Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
max, planck

Max Planck

Eski 05-29-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Max Planck



MAX PLANCK
(1858 - 1947)


Planck, 1858'de Kiel'de doğduYüksek öğrenimini Münih ve Berlin'de yaptı 1880'de Münih'te fakültede göreve başladı ve beş yıl sonra Kiel Üniversite'sinde profesör oldu 1889'da Berlin Üniversite'sinde Kirchhoff'un yerini aldı ve 1926'ya kadar bu görevde kaldı Kuantum kuramının kurulmasına götüren,siyah cisim ışımasının spektral dağılımını açıklamak için yaptığı bir girişimde "eylem kuantumu" (Planck sabiti) kavramını ortaya attı Enerjnin kuantlaşmış doğasına ilişkin bu keşfi için 1918'de Nobel ödülünü kabul ettiği konuşmasında şöyle dedi:" Fakat radyasyon formülünün doğru olduğu,mükemmel bir şekilde sınanmış olsa bile,bütün bunlardan onun bulunduğu günden beri,ona gerçek bir fiziksel açıklama yapmak için çok çabaladım ve bu beni Boltzmann'ın entropi ile olasılık arasındaki bağıntılarını dikkate almaya götürdü"
Planck'tan Anılar
Planck'ın yaşamı kişisel trajedilerle dolu geçti Oğullarından biri, Birinci Dünya Savaşı sırasında öldürüldü ve aynı yıllarda iki kızını çocuk doğururlarken kaybetti Evi, İkinci Dünya Savaşı'nda bombalarla tahrip edildi ve oğlu Erwin, Hitlere suikast hazırlamakla suçlandıktan sonra 1944'te Nazilerce idam edildi İdam edilmeden önce "Nazileri destekleyeceğini söylerse oğlunun affedileceği" önerisini reddetti Planck, 1930'da Berlin Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nün başkanı oldu İkinci Dünya Savaşından sonra Enstitü,onun şerefine Max Planck Enstitüsü olarak isimlendirildi Planck, Hitler rejimi sırasında Almanya'da kaldıysa da Nazilerin Yahudi meslektaşlarına yaptıklarını açıkça protesto etti ve sonunda 1937'de başkanlıktan istifaya zorlandı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden kendi adıyla anılan enstitünün başkanı oldu Yaşamının son iki yılını Göttingen'de saygın ve seçkin bir bilim adamı ve insan hakları savunucusu olarak geçirdi Göttingen'de 89 yaşında 1947'de öldü Adil davranışlı,kişilik bütünlüğü olan bilge bir kişiydi

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Max Planck

Eski 05-29-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Max Planck




Nobel Fizik Ödülü sahibi Alman fizikçi
Doğum 23 Nisan 1858
Kiel Almanya
Ölüm 4 Ekim 1947
Göttingen Almanya




Max Karl Ernst Ludwig Planck (23 Nisan 1858, Kiel - 4 Ekim 1947, Göttingen), Alman fizikçi 1918 Nobel Fizik Ödülü sahibi
"Kuantum Kuramı"nı geliştirmiştir Termodinamik yasaları üzerine çalıştı Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu Ortaya attığı kuantum kuramı, o güne değin bilinen fizik yasaları içinde devrimsel ve çığır açıcı nitelikteydi

