Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitkilerin, fizyolojisi, yapısı

Bitkilerin Yapısı Ve Fizyolojisi

Eski 05-31-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Bitkilerin Yapısı Ve Fizyolojisi



BİTKİLERİN YAPISI ve FİZYOLOJİSİ

I BİTKİSEL DOKULAR


Yüksek yapılı bitkilerdeki dokular; sürgen (meristem) doku ve değişmez doku olmak üzere iki grupta incelenir

A SÜRGEN (MERİSTEM) DOKULAR

Meristem dokunun kökeni embriyodur
Özellikleri :
  • Devamlı bölünme yeteneğine sahip hücrelerden oluşur
  • Gelişme ve farklılaşmayı sağlarlar
  • Bitkide enine kalınlaşma ve boyuna uzamayı sağlarlar
  • Hücreleri; canlı, küçük, ince çeperli, bol sitoplazmalı, büyük çekirdekli ve çok küçük kofulludur
  • Hücreler arası boşluklar yoktur Meristem hücrelerinde mitoz bölünme hızlıdır ve aynı zamanda hormon üretirler
1 Birincil (Primer) Meristem
Bitkiyi meydana getiren ve bitkinin ömrü boyunca bölünme özelliğini kaybetmeyen meristeme denir Primer meristem, yüksek yapılı bitkilerde kök, gövde ve dallarda yoğunlaşmıştır Kök ve gövde uçlarındaki bu bölgelere büyüme noktaları denir
Şekil : Kök ve Gövde Ucunda Meristem

2 İkincil (Sekonder) Meristem
Değişmez doku hücrelerinin, hormonların da etkisiyle sonradan bölünme özelliği kazanmasıyla meydana gelen dokudur İkincil meristeme örnek olarak, kök ve gövdenin enine büyümesini sağlayan kambiyum ile mantar meristemi (fellojen) verilebilir

Büyüme noktalarında (uç meristemler) bulunan meristemler kökte kaliptra ile gövdede ise tomurcuk pullarıyla korunmaktadır


B DEĞİŞMEZ (BÖLÜNMEZ) DOKULAR

Birincil (primer) ve ikincil (sekonder) meristem dokular, özelliklerini kaybederek veya farklılaşarak bölünmez (değişmez) dokuları meydana getirirler

1 Parankima (Temel Doku)
Bitkilerde diğer doku ve organların arasını doldurur Dokuyu meydana getiren hücreler canlı, ince zarlı, bol sitoplazmalıdır Kofulları küçük ve az sayıdadır
a Özümleme Parankiması : Yeşil bitkilerin yapraklarında, genç gövde ve dallarında bulunur Sitoplazmalarında çok sayıda kloroplast vardır ve organik besin sentezi yaparlar
b Havalandırma Parankiması : Oksijen oranının az olduğu ortamlarda yetişen bitkilerin kök ve gövdelerinde bulunur Hücrelerinin arasında biriken havayı solunumlarında kullanırlar Bataklık ve su bitkilerinde hava alma ihtiyacını karşılarlar
c İletim Parankiması : Özümleme parankimasıyla iletim demetleri arasında bulunur Bu iki doku arasında besin maddesi taşınmasında görevlidirler
d Depo Parankiması : Bitkilerin kök, gövde, tohum ve meyvelerinda bulunur Örnek : Kaktüste su, cevizde yağ, pancarda şeker, buğdayda nişasta depo eder

2 Koruyucu Dokular
Bu dokunun hücreleri aralıksız dizilmiş ve klorofilsizdir Koruyucu dokular epidermis ve periderm olmak üzere ikiye ayrılır
a Epidermis : Bitkinin genç bölgelerinin ve yapraklarının üzerini örten çoğunlukla tek tabakalı bir dokudur
b Periderm : Bitki yaşlandıkça epidermis iç ve dış etkilerle parçalanır Bunun yerini periderm denilen mantar doku alır

