Haritacılığın Gelişimi |
07-09-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Haritacılığın GelişimiHaritacılığın Gelişimi İlk haritaların yapımında çeşitli yöntemler kullanılmıştır Yüzlerce yıl önce, Büyük Okyanus'un güneyindeki adaların yerlileri yolculuklarında izledikleri yolları birbirine bağlanmış kamışlarla gösteren yol haritaları yaparlardı Amerika Yerlileri haritalannı geyik derisi üzerine çizerlerdi Eski Asurlular haritalannı kil tabletler üzerine kazır, sonra bu tabletleri fırınlayarak sertleştirirlerdi Dünya üzerinde yeni yerlerin keşfi daha geniş bölgeleri gösteren haritalar gerektirdi Haritacılar bu haritaları yapmakta güçlükle karşılaştılar Dünyanın uzak bir yerindeki bir adanın ya da bir ülkenin yerini harita üzerinde nerede gösterecekleri konusunda, denizcilerin ve gezginlerin anlattıkları dışında bilgiler yoktu Bu sorunun çözümünü İS 2 yüzyılda yaşayan Yunanlı astronomi bilgini Batlamyus sağladı Batlamyus, büyük bir top gibi yuvarlak olduğuna inandığı Dünya'yı, kuzeygüney doğrultusunda belirli aralıklarla uzanan çizgiler (boylam) ile doğubatı doğrultusunda uzanarak onları kesen çizgilerin (enlem) oluşturduğu bir çizgiler ağıyla sarılmış olarak çizdi Batlamyus o harita üzerinde bildiği yerleri, kendi yaşadığı Mısır'ın İskenderiye kentine uzaklığına ve yönüne göre haritaya yerleştirdi Böylece bir yerin harita üzerinde gösterilmesinde enlem ve boylamdan yararlanıldı (bak Batlamyus; Enlem ve Boylam) 1300'lerde denizciler kıyı çizgisini gösteren, parşömen üzerine çizilmiş haritalar kullandılar Portolan adı verilen bu haritalarda, örümcek ağını andıran çizgiler bütün limanları birbirine bağlardı Denizciler yolculuklarında pusula yardımıyla bu çizgileri izleyerek limanlar arasındaki en uygun yolda gitmiş olurlardı Bunlara ve denizcilerin kullandığı öbür haritalara deniz haritaları denir (bak SEYİR) Bir dünya haritasını en doğru ve kolay olarak yapmanın yolu haritayı bir kürenin dış yüzeyine çizmektir Nasıl bir portakalın kabuğu düz hale getirilemezse, Dünya'nın küresel olan yüzeyi de düz bir yüzeyde tam doğru olarak gösterilemez Düzlem bir haritada ancak bazı öğeler gerçeğe uygun bir biçimde gösterilebilir Çok büyük olmayan bir alanı göstermek için ise birçok yönden gerçeğe oldukça yakın, ama tam da gerçeği yansıtmayan haritalar yapılabilir Bütün haritalar enlem ve boylamlardan oluşan bir çizgiler ağı temeline dayalıdır Enlem ve boylamların düzlem bir yüzeye aktarılması için izdüşüm yöntemi kullanılır Genellikle dünya ve deniz haritalarında, ilk kez 1568'de Mercator'un yaptığı ve onun adıyla anılan basit bir izdüşüm yöntemi kullanılır Bu yöntemi anlamak için, içi boş saydam bir kürenin dış yüzeyine dünya haritasının çizildiğini, yalnızca karaların koyu renge boyandığını düşünelim Bir kâğıdı ekvator boyunca bir silindir oluşturacak biçimde kürenin çevresine saralım Kürenin merkezine yerleştirilen parlak bir ışık, küre yüzeyindeki haritanın görüntüsünü bir film görüntüsü gibi o kâğıdın üzerine aktaracaktır Kâğıt üzerindeki bu görüntü bir kalemle üzerinden gidilerek çizildikten sonra kâğıt, kürenin çevresinden alınıp açılınca düzlem bir dünya haritası elde edilmiş olur Buna silindirik izdüşüm yöntemi denir Mercator izdüşüm yöntemiyle yapılan bir haritada enlem ve boylamlar birbirini dik açıyla keser Böylece iki yerin birbirine göre yönü, harita üzerinde gerçeğe uygun olarak gösterilmiş olur Ama Öte yandan, böyle bir haritada gösterilen yerlerin büyüklükleri, ekvatordan uzaklaştıkça gerçek büyüklüklerinden daha fazla olur ve kutup bölgeleri haritada hiç gözükmez Örneğin, bu yöntemle yapılmış bir haritada İzlanda gerçek büyüklüğünün yedi katı büyüklükte görülür Dünya haritalarının yapımında çok kullanılan başka bir izdüşüm yönteminde ise, yalnızca alan büyüklükleri gerçeğe uygun bir biçimde gösterilebilir Konik izdüşüm yönteminde, kürenin çevresine sarılan kâğıt, silindir biçiminde değil, koni biçimindedir Birçok yönden gerçeğe yakın bir sonuç alındığı için bu yöntem atlaslarda çok kullanılır Düzlemsel izdüşüm yönteminde ise, üzerinde izdüşüm alınan kâğıt, küreye bir noktada değer Genellikle kutup bölgelerinin haritasını yapmakta kullanılan bu yöntemde haritanın tam ortasında yer alan kutup noktalarını enlem daireleri çevreler; boylam daireleri (meridyenler) kutup noktalarından her yöne yayılan ışınlar görünümündedir Geometrik yöntemlerle gerçekleştirilen izdüşümler, atlaslardaki haritaların yapımında ve denizcilikte karşılaşılan seyir sorunlarının çözümlemesinde kullanılır; ama "izdüşüm" sözcüğü birçok harita için yanıltıcıdır Bunun nedeni, izdüşümlerin gerçekleştirilmesinde yararlanılan geometrik yöntemlerin Dünya' nın küre biçiminde olduğu varsayımına da yanmasıdır {bak GEOMETRİ) Ama gerçekte Dünya kutuplardan basık bir küre biçimindedir Bu yüzden geometrik yöntemlerle izdüşümü almak yerine, karmaşık matematik formüller kullanarak Dünya'nın düz bir yüzey üzerinde gösterilmesi gerçeğe daha yakın sonuçlar verir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|