Akademik hayatı

Almanya'nın Kiel şehrinde entelektüel bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi Babası Kiel Üniversitesi'nde hukuk profesörüydü Orta öğrenimini Münih'te Max Millian Lisesi'nde tamamlayan Planck, bilime gönül vermiş bir öğretmenin etkisinde fiziğe özel bir ilgiyle bağlandı; bir yandan da ailesinin sağladığı olanakla piyano dersleri aldı
Fizik öğrenimi için üniversiteye başvurduğunda, dönemin büyük fizikçisi Hermann von Helmholtz, "Fizik'te artık yapılacak fazla bir şey kalmamıştır; ilerlemeye açık başka bir bilim dalını seçsen daha iyi olur" demişti Ama Max, çocukluk hayalinden kopmamaya kararlıydı Üstelik, üniversite öğreniminde, Helmholtz ve Kirchhof gibi gerçekten seçkin profesörlerin öğrencisi olmanın kendisi için kaçırılmaz bir fırsat olduğunu biliyordu
Münih ve Berlin üniversitelerinde öğrenimini sürdüren genç fizikçinin hidrojen çözülümüne ilişkin doktora tezi, tüm meslek yaşamındaki tek deneysel çalışması olarak kalacaktı Asıl ilgi alanı matematiksel fizik olan Planck, olağanüstü yeteneğiyle kısa sürede meslek çevresinin dikkatini çeker; daha otuz yaşında iken Berlin Üniversitesi fizik kürsüsüne atanır
Planck'ın uzmanlık alanı, termodinamik teori diye bilinen ısı bilimiydi Işık radyasyonu üzerinde çalışırken Planck bir sorunla karşılaşır Klasik fiziğin, "Enerjinin Eşit-bölünme Teoremi"ne göre kor halindeki bir cisimden salınan radyasyonun, hemen tümüyle, dalga uzunluğu olası en kısa dalgalardan ibaret olması gerekiyordu Bu, küçük bir ısının bile son derece parlak bir ışık vermesi demekti Öyle ki, vücut ısımızın bizi bir ampul gibi aydınlatması beklenirdi Radyasyon enerjisi sürekli bir akış olarak varsayıldığından, spektrumun kısa dalga (yüksek frekans) kesiminin alabildiğine geniş olması, hatta sınırsız uzaması gerekirdi
Başka bir deyişle dalga uzunluğunun giderek kısalmasıyla enerjinin sonsuza doğru artması söz konusuydu Fizikçiler bu beklentiyi mor ötesi facia diye niteliyorlardı Oysa, deney sonuçları spektrumda çok değişik bir enerji dağılımı ortaya koymaktaydı Bir kez deney, hiçbir maddenin, ne denli akkor haline getirilirse getirilsin, sonsuz enerji salacağını kanıtlamıyordu Sonra çıkan enerjinin büyük bir bölümünün orta dalga uzunluktaki kesimde olduğu görülüyordu
Yerleşik kuram ile deney sonuçları arasındaki tutarsızlık gözden kaçmayacak kadar açıktı Sorun deneysel verilere dayalı hesaplamalarda bir hatadan kaynaklanmıyor idiyse, yerleşik kuramın yetersizliği söz konusu olmalıydı
Planck'ın yetkin örnek olarak aldığı kara-cisim üzerinde yürüttüğü kuramsal çalışması 1900'de yayımlanır Çalışmanın dayandığı temel düşünce şuydu: Madde her biri kendine özgü titreşim frekansına sahip ve bu frekansla radyasyon salan vibratörlerden ibarettir Gerçi bu düşüncenin yürürlükteki kurama ters düşen yanı yoktu: Ne var ki, Planck aynı zamanda vibratörlerin enerjiyi sürekli bir akıntı olarak değil, bir dizi kesik fışkırmalarla saldığı görüşünü de ileri sürmekteydi Bu demekti ki, belli bir frekanstaki bir osilatörün saldığı veya aldığı enerji ancak tam birimler biçimde olabilir; birim kesirleriyle olamazdı 1900 yılında Kuantum Mekanigini keşfetmiştir Planck'ın çözüm arayışında başvurduğu istatistiksel yöntemin de, inceleme konusu ilişkilerin sayılabilir olmasını gerektirmesi, radyasyon enerjisinin bireysel bölümlerden oluştuğu varsayımını kaçınılmaz kılıyordu
Önerilen çözüm basitti: Gözlem sonuçlarıyla bağdaşmayan sürekli akış varsayımından vazgeçmek! Ne var ki, şimdi oldukça açık ve mantıksal görünen bu çözümün o dönemde hemen benimsenmesi bir yana, akla yakınlığı bile kolayca düşünülemezdi Doğanın sürekliliği bir hipotez ya da sıradan bir varsayım olmanın ötesinde doğruluğu sorgulanmaz bir inançtı adeta! Newton mekaniği gibi Maxwell'in elektromanyetik teorisi de doğanın sürekliliğini içeriyordu
Nitekim elektromanyetik teoriyi deneysel olarak doğrulayan Hertz, ışığın dalga teorisine değinerek bu teoriyle fiziğin değişik kollarının sağlam, tutarlı bir bütünlük kazandığını belirtmekten geri kalmaz
Yerleşik bir kuramı sorgulamak kolay değildir gerçekten Hele yeni bir kuram oluşturmak, üstün zeka ve hayal gücünün de ötesinde yüreklilik ister Doğrusu, Planck'ın, getirdiği çözümle devrimsel bir gelişmeyi başlattığının farkında olduğu; dahası çözümünün, bağlı olduğu klasik fiziği sarsabileceğini öngördüğü söylenemez Ama onun yadsınamaz yanı, karşılaştığı soruna gösterdiği olağanüstü duyarlılıktı
Bir özelliği de özentisiz olmasıydı: Çözümüne deneysel verileri matematiksel olarak dile getiren masum bir formül gözüyle bakıyordu Oysa, "kuvantum" dediği bir enerji paketi ile bir dalga frekansı arasındaki ilişkiyi belirleyen denklemi , bilimde yeni bir devrimin temel taşıydı [Denklemde E enerjiyi, ν radyasyon frekansını, h ise Planck sabiti denen sayıyı
() göstermektedir] Buna göre, bir enerji kuvantumu, dalga frekansıyla Planck değişmezinin çarpımına eşittir (ışık hızı gibi doğanın temel değişmezlerinden sayılan h, herhangi bir radyasyon enerji miktarının dalga frekansına orantısını simgelemektedir)