3 İletim Dokusu
Bitkilerde maddelerin taşınmasını gerçekleştiren dokudur İletim dokusu, yapısı ve görevi bakımından ksilem (odun borusu) ve floem (soymuk borusu) olmak üzere iki kısımdan meydana gelir
a Odun (Ksilem) Demeti
Dört ayrı hücre çeşidinden oluşur Bunlar trake, trakeit, ksilem parankiması ve ksilem sklerenkimasıdır Ksilem (odun borusu) hücreleri ölüdür Madde taşınması köklerden yapraklara doğru tek yönlüdür

Şekil : Odun Borularının Oluşumu ve Yapısı
Su ve suda çözünmüş inorganik maddelerin taşınmasını gerçekleştirir Madde taşınması hızlıdır Trake ve trakeit hücrelerinden meydana gelir Bitkinin odun kısmını meydana getirir
b Soymuk (Floem) Demeti
Hücreleri canlıdır Buradaki hücrelerden kalburlu borular çekirdeksizdir Fotosentez ürünlerinin yapraklardan diğer kısımlara ve köklerde sentezlenen amino asit gibi organik maddelerin yapraklara taşınmasını gerçekleştirir İki yönlü madde taşınması görülür Madde taşınması yavaştır
Kalburlu borular, arkadaş hücreleri, floem parankiması ve floem sklerenkiması hücrelerinden meydana gelir Bitkinin kabuk bölgesinde daha çoktur
Şekil : Soymuk Borularının Oluşumu ve Yapısı
4 Destek Doku
Bitkilerin şeklinin korunmasını ve dış etkilere karşı dayanıklılık sağlar Otsu bitkiler ile odunsu bitkilerin büyümekte olan genç kısımlarında diklik ve sertlik destek dokuyla değil turgor basıncı ile sağlanır
a Pek Doku (Kollenkima) : Hücreleri canlıdır Büyümekte olan genç bitkilerde, yapraklarda, çiçeklerde ve meyve saplarında bulunur
b Sert Doku (Sklerenkima): Hücreleri ölü olup çeperleri lignin ve selüloz birikmesiyle kalınlaşmıştır Sitoplazmaları ve çekirdekleri yoktur Sklerenkima lifleri ve taş hücreleri olmak üzere iki çeşidi vardır Kalın çeperli sklerenkima lifleri çok sağlamdır, aynı kalınlıktaki çelik teller kadar yük kaldırabilirler Taş hücrelerinin sklerenkima liflerinden farkı boylarının uzun olmaması ve yaklaşık olarak boylarının enlerine eşit olmasıdır Bu hücrelere bitkinin kabuğunda, meyve ve tohumlarında çok sık rastlanır Armut ve ayvanın meyvelerindeki sert hücreler taş hücreleridir

5 Salgı Dokusu
Salgı dokusunun hücreleri; bol sitoplazmalı, iri çekirdeklidir ve devamlı canlı kalırlar
Salgı maddelerinin bitkilere çok önemli faydaları vardır
  • Reçine ve tanen gibi maddeler bitkiyi parazitlerden çürümekten ve sıcaklıktan korur
  • Isırgandaki yakıcı tüyler korunmayı sağlar
  • Böçekçil bitkilerde salgılanan sindirim öz suyu sindirime yardımcı olur

II BİTKİLERDE TAŞIMA SİSTEMİ

Tek hücreli bitkilerde özel bir taşıma sistemi bulunmaz Gerekli maddelerin taşınmasını hücre zarlarıyla yaparlar
Çok hücreli su yosunları, ciğer otları ve kara yosunlarında da herhangi bir taşıma sistemi yoktur Bütün vücut yüzeyleriyle madde değişimini sağladıklarından ve küçük vücutlu olduklarından böyle bir sisteme ihtiyaç yoktur Gerekli taşıma işlemi hücreler arasında difüzyon ve aktif taşıma ile yapılabilmektedir Bundan dolayı bunlara “damarsız bitkiler” denir
Yüksek yapılı bitkilerde bunu sağlayan yaprak, kök ve iletim demetleri bulunur Ayrıca bunların yanında taşıma işini doğrudan yada dolaylı olarak etkileyen yapılar da vardır

