Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cephesi, sinafilistin

Sina-Filistin Cephesi

Eski 06-02-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Sina-Filistin Cephesi



  • SAVAŞLARSİNA - FİLİSTİN CEPHESİ






    ingilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hidiv Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak, Mısır ve Süveyş Kanalı'na tamamen egemen oldular
Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın, 14 Ocak 1915'te 14000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekat (1Kanal Savaşı) başarılı olamadı 4 Şubat 1915'te Birüsseba-Gazze'ye geri dönüldü
1916 yılında Süveyş Kanalı'nı almak için 2 Kanal Harekatı yapılırken, Mekke Şerifi Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine karşı ayaklandı Ayaklanmanın



bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa, Gazze-Şeria-Birüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler, Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Savaşları yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması karşısında çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine, Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de



kullanılması kararlaştırıldı Aynı yıl 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Komutanı General Falkenhayn ile anlaşamadı Harbin yönetimini tenkit eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler, 24 Ekim 1917'de 138000 askerle taarruza başladılar Birüsseba-Gazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de Kudüs düştü






General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur, 1 ve 2 Salt-Amman taarruzları başarıyla durduruldu Yığınaklarını artıran ve mevcudu 460000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz hızla gelişti ve Filistin tamamen İngilizlerin eline geçti




Anadolu'dan Filistin Cephesine gelen Türk piyade birliği Kudüs yakınlarında silah çatmış dinleniyor (1915)



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Sina-Filistin Cephesi

Eski 06-02-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Sina-Filistin Cephesi



Sina ve Filistin Cephesi

Sina ve Filistin Cephesi Osmanlı Cephesi Bölge Sina ve Filistin Sonuç Sevr Antlaşması Taraflar Osmanlı Devleti Britanya İmparatorluğu Kumandanlar Cemal Paşa Sir John Maxwell
Archibald Murray
Henry George Chauvel
Philip Chetwode
Charles Dobell
Edmund Allenby
Güçler 350000 400000 Kayıplar 300000 100000
[gizle]
Sina ve Filistin
1 Süveyş – 2 Süveyş – Romani – Magdhaba – Ramallah – 1 Gazze – 2 Gazze – 3 Gazze – Bir-Seba – Kudüs – Megiddo


Dördüncü Ordu




Yıldırım Orduları Grubu


1917


Kanal'dan Birinci Gazze Savaşına kadar



Filistin cephesi (güz, 1917)


Mustafa Kemal daha işin başından beri Falkenhein'ı açık bir şekilde eleştirmekte, Alman subaylarının önünde onun plânlarını tenkit etmekteydi Bu hususta Cemal Paşa, MKemal'i destekliyor ve Filistin cephesi komutanı olarak da, tıpkı onun gösterdiği sebeplerden dolayı Bağdat projesine şiddetle karşıydı Eldeki kuvvetleri Halep ile Şam arasında toplamak ve duruma göre nereye kuvvet gerekli ise oraya



sevketmek istiyordu Neyse ki, Falkenhein kurmay subaylarından önemli bir kişilik sahibi olan Binbaşı Franz von Papen'in yerinde vermiş olduğu nasihatleri sayesinde, fikrini değiştirmeye başlamıştı Filistin cephesinde von Papen'le yaptığı bir gezi sırasında tehlikeyi görebilmişti İngilizler taarruza geçerse Osmanlı



mevzilerini yarıp, Filistin ve Suriye'yi geçerek Bağdat'la bütün ulaşım yollarını kesebilirdi Böylece von Falkenhein, ün peşinde koşmak yerine, tedbirli davranmayı daha münasip görerek, Bağdat seferini şimdilik tehir etmişti
Böylece, 1917 yılının yaz ayları her iki taraf için de bir hazırlık devresiydi Hazırlıklarını daha erken tamamlayan İngiliz Generali Allenby, 27 Ekim 1917 sabahı Gazze'nin bombardımanı ile taarruza geçti

Bu taarruzda kara topçusuna, denizden de İngiliz ve Fransız gemileri yardım ediyordu Aynı gün akşamı ise, Osmanlı cephesinin sol kanadını düşürmek için, Beer-Şeba üzerine hücum etti

31 Ekim akşamı Birüssebi İngilizlerin eline geçmişti Böylelikle Osmanlı cephesi tehlikeli bir duruma girmişti Bunun için 5 Kasım'da Gazze boşaltıldı ve 7 Kasım'da İngilizler Gazze'yi ele geçirdiler



