Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
heisenberg, werner

Werner Heisenberg

Eski 05-29-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Werner Heisenberg



WERNER HEISENBERG
(1901-1976)


Bilim tarihinde yüzyılımızın ilk çeyreği, devrimsel atılımların birbirini izlediği, fırtınalı bir dönemdir Planck'ın kuantum, Einstein'ın görelilik kuramları ve Rutherford'un atom modeli, bu atılımların başlıcalarıdır

Bohr'un 1913'te ortaya koyduğu kuantum atom modeli, 1920'lerde özellikle genç fizikçilerin ilgi odağı olmuştu Ne var ki bu model, bazı önemli noktalara ışık tutmakla birlikte, yeterince belirgin ve tutarlı olmaktan uzaktı Üstelik, Bohr'un "kuantum yörüngeleri" dediği kavram için ortada deneysel kanıt da yoktu Elektronların çekirdek çevresinde dönmesi, güneş sistemine bir benzetme olarak kalan bir varsayımdı Modeli kimi yönleriyle yetersiz bulan genç fizikçilerin başında De Broglie, Pauli, Heisenberg, Schrödinger ve Dirac gibi, çalışmalarıyla daha sonra ünlenen seçkin isimler vardı Bunlar arasında en büyük atılımın Heisenberg'den geldiği söylenebilir

Heisenberg, yirmi dört yaşında iken oluşturduğu matris mekanik ve kendi adıyla bilinen belirsizlik ilkesiyle, atom fiziğine yeni bir kimlik kazandırarak 1932'de Nobel Ödülü'nü alır Fizikçi arkadaşları arasında sezgi gücüyle tanınan Heisenberg, daha okul yıllarındayken, ders kitaplarında yer alan görsel modellere kuşkuyla bakmış; Bohr modelini bile pek inandırıcı bulmamıştı Özellikle modele dayanan varsayımlardan, görsel imgelerden kaçınıyordu Atom, modellerde işlendiği gibi karmaşık değil; basit bir yapıda olmalıydı Bohr ile karşılaşıp ve tartışmak, çok istediği birşeydi

Bu fırsat çıktığında delikanlı, Münich Üniversitesi'ndeki öğrenimini keserek Göttingen'e gitti Bohr, bir sömestr için Göttingen Üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak çağrılmıştı Atom fiziğinin önde gelen bir kurucusuyla tanışmak, kaçırılacak bir fırsat değildi Heisenberg, dikkatli bir dinleyiciydi; ancak sırası geldiğinde doyurucu bulmadığı noktaları belirtmekten, dahası Bohr'u düpedüz eleştirmekten çekinmiyordu Bohr,bu iddialı gencin olağanüstü yetenek ve coşkusunu fark etmekte gecikmemiş; sömestr sonunda ona Kopenhag Teorik Fizik Enstitüsü'ne katılma önerisinde bulunmuştu Üniversiteyi bitirir bitirmez, seçkin genç fizikçilerin toplandığı Enstitü'ye katılan Heisenberg'in sorguladığı temel nokta şuydu: Bohr modelinde öngörüldüğü gibi elektron, devindiği yörüngeyi nasıl "seçmekte"; dahası bir başka yörüngeye sıçramadan önce titreşim frekansını nasıl "belirlemekteydi"? Bohr, bu varsayımını açıklamamıştı Onun yaptığı, Planck'ın kuantum sabitini uygulamaktı Bohr'a göre atomun dengesini koruması, Planck sabitinin enerjiyi sınırlama ve düzenleme etkisiyle gerçekleşmekteydi Ancak bu yaklaşım, doyurucu bir açıklama getirmiyordu

Elektronun çekirdek çevresinde devinen, sıradan bir parçacık olduğu savı da dayanaksızdı Aslında Bohr'un atomik olgulara Planck sabitini uygulaması, yerinde bir yaklaşımdı; çünkü kuantum teorisi klasik mekanikten daha yeterli sonuç vermekteydi Ancak bu, teorinin birtakım sorunlar içermediği anlamına gelmiyordu Heisenberg, varsayımlar ve görsel modeller yerine, doğrudan deneysel verilere dayanan matematiksel bir dizge arayışı içindeydi Öncelikle kimi saptamaların göz önünde tutulması gerektiğine inanıyordu Örneğin, atom içinde kaldığı sürece elektrona ilişkin, tahminlerin ötesinde fazla bir şey söyleyemeyiz Ancak atom dışındaki davranışına ilişkin elimizde epey deneysel veri vardır Bunun yanı sıra, ivmeli devinen bir elektrik yükü olan elektronun, atom içinde de ivmeli devinen bir elektrik yükü olması koşuluyla, elektro-manyetik ışıma saldığı, salınan ışıma frekansının, devinimin yinelenme frekansıyla aynı olduğu söylenebilirdi (Elektronun radyo antenindeki iniş-çıkış devinimi frekansının, salınan ışıma frekansıyla aynı olması buna gösterilebilecek bir örnektir) Ne var ki, elektronun bir yörüngede devindiği varsayımına göre hesaplandığında, bu sav doğrulanmamıştır

Bu türden kimi olumsuz sonuçlar, Bohr'u yörüngeler arasında "sıçrama" hipotezine götürmüştü Buna göre, sıçramada yiten enerji, salınan ışımanın frekansını belirlemekteydi Tek elektronlu Hidrojen atomunda bu sav doğrulanmaktaydı Öte yandan "sıçrama" düşüncesi yörünge varsayımını içeriyordu; oysa ortada yörüngelerin varlığını gösteren hiçbir kanıt yoktu Ancak, yukarıda örnek olarak aldığımız radyo anten olayı da yadsınamazdı Ancak Bohr'un teorisine dayanan kimi öndeyişlerin bu olaya uyduğu bir durumdan söz edilebilir: Elektron çekirdekten uzakta, geniş bir yörüngede devindiğinde varsayılan sıçrama enerjisi sıfıra yakındır

Atomun dış sınırında elektronun yörüngeyi tamamlama frekansı, beklenen sonuca uymakta; yani yörüngesel frekans, ışıma frekansına eşit çıkmaktadır Bohr, "karşılık" (correspondence) dediği yöntemiyle, atom dışından atom içi spektruma gidilebileceğini göstermişti Heisenberg, yeterince akılcı bulmadığı bu yöntem yerine, bu gidişi daha mantıksal bir yöntemle gerçekleştirmeyi önermekteydi Ona göre spektral kod, ancak böyle çözülebilirdi

Heisenberg, çözüm için aradığı ipucunu klasik devinim yasalarında bulabileceğini düşünür Bilindiği gibi, bir gezegenin aldığı yolu belirlemek için, gezegenin belli bir andaki konumunu belirleyen nicelikle, momenti (kütlexhız) çarpılır Öyleyse atom düzeyinde bir frekans çöküntüsüyle, birbaşka frekans çöküntüsünün çarpımının, bize aradığımızı vermesi olasıdır

Ancak Heisenberg'in frekanslara ilişkin olarak ortaya koyduğu simgelerin kullanımı, değişik bir çarpım tablosu gerektirmekteydi Heisenberg, farkında olmaksızın "matris cebir" denen bir sistemin kimi kurallarını yeniden keşfetmişti Hocası Max Born'un yardımıyla aradığı teorinin (kuantum mekaniği) matematiksel temelini oluşturmakta artık gecikmeyecekti

Aslında oluşturulmakta olan yeni sistem, bir bakıma, klasik mekaniği andırmaktaydı Klasik mekaniğin simgesel sözlüğü, "konum", "moment" ve devinime ilişkin diğer nicelikleri dile getirirken; yeni mekaniğin simgelerinin, atomik verileri temsil etmesi, aradaki farkı oluşturuyordu

Matris cebir, klasik mekaniğin yetersiz kaldığı atomik problemlerin çözümüne elverişli bir yöntemdi Ne var ki, başlangıçta Heisenberg, hayal kırıklığına uğramaktan kurtulamıyor; yeni yöntemle hidrojen spektrumunu hesaplamada başarısız oluyordu Ancak çok geçmeden onu umutsuzluktan kurtaran bir gelişmeyi fark etti Fizikçi arkadaşı Pauli'nin bulduğu "dışlama" (exclusion) ilkesi, geliştirmekte olduğu teoriye önemli destek sağlamaktaydı Pauli'nin çalışması, atomik spektraya ilişkin gözlemlere dayanıyordu Bu gözlemler çoğunlukla birbirinden farklıydı Pauli, bu gözlemlerin hepsi için geçerli bir açıklama arayışındaydı

Bulduğu açıklayıcı ilke şuydu: Herhangi bir elementer parçacıklar sisteminde, örneğin atom kapsamındaki elektron topluluğunda, iki parçacık hiçbir zaman aynı biçimde devinmez ya da aynı enerji durumunda olmaz Bu basit ilke yalnız elektronlar için değil; daha sonra keşfedilenlerle birlikte, atom-altı tüm parçacıklar için geçerliydi Üstelik bu ilke, Bohr'un atom modelinde bir bakıma el yordamıyla yaptığı bir sınırlamayı (elektron davranışları üzerindeki sınırlamayı) da anlamlı kılıyordu

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Werner Heisenberg

Eski 05-29-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Werner Heisenberg



'Werner Heisenberg'
Nobel Fizik ödüllü, kendi ismiyle anılan Belirsizlik İlkesi'ni bulan Alman fizikçi
Doğum 5 Aralık 1901
Würzburg Almanya
Ölüm 1 Şubat 1976
Münih Almanya





Karl Werner Heisenberg, 5 Aralık 1901 Würzburg'da doğdu, 1 Şubat 1976Münih'te öldü Kendi ismiyle anılan Belirsizlik İlkesi'ni bulan Alman fizikçi, atom1932 yılında fizik dalında Nobel Ödülü'ne yapısı bilgisine katkılarından dolayı layık görüldü
Münih Üniversitesi'nde Arnold Sommerfeld ile beraber araştırmalar yaptı Daha sonra Max Born, David Hilbert ve Niels Bohr gibi meşhur fizikçilerle çalıştı 1941atom bombası yapımında Almanya'ya destek olması için Bohr'u ikna etmeye çalıştı, ancak ahlaki nedenler yüzünden Bohr teklifi redetti
Heisenberg (1925'te) ve Erwin Schrödinger (1926'da) çok yakın zamanlarda birbirlerinden bağımsız olarak atomun kuvantum (dalga) mekaniğini farklı olarak, fakat matematik yönünden eşit şekilde formüllendirdiler Bu teoriler 1928 senesinde İngiliz teori fizikçisi Paul Dirac tarafından genişletilip geliştirildi 1927'de Leipzig Üniversitesi fizik profesörlüğüne tayin edildi Aynı yıl meşhur belirsizlik prensibini ortaya koydu
1941 senesinde şimdiki Max Planck Enstitüsü'nün müdürü olan Heisenberg, 1958'de, atomun içindeki temel parçacıkların yapısını izah eden, birleşik şaha teorisinin formülünü ortaya koydu Heisenberg, hiçbir fizik bilgininin açıklama yapamadığı bir konuyu da aydınlattı Bu konu, atom çekirdek yapısına ait olup; Mezon Alan Teorisi olarak isimlendirilmiştir


Mezon Alan Teorisi

Atom çekirdeğinde protonlar ile nötronlar bulunur Protonlar artı (+) yüklü olduğundan bir arada bulunamazlar İşte bunun nasıl mümkün olduğunu açıklar Mezon Alan Teorisi

Heisenberg'in Belirsizlik Prensibi

Bir elektronun yerini tespit edebilmek için dalga boyu kısa olan ışınlara ihtiyaç vardır Bu ışınlar da enerji paketlerinden (fotonlardan) ibaret olduğundan, elektrona çarparak onun yerini değiştirirler (Compton Olayı) Elektrona çarparak onu etkilememesi için fotonları çok küçük ve dalga boyu uzun olan ışınların kullanılması gerekir Bu suretle elektronun hareketinde önemli bir değişme olmayacaktır Fakat uzun dalgalı ışınlar kuvvetli bir görüntü sağlamadığından, ancak çok belirsiz bir görüntü elde edilir Şu halde, bir elemanın yerini tespit etmek mümkün değildir Genel ifadeyle; birbirine bağlı iki büyüklük aynı anda, yüksek duyarlılıkla ölçülemez (birinin ölçülmesindeki duyarlılık arttıkça diğerinin ölçülmesindeki duyarlılık azalır) Enerji-zaman, açısal konum-açısal momentum, konum- momentum bu fiziksel büyüklükler olup, bu iki büyüklüğün ölçüm hatalarının çarpımı Planck sabitine büyükeşittir
1956 senesinde İstanbul'a gelip konferanslar veren Heisenberg, bir konferansında sözlerini şöyle bitirmiştir: "Bütün nutuklarımda, atomdaki enerjiden nasıl istifade edilebileceğini anlattım Şimdi aklımıza haklı olarak, şu soru gelmektedir: Bu muazzam kudreti, küçücük yere kim ve nasıl koydu?" [1]

Popüler Kültürde Heisenberg

Heisenberg'in hocası Bohr ile II Dünya Savaşı sırasında ideolojik fikir ayrılığına düşmesi ve Heisenberg'in Bohr'u 1941 yılında Kopenhag'da ziyaretinde aralarında geçen konuşma bir çok spekülasyona neden olmuş ve herhangi bir resmi kaydı olmadığı için aydınlatılamamıştır İngiliz yazar Michael Frayn'ın 1998Kopenhag adlı oyunu bu görüşmeyi anlatmaktadır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Mezon Alan Teorisi,

Eski 05-29-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Mezon Alan Teorisi,









Mezon Alan Teorisi,



Fizik Nobeli sahibi Werner Heisenberg tarafından bulunan atom çekirdeği ile ilgili bir teoridir

Atom çekirdeğinde protonlar ile nötronlar bulunur Protonlar artı (+) yüklü olduğundan bir arada bulunamazlar O halde atom çekirdeğinde öyle bir olay vuku bulmalıdır ki, bu sebeple protonların birarada durması mümkün olsun



Teoriye göre, çekirdekteki bir protona, yanındaki nötrondan eksi (-) yüklü bir eleman (mezon) sıçrar Eksi yük kazanan proton nötron olur Eksi yük kaybeden nötron da protona dönüşür Bu olay saniyenin çok küçük bir kesrinde vuku bulur Öyle ki, protonlar birbirlerini itmeye zaman kalmadan nötron olurlar Bu hal böyle devam eder Atom çekirdeğindeki mezon alış verişi bir an için dursa, fizik alemi anında yok olur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.