında ABDyi, İngiltere, BDT, İsveç tâkib etmekteydi  Ancak İkinci Dünyâ Savaşından sonra Japonya ucuz kibritleriyle ön sıraya geçti  Daha sonraları çakmakların yaygınlaşması, elektrikli âletlerin ortaya çıkması, kibrit îmâlâtının belirli bir seviyenin üstüne geçmesini önledi  Memleketimizde önceleri Avrupa ülkelerinden ithal edilen kibritin, 1 Haziran 1929 yılında çıkan bir kânunla yapımı, ithâli ve satışı, İnhisarlar Genel Müdürlüğüne verildi  İlk fabrika, adı sonradan Tekel Müdürlüğü olan bu teşkilât tarafıdan İstanbul Büyükderede yaptırıldı (1932)  Aradan yirmi sene geçtikten sonra kibrit yapımı ithâli ve satışı serbest bırakıldı (1952)  Bunun üzerine Tekelin kibrit fabrikaları yanında özel teşebbüse âit Kav, Malazlar gibi fabrikalar da kuruldu  Memleketimizdeki kibrit istihsâli ihtiyacı karşılayacak seviyede olduğu gibi, ihraç da edilmektedir   2  Alternatif :kibrit Başı bir yere sürtüldüğü zaman tutuşan ve ateş yakmakda kullanılan küçük çöp parçası  İlk kibritler, 1809 yılın, da icat edilmiştir  İlkin fosfor ve kükürt karışımından yapılan kibritler, az zamanda büyük gelişme kazanmıştır  İlk kibritler, kötü kokular çıkardıkları gibi çok zehirli idiler  Sürtündükleri her yer, tutuşmalarına elverişli olduğu için, tehlikeleri büyüktü  Bugünkü kibritler ise, çöp kutularında potasyum kloratı ihtiva ederler  Yalnız, kibrit kutularında bulunan fosfora sürtmekle yanarlar  3  Alternatif : kibrit Kibrit 1809da icat edildi; bu küçücük âlet, sadece uçlarından biri, içinde potasyum klorat bulunan bir karışıma batırılmış küçük bir kükürtlü tahta parçasından ibaretti  Tutuşturmak için yoğun sülfürik aside daldırmak gerekiyordu: bu da tehlikeli ve oyalayıcı bir işti  Kullanılışı basit ilk kibrit 1831 yılında, Dolede, on dokuz yaşındaki genç bir Fransız öğrencisi olan Charles Sauria tarafından geliştirildi: Sauria bu karışıma, en basit sürtünmeyle alev alıveren beyaz fosfor katmayı akıl etti  Daha sonra, İsveçte, çakma yerine sürülen bir başka karışıma kırmızı fosfor (beyaz fosforun tersine, zehirli değildir) katıldı ve kibritin ucunda sadece potasyum klorat kaldı, böylece «İsveç» kibriti veya «güvenlik» kibriti doğdu  Türkiye 1929a kadar kibriti Avrupadan ithal ederdi; ilk fabrika İstanbulda Büyükderede kuruldu (1932)  Yirmi yıl devlet tekelinde tutulan kibrit yapımı işi 1952de serbest bırakıldı ve bu tarihten sonra özel fabrikalar da kuruldu  4  Alternatif : Kibrit thumb Kibrit, ağaç dallarından yontularak kürdana benzetilen ve başına sıvı yapışkan bir madde sürüldükten sonra, üzerine fosfor içeren bir katı karışım konularak oluşturulan yanıcı madde  Genellikle bir kibrit kutusu 40 çöp ve bir kibritin tutuşturulması için gereken sağ ve sol yüzeylerinde şerit halinde birer bölge barındırır  Bir kibriti tutuşturmak için kibrit, kibrit kutusunda yer alan bu bölgeye sürtülür  Sürtünme yoluyla oluşan ısınma ve yanma reaksiyonu kibrit çöpünün uç kısmının alev almasını sağlar  İçeriği Kibrit ucu , kükürt (S) ve oksitleyici olarak potasyum klorattan (KClO3) oluşur  Potasyum klorat kükürtün yanmasını sağlayan oksijeni veren maddedir  Ayrıca sürtünmeyi arttırcı çok ince cam tozu ve bu karışımı birarada tutacak bağlayıcı olarak tutkal veya nişasta kullanılır  Kibrit çöpü; ağaçtan elde edilen ahşap materyalin kibrit çöpü boyutlarına getirilip yanmayı kolaylaştırmak için parafin emdirilmesi ile hazırlanır  Hazırlanan bu çöplere kükürt ve potasyum klorat karışımı tutkal yardımıyla tutturulur  Kibrit ucunun sürtüldüğü kibrit kutusunun yan yüzeyleri kırmızı fosfor (P), cam tozu ve bağlayıcıdan oluşmaktadır  Tarihçesi Kibrit, 1809'da İngiliz bilimadamları tarafından icat edildi  Bu küçücük âlet, sadece uçlarından biri, içinde potasyum klorat bulunan bir karışıma batırılmış küçük bir kükürtlü tahta parçasından ibaretti  Tutuşturmak için yoğun sülfürik aside daldırmak gerekiyordu  Bu da tehlikeli ve oyalayıcı bir işti  Kullanılışı daha basit olan ilk kibrit 1831 yılında, Dole'de, on dokuz yaşındaki genç bir Fransız öğrencisi olan Charles Sauria tarafından geliştirildi  Sauria bu karışıma, en basit sürtünmeyle alev alıveren beyaz fosfor katmayı akıl etti  Daha sonra, İsveç'te, çakma yerine sürülen bir başka karışıma kırmızı fosfor (beyaz fosforun tersine, zehirli değildir) katıldı ve kibritin ucunda sadece potasyum klorat kaldı, böylece «İsveç» kibriti veya «güvenlik» kibriti doğdu  Türkiye, 1929'a kadar kibriti Avrupa'dan ithal ederdi  İlk fabrika 1932 yılında İstanbul'un Büyükdere semtinde kuruldu  Yirmi yıl devlet tekelinde tutulan kibrit yapımı işi 1952'de serbest bırakıldı ve bu tarihten sonra özel fabrikalar da kuruldu   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |