Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
newton

Newton

Eski 05-29-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Newton



SIR ISAAC NEWTON
(1642-1727)


Newton, tarihin gerçekten dahi olan bilim adamlarından biriydi O, bilim tarihinin kilometre taşlarının en büyüklerindendi;bir devdi Bakın yazdığına: " Çünkü camı parlatabiliyorum Merak edip camı parlatabildiği için beneklerin olamayacağını nereden çıkarıyor diye şaşırabilirsiniz Newton mercek ve aynalarını kendisi cilalardı; bu arada da cilalarken cama ne yaptığını biliyordu: bir cam parçasının yüzeyine her seferinde daha ince tozlarla çizikler kalıyordu Çizimler inceldikçe camın yüzeyi donuk grilikten (çünkü ışık kalın çizgilerden saçılır), şeffaf bir açıklığa (çünkü aşırı ince çizgiler ışığı geçirir) döner bundan da ışığın, yüzeydeki çok küçük çizikler ve benekler gibi düzensizliklerden etkilenemeyeceğini görmüştü; aslında bunun tam zıddının doğruluğunu buldu: En ince çizikler ve dolaysıyla aynı küçüklükteki benekler ışığı etkilemez Bu yüzden benekler kuramında iş yoktur "

Kuvvet nedir? Bu terimle ne denmek istendiğini sezgisel olarak anlarız Terim, itme, atma ya da çekme çabasından,bu eylemlerin her biri ile ortaya çıkan kas duyumundan doğmuştur Ama onun genelleştirilmiş biçimi bu basit örneklerin çok dışına taşar Bir arabayı çeken bir atı göz önüne getirmeden de bir kuvvet düşünebiliriz! Güneş ile dünya, dünya ile Ay arasındaki çekim kuvvetinden,gel-gitlere yol açan kuvvetlerden söz ediyoruz Dünyanın bizi ve çevremizdeki her şeyi kendi etki alanında kalmaya zorlayan kuvvetinden, denizi dalgalandıran ya da ağaçların yapraklarını kımıldatan kuvvetlerden söze diyoruz Ne zaman ve nerede bir hız değişmesi gözlesek,genel anlamda, bir dış kuvvet bundan sorumlu tutulmalıdır Newton, Principia’sında şöyle yazıyordu:

“Etkileyici bir kuvvet, bir cismi durumunu ya da durgunluk ya da doğru bir çizgi üzerinde bir-biçimli hareketlilik durumunun değiştirmeye zorlayan bir eylemdir Bu kuvvet, yalnız etki olarak ortaya çıkar ve etki bitince,artık o cisimde bulunmaz Çünkü bir cisim,kazandığı her yeni durumu yalnız kendi eylemsizlik kuvveti ile sürdürürEtkileyici kuvvetler,değişik kökenlidir;örneğin vurmadan, basınçtan merkezcil kuvvetten ileri gelebilir”Bir kulenin tepesinden bırakılan bir taşın hareketi asla bir-biçimli değildir; taş düştükçe hızı artar Bundan şu sonucu çıkarırız: Bir dış kuvvet, hareket yönünde etki yapmaktadır Başka bir söyleyişle Dünya, taşı çekmektedir Başka bir örnek alamı: Bir taş yukarı doğru atılınca ne olur? Hız, taş en yüksek noktasına ulaşıp düşmeye başlayıncaya dek azalır hızdaki bu azalma, düşen bir cismi iv melendiren aynı kuvvetten ileri gelir Kuvvet, bu iki örnekten ilkinde hareket yönünde,ikincisinde ise karşıt yönde etki yapmaktadır kuvvet aynıdır;ama taşın bırakılmış ya da yukarı doğru atılmış olmasına göre ivmeye ya da yavaşlamaya yol açmaktadır Bugün Newton'un sorularını inceleyecek olursak bilmediklerinin de bildikleri kadar önemli olduğunu hemen görürüz

Newton'un zihninin nasıl çalıştığını ve bununun kendisini nereye götürdüğünü anlamak için buraya Opticks'in sorularından bazıların yer vermek gerekiyor:

Işıkla ilgili bir soruyla başlıyor Newton:


" Yolu üzerinde bulunan cisimler ışığı etkileyerek ışınların eğrilmesine neden olmazlar mı? Bu etini gücü en kısa mesafede en fazla değil midir?"