Bundan sonra ise, Osmanlı kuvvetleri çekilmeye, İngiliz kuvvetleri de ilerlemeye başlamıştı İngilizler 15 Kasım'da Yafa'yı da ele geçirince, Osmanlı kuvvetleri de Kudüs'e doğru çekilmeye başlamışlardı Kudüs'te kuvvetli bir savunma hattı meydana getiren Osmanlı kuvvetleri Allenby'in taarruzunu durdurmuşlardı Bunun üzerine Allenby hareketini yavaşlatıp, malzemesini ve kuvvetlerini topladıktan sonra, 8 Aralık'ta Kudüs'e karşı taarruza geçti ve 9 Aralık 1917 günü Kudüs'ü düşürdü

Böylece Ekim ayının son günlerinde 110000 kişilik bir kuvvetle başlayan İngiliz taarruzu Kudüs'ü ve bütün Filistin'i kaybetmemize neden olmuştu Daha önce Lloyd George, Allenby'den İngilizlere Noel hediyesi olarak Kudüs'ü almasını istemiş ve o da almıştı Diğer bir husus da, Allenby burayı almakla Osmanlıların maneviyatına acı bir darbe indirmiş oluyordu Ayrıca Mekke ve Bağdat'tan sonra Kudüs, düşman eline geçen üçüncü mukaddes şehirdi

1918

Diğer taraftan General Allenby hazırlıklarını tamamladıktan sonra 1918 yılının Şubat'ından itibaren Filistin cephesinde tekrar faaliyete geçti Böylelikle Lût gölünün kuzeyindeki Jericho'yu 21 Şubat 1918'de ele geçirdi Bundan sonra ise, İngiliz cephesinin sağ yanı Şeria nehri vadisine dayanmış oluyordu Bu durum, Hicâz'daki Osmanlı kuvvetlerinin tek ulaşım yolu olan Hicâz demiryolu için



tehlikeliydi Gerçekten Emir Faysal komutasındaki Arap kuvvetleri Akâbe körfezinden kuzeye doğru ilerleyerek, adı geçen demiryolunu ele geçirmek için çalışıyordu Bundan dolayı, Allenby esas faaliyetini batıya yani Amman



istikametine çevirip, Arap kuvvetleriyle birleşmeyi düşünüyordu
Osmanlı komutanlığı bu tehlikeli durumun farkına varmış ve sert bir savunma yapmaya karar vermişti Bu sırada, Kudüs yenilgisinden dört ay sonra, 25 Şubat 1918'de Falkenhein'ın görevine son verilerek, Yıldırım Orduları Grubu



Komutanlığına Liman von Sanders atanmıştı Bu göreve atanırken Liman von Sanders'in Enver Paşa'dan bazı istekleri olmuştu Bu istekler; Irak'ta bulunan 6 Ordu'nun Yıldırım Orduları Grubu emrinden çıkarılması, ayrıca Kurmay Başkanı Kâzım Bey ile 5Ordu Karargâhındaki bazı Osmanlı subaylarını da yanında



götürmek istediğini bildirmiş ve bu istekler de Enver Paşa tarafından kabul edilmiştir Alman İmparatoru'ndan henüz muvafakat cevabı gelmediği için Liman von Sanders Filistin'e hareketini birkaç gün geciktirmişti Daha sonra durumun Sanders'e telgrafla bildirileceği haberi üzerine 24 Şubat akşamı İstanbul'dan ayrılarak, cepheye ancak 1 Mart günü ulaşabilmiştir Yıldırım Orduları Grubu



Komutanlığına yeni atanan Sanders, birliklerini teftiş ederek, kendine göre yeni düzenlemeler yapar 7 Ordu karargâhını Nablus'tan Amman'a nakledilmesine karşı çıkarak, tekrar karargâhını Nablus'a almak ister ve 7 Ordu komutanı Fevzi Paşa ile karargâhını da Nablus'a geri çağırır 3 Kolordu Komutanı Albay İsmet Bey'in karargâhını da giderek, onunla da görüşür ve durumun hiç de iç açıcı olmadığını anlar



Öte yandan hazırlıklarını tamamlayan Allenby, 8-12 Mart 1918 tarihlerinde Osmanlı cephesini yararak kuzeyde Nablus'a yürümek istediyse de, beklemediği kadar sert bir mukavemetle teşebbüsten vazgeçti Bundan sonra ise Amman'a doğru gitmek isteyen Allenby, 21 Mart'ta Şeria nehrini geçerek, 26 Mart'ta ise Amman yakınında bulunan El-Salt'ı zaptetti Bir haffta süren çetin muharebelere rağmen Amman'daki Osmanlı savunmasını kıramayınca, 1 Nisan'da çekilip tekrar Şeria nehrine geldi