A TAŞIMAYI ETKİLEYEN YAPILAR
1 Yaprak
Bir yaprağın kesitinde şu kısımlar bulunur
a Epidermis : Yaprağın alt ve üst yüzeyi epidermis hücreleriyle örtülüdür Bu hücreler, çoğunlukla tek tabakalıdır Kloroplast ihtiva etmediklerinden fotosentez yapamazlar ve renksizdirler Hücreler arasında boşluk yoktur Yüzeyleri salgıladıkları mumsu kütikula tabakasıyla örtülüdür
Epidermis hücrelerinin yüzeyini kaplayan kütikula tabakası şu faydaları sağlar Bitkinin su kaybını önler Su içinde ve su kenarlarında yaşayan bitkilerde ince, kurak bölge bitkilerinde kalındır Yaprağın alt tabakalarına ışığın geçmesini engellemez

Şekil : Bir Yapraktaki Tabakalar ve Madde Alış Verişi

b Mezofil tabakası: Yaprakta iki epidermis arasında kalan çok hücreli tabakaya denir
Mezofil tabakası, Kloroplastlı parankima hücrelerinden meydana gelir Yaprağın fotosentez yapan dokusudur
Bu tabakada palizat ve sünger parankiması olarak adlandırılan iki tip parankima hücresi bulunur İletim demetlerinin devamı olan yaprak damarları mezofil tabakasında bulunur

2 Stoma (Gözenek)

Fotosentez ve solunum gazlarının alınıp verilmesiyle, su buharı atılmasında görevlidirler Epidermis hücrelerinin farklılaşması sonucu meydana gelirler

Şekil : Stomaların Açık ve Kapalı Durumları
Bu yapılar, herbiri kloroplastlı iki stoma (= kapatma) hücresinden oluşur Stoma hücreleri fasulye tanesi şeklinde olup aralarında stoma açıklığı bulunur
Stoma hücrelerinin stoma açıklığına bakan çeperleri diğer çeperlerine göre daha kalındır Mezofil tabakasının stoma bölgesine bakan kısımlarında solunum boşluğu bulunur
Stomalar açılıp kapanabilme özelliğine sahiptir Açılıp kapanma stoma hücrelerindeki turgor basıncının değişimi ile sağlanır
Bu olayların sırası şöyledir:
  1. Stoma hücrelerinde ışık şiddeti arttıkça fotosentezle üretilen glikoz miktarı artar
  2. Glikozun artmasıyla yoğunluk artacağından komşu epidermis hücrelerinden bekçi hücrelerine su geçişi olur
  3. Su alan stoma hücrelerinde turgor basıncı artar
  4. Turgor basıncı çeperin ince kısımlarında daha fazla etki ederek, bu kısımları dışarı doğru gerginleştirir ve stomalar açılır
  5. Karanlıkta glikoz sentezi durur Glikozlar nişastaya çevrileceğinden yoğunluk azalır, bekçi hücreleri su kaybederler
  6. Su kaybeden hücrelerin turgor basıncı azalır Osmotik basıncı artar ve stomalar kapanır
Bitkinin yaşadığı ortamlara göre stomalarda bazı değişiklikler görülür:
  • Nemli bölgelerde yayılış gösteren bitkilerde stomalar, epidermis yüzeyinden daha yüksekte, epidermisin çıkıntısı üzerinde yer almaktadır
  • Kurak ortam bitkilerinde stomalar, epidermis yüzeyinden daha aşağıda bulunur ve üzerleri tüylerle kaplıdır Kütikula kalındır
  • Ilıman bölge bitkilerinde stomalar epidermis ile aynı seviyede bulunur
3 Lentisel (Kovucuk)

