Şengül Şirin
|
Beyin Ve Yaşantı Kazanma
BEYİN VE YAŞANTI KAZANMA
Hemen hemen bütün temel psikoloji kuramları zihin-beden problemleriyle ilgilenmiş, zihin ve beden arasındaki ilişkinin ne olduğunu belirlemeye çalışmışlardır Ancak dış dünyadan gelen uyarıcıların bilinçli yaşantıya nasıl dönüştürüldüğüne ilişkin sorun, henüz tam olarak çözümlenmemiştir Davranışçılar, davranış üstünde odaklanmışlar; zihin–beden problemleriyle ilgilenmekten kaçınmışlardır Yapısalcılar ise zihin-beden ilişkisini şöyle açıklamışlardır: bedensel duyumlar, zihinsel imgeleri oluşturmaktadır Bu inanca göre zihnin içeriği, duyusal yaşantıların bir ürünüdür ve duyusal yaşantılara göre zihnin içeriği değişkenlik göstermektedir Diğer bir deyişle duyusal yaşantılar zihnin içeriğini belirlemektedir Bu nedenle yapısalcılar beden ve zihin arasında doğrudan bir ilişki görmektedirler Gestaltçılar beden ve zihnin arasındaki ilişkiyi yapısalcılardan farklı açıklamışlardır Gestaltçılara göre, psikolojik yaşantı ile beyinde var olan süreçler arasında izomorfizm ( eş biçimlilik ) vardır Dışsal uyarıcılar beyinde reaksiyona neden olmakta ve beyinde bu reaksiyonlar meydana geldiğinde yaşantı kazanılmaktadır Gestaltçılara göre beyin, kendisine gelen duyusal uyarımları anlamlandırmakta, basitleştirmekte, tamamlamakta, organize etmektedir Diğer bir deyişle beyin , kendine gelen duyusal uyarımları pragnanz yasasına göre aktif olarak işleyip anlamlı ve tam olan yeni bir forma dönüştürmektedir Oysa yapısalcılar beyine böyle bir işlev yüklememişlerdir
Gestalt psikologlar, beynin kendisine gelen duyusal uyarımları nasıl anlamlandırıp organize ettiğine ilişkin sorunu çözdüklerini düşünmektedirler: Onlara göre beyin, bilinçli yaşantıyı, yaşantıyı geçirdiğimiz sırada yada yaşantıyı geçirmeden önce anlamlandırmakta, organize etmekte ve bize ulaştırmaktadır Beyin kendisine gelen bilgiyi anlamlandırıp organize etmektedir Sonuç olarak, Gestaltçılar aktif zihin gücüne inanmakta ve bu gücün de kalıtım yoluyla belirlendiğini savunmaktadır
COĞRAFİ ÇEVRE ve DAVRANIŞSAL ÇEVRE
Gestalt kuramcılardan Koffka bu noktada coğrafi çevre (fiziksel yada nesnel gerçek) ve davranışsal çevre (psikolojik yada öznel gerçek) olmak üzere iki tür çevreden söz etmektedir Dışardan fiziksel olarak gelen duyusal uyarımları anlamlandırma ve örgütlemede bireyin inançları, değerleri, ihtiyaçları, tutumları da katkıda bulunmaktadır Bu nedenle aynı fiziksel çevrede bulunan kişilerin çevreyi yorumlamaları ve dolayısıyla da tepkileri çok farklılık göstermektedir Koffka, bireyin davranışını anlamak için coğrafi çevresinden çok, davranışsal çevresini bilmek gerektiğini savunmaktadır İnsanlar coğrafi olarak aynı şehirde, aynı okulda hatta aynı evde yaşarlar ;ancak her bir kişi için bu yerlerin anlamları farklıdır Bu yerleri farklı şekilde yorumlar, farklı tepkiler gösterirler Koffka’ya göre inançlar, davranışların güçlü belirleyicileridir O halde davranış coğrafi çevreden çok davranışsal çevre tarafından belirlenmektedir
İZ KURAMI