Bunların yanı sıra Emir Faysal birlikleri Nisan sonunda ancak 2000 Osmanlı askerî tarafından savunulan, güneyde Hicâz demiryolu üzerindeki Maan'a saldırmış, fakat geri püskürtülmüştü Bunun üzerine Allenby, 30 Nisan'da Amman'a karşı ikinci bir harekete geçmek istedi El-Salt ve Tel-İmrin civarında yapılan dört günlük muharebelerde İngilizler ikinci defa geri püskürtülerek, tekrar Şeria nehrine çekildiler Allenby'nin bu iki başarısızlığından da İngiliz kayıtlarında hiç bahsedilmemiştir



Nisan (1918) ayındaki yenilgiler üzerine İngilizler, Mayıs ayından sonra Filistin cephesinde faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmışlardı İngiliz kuvvetlerinin 160000 civarında, Osmanlı kuvvetlerinin ise 40000 civarında olmasına rağmen Allenby gayet kuvvetli bir savunma karşısında kalmıştı Bundan dolayı tekrar hazırlanmak gereği duydu Diğer bir konu ise havaların ısınmasıydı Ayrıca Almanya batı cephesinde taarruza başlamıştı Batı cephesini takviye etmek üzere İngilizler, Filistin cephesindeki birliklerin bir kısımını bu cepheye kaydırmışlardı
Diğer taraftan Nisan ayı içerisinde Yıldırım Orduları İngilizlere karşı taarruza da geçmiş, fakat bu taarruzdan beklenilen bir netice alınamamıştı Zaten Araplar cephe gerisinde İngilizlerin lehine çalışıyorlar, demiryolu köprülerini İngilizlerin verdikleri vasıtalarla tahrip ediyorlardı



Bir süre sonra, Sultan Mehmet Reşat ölmüş ve yerine kardeşi Vahidüddin padişah olmuştu (5 Temmuz 1918) Padişah Vahidüddin, MKemal Paşa'yı İstanbul'a çağırmış ve memlekete dönen MKemal Paşa ikinci defa olarak 7 Ordu Komutanlığına tayin edilmişti


Megiddo Savaşı (1918)


Bundan sonra General Allenby, 30000 kişi olarak düşündüğü Türk kuvvetlerini yenmek maksadıyla, bu defa 460000 kişilik bir kuvvet hazırlayarak, Yafa'nın kuzeyinde ve kıyı bölgesinden saldırıya karar vererek, kuvvetlerinin dörte üçünü burada toplamıştı Bu hazırlıkları sezen ve İngilizlerin 19 Eylül sabahı saldırıya geçeceğini tahmin eden 7 Ordu komutanı M Kemal, durumdan Sanders'i haberdar ettiği halde, ciddiye alınmamıştı Böylece sadece kendi birliklerini hazır bir duruma getirmişti 18 Eylül akşamı MKemal, gerekli önlemleri almış



olduklarından emin olmak için, emrindeki iki Kolorduya komuta eden arkadaşları İsmet ve Ali Fuat'la telefonlaştı Daha telefonu henüz kapatmıştı ki, İngiliz topçu bombardımanının ilk sesini duydu Böylece İngilizler 19 Eylül 1918 günü büyük bir taarruza başlamışlardı Osmanlı kuvvetleri bu saldırıya karşı zaman zaman çetin bir direnme göstermelerine rağmen, çekilmeye başladılar Bu saldırılara MKemal



Paşa' nın 7 Ordusu dayanırken, 8 Ordu cephesi ise yarılmıştı Bunun üzerine de 7 ve 4 Ordular çekilmeye başladılar Bu çekilme sırasında bile MKemal at sırtında düşmanla teması kesmeyerek, en son eratının yanında ve içinde bulunarak, ordusunu güzel bir düzen içerisinde geri çekmişti Diğer yandan



isyancı Arapların, Osmanlı ordusunu vurmaları buraların çok çabuk çökmesine sebep olmuştu Arap yarımadasında, Araplardan sadece İmam Yahya'nın yönetimindeki Yemen, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı kalmıştı İşte bu asilerden Emir Faysal kuvvetleri de güneyden ilerlemekteydi Bundan sonra 25 Eylül'de Amman düşmüş ve 30 Eylül'de İngiliz kuvvetleri Şam yakınlarına kadar gelmişlerdi
Fakat aynı gün Şam'ı savunacak komutanın ayrılıp gitmesi ve askerlerinin dağılması nedeniyle Şam elden çıkmıştı Ayrıca Fransız ve İngiliz kuvvetleri denizden de donanma yardımı alarak, 8 Ekim'de Beyrut'a girdiler Bundan sonra Yıldırım Ordularının Halep'te toplanması kararlaştırılmıştı



