|  | Buhar Makinesi |  | 
|  06-28-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Buhar MakinesiBuhar makinesi Buharın Makinesi; Kapalı kapta kaynayan suyun buharının kabın kapağını yukarıya doğru ittiğini hepimiz biliriz  Çünkü kapalıbir kapta oluşan buhar genleşmesi için gerekli olan yeri bulamayınca     içinde olduğu kabın çeperlerine bir basınç yapar {bak  BUHAR KAZANI)  Buharın bu özelliğinden yararlanılarak yapılan ve buhar kullanarak ısı     enerjisinden mekanik iş üreten makinelere buhar makinesi denir  Buhar makinelerinin başlıca iki türü vardır: Pistonlu buhar makineleri ve buhar türbinleri  Pistonlu buhar makinesinde buhar bir silindir içine yerleştirilmiş olan pistonu ileri geri hareket ettirir  Buhar türbininde ise, bir ana mil üzerine oturtulmuş, çevresinde kanatlar olan bir tambur vardır  Bu kanatlar üzerine püskürtülen basınçlı buhar tamburu döndürür  İlk buhar türbinini Mısır'da, İskenderiyeli Heron tasarladı  Ama, yaklaşık 2  000 yıl önce yaşamış bir Yunanlı olan Heron'un makinesinin yalnızca bir oyuncak olarak kullanıldığı anlaşılıyor  (Buhar türbinleri TÜRBİN maddesinde anlatılmıştır  ) 1698'de İngiliz mühendisi Thomas Savery buharla çalışan ve madenlerdeki yeraltı sularını dışarı pompalayan bir makine yaptı  "Yangın tulumbası" denen bu makine, soğuduğu zaman yoğunlaşan buharın hacminin küçülmesi olgusuna dayanıyordu  Savery'nin makinesinde buhar yumurta biçiminde bir kaba alınıyor, buhar giriş musluğu kapatıldıktan sonra, kabın dış yüzeyine püskürtülen soğuk suyla soğutuluyordu  Soğuyan buhar yoğunlaşıp hacmi küçülünce ortaya çıkan boşluk kap içinde bir vakum oluşturuyor {bak  Vakum) ve madenden dışarı atılmak istenen su, hava basıncının etkisiyle, kaba bağlı bir borudan bu boşluğa doluyordu  Suyun geldiği borunun musluğu kapatıldıktan sonra buhar giriş musluğundan kaba yeniden buhar veriliyor, kap içindeki su gelen buharın basıncıyla, bu kez bir başka borudan maden ocağının dışına atılıyordu {bak  MUSLUK, VANA     ve Supap)  Newcomen'in Makinesi Savery'nin makinesinin verimi düşüktü, çok fazla buhar boşa gidiyordu  1690'da Fransız Deniş Papin farklı bir buhar makinesi tasarlamıştı  İngiliz Thomas Newcomen onun tasarısını geliştirdi  Newcomen'in 1705'te yaptığı makinede, kazandan gelen buhar düşey birsilindir içinde bulunan pistonun altındaki boşluğa alınıyor, sonra silindirin içine soğuk su fışkırtılarak buhar yoğunlaştırılıyor, pistonun altındaki bölümün basıncı düşürülüyordu  Bu durumda atmosfer basıncı, daha önce buharın etkisiyle yukarı doğru hareket etmiş olan pistonu yeniden aşağıya itiyordu  Piston aşağı inince silindirin üst bölümüne dolan su, pistonun yeniden yukarı çıkmasıyla başka bir borudan dışarı atılıyordu  Suyun geldiği ve gittiği borulardaki vanalar sırayla açılıp kapanarak suyun geldiği yöne geri gitmesi engelleniyordu  Newcomen'in makinesi 1720'den 1800'e kadar madenlerde yaygın olarak kullanıldı; ama çok fazla buhar boşa gidiyor, çok kömür tüketiliyordu  Hem Savery'nin,hem de Newcomen'in makineleri yavaş çalışıyor ve bir işçinin sürekli olarak vanaları açıp kapaması gerekiyordu  Vana açıp kapamakta çalıştırılan çocuk işçilerden Humphrey Potter, gidip rahatça oynayabilmek için, vanaları pistonun hareketiyle açıp kapayan bir düzenek geliştirdi  Piston koluna bağlanan ipler ve sürgülerden oluşan bu düzenek daha sonra basitleştirilerek bütün buhar makinelerinde kullanıldı  James Watt'ın Makineleri 1763'te, İskoçya'nın Glasgow kentinde James bir Newcomen buhar makinesini onarırken, pistonun her gidiş gelişinde silindirin ısıtılıp soğutulmasının yol açtığı enerji kaybını önleyebileceğini düşündü  Bu kaybı önlemek için en iyi yol, içinde buhar bulunan silindiri sürekli olarak sıcak tutmak