Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
babür, muhammed, zahireddin

Babür (1483-1530)-Zahireddin Muhammed

Eski 06-29-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Babür (1483-1530)-Zahireddin Muhammed



Babür (1483-1530)-Zahireddin Muhammed



HintTürk İmparatorluğu'nun kurucusu olan Babür'ün asıl adı Zahireddin Muhammed'dir Aynı zamanda çağının en önemli şairlerinden ve usta nesir yazarlarından biri olan Babür'ün kendi yaşamını anlattığı Babürname adlı yapıtı bu alanda bir dünya klasiği sayılmaktadır

Cengiz Han'ın ve Timur'un soyundan olan Babür, Fergana'da doğdu Babası Ömer Şeyh Mirza, Hindukuş D ağları'nın kuzeyindeki Fergana Hükümdarlığı'nın başındaydı Babür'ün çocukluğu, parçalanmakta olan Timur İmparatorluğu'nun iç kargaşalıklar ve savaşlarla dolu yıllarında geçti Henüz 11 yaşındayken babasının ölümü üzerine 1494'te tahta çıktı Hemen o günlerde amcası Semerkant Hanı Ahmed Mirza ile dayısı Taşkent Hanı Mahmud Han, Fergana'yı ele geçirmek amacıyla saldırıya geçtiler Amca ve dayısının saldırısını püskürten Babür böylece ilk savaş deneyimini ediniyor ve yaşamının savaşlarla geçecek dönemi başlıyordu

Amcalarının ölümünden sonra büyük dedesi Timur'un başkenti Semerkant'ı 1497'de kısa bir süre için ele geçirdi Bu sırada Timur İmparatorluğu'nun iç çatışmalarından yararlanan Özbekler gittikçe güç kazanmaktaydılar Özbek Hükümdarı Muhammed Şeybani Han ile giriştiği mücadelede yenildi ve ikinci kez ele geçirdiği Semerkant'ın yanı sıra Fergana da 1501'de elinden çıktı

Babür daha sonra Pamir Dağları'na çekildi Göçebe bir yaşam sürerek bu dönemde kendisine yeni topraklar aramaya başladı Hindistan'ın ilginç tarihi ve çeşitli alanlardaki zenginliği Babür'ü kendisine çekiyordu Hindistan'ı ele geçirerek burada bir devlet kurmayı tasarladı Bu amaçla çevresine toplanmış Türkmenler'den oluşturduğu 20 bin kişilik orduyla Hindukuş Dağları'nı aşarak 1504'te savaşmadan Kabil'i aldı Burada başkenti Kabil olan bir devlet kurarak ele geçirdiği topraklan beraberinde gelen asker ve beylere dağıttı Özbekler'den kaçan Fergana ve Semerkant halkını da, Semerkant'ı yeniden ele geçirme çabalan sonuçsuz kalınca buraya yerleştirdi

1505'te Sind kıyılarına kadar ilerlediyse de Kabil'de karışıklıklar çıkınca geri döndü Safevi Hükümdarı Şah İsmail'den destek alarak 1511'de Maveraünnehir'e sefer düzenledi Bu arada Safeviler'in Osmanlılar'a yenilmeleri üzerine desteksiz kalınca geri çekildi 1519'da Sind Irmağı'nı geçerek Pencap ile Sehab arasındaki bölgeyi egemenliği altına aldı Kandehar'ı ele geçirdikten sonra 1524'te Pencap'ı ve Lâhor'u, 1526'da da Panipat'ta İbrahim Ludi'yi yenerek Delhi ve Agra'yı ele geçirdi ve HintTürk İmparatorluğu'nu kurdu (bak HİNTTÜRK İMPARATORLUĞU)

Babür 1530'da öldüğü zaman oğlu Hümayun'a büyük ama henüz kuruluş aşamasında olan bir imparatorluk bıraktı Vasiyetine uygun olarak cenazesi Kabil'e götürülüp gömüldü Bu kentte bulunan görkemli türbesi torunu Şah Cihan tarafından 1646'da yaptırılmıştır

