Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
avcılıktürklerde, kültürü

Avcılık-Türkler'de Av Kültürü

Eski 06-21-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Avcılık-Türkler'de Av Kültürü



Türkler'de avcılığın eski ve önemli bir geçmişi vardır Anadolu'ya gelmeden önce Orta Asya'da ve Asya'nın değişik yerlerinde boylar, boy birlikleri, devletler ve imparatorluklar halinde yaşayan, büyük bir çoğunluğu göçebe ve yarı göçebe bir yaşam süren Türkler'in zengin bir av kültürü vardı Komşu kavimler ve bunların uygarlıklanyla ilişkide bulundukça daha da gelişen ve güçlenen pek çok kültür değerleri ve gelenekler yanında avcılık da toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştu Ava çıkmanın töre ve kuralları, avda kullanılan at, alıcı kuş, av köpeği, silah ve tuzaklar; bunlarla ilgili gelenek ve uygulamalar Türkler'in av kültürünün ne kadar zengin olduğunu göstermektedir

Türkler avcılığı bir spor ve eğlence olarak gördükleri gibi barış döneminde savaş hazırlığı ve eğitimi gibi de düşünmüşlerdir Gençlerin savaşçılık eğitim ve disiplinini kazanmaları, büyüdüklerini göstererek toplum içinde kendilerine bir yer edinmeleri ile av avlamak, ava çıkmak arasında büyük bir ilgi vardı Her baba oğlunun eli silah tutacak yaşa gelince ava gitmesini ister, çocuğun ilk avından sonra büyük bir şölen (ziyafet) verirdi Beyler, hükümdarlar da yakın adamlarıyla büyük sürek avlanna çıkarlar; bunun ardından da görkemli şölenler düzenlerlerdi Oğuzlar'ın en eski yaşam kesitlerinden örnekler veren Oğuz Kağan Destanında ve İslam dinini kabul edişlerinden sonraki dönemlerden kalma Dede

Korkut Hikâyelerinde anlatılan avlar oldukça ilginçtir Araştırmalar avlanmanın başlangıçta dinsel nitelikler taşıdığını; sonradan gelenek haline geldiğini göstermektedir 24 Oğuz boyunun ongun (kutsal hayvan) olarak şahin, kartal, tavşancıl, sungur, çakır gibi avcı kuşları seçmiş olmaları da avcılığın başlangıçta dinsel bir anlam taşıdığım göstermektedir



Müslüman Oğuz Türkleri'nin kurduğu Büyük Selçuklular, Anadolu Selçukluları ve Osmanlılar gibi büyük devletlerin hükümdarları ve ileri gelen devlet adamları da avcılığa büyük önem vermişlerdir 9 yüzyıl Arap yazarlarından Cahiz ve 13 yüzyılda yaşamış olan İranlı yazarlardan İbn Bibi, yapıtlarında Türkler'in avcılığa verdiği önemi, avcılıkla ilgili geleneklere ve uygulamalara geniş yer vererek anlatmışlardır
Anadolu Selçuklularından, kurumlaşmış olarak Osmanlılar'a geçen avcılık Osmanlı padişahlarının da özel ilgi gösterdikleri etkinliklerden biri oldu 14 yüzyılda I Murad'dan başlayarak Yıldırım Bayezid döneminde de avcılığın eski gelenekleriyle devam ettiği görülür Yıldırım Bayezid'in ava çok düşkün olduğu ve savaş olmadığı günlerde sık sık sürek avına çıktığı bilinmektedir Bu padişah, Niğbolu Savaşı'ndan sonra (1396) tutsak alıp fidye karşılığı özgür bıraktığı Fransız şövalyelerine gösteri niteliğinde bir av şenliği düzenlemiş, bu gösteriye 7000 doğancı ve 6000 zağarcı (av köpeği yetiştiricisi) katılmıştır 15 yüzyılda yaşayan Fatih Sultan Mehmed'in babası II Murad da avcılığa meraklı padişahlardandı




Osmanlı padişahlarının büyük alaylar oluşturarak ava çıkmaları 19 yüzyıla kadar sürmüştür Av düşkünü padişahlar arasında 17 yüzyılda yaşamış olan I Ahmed, IV Murad, I İbrahim ve IV Mehmed özellikle anılabilir Bunlardan "Avcı" lakabıyla anılan IV Mehmed, saray kadınlarını da ava götürmüştür
Osmanlı padişahları av için İstanbul'dan fazla uzaklaşmazlardı Birçoğunun İstanbul yakınlarında av köşkleri ve önceden belirlenmiş "avlık" adı verilen av alanları vardı Kâğıthane, Üsküdar ve Sarıyer İstanbul yakınlarındaki av alanlarıydı Büyük topluluklarla sürek avlarının düzenlendiği yerler ise Istranca Dağları ve bu dağların yakınlarındaki Çatalca, Çorlu, Karıştıran ve Lüleburgaz yöreleriydi Av için Trakya'ya geçen padişahlara uygun yerlerde otağ kurulduğu gibi eski başkent Edirne'de de konaklanırdı
Av sırasında padişahlara ileri gelen devlet adamları dışında doğan, şahin, çakır, atmaca gibi avcı kuşlanyla zağar, samson gibi av köpeklerini eğitip besleyen "hassa avcıları" ya da "şikâr ağalan", maiyetleriyle birlikte eşlik ederlerdi




Osmanlılar zamanında Anadolu'da vali ve sancakbeyleri de av geleneğini sürdürmüş, padişahlar kadar olmasa da büyük topluluklar oluşturarak sürek avlarına çıkmışlardır Sürek avlan sırasında halktan zorla yardım isteyen ve şikayet üzerine devlet tarafından uyarılan yöneticilerle ilgili belgeler vardır
1839'da Tanzimat'ın ilanı ile hassa avcıları örgütü dağıtıldı Halkın da gelişigüzel avlanmasına engel olmak ve avcılığı belli bir kurala bağlamak amacıyla 19 yüzyıl sonlarında çeşitli önlemler alındı Cumhuriyet döneminde ise avcılığa ilişkin çeşitli yasa ve yönetmelikler çıkanlarak, hangi hayvanların ne zaman avlanacağı, avlanması kesinlikle yasak olan hayvanlar, av silahlarının yapım ve taşınması gibi konularda denetim getirildi


1937'de çıkarılan Kara Avcılığı Kanunu, Tanm ve Orman Bakanlığı'na bağlı olarak oluşturulan Merkez Av Komisyonu'nun aldığı kararlar Türkiye'de avcılığın çok sıkı bir denetim altına alınmasını sağlamıştır Bugün ülkemizde ırmak, göl ve denizlerde balık ve öteki deniz ürünleri avcılığı; orman, dağ ve bazı sulak yerlerde uçarkaçar avcılığı yapılmaktadır Balık avcılığı olta ve ağ başta olmak üzere birçok özel araçla gerçekleştirilir Uçarkaçar avcılığı biçiminde adlandınlan kara avcılığında ise tek tüfek, çifte, kırmalı çifte, dolma çifte gibi silahlar kullanılmakta, av köpeği, tazı ve çığırtkan kuş gibi yardımcılardan yararlanılmaktadır Günümüzde şahin, doğan, çakır gibi avcı kuşlan eğitip avda kullanma hemen hemen unutulmuş gibidir Ayı, domuz türünden hayvanlar sürek avı ile avlanmakta; geyik, dağ keçisi gibi soyu tükenmeye yüz tutan hayvanlar için de av kısıtlanması uygulanmaktadır Bazı yörelerde tuzak ve kapan kurularak kuş, tilki, sansar, kurt, sırtlan gibi hayvanlar avlanır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.