Gördüğünüz gibi Newton burada kırınım olgusunu sorgulamaktadır Bunu izleyen iki soru şöyledir: "Birbirinden farklı biçimde kırılan ışınların esnekliği de farklı değil midir?Cisimlerin kenarlarından ve yanlarından geçen ışık ışınları bu sırada bir yılanbalığının hareketlerini andırır biçimde öne ve arkaya doğru birkaç kez kıvrılmazlar mı?"

Daha sonra Newton'un şunu sorduğunu görürüz:

"Işık ve yolu üzerinde bulunan cisimler karşılıklı olarak birbirlerini etkilemezler mi? Cisimlerin ışığı kırması ve yansıtması gibi ışık da onların ısınmasını ve bu yolla bir tür titreşim yapmalarını sağlamaz mı? Ve bu titreşim ısı dediğimiz şey değil midir?" Doğruyu söylemek gerekirse bunlar, bugün bile teorik fizikçilerin yanıtlamaya çalıştığı türden sorulardır "Siyah renkli cisimler diğerlerine kıyasla ışığın ısısını daha fazla soğurmaz mı? Ve bunun nedeni b cisimlere çarpan ışınların geri yansıtılmayıp tak tersine içeri sızması ve sonunda yok olana dek içerde yansımayı ve dağılmayı sürdürmeleri değil midir?"

" Bundan sonra Newton'un kimya alanına giren bir tahminde bulunduğunu görüyoruz Bir imamın vaaz verdiği bir konuşma biçimiyle şöyle sorar:

"Işık ile kükürt içeren maddeler arasındaki etkileşimin çok güçlü oluşundan dolayı bu maddeler, diğerlerine kıyasla daha çabuk ateş almazlar ve daha şiddetli biçimde yanmazlar mı?"

İlginç bir görüş değil mi?

Bunu izleyen sorularda ışık yayımının çeşitli biçimleri ele alınmaktadır O zamanlra insanlar doğal olarak hala ateşin özelliklerini araştırmaktaydılar; ama ilerde bu konuya ilişkin soruları yanıtlayacak olan kimya bilimi, fiziği oldukça geriden izliyordu

Ateş ve ısı konularıyla ilgilenenler arasında kimi zaman beklenmedik isimlere rastlayabilirsiniz Örneğin ünlü Fransız yazarı Voltaire, çeşitli cisimleri büyük bir dikkatle ısıtıp tartarak bunların ısılarının soğuk ya da sıcak oluşlarına göre değişmediğini ve dolaysıyla da ısının cisimlerin içinde oluşan bir tür madde olmadığını saptamış ve bu konuda uzun bir makale yazmıştı Newton’un çalışmalarının daha ilerde değineceğim ışık ve ısı etkileşimiyle ilgili bir yanı da şu soruda ifade edilmektedir:

Büyük, katı ve sabit cisimler sıcaklıklarını en uzun süre koruyanlar değil midir? ve sıcaklığı belli bir derecenin üzerine çıkarıldığı zaman böyle bir cisim bu yükek sıcaklığın kendi içinde yansıması ve dağılmısı nedeniyle ışık yaymaya başlayıp böylece daha da çok ısınmaz ve sıcaklığı Güneyinki gibi olana kadar da ısınmayı sürdürmez mi?