Bu çekilme esnasında 7 Ordu da komutanının güçlü şahsiyetinin, sevk ve idaresi altında düzenli bir şekilde, düşmanı karşılayarak, şiddetli taarruzların önünde ezilmeden ve tertibatını bozmadan çekilmekteydi MKemal, İngiliz baskısından dolayı değil, 7 Ordunun sağ kanadını koruyan 8 Ordu kalmadığı için çekilmekteydi Kuşatılmaktan kaçınmak gerekiyordu Böylece MKemal'in doğusundaki 4 Ordu da kuzeye doğru geri çekilmeye başlamışt Bu çekilmenin yanı sıra MKemal, Halep'te düşmanla ve asi Araplarla yaptığı son muharebeyi de kazanmış ve düşmanın ilerlemesi 26 Ekim 1918'de sınırımızda tamamıyla



durdurulmuştu Bu sırada MKemal Paşa Suriye'yi savunmanın gereksizliğini derhal anlamıştı Ona göre asıl savunulması gereken Anadolu idi Bu sebeple emrindeki orduyu Halep'in 5 km kuzeyine çekerek, Toros geçitlerini savunma hazırlığına başladığı bir sırada 30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri'yle Mondros Mütârekesi imzalandı

Kayıplar

31 Ekim'den 9 Aralık'a kadar yapılan muharebelerde ayrıca Osmanlılar 12000 kişi de esir vermişlerdi İngilizler ise 18000 kişi kaybetmişlerdi Kudüs'ün elden çıkması üzerine Cemal Paşa Suriye'den ayrılarak İstanbul'a dönmüş ve Bahriye Nazırlığı'na devam etmişti



Bu yenilgiden sonra da Enver Paşa'nın emri üzerine Falkenhein, 26 Aralık'ta karşı bir taarruza teşebbüs ettiyse de, bu durum 5000 askerimizin kaybedilmesinden başkaca da bir işe yaramamıştı 1917 yılının sonuna gelindiği zaman, Filistin'de İngiliz cephesi kıyıda Yafa'nın kuzeyi ile Kudüs'ün biraz kuzeyi arasında uzanan bir hat üzerinde bulunuyordu Bu sırada bizim Filistin cephesindeki kuvvetlerimiz 36000 kişiden ibaretti İngiliz kuvvetleri ise, 550000 kişiydi Ayrıca araç ve gereç bakımından da İngilizler bize göre çok üstündü



Osmanlı Ordusu Savaş Düzeni İtilaf Kuvvetleri Savaş Düzeni Yıldırım Orduları Grubu
Daha çok bilgi için: Megiddo Savaşı (1918)
Allenby'nin kuvvetleri
  • 21nci Kolordu (Korgeneral E S Bulfin) - Şaron ovasındaki baş hücumu
    • 60ncı Tümen
    • 7nci Hint Tümeni
    • 75nci Tümen
    • 3ncü Hint Tümeni
    • Britanya 54ncü (Doğu Anglia) Tümeni

  • Fransız Levant müfrezesi (piyade ve süvari karma tugayı) - bağımsız

  • 20nci Kolordu (Korgeneral Philip Chetwode) - ikincil hücum
    • 10ncu Tümen
    • 53ncü Tümen

  • Chaytor birliği- doğu kanadı
    • Anzak Atlı Piyade Tümeni
    • (Hint) İmparatorluk Hizmeti Piyade Tugayı
    • Batı Hint ve Yahudi Piyade müfrezesi {Yahudi Lejyon 38nci ve 39ncu taburlardan ibaretti (Kraliyet Avcıları}

  • Çöl Atlı Kolordusu (Korgeneral Henry Chauvel) - ilerleme gücü
    • 4ncü (Hint) Atlı Piyade Tümeni
    • 5nci (Hint) Atlı Piyade Tümeni
    • Avustralya Atlı Piyade Tümeni
    • Zırhlı müfreze
    • 7nci Hafif Arabalı Devriyesi

  • Arap Kuzey Ordusu (Emir I Faysal, T E Lawrence)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.