Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aralıklar, armoniarmoni, kuramıakorlar

Armoni-armoni Kuramı-akorlar Ve Aralıklar

Eski 06-24-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Armoni-armoni Kuramı-akorlar Ve Aralıklar



Armoni-armoni kuramı-akorlar ve aralıklar



Müzik, genellikle melodi ve armora'den oluşur Melodiyi art arda duyulan tek notalar dizisi olarak düşünebiliriz; armoni ise birden fazla notanın aynı anda çalınmasıyla oluşur Müzikçiler, bir müzik parçasının nota yazısında (notasyon) melodiyi soldan sağa doğru, armoniyi ise yukarı ve aşağı doğru okurlar Böylece ortaya çıkan ses bileşimi müzik parçasının bütününü oluşturur

Akorlar ve Aralıklar

Birlikte çalınan notalar dizisine akor denir Müzikçiler armoni sözcüğünü çoğu zaman, müziğin akışı boyunca akorlann birbirini izleyiş biçimini belirtmek için kullanırlar Akorlar birbirini izlerken müzikte gelişim denen durumu oluşturur Bu akor gelişimlerinin yapılışı müziğin nasıl ses vermesi gerektiği

konusunda değişik zamanlarda konulan kurallarla düzenlendi Günümüzde bilinen ve yaygın olarak kullanılan majör ve minör akorlar sisteminin başlangıcı 16 yüzyıla kadar gider Bu sistemi anlamak için, önce aralıklar üzerine bilgi edinmemiz gerekir
Aralık, iki nota arasındaki uzaklığa verilen addır

En küçük aralık, yarım ton (yarım ses) olarak adlandırılır İki yarım ton bir tam tona (bir tam sese) eşittir Akorlar, bir tek ya da birbirine eklenmiş birden çok aralık olarak da düşünülebilir Dinlendiği zaman, bazı aralıklar kulakta uyumlu (konsonant, dinlendirici), bazıları ise uyumsuz (disonant, rahatsız edici) etkiler bırakır

Majörminör sisteminde, akorlar genellikle üç ya da dört notadan oluşur Majör akorlar bir majör üçlü ile ardından seslendirilen, başka bir deyişle üzerine konulan bir minör üçlüden, minör akorlar ise bir minör üçlü ile onun üzerindeki bir majör üçlüden oluşur Yarım ses kısaltılmış akorlar da birbirinden üç yarım ton ayrı üç ya da dört notadan oluşur

Bu son akor tipi genellikle kısaltılmış yedili akor olarak adlandırılır Başka yarım ses yedililer de vardır Bütün bu yedililer kulağa tamamlanmamış gibi gelir, sanki kendisini izleyecek bir akora gerek duyar Müzikçiler bu tür yedililerin "çözülmelerinin" yani uyumlu bir akorla izlenmelerinin gerektiğini belirtirler Yedililere ek olarak çeşitli altılı türleri de vardır Bunların da birçoğu, üzerlerine konulacak uyumlu akorlara doğru çözülmesi gereken uyumsuz akorlardır

Armoni Kuramı

16 yüzyıldan 19 yüzyıla kadar 300 yıldan uzun bir süre boyunca, batılı besteciler yalnızca kabul edilmiş kurallara uyan majörminör sistemlerini kullandılar Örneğin, uyumlu akorlar bir müzik yapıtını başlatıp bitirmeli ve bu yapıt içindeki önemli noktalarda da kullanılmalıydı Bununla birlikte, büyük besteciler düzenli bir biçimde bu kuralları kırdılar Müzik yapıtının akorların oluşturan notaların perdeleri yapıt boyunca bulunan perde tarafından belirleniyordu Bu perdeye anahtar adı verildi
Günümüzdeki armoni kuramını, 1722'de armoni hakkında ünlü bir kitap yazan Fransız besteci Jean Philippe Rameau'ya (16831764) borçluyuz Rameau, armoniyi daha yumuşak ve daha ince bir hale getirebilmek için akorların notalarını değişik biçimlerde yeniden düzenlemeyi düşünen ilk müzikçidir

Armonideki Değişiklikler

19 yüzyılda Richard Wagner gibi besteciler, karmaşık akor gelişimlerini kullanmaya başladılar; bu gelişimlerde uyumsuz akorlar alışılmış yolla çözülmüyordu Böylece tonalite (bir müzik yapıtının belirli bir anahtar üzerine kurulu olması düşüncesi) önemini yitirmeye başladı Daha sonraki besteciler, örneğin Fransız İzlenimciler Debussy ve Ravel, neredeyse bir ressamın bir manzarayı belirtmek için kullandığı renkler kadar zengin armoniler kullandılar Yapıtlarını zaman zaman, bitonalite (iki tonluluk) denilen nota yazma sistemiyle bestelediler; bu sistemde bestenin aynı anda iki anahtarı birden bulunuyordu Avusturyalı besteci Arnold Schönberg, daha da ileri giderek öğrencileri Anton von Webern ve Alban Berg ile atonalite adı verilen anahtarsız sistemi geliştirdi Schönberg'in sisteminde geleneksel armoni düşünceleri yıkılmıştı Sistem, oktavın 12 notasının her birini eşit önemde görüyordu Bu, uyumluluk ve uyumsuzluk düşüncesinin bırakılması, müziğin onlar yerine nota (ton) dizilerine bağımlı olması demekti Schönberg'in sistemi, dizisel sistem ve 12 ton (ya da 12 nota) sistemi adlarıyla bilinir (Ayrıca bak SCHÖNBERG, ARNOLD)
Günümüz müziğinde çeşitli besteleme yöntemleri kullanılmaktadır Ancak müzikçiler Schönberg'in bulduğu sistemin yanı sıra geleneksel armoniyi de Öğrenmeyi sürdürüyorlar

Kontrpuan

Kontrpuan, geleneksel armoninin önemli bir parçasıdır İlk olarak, bestecilerin 15 ve 16 yüzyıllarda çoksesli müzik yapıtları bestelemeye başlamasıyla önem kazandı Çoksesli müzikte aynı anda birbirinden bağımsız olarak yürüyen birkaç parça bulunur Bu türden iki ya da daha çok parçanın aynı anda duyulması sistemine kontrpuan denir Parçalar, içerdikleri notalar birbirine karşıt olarak duyuldukları için durmaksızın değişen uyumlu ya da uyumsuz armonilerden kurulmuştur

Armoninin öteki yönleri gibi kontrpuan da müziğin dönemine ve biçimine bağlı olarak katı kurallarla kullanılmıştır

16 yüzyılın büyük İtalyan bestecisi Giovanni Pierluigi da Palestrina, gelecek kuşaklara çok iyi bir örnek olarak hizmet eden ve benzerliğinden ötürü günümüzde hâlâ öğretilen mükemmel bir kontrpuan örneği verdi 15 ve 16 yüzyılların bestecileri için büyük önem taşıyan kontrpuan, Alman besteci J S Bach'ın kontrpuanı neredeyse mükemmellik derecesine çıkardığı 17 yüzyıl sonu ile 18 yüzyıl başları arasında yeniden önem kazandı

Kontrpuan, Bach'tan bu yana armoninin genel çerçevesi olarak kaldı; ama hiçbir zaman Bach döneminde olduğu kadar güçlü bir rol oynamadı (Bu maddede geçen nota yazısı, perde, anahtar gibi konular üzerine aynntılı bilgiyi MÜZİK maddesinde bulabilirsiniz)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.