Bitkide mantar doku hücrelerinden meydana gelen basit açıklıklardır Ölü hücrelerden meydana gelirler Stomalarda olduğu gibi açılır – kapanır özelliğe sahip değildirler Genellikle çok yıllık bitkilerin gövde ve dallarında bulunur O2 alıp, CO2 atarak gaz difüzyonunu sağlarlar

4 Hidatod (Su Savakları)
Yaprak uçlarında ve kenarlarında bulunur Terlemenin mümkün olmadığı, havanın neme doyduğu zamanlarda alınan fazla suyun sıvı olarak atıldığı açıklardır Bu su atma olayına damlama (gutasyon) denir

B TAŞIMA SİSTEMİNİN YAPISI

Bitkilerde su, mineral maddeler ve organik maddelerin taşınmasını sağlayan iletim sistemi bulunur İletim sistemi, ksilem (= odun) ve floem (= soymuk) demetlerinden meydana gelir
Şekil : Değişik Bitkilerde İletim Demetlerinin Durumu
İletim demetleri arasında kambiyum tabakası bulunursa, bu tip iletim demetlerine açık iletim demeti, bulunmazsa kapalı iletim demeti denir Kambiyum tabakası çift çenekli bitkilerin tek yıllık olanlarında basit yapılıdır

Bitkilerdeki iletim demetlerinde, floem ve ksilem boruları daima yan yana bulunur

C SU VE MİNERALLERİN TAŞINMASI
Bitkiler su ve suda erimiş madensel tuzları kökteki epidermis hücrelerinin dışarıya doğru uzaması sonucu meydana gelen emici tüyler vasıtasıyla topraktan temin ederler Suyun ve mineral maddelerin geçişi osmoz ve difüzyona göre gerçekleşir
Kökler vasıtasıyla alınan su, ksilem borularına kadar osmoz ve difüzyonlakılcallık, kök basıncı, terleme ve kohezyon kuvvetlerinin taşınır Ksilem elemanlarında ise etkisiyle fotosentezin ve terlemenin meydana geldiği yapraklara kadar taşınır
Şekil: Köklerden Suyun Emilmesi
ve Taşınması

1 Kılcallık Olayı

Odun borularının kılcal yapıda (mikroskobik borular) olması suyun yükselmesini kolaylaştırır

2 Kök Basıncı

Suyun taşınmasında ilk etkili olan basınçtır Kök hücrelerindeki su, çevresindeki toprak suyuna oranla daha çok yoğunluğa sahip olduğu için, osmotik basınç farkı kök basıncının meydana gelmesine neden olur

3 Kohezyon Kuvveti

Bitkilerin stomaları aracılığıyla su kaybetmesine terleme (transpirasyon) denir Terleme sonucu kaybedilen su yapraklarda osmotik basıncın artmasını sağlar Kökler az yoğun ortamda bulunduklarından, kökten yapraklara doğru büyük bir emme kuvveti doğar
Su, odun borularında köklerden ağacın tepesine kadar devamlı bir su sütunu meydana getirir Su molekülleri, hidrojen bağları ile birbirini çekerek birarada bulunma özelliğindedir Buna kohezyon kuvveti denir Suyun yükselmesinde en etkili faktördür

4 Terleme (Transprasyon)
Suyun stomalardan buhar olarak atılmasına terleme denir Bu olayla bitkiler şu faydaları sağlarlar
  • Fazla ısı vücuttan uzaklaştırılır
  • Metabolizma sonucu oluşmuş fazla su atılır
  • Topraktan minerallerin emilimi devam ettirilir
Terleme hızını iki grup faktör etkiler
a Çevresel Faktörler : Işık, nem, sıcaklık, rüzgâr, topraktaki su miktarı
b Bitkisel Faktörler : Stomaların yapısı, büyüklüğü ve dağılışı, yaprak alanı ve yapısı, kütikula tabakasının kalınlığı, yapraktaki tüy miktarı, yaprak hücrelerinin osmotik basıncı, stoma hücrelerinin turgor basıncı, vs