ve sürekli olarak soğuk olacak ayrı bir bölümde buharı yoğunlaştırmaktı  Buharın yoğunlaştırıldığı bu bölüm (yoğunlaştırıcı) sürekli olarak suyla soğutulacaktı  İçinde buhar bulunacak silindir ise, soğumaması için, içinde gene buhar bulunan ikinci bir silindir içine yerleştirilecekti  Watt'ın bu buhar makinesinde, buhar kazanından gelen buhar bir vanadan geçerek silindire üstten giriyordu  Silindirin üst ve alt bölümlerini birleştiren bir boru üzerinde denge vanası denen ikinci bir vana vardı  Bu vana silindirin üst ve alt bölümleri arasında buhar geçişini denetliyordu  Silindirin alt bölümünü yoğunlaştıncıya bağlayan boru üzerindeki üçüncü vana egzoz vanasıydı  Üç vana da açık durumda ve piston silindirin üst bölümündeyken, buhar kazanından silindire buhar veriliyor, daha sonra denge vanası kapatılıp yoğunlaştırıcı soğutuluyordu  Yoğunlaştıncıdaki buharın yoğunlaşmasıyla oluşan boşluğa silindirin alt bölümünden buhar gitmesi sonucunda, silindirin pistonun altında kalan bölümündeki basınç azalıyor, piston üzerindeki buhar basıncının etkisiyle aşağı doğru iniyordu  Daha sonra buhar vanası ve egzoz vanası kapatılıp denge vanası açılıyor, böylece üstündeki ve altındaki basınç eşitlenerek pistonun eski konumuna geri dönmesi sağlanıyordu  Sonra makineye yeniden buhar verilerek aynı süreç yineleniyordu  Sisteme eklenmiş olan bir hava pompası da yoğunlaştırıcıda biriken suyu ve içeri sızan havayı dışarı atıyordu  Watt 1781'de, pistonun ileri geri gidip gelme hareketini, pompalar dışında kalan çoğu makine için gerekli olan dönme hareketine dönüştüren çeşitli yöntemler uyguladı  Bu yöntemlerin en basiti, bisikletlerde de uygulanan ve binicinin dizlerinin aşağı yukarı inip çıkma hareketini dönme hareketine dönüştüren krank düzenidir  Watt, makinenin hızını denetim altında tutmak için, fırıldak gibi dönen bir    regülatör (düzenleyici) kullandı  Regülatörün bir mil çevresinde dönen kolları makinenin hızı arttıkça dışa doğru savrularak açılıyor ve bu açılma buhar giriş vanasının kısılmasını sağlıyordu  Makine yavaşladığı zaman da bunun tersi oluyordu  Watt'ın makineleri Newcomen'inkilere göre bir ilerlemeydi; çünkü Watt'ın makinelerinde enerji kaybı çok daha azdı  1800'lerde Newcomen makinelerini kullanmanın çok pahalı bulunduğu Cornwall kalay madenlerinde, su pompalama işinde Watt'ın 40 kadar makinesi kullanılmaktaydı  Sonraki Buhar Makineleri Yoğunlaştırıcısız buhar makinelerinde oldukça yüksek bir basınca gerek vardır  İlk zamanlar kullanılan çaydanlık biçimindeki buhar kazanları yüksek basınca dayanabilecek güçte değildi  1800 dolaylarında İngiltere'de Richard Trevithick, ABD'de de Oliver Evans daha yüksek basınçlı buharla çalışan makineler geliştirdiler  Her ikisi de yüksek basınçlı buharı "Cornwall tipi kazan" olarak adlandırılan silindir biçimindeki buhar kazanlarında elde ettiler  Bu kazanlarda, ocaktan çıkan alevler su deposunun ortasında uzanan tek bir alev borusundan geçiyordu {bak  Buhar Kazam)  Bu yoğunlaştırıcısız makinelerde, silindirde kullanılan buhar daha sonra egzoz buharı olarak dışarı çıkıp havaya karışırdı  Bunun çıkardığı gürültüyü önlemek için, George Stephenson yaptığı lokomotifte egzoz buharını huni biçimindeki bacadan dışarı verdi  Bunu yaparak ocaktan geçen havayı ve ateşin sıcaklığını da büyük ölçüde artırmış oldu {bak  Stephenson, George ve Robert)  Gemilerde kullanılan buhar makinelerinde yoğunlaştırıcı bulunmasının nedeni yalnızca daha az yakıt kullanmak değildir  Bu makinelerde yoğunlaşma sonucu oluşan su kazana geri gönderilerek yeniden buhar üretmek için kullanılır  Ayrıca, kullanılmış suyun metalleri çürütücü etkisi taze suya göre daha azdır  Watt buhar makinesinde iki önemli gelişme daha gerçekleştirmiştir  