Gestalt psikologlara bellek izleri bağlaşım kuramcılarının savunduğu gibi birbirinden ayrı uyarıcı-tepki bağları halinde değil organize edilmiş bütünler halindedir Diğer bir deyişle bellek izleri yeni izlerin eklenmesi, eskilerin çıkarılması şeklinde değil, eskiden var olan bir bütünün, biçimin, yeni bir bütüne biçime dönüşmesi şeklinde örgütlenir
Koffka’ya göre kazanılmakta olan yaşantı, bellek sürecini harekete geçirir Çevresel yaşantının beyinde meydana getirdiği etkinliğe bellek süreci denir Bu etkinlik bittiğinde bir iz kalır ve bu ize bellek izi adı verilmektedir Bir bellek izi (yaşantı) sadece ilk kez oluştuğunda tektir Daha sonraki benzer yaşantılar eski bellek izi ve dışsal etkinlikler arasındaki etkileşimler sonucunda oluşur kısaca önceki bellek izi, gelecekteki yaşantının oluşmasında etkilidir Yeni kazanılan yaşantı da eski bellek izinin yeni bir bütüne dönüşmesine neden olur Sonuç olarak, bellek izleri bir bütünlük gösterir Eski bütünlük gösteren bellek izleri, yeni gelen yaşantılarla değişikliğe uğramakta ve yeniden yapılanmakta; bu bellek izi de yeni kazanılacak yaşantıyı etkilemektedir
UNUTMA
Gestalt psikologlar unutmayı iki farklı nedene bağlamaktadır Bunlardan birincisi;test etme sırasında bellek izini geriye getirme, hatırlama ile ilgili güçlüklerdir İkinci neden ise bellek izinin yeniden düzenlenmesi sırasında orijinal olayın kaydedilmesi bozulmasıdır Bu nedenler aşağıda kısaca açıklanmıştır
1 Geriye getirmekteki başarısızlık nedeniyle unutma : Gestalt psikologlara göre, geriye getirme (hatırlama) için verilen ipucu, bellekteki temsilciye, diğer bir deyişle, orijinal bir biçime ne kadar benzerse, o kadar iyi bir ipucudur ve hatırlamayı sağlar Bunun aksine bellek izinden ne kadar farklı ise o kadar zayıf bir ipucudur ve hatırlamaya yardım etmez Kısaca geriye getirmede kullanılan ipuçlarının bilgi verici olması, tam anlamlı ve belleğe yerleştirirken kullanılan ilk kodlama biçimine uygun olması gerekmektedir
2 İz sistemindeki bozulma nedeniyle unutma :daha öncede belirtildiği gibi zaman içinde kötü örgütlenmiş bir iz sisteminden iyi örgütlenmiş bir iz sistemine doğru bir değişme meydana gelir bu yasa Gestaltçıların temel yasasıydı Her durumda iyiye, bütüne, anlamlıya ve düzenliye ulaşmak esastı Bellek izi temsil ettiği iyi Gestalta yani basit iyi örgütlenmiş dengeli yapıya yaklaşmak, benzemek ona göre değişmek zorundadır İşte başlangıçtaki bellek izi, bu değişim sırasında çok fazla değişirse bu durumda tüm özelilerini kaybedebilir Sonuçta geriye getirmek için kullanılan ipuçları ilişki kurabileceği bir örüntü bulamadığından dolayı hatırlama mümkün olamaz
İÇGÖRÜSEL ÖĞRENME ve PROBLEM ÇÖZME
İç görsel öğrenmenin genel olarak temel özellikleri şunlardır:
1 Ön çözümden çözüme geçiş ani ve tamdır
2 İç görü yoluyla edinilen çözüm pürüzsüz ve hatasızdır
3 İç görü yoluyla kazanılan problem çözümü uzun süre hatırlanır
4 İç görü yoluyla kazanılan bir ilke, diğer problemlerin çözümüne kolaylıkla uygulanabilir
5 Zeki olanlar iç görüsel çözüme daha kısa sürede ulaşır