D ORGANİK MADDELERİN TAŞINMASI
Organik maddeler soymuk borularının canlı hücrelerinde difüzyonla ve gerektiğinde aktif taşıma ile taşınır
Soymuk borularında taşınmayı açıklamaya çalışan en iyi teori bitkinin farklı kısımlarındaki sıvı basıncının farklı olması esasına dayanmaktadır Bu teoriye göre; yaprakta, fotosentez sonucu meydana gelen glikoz ve diğer organik maddeler soymuk hücrelerine geçer Bu durumda hücrenin yoğunluğu artacağından, hücrenin içine su molekülleri de girer Böylece soymuk hücrelerindeki su basıncı da artmış olur Bitkinin diğer kısımlarındaki soymuk borularında glikoz dışarıya çıkarken, suyu da beraberinde çıkarır ve sıvı basıncı düşmüş olur Yapraktaki soymuk hücrelerinde sıvı basıncı yüksek olduğundan, sıvı basıncının yüksek olduğu yerden az olduğu bölgeye doğru organik madde akışı olur Köklerde bulunan amino asitler, fosforlu ve azotlu organik bileşikler yapraklara aynı yolla taşınır

III BİTKİLERDEKİ DİĞER OLAYLAR

Bitkilerde solunum, boşaltım, sindirim, endokrin, sinir gibi sistemler bulunmadığından, bunların görevini gerçekleştiren bazı küçük yapılar vardır

A BİTKİLERDE GAZ DEĞİŞİMİ

1 Stoma (Gözenek)
Gündüzleri CO2 alıp O2 vermeyi, geceleri ise O2 alıp CO2 vermeyi gerçekleştirirler Ayrıca ortam sıcaklığına göre farklı oranlarda terleme de yapabilirler

2 Lentisel (Kovucuk)
Çoğunlukla O2 alıp CO2 verirler Çünkü odunsu gövdeler solunum yaptığı halde fotosentez yapmaz

3 Kökler
Toprak partikülleri arasındaki oksijen, az da olsa kök hücreleri tarafından difüzyonla alınabilir ve aynı şekilde karbon dioksit toprağa verilebilir

B BİTKİLERDE SİNDİRİM

Bitkilerde genellikle özelleşmiş bir sindirim sistemi bulunmaz Saprofit mantarlar kloroplastları olmadığı için besinlerini sentezleyemezler Bunun için hücre dışı sindirimi gerçekleştirebilirler Ekmek küfleri bunlara örnektir Bazı tam parazit bitkiler ise sindirilmiş besinleri konak bitkinin dokularından emerler
Azotça fakir, kumlu ve bataklık yerlerde yaşayan bazı yeşil bitkiler ise protein kaynağı olarak böcekleri yakalayıp sindirebilecek yapılara sahiptirler
Dionea klorofilli olduğu ve kendi besinini yapabildiği halde, açılıp kapanan özel yapraklarıyla böcekleri de yakalayabilir Salgıladığı sindirim enzimleri yardımıyla böceğin proteinli yapılarını amino asitlere kadar parçalar Amino asitler yaprak hücreleri tarafından emilerek bitkiye alınır

C BİTKİLERDE DESTEK YAPILAR
Basit yapılı bitkilerde ve yüksek yapılı bitkilerin genç dokularında desteklik vazifesini yapan, diklik ve sertliği sağlayan turgor basıncıdır
Yüksek yapılı bitkilerde diklik ve sertliği pek doku ve sert doku sağlar
  • Pek doku; gelişmekte olan otsu ve odunsu bitkilerin gövde, kök ve yapraklarında diklik ve sertliği sağlar Hücreleri canlıdır
  • Sert doku; gelişmesini tamamlamış bitki kısımlarında bulunur Ölü hücrelerden oluşur