Bunlardan birincisi çift etki ilkesinin uygulanmasıdır  Buna göre, buhar önce pistonun bir tarafına sonra da öteki tarafına alınarak, piston her iki yönde de buhar gücüyle itiliyordu  İkinci gelişme buharın genleşmesinden yararlanılmasıydı  Piston silindir içindeki hareketini tamamlamadan buhar girişi kesiliyor ve piston geri kalan yolu silindir içindeki buharın genleşmesinden kaynaklanan itme gücüyle alıyordu   Böylece çok daha az buhar ve dolayısıyla daha az yakıt kullanılıyordu  Birçok buhar makinesinde, örneğin lokomotiflerde, değişik koşullara göre silindire giden buharı değişik zamanlarda kesme olanağı veren ayarlanabilir vana düzenekleri vardır  Watt'ın yardımcısı olan William Murdock adlı bir İskoç 1799'da, silindir giriş ve çıkışında buhar akışını tek bir vanayla denetim altında tutabilecek bir düzenek yaptı  Bu düzenekte, sür gülü valf adı verilen vana makinenin miline eklenen "eksantrik" adlı bir parçanın dönüşüyle çalışıyordu  Sürgülü valf, eksantriğin hareketine uygun olarak açılıp kapanarak silindire buhar girişini, silindirin iki ucu arasındaki buhar geçişlerini ve egzoz buhannın çıkışını istenen biçimde ayarlıyordu  Eksantrikle sürgülü valf arasındaki bağlantının tasarımı, buhar kesme noktası değiştirilebilecek ya da gerekirse makineyi ters yönde çalıştırabilecek biçimde yapılmıştı  Buhardan daha fazla yararlanabilmek için, silindirden çıkan egzoz buharı başka bir silindire alınarak kullanılabilir  Aynı mile bağlı birden çok silindirden oluşan bu tür makinelere bileşik buhar makineleri denir  Bütün pistonların aynı güçle itilebilmesi için, buharın sonradan gittiği ve daha düşük basınçlı buharla çalışan silindirin çapı öncekinden büyüktür  Gemilerde kullanılan pistonlu buhar makinelerinin hemen hemen tümü, her birinin çapı bir öncekinden büyük olan üç ya da dört silindirden oluşmuş bileşik buhar makineleridir  Buhar makinesi iş görmek için gerekli enerjiyi kazanında yanan yakıttan alır  Yakıtın enerjisi doğrudan doğruya pistonları hareket ettirmez  Önce suyu buharlaştınr ve bu buhar aracılığıyla pistonları hareket ettirir  Yakıtın yanması ve buharın kullanımı arasındaki sürede kaçınılmaz olarak ısı kaybı olur  Bu kayıplar içten yanmalı motorlardaki kayıplara göre oldukça yüksektir  Bir buhar makinesi aynı güçteki bir içten yanmalı motora göre daha çok yakıt kullanır  Öte yandan, buhar makineleri daha sessiz çalışır  Yakıt ve egzoz gazlan silindirlerini çürütmediği için uzun süre köklü bir bakım gerektirmeden çalışabilirler  Buhar makinelerinin, çalışması için bir ilk hareket ettiriciye gerek olan içten yanmalı pistonlu motorlar karşısındaki en büyük üstünlüğü çalışmaya başlar başlamaz tam güçle çalışabilmeleridir  Bu nedenle buhar makinelerinde aktarma organlarına {bak  DİŞLİ    Çark) gerek yoktur  Buna karşılık buhar kazanının ve ocağın getirdiği zorluklar vardır  I  Dünya Savaşı'ndan (191418) önce çok sayıda buharlı otomobil vardı ve Londra caddelerinde buhar makinesiyle çalışan otobüsler işliyordu  Buharla çalışan otomobiller saatte 100 kilometrenin üstünde bir hıza ulaşabiliyordu ve çok sessizdi  Buhar makineleri günümüzde de çok büyük gemilerde ve büyük termik santrallarda içten yanmalı motorlara tercih edilir {bak  Elektrik ENERJİSİ; Su ENERJİSİ)  Günümüzde bütün nükleer enerji santrallannda türbinler nükleer reaktörlerin ürettiği ısıyla ısıtılan sudan elde edilen buharla çalışır  Nükleer reaktörlerin ürettiği ısının en uygun kullanım yolu budur {bak  Nükleer ENERJİ)  Petrolün giderek kıtlaşması ve yükselen petrol fiyatları buhar makinelerinin karayolu ve demiryolu taşımacılığı gibi başka alanlarda da kullanımının yeniden canlanmasına neden olabilir   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |