![]() |
Ayasofya’da Cuma Namazı Kılmak |
![]() |
![]() |
#1 |
GöKKuŞaĞı
![]() |
![]() Ayasofya’da Cuma Namazı Kılmak“Ekânim-i Selâse Kilisesi”, Büyük Kilise” ya da “Yeni Sion Kilisesi”… Kısacası Ayasofya… Mana olarak, “Kutsal hikmet”… Bizans İmparatoru Constantin’in (324-337) oğlu Constantinius (337-361) tarafından babasının vasiyeti üzerine inşa edildiğinde tarihte takvimler 15 Şubat 360’ı gösteriyordu ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine dönemin Bizans İmparatoru Justianus (527-565), Anadolu’nun birçok inşaat merkezlerine haber göndererek, antik devirden kalan eski eser harabelerinden, kıymetli inşaat malzemelerini başşehir İstanbul’a göndermelerini emretti ![]() Ayrıca bugünkü Aydın ilimizden Tralles şehrinden Mimar Anthemios, yine Aydın ilimizin Miletos şehrinden Mimar İsidoros İstanbul’a davet edilerek yangına ve depreme dayanıklı bir mabet inşa etmeleri istendi ![]() ![]() 27 Ekim 537’de Ayasofya’nın üçüncü açılışı İmparator Justianus tarafından muhteşem bir törenle yapıldı ![]() ![]() ![]() Bu kibirlenme ve böbürlenmenin faturası 20 yıl kadar sonra çıktı: 07 Mayıs 558’de meydana gelen büyük bir depremde Ayasofya’nın kubbesi çöktü ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kubbe de 869 tarihinde çatladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans İmparatoru Justianus zamanında, yani 537-562 yıllarında, Ayasofya’da 425 papaz, 100 kapıcı, ve 275 diğer personel olmak üzere, toplam 800 personel çalışıyordu ![]() 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul fethedilip Ayasofya camiye çevrilince, ilk iş olarak ciddi bir onarımdan geçirildi ![]() ![]() Tarihçi Dukas’ın anlattıklarına bakılırsa, İstanbul’un fethinin yaklaştığını ve şehrin düşeceğini anlayan yerli halk, bütün kadın ve erkekler, rahip ve rahibeler Büyük Kilise’ye yani Ayasofya’ya sığınmışlardı ![]() Şehre girecek, Büyük Konstantin Sütununa (Stavros Sütunu=Çemberlitaş) kadar ulaşacaklar, herkesi keseceklerdi! Bu katliamdan sadece Ayasofya’ya sığınanlar kurtulacaktı ![]() Bu inanç o kadar yaygındı ki, en başta Bizans’ın anlı şanlı papazları, zenginleri ve önderleri Ayasofya’ya sığınmışlardı ![]() Mâbedin alt ve üst katları, avluları ve her bir yeri işgal edilmişti ![]() ![]() ![]() Tursun Bey, “Ayasofya nam kiliseyi görmeye rağbet etti” diyor ![]() ![]() Fatih, Ayasofya’nın avlusunda attan indi ![]() ![]() ![]() ![]() Tursun Bey’e göre, Fatih, Ayasofya’yı tepeden tırnağa gezmiş, “…binay-ı hasisün tevabi ve levahikin harab u yebab görmüş” (yıkık ve harap) bunun üzerine Sadî’nin meşhur Farsça beytini mırıldanmıştır: “Perde-dârî mî küned der tâk-ı kisrâ ankebût/Bûm-i nevbet mî zened der kal’a-ı Efrâsiyâb ![]() ![]() Ondan sonra Fatih’in emriyle ezan okunmuş, Fatih, Ayasofya’da iki rekat şükür namazı kılmıştır ![]() “Adem-i meşruiyetin veledi, Deccal’ın mübeşşiri, mihraptaki mukaddes din taşının üstüne çıkarak, namazını kıldı… Nedir bu nekbet? Heyhat, nedir bu dehşet veren acibe! Eyvah ne olacağız? Vay vay, neler görüyoruz? Altında havarilerin ve şehitlerin mübarek bakiyeleri medfun bulunan bu mukaddes mihrap üzerinde bir Türk, bu mihrabın üzerinde bir dinsiz! ![]() ![]() “Ey güneş titre! Allah’ın kuzusu nerededir? Bu mihrap üzerinde kurban olan, yenilen ve hiçbir zaman tükenmeyen Babanın oğlu nerede? Hakikaten fasit bir neticeye vardık, günahlarımızdan dolayı bizim ibadetimiz, diğer milletlere nispetle, hiç nazarı itibara alınmamıştır ![]() “Allah’ın hikmeti namına bina olunan, Ekânim-i Selâse Kilisesi, Büyük Kilise ve Yeni Sion adlarını almış olan bu mâbed, bugün barbarların ibadet yeri ve Muhammed’in evi adını aldı ve öyle oldu ![]() ![]() 01 Haziran, Ayasofya’da ilk Cuma namazı kılınmasının 556 ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Bahadıroğlu/ Vakit
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar ![]() Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK ![]() GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
![]() |
![]() |
|