Köhler, maymunların, kendileri için yeni olan bazı teknikleri kullanarak muza ulaşabilecekleri bir deney düzeneği kurmuştur Muzları, maymunların doğrudan ulaşamayacağı bir yere asarak onları muzlara ulaşma problemiyle karşı karşıya getirmiştir Örneğin muz hayvanın kafesinin tavanına asılmış ve kafesin bir tarafına kutular yerleştirilmiştir Hayvan kutuyu muzun altına çekip onun üstüne tırmandığı taktirde muza ulaşabilecektir Diğer bir düzenekte ise muz hayvanın sopaya ulaşabileceği uzaklıkta kafesin dışına asılmıştır Köhlerin maymunlarından Chica sopayı kullanarak muza yetişmeye çalışmış amacına ulaşamayınca kutuları üst üste koyup üstüne çıkarak sopayı kullanmıştır Grade, kutuları uzunlamasına üst üste yerleştirip tırmanarak muza ulaşmıştır Köhlerin en akıllı maymunu Sultan ise, iki sopayı birbirine ekleyerek muza ulaşmıştır
Gestaltçılara göre problem çözmede böyle bir deney düzeneğinin yararı; hayvanın problemi ve problemin çözümü için gerekli olan bütün öğeleri görmesini sağlamaktır Oysa davranışçıların deneylerinde organizma labirenti çözümlemek için gerekli bütün öğeleri görmemekte, aktif olarak deneme-yanılmalardan sonra çözüme ulaşmaktadır Köhlere göre maymun önceki bildiği yollarla problemi çözemeyince yani muza ulaşamayınca, oturup düşünmekte, etrafı gözden geçirmekte ve çözüme aniden ve zihinsel olarak ulaşmaktadır Maymun bir köşede duran kutuları görür; kutularla muza ulaşma arasındaki ilişkiyi kurar ve harekete geçer
Önçözüm dönemi: Problemle karşılaştıktan sonra probleme içgörüsel bir çözüm buluncaya kadar geçen zamana önçözüm dönemi denir ve bu zaman nispeten daha uzundur Gestalt psikologlara göre bu dönemde organizma, karşılaştığı problemi ve problemin çözümü için verilen öğeleri, araçları değerlendirir Problemin çözümü için olası yolları belirler; bu yolları zihinsel olarak test eder ve problemin çözümü için en uygun yolu keşfettiğinde davranışsal olarak harekete geçer Bu durum bir bakıma bilişsel deneme-yanılmadır Önce denence kurar, denençelerini bilişsel olarak test eder ve işe en çok yarayan çözüm yolunu bulur Bundan sonra birey davranışsal olarak harekete geçer
Yer değiştirme / Transfer (Transposition): Bir problemin çözümünde kullanılan ilkenin benzer bir başka problemin çözümünde de kullanılmasına Gestaltçılar yer değiştirme (Transposition) demektedirler Köhler transferle ilgili deneylerini maymunlar ve civcivlerle yapmıştır Deneyin birinci aşamasında, civcivlerin açık ve koyu gri kartonlara yaklaşması sağlanmış, ancak sadece koyu gri kartondan belenmişlerdir Bu eğitimden sonra civcivlerin iki gri kartondan hangisini seçerek yaklaştıkları test edilmiş;
davranışçıların beklediği gibi civcivler, beslendikleri daha koyu gri kartonu seçmişlerdir Deneyin ikinci aşamasında bu civcivler, birinci aşamada üstüne yiyecek konan gri karton ve ondan daha koyu gri bir karton verilmiştir Ancak civcivler, deneyin bu aşamasında, birinci aşamada beslendikleri gri kartona değil, ondan daha koyu olan griye yönelmişlerdir Bu durumda, civcivler davranışçıların iddia ettiği gibi uyarıcı transferi değil, Gestaltçıların düşündüğü gibi ilke transferi yapmışlardır Çünkü deneyin birinci aşamasında koyu gri kartondan beslenmişlerdi İkinci aşamada da, birinci aşamada beslendikleri kartona değil daha koyu griye yönelmişlerdir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|