Dünya-Yerkabuğu |
|
|
#1 |
|
Şengül Şirin
|
Dünya-YerkabuğuDünya-Yerkabuğu Yerkabuğu mantoya oranla daha hafif maddelerden oluşmuştur ve bu iki katman arasındaki geçiş bölgesi neredeyse kesin bir sınır çizer Bu geçiş bölgesi, böyle bir sınırın varlığını ilk kez saptayan Yugoslav bilim adamı Andrije Mohoroviçiç'in (18571936) adıyla "Mohoroviçiç süreksizliği", kısaca "Msüreksizliği" ya da "moho" olarak anılır Bu sınırın varlığını gösteren en önemli kanıt yerkabuğundaki deprem titreşimlerinin süreksizlik bölgesinden geçip mantoya ulaştığında birdenbire hızlanmasıdır![]() Yerkabuğu okyanusların ve denizlerin altında uzandığı zaman "okyanus kabuğu", kıtaları oluşturduğu zaman da "kıta kabuğu" olarak adlandırılır Okyanus kabuğunun kalınlığı ancak 68 km arasındadır Oysa ortalama kalınlığı 40 kilometreyi bulan kıta kabuğu yüksek sıradağların altında 6070 kilometreye ulaşır![]() Okyanus kabuğu üç katmandan oluşur En alt katman, yerin derinliklerindeki erimiş maddelerin (magmanın) katılaşmasıyla oluşan korkayaçlardır Orta katman yanardağ lavlarından, üst katman ise temel olarak kum ve çamur gibi tortullardan oluşur Okyanus kabuğu sürekli hareket halindedir Bu nedenle kabukta okyanus sırtları boyunca çatlaklar oluşur ve bu çatlakların arasından yüzeye çıkan erimiş maddelerin sertleşmesiyle okyanus kabuğuna yeni katmanlar eklenir Bu yeni kabuk sertleştikten sonra yılda 1 ile 10 cm kadar ilerleyerek yavaş yavaş okyanus sırtından iki yana doğru yayılır Böylece okyanus sırtları suyun altında yüksek sıradağlar oluşturur![]() Yerkabuğu çok sayıda eğri levhanın yan yana dizilmesiyle oluşan bir bütün olarak düşünülebilir Bu levhalar mantonun oldukça yumuşak üst katmanına oturduğu için sağa sola hareket edebilir Okyanus sırtları, okyanus çukurları ve bazı uzun kırıklar yalnızca levhaların kenarlarında oluşur; bu kırıkların olduğu yerlerde de levhalar kayarak birbirinin üstüne binebilir Levhalardan çoğunun üzerinde bu levhalarla birlikte hareket eden bir ya da birkaç kıta bulunur Nitekim, bir zamanlar iki kıtayı ayıran okyanus kabuğunun bir okyanus çukuruna doğru çökmesiyle kıtalar bazı yerde birbirine iyice yaklaşmış, hatta üst üste binmiştir Örneğin aralarındaki okyanus kabuğunun çökmesi sonucunda Hindistan ile Asya kıtası çarpışmış ve iki karanın kenarları yükselerek Himalaya Dağları'nı oluşturmuştur Büyük ve şiddetli depremlerin hemen hepsi bu levhaların kenarlarında, bir levhanın öbürünün altına girmesiyle olur Aynı biçimde, en etkin yanardağlar da okyanus kabuğunun ya İzlanda'da olduğu gibi yükselerek sırta dönüştüğü ya da Andlar'da olduğu gibi çökerek kıtaların altına girdiği yerlerde bulunur ![]() Okyanus tabanının yanlara doğru yayılarak genişlemesi çok çarpıcı bir biçimde kanıtlanmıştır Bu kanıtlamanın en önemli dayanak noktası da Dünya'mn magnetik alanının yukarıda anlatıldığı gibi zaman zaman yön değiştirmesidir Yerkabuğunun derinliklerindeki erimiş magma yüzeye çıkarak kristalleşirken, yani katılaşırken bazı mineral parçacıkları mıknatıslanır Böylece her biri Dünya'mn magnetik kutuplarını gösteren küçük birermıknatısa dönüşür Jeologlar yaşları bilinen lav katmanlarının, yapılarındaki mıknatıslanmış parçacıklar bazen kuzey, bazen güney magnetik kutbuna yönelecek biçimde yan yana yerleştiğini saptamışlardır Bunun nedeni, bir katmandaki mıknatıslanmış parçacıkların kuzey ve güney kutuplarının Dünya'mn magnetik kutuplarına uygun olarak dizilmesi, sonra magnetik kutuplar yön değiştirdiğinde üstteki yeni katmanda bulunan parçacıkların bir önceki katmandakilere ters yönde yerleşmesidir Kısacası okyanus kabuğu magnetik bantlı dev bir kayıt aleti, yani bir teyp gibi Dünya' nın magnetik alanındaki bütün değişiklikleri bir bir kaydetmiştir![]() ABD'nin araştırma gemisi Glomar Challengefm okyanus tabanında yaptığı sondajlar bu alanda yeni kanıtlar sağlamıştır Bu araştırmalara göre, okyanus sırtlarından uzaklaştıkça korkayaçlardan oluşan tabanın üzerindeki tortul birikintilerin yaşı da artar Bulunan en yaşlı tortul katman, dolayısıyla okyanus tabanının en yaşlı kesimi 200 milyon yıldan daha yaşlı değildir![]() Kıta kabuğu okyanus kabuğundan çok farklı yapıdadır Her şeyden önce bu kabuğun alt katmanları okyanus kabuğu gibi ağır kayaçlardan oluşsa bile üst katmanları granit, şist ve şeyi gibi daha hafif kayaçları da kapsayan değişik maddelerden oluşur Ayrıca kıta kabuğu birçok yerde okyanus kabuğundan çok daha yaşlıdır ve yapısı oldukça karmaşıktır![]() Kabuğun değişik bölgelerinde her birinin oluşumu ayrı koşullara bağlı olan yüksek dağlar, yuvarlak tepeler ve geniş düzlükler gibi üç değişik yapı görülür İçlerinde en son oluşan, yani en genci yüksek dağlardır Bugün bile her 1 000 yılda 810 metre kadar yükselen bu dağlardaki kayaç katmanları çok kıvrımlıdır ve içlerinde granit sızıntıları bulunur Granit erimiş haldeyken kayaçların içine sızmış, sonra katılaşarak orada kalmıştır![]() Yuvarlak tepeler ile daha küçük dağlar ise birkaç yüz milyon yıl önce oluşan ve artık yükselmeyen sıradağların kalıntılarıdır ![]() Büyük ovalar da bir zamanlar geniş ve sığ bir denizin tabanını oluşturan kristalleşmiş kayaçların üstüne çökelmiş çamur ve kum karışımı tortullardan oluşur Alttaki kristalleşmiş kayaçlar birçok bölgede yüzeye çıkmıştır Bunların çoğu 1,5, hatta 2,5 milyar yıldan daha yaşlıdır Kristalleşmiş kayaçlar da çok kıvrımlıdır ve henüz katılaşmadıkları dönemde içlerine granit sızmıştır Bir zamanlar bu kayaçlar yıllarca rüzgârın, yağmurun ve akarsuların etkisiyle aşınarak küçülen sıradağların parçasıydı Aslında kristalleşmiş kayaçların çoğu ilk oluştuğu zaman yeryüzünün 20 km kadar altında bulunuyordu Bugün yüzeyde olduklarına göre, üstlerini örten 20 km kalınlığındaki kayaç katmanlarının o günden bu yana aşınarak sürüklenmiş olması gerekir {bak AŞINMA)![]() Kıta kabuğundaki daha hafif maddelerin bir bölümü belki de 4,5 milyar yıl önce erimiş halde olan Dünya'nın yüzeyinde sıvı bir örtü oluşturuyordu Ama jeologlar bunlardan çoğunun daha sonraki çağlarda oluştuğunu düşünüyorlar Bu uzmanların açıklamasına göre kıta kabuğu bugün de sürüp giden levha hareketlerinden doğmuştur "Levha tektoniği" denen bu süreçte okyanus kabuğu okyanusun tabanında bir çukur oluşturacak biçimde alçalırken yavaş yavaş manto katmanının altına doğru girer Bu arada okyanus tabanındaki ıslak kum ve çamurları da aşağıya doğru sürükler Bu ıslak maddeler mantodaki kayaçlarla karışır, hepsi birden erir ve sonunda "ada yayı" denen bir zincir oluşturacak biçimde sıralanmış bir dizi yanardağın ağzından lav halinde dışarı püskürür Mantonun yapısındaki maddelerden daha hafif olan bu sıcak lav akıntısı donarak katılaşır, rüzgârın ve yağmurun etkisiyle ufalanarak kuma dönüşür ve ırmaklarla yeniden okyanusa taşınır Böylece aynı süreç bir kez daha yinelenir Ama yanardağlardan püsküren bu lav şimdi daha fazla kum taşıdığı için öncekinden daha hafiftir Böylece yanardağların püskürttüğü lavlar ile kıta kabuğunun bileşimi aynı olur ve en sonunda okyanusta yeni bir kıta kabuğu şeridi oluşur Kıta kabuğunun geniş bir kara parçası olarak yüzeye çıkabilmesi için birçok şeridin yan yana gelmesi, bunun için de aradaki okyanus kabuğunun levha kenarlanndaki çukurlardan dibe doğru çökmesi gerekir Kıta kabuğundan oluşan büyük kara parçalarında, akarsuların sürükleyip getirdiği çamur ve kumlar kara parçasının kenarlarında yığılarak birikir Eğer okyanus kabuğu o karanın kenarından kıta kabuğunun altına doğru girerse, kenardaki kum ve çamur katmanlarının kıvrılmasıyla dağlar oluşur Bir ada ya da başka bir kara parçası gelip o karaya çarptığı zaman da çok yüksek dağlar ortaya çıkar (bak DaG;KITALAR) ![]() Bugünkü kıtaların hepsi art arda gelen bir dizi çarpışmanın ürünüdür İlk çarpışmada çok büyük bir anakara parçası oluşmuş, sonra bu kütle daha küçük parçalara ayrılmıştır 240 milyon yıl önce oluşan ve Pangaea adıyla bilinen bu dev anakara 120 milyon yıl öncesine kadar bütünlüğünü koruyordu Büyük olasılıkla okyanus tabanının genişlemesi sonucunda bugün var olan altı parçaya bölündü Sonradan yedinci parça olarak Doğu Afrika'dan kopan Hindistan ise Asya kıtasıyla çarpışarak Himalayalar'ı oluşturdu![]() Kıtaların yüzeyi yağmur, rüzgâr ve akarsuların etkisiyle sürekli aşınıma uğrar Yüzey ne kadar yüksekse aşınma oranı da o kadar fazladır Colorado Irmağı'nın dik ve yüksek Colorado Yaylası'nı oymasıyla oluşan Büyük Kanyon bunun en çarpıcı örneklerinden biridir Daha soğuk bölgelerdeki yüksek dağlarda da büyük buzullar dağ yamaçlarını hızla oyar ve böylece açığa çıkan kayaçlar donun etkisiyle parçalanır Yüksek dağların doruklarının genellikle sivri ve testere dişi gibi girintili çıkıntılı olması bu yüzdendir Aşınan dağlardan aşağıya doğru sürüklenen maddeler kıtaların çöküntü havzalarında birikir Yükselmesi durmuş olan bir sıradağın aşınarak yok olması ve düz bir ovaya dönüşmesi için aradan yalnızca 1020 milyon yıl geçmesi yeterlidir Ayrıca bak JEOLOJİ
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır |
|
|
|