Planck'ın önerdiği hipotez başlangıçta hiç değilse ışığın dalga teorisineNatura non facit saltus geçerliliğini sürdüremezdi artık! doğrudan bir tehlike oluşturmuyordu, belki Ama klasik fiziğin önemli bir ilkesi olan doğanın sürekliliği varsayımı sarsılmıştı "Doğa asla sıçramaz" anlamına gelen eski Latince özdeyiş,
Kaldı ki, çok geçmeden Einstein'in 1905'te ortaya koyduğu "Fotoelektrik etki" diye bilinen teorisiyle ışık da kuvantum teorisinin kapsamına girer Böylece ısı, ışık, elektromanyetizma vb radyasyon türlerinin tümünün kuvanta biçiminde verilip alındığı hipotezi doğrulanmış olur Bu hipotez daha sonra Bohr, Schrödinger, Heisenberg vb bilim adamlarının önemli katkılarıyla çağımız fiziğine egemen kuvantum mekaniğine dönüşür Planck, istemeyerek de olsa bu büyük devrimin öncüsüydü
Çağımızın ünlü fizikçisi Born, Planck'ın bilimsel kişiliğini kısaca şöyle belirtmişti: "Yaratılıştan tutucu bir kafa yapısına sahipti; "devrimsel" diyebileceğimiz hiçbir eğilim ve özentisi yoktu Olguları aşan spekülasyonlardan da hoşlanmazdı Ne var ki, salt deney verilerine olan saygısı nedeniyle, fiziği temelinden sarsan en devrimci düşünceyi ileri sürmekten de kendini alamadı"
Bu erdemli kişi, ne yazık ki, uzun yaşamını trajik bir kararla noktalamak zorunda bırakılır Yedi çocuğundan yaşamda kalan tek oğlu 1944'te Hitler'e suikast suçlamasıyla yakalananlar arasındaydı Nazi yöneticilerinin yaşlı Planck'a önerileri "basit" olduğu kadar korkunçtu: "Nazizme inanç ve bağlılık duyurusunu imzala, oğlun idamdan kurtulsun!" Planck, tek umudu olan oğlunun ölümü pahasına, yaşam anlayışına ters düşen duyuruyu imzalamaz!

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.