Babür, savaşçı bir hükümdar olmasına karşılık ince yapılı, zeki ve zarif bir kişiydi Kan dökmekten, yakıp yıkmaktan hoşlanmaz, her düzeyde insana alçakgönüllü davranır, bağışlamasına sığman düşmanlarını bağışlamaktan geri kalmazdı İyi bir komutan, ileri görüşlü bir devlet adamı ve yönetici, güçlü bir şairdi Sağlam ve güçlü bir kişiliği vardı Her şeyin yitirildiğine inanıldığı anlarda bile telaşlanmaz, umudunu yitirmezdi Savaşlarla dolu yaşamında avlanmaya ve eğlenceye zaman ayırmış; toplantılar düzenleyerek çağının en büyük sanatçı ve düşünürleriyle tartışmaktan haz duymuştur

Devlet adamlığındaki başarısını her alanda göstermişti Yaptığı girişimlerle artan tarım üretimi açlıktan kırılmakta olan Hindistan halkını besleyecek düzeye ulaşmıştı Aynı dönemin Osmanlı padişahlarının (Yavuz ve Kanuni) askerlik ve yönetim deneylerinden yararlanmış, İstanbul'dan asker ve mimar danışmanlar getirtmişti
Babür'ün güzel sanatlara eğilimi ve ilgisi vardı Müzikle uğraşırdı Ayrıca kendine özgü bir yazış biçimi yaratacak kadar iyi bir yazı ustasıydı (hattat) Edebi kişiliği ise en göze çarpan özelliğiydi Babür'ün edebiyatçı yönü savaşçılığından ve devlet adamlığından daha üstündür denebilir

Babür'ün ünlü yapıtı Babürname ya da asıl adıyla Vekâyi Çağatayca (Doğu Türkçesi) ile yazılmıştır Dilinin yalınlığı, üslubunun akıcılığı, betimlemelerin renkliliğiyle Babürname Türk edebiyatının başyapıtlarından biri sayılır Bir özyaşamöyküsü olan bu yapıt Babür'ün 11 yaşında tahta çıkışından, ölümünden bir buçuk yıl öncesine kadar olan zaman dilimini kapsar Yapıtın özgünlüğünü sağlayan en önemli özelliği büyük bir içtenlikle yazılmış olmasıdır Babür gördüğü her şeye büyük bir merakla yaklaşır, etkilendiği şeyleri açık seçik ve canlı bir anlatımla sunar Savaşmak kadar eğlenmeyi, edebiyatla, sanatla ilgilenmeyi de önemsediği, bütün uğraş ve ilgi alanlarına belirli zaman ayırdığı, yapıtında açıkça görülür

Gittiği her ülkenin yeryüzü şekillerini ve iklimini, hayvanlarını ve bitkilerini, tarihsel ve doğal güzelliklerini, halkın yaşama biçimini, inanç ve göreneklerini, kullandıkları araç ve gereçleri ayrıntılı bir biçimde betimleyip anlatır İnançlara ve dinlere hoşgörüyle yaklaşır Babür yaptığı hiçbir şeyle övünmez, çoğu kez kendini eleştirir, gerçeğe büyük bir saygıyla bağlıdır Dostlarının kötü yanlarını anlattığı gibi düşmanlarının üstün yanlarını da görür ve anlatır Babürname'nin Türkiye'de ilk çevirisi Reşit Rahmeti Arat tarafından yapılmış ve 1943'te yayımlanmıştır

Çağatayca yazmış olduğu Aruz Risales inde Türkler'e özgü nazım türleri konusunda bilgiler verir Babür'ün şiirdeki ustalığını Divan'ı yansıtır Sade, doğal ve içten bir dilin egemen olduğu şiirlerinde Ali Şir Nevai'nin etkisi görülür Yer yer tasavvuftan etkilenen Babür'ün şiirinde günlük yaşamın izleri de vardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.