D BİTKİLERDE BOŞALTIM

Kara bitkilerinde üç farklı organ sayesinde boşaltım gerçekleştirilebilir

1 Yapraklarda boşaltım: Bitkiler yapraklarıyla üç farklı şekilde boşaltım yapabilmektedir
  • Stomalar vasıtasıyla solunum ve fotosentez gazlarının (O2 ve CO2) fazlası ve su buhar halinde terleme yoluyla bitkiden uzaklaştırılabilir
  • Yapraklarda biriktirilen fazla tuzlar yaprak dökümüyle bitkiden uzaklaştırılmış olur
  • Yine yapraklarda bulunan hidatodlardan (su savağı) su sıvı halde gutasyon (damlama) denilen olayla atılabilir
2 Gövdede boşaltım: Gövdede lentiseller vasıtasıyla fazla CO2 dışarıya atılabilir
3 Köklerde boşaltım: Bazı bitkiler CO2 ve bazı organik maddeleri kökleriyle toprağa boşaltırlar

E BİTKİLERDE HORMONAL DÜZENLEME VE DUYARLILIK

Bitkilerde sinir sistemi ve vücudu sürekli dolaşan daimi bir sıvı (kan) yoktur Organlar ve dokular arasındaki düzenleme işi ve duyarlılığın sağlanması sadece hormonlarla yapılır

Bitkisel Hormonlar

Görevi

Oksinler : Hücre bölünmesi ve farklılaşması, yaprak dökümü, çiçek açma, meyve verimi
Oksin hormonları normal miktarlarda üretildiği zaman kök tomurcuk ve gövdede büyümeyi artırdığı gibi çok fazla üretildiği zaman gelişmeyi durdurucu olabilir

Giberellinler
:
Gövde uzaması, meyve vermesi, tohumun çimlenmesi
Sitokininler
:
Tomurcuk gelişmesi, tohum çimlenmesi, yaprakların geç yaşlanması
Absisik Asit
:
Tomurcuk ve tohum uykusunun sağlanması (dormansi)
Etilen
:
Bir hidrokarbon olup, sadece üretildiği yerlerde etkilidir Yaprak dökümü, meyve olgunlaşmasını sağlar

Bu hormonlardan bazılarının diğer bir görevi de bitkisel hareketlere neden olmalarıdır Bitkilerde, duyarlılığı sağlayan başlıca bitkisel hareketler üç grupta toplanır


1 Tropizma (Yönelim) Hareketi

Uyartının yönüne bağlı olarak meydana gelen yönelme hareketidir Özellikle uç meristem bölgesindeki oksin hormonunun eşit olmayan dağılımından kaynaklanır
Yönelim hareketi uyarana doğru ise (+) tropizma, uyaranın aksi yönünde ise, (–) tropizma adını alır

Uyaran

Tropizma Adı

Işık
Fototropizma
Sıcaklık
Termotropizma
Nem ve su
Hidrotropizma
Kimyasal madde
Kemotropizma
Yerçekimi
Geotropizma
Yaralanma
Travmatropizma

2 Nasti (Irganım) Hareketleri
Uyaranın yönüne bağlı olmaksızın yapılan irkilme hareketidir Olay, turgor basıncındaki ani değişmelerden kaynaklanır Uyartının yönüne bağlı olmadığından (+) ve (–) nastiden söz edilemez

Uyaran

Nasti Adı

Dokunma
Tigmonasti
Sarsıntı
Sismonasti
Sıcaklık
Termonasti
Işık
Fotonasti

3 Taksi (Yer Değiştirme) Hareketleri
Uyaranın yönüne bağlı olarak, özellikle tek hücreli bitkilerin yer değiştirme hareketidir
Uyaranın yönü önemli olduğu için (+) ve (–) taksi hareketinden söz edilir


Uyaran

Taksi Hareketi

Işık
Fototaksi
Sıcaklık
Termotaksi
Kimyasal madde
Kemotaksi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.