Newton burada maddelerin belli bir dereceye kadar ısıtılması durumunda ışık yaymaya başlayacaklarını ve bu noktadan sonra kendi kendilerini otomatik olarak ısıtmayı sürdüreceklerini anlatmaktadır Bundan sonra ışığın ağtabaka üzerindeki etkilerine değinen ve böylelikle fizyolojik optik alanına giren Newton’un sorularını şöyle sürdürdüğünü görüyoruz:"Seslerin uyumu ya da uyumsuzluğunun havadaki titreşimlerin özelliklerinden kaynaklanması gibi renklerin gösterdiği uyum ya da uyumsuzluklar da buna benzer biçimde optik sinirler tarafından beyine iletilen titreşimlerin niteliğine bağlı değil midir?” Aslında bu görüş çoğu kimseye akla yakın gelmiş olacak ki bu yönde çeşitli araştırmaların yapıldığını biliyoruz; ama sonunda bunun doğru olmadığı ortaya çıkacaktı Bundan sonra dalga kuramını ele alan Newton ışığın çeşitli ortamlardaki yolculuğuna ilişkin düşüncelerini şu soruda dile getirmektedir:

“Işığın kırınımı eter ortamının farklı yerindeki farklı yoğunlukların sonucu değil midir? Ve ışık her zaman bu ortamın daha yoğun bölümlerinden geri dönmez mi? Su, cam, kristal, değerli taşlar ve buna benzer diğer maddelerin içindeki eter havanın ve diğer maddelerin olmadığı geniş boşluklarda daha yoğun olarak bulunmaz mı?”

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Newton

Eski 05-29-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Newton




'Isaac Newton'
İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, felsefeci ve kimyacı,
Doğum 4 Ocak 1642
Lincolnshire İngiltere
Ölüm 31 Mart 1727
Kensington Londra İngiltere

1689 çizimi Isaac Newton portresi


Isaac Newton, (Gregoryen takvimi için: d 4 Ocak 1643 – ö 31 Mart1727)(Jülyen takvimi için: 25 Aralık 1642-20 Mart 1726), İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof ve simyacı En büyük matematikçi ve bilim adamlarından biri olduğu düşünülür Bilim devrimine ve heliyosentirizm'in gelişmesinde büyük katkıları olmuştur
== Hayatı== ayzek nevton 4 Ocak 1642'de İngiltere'nin Lincolnshire kentinde doğdu Çiftçi olan babasını, doğumundan üç ay önce kaybetmişti Annesi ikinci kez evlendi İkinci evlilikten üç üvey kardeşi olan Isaac NewtonGrantham'da King's School'a yazılan Newton, bu okulu 1661'de bitirdi Aynı yıl Cambridge Üniversitesi'ndeki Trinity Koleji'ne girdi Nisan 1665'te bu okuldan lisans derecesini aldı Lisansüstü çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı saran veba salgını yüzünden eve haciz geldi anneannesinde kalıyordu On iki yaşında
Salgından korunma amacıyla annesinin çiftliğine sığınan Newton, burada geçirdiği iki yıl boyunca en önemli buluşlarını gerçekleştirdi 1667'de taş aparmanı na öğretim üyesi olarak döndüğünde diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmış, beyaz ışığı oluşturan renklere ulaşmıştı Çekingenliği yüzünden Newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluşların çoğunu uzun yıllar sonra (örneğin diferansiyel ve integral hesabı 38 yıl sonra) yayınlamıştır
Lisansüstü çalışmasını ertesi yıl tamamlayan Newton 1669'da henüz 27 yaşındayken Cambridge Üniversitesi'nde matematik profesörlüğüne getirildi 1671'de ilk aynalı teleskopu gerçekleştirdi ve ertesi yıl Royal Society üyeliğine seçildi Royal Society'e sunduğu renk olgusuna ilişkin bildirisinin eleştirilere hedef olması, özellikle Robert Hooke tarafından şiddetle eleştirilmesi üzerine Newton tümüyle içine kapanarak, bilim dünyasıyla ilişkisini kesti
1675'de optik konusundaki iki bildirisi yeni tartışmalara yol açtı Hooke makalelerdeki bazı sonuçların kendi buluşu olduğunu, Newton'un bunlara sahip çıktığını öne sürdü Bütün bu tartışma ve eleştiriler sonucunda 1678'de ruhsal bunalıma giren Newton ancak yakın dostu ünlü astronom ve matematikçi Edmond Halley'in çabalarıyla altı yıl sonra bilimsel çalışmalarına geri döndü

Newton'un başına elma düşmesiyle yerçekimini keşfettiği yer, Cambridge'deki Botanik bahçesi'nde bulunuyor



Isaac Newton'un kendisine ait ilk basım Principia, Üstünde kendi el yazısı ile ikinci basımda yapılacak değişiklikler yer alıyor


Cambridge Üniversitesi'nde Katolikliği yaygınlaştırma ve egemen kılma çabalarına karşı başlatılan direniş hareketine öncülük eden Newton, kral düşürüldükten sonra 1689'da üniversitenin parlamentodaki temsilciliğine seçildi 1693'de yeniden bir ruhsal bunalıma girdi ve yakın dostlarıyla, bu arada Samuel Pepys ve John Locke ile arası bozuldu İki yıl süren bir dinlenme döneminden sonra sağlığına yeniden kavuştuysa da bundan sonraki yaşamında bilimsel çalışmaya eskisi gibi ilgi duymadı Daha sonra 1699'da Fransız Bilimler Akademisi'nin yabancı üyeliğine 1703'de Royal Society'nin başkanlığına seçildi
Newton 'Eğer diğer insanlardan ileriyi görebiliyorsam, bu devlerin omuzlarında olduğum içindir' diyerek kendine yardım edenleri unutmadığını göstermiştir





Kendisi İçin Söylenenler

John Maynard Keynes’in (1883-1946; nobel ödüllü İngiliz iktisatçı) Newton için yapmış olduğu yorumu okuyalım
Newton 18 yy'dan beri çağdaş bilim adamlarının ilki ve en büyüğü, bir akılcı; bize serinkanlı düşünmeyi, katıksız mantığı öğreten biri olarak düşünülebilmiştir Ben O'na bu göz ile bakmıyorum 1696'da nihayet Cambridge'i terk ederken derlediği ve kısmen dağılmasına rağmen bize ulaşan sandığının içeriğini inceleyen her hangi birinin de onu böyle görebileceğini sanmıyorum Newton akıl çağının başlangıcı değildi O büyücülerin sonuncusu, Babillilerin ve Sümerlilerin sonuncusu; görünür ve zihinsel evreni, yaklaşık 10000 yıl önce entelektüel mirasımızı kurmaya başlayanlarla aynı gözle gören son büyük beyin idi 1642’de bir Noel günü babasının ölümünden sonra doğan Sir Isaac Newton müneccimlerin gereken bağlılığı içtenlikle gösterebilecekleri son harika çocuktu[1] Sanırız ki Keynes’e ait bu yorum Isaac Newton'un insanlık tarihinin neden en eşsiz bilim adamı olduğunun açık kanıtıdır; O görünenin arkasındaki görünmeyeni aramak ile yanıp tutuşan, buna varlığını adamış, bunun için insanlık tarihine yön vermiş ve vermekte olan değerler ortaya koymuş bir bilim insanı idi"[2] Doğa ve Doğanın yasası, karanlıkta saklıydı Tanrı: Newton olsun! dedi ve her şey aydınlandı Alexander Pope[3]
Geleneksel Kronolojinin Kritiği


Isaac Newton da Scaliger ve Petavius’ün Tarih kronolojisine karşıydı Newton “Eski Kraliyetlerin Değiştirilmiş Kronolojileri” adlı çok geniş bir eser yazdı diye Bu kitapta eskiden olmuş bir çok büyük olayın tarihlerin oluş zamanların birkaç yüzyıl ileri çekmiştir Bunu üzerine bir çok bilimci, tarihçi ve felsefeci bilimsel yoldan itiraz edemedikleri için kronoloji incelemesini kamuoyunun gözünden düşürmek amacıyla İsaac Newton'u okkültizme merak sarıp çıldırmış diye kanıtsız olarak suçladılar

Başlıca eserleri
  • Method
  • De Motu Corporum in Gyrum (1684)
  • Philosophiae Naturalis Principia Mathematica (1687)
  • Opticks (1704)
  • Arithmetica Universalis (1707)
  • The System of the World, Optical Lectures, The Chronology of Ancient Kingdoms, (Amended) and De mundi systemate (published posthumously in 1728)
  • An Historical Account of Two Notable Corruptions of Scripture(1754)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.