Saatlerden Kurtulun!

Saatlerden kurtulun!

'Erken yatıp erken kalkmak insanı sağlıklı, varlıklı ve akıllı yapar' Bu lafa inanmadan önce Tom Hodgkinson'un 'Tembel Ayaklanması' kitabını okuyun


Z HEYZEN ATEŞ
Bir devrimin eşiğindeyiz ve bu devrimin eylemlerine katılabilmek için tek yapmanız gereken hiçbir şey yapmamak 21 yüzyılın özgür erkekleri ve kadınları, birleşin! Ve hiçbir şey yapmayın Tembellerin iş düzenine, sabah 9 akşam 5'e, düzenli maaşa, kısır döngüye karşı verdikleri savaşa katılın Dünya tarihinin en kolay savaşından bahsediyorum; hepimizin içinde olan hiçbir şey yapmama isteğine dayanan savaştan Üstelik bu savaşın manifestosu olan kitap üzerine bir şeyler yazıyor olmaktan da mutluyum: Tembel Ayaklanması Yan gelip yatmanın manifestosu da mı olurmuş demeyin, Tom Hodgkinson yazmış işte, çok da güzel yazmış üstelik
Oblomov'un doktor raporu
Tembellik konusunda son derece zevksiz olan endüstri savunucusu Benjamin Franklin insanları perişan eden bir laf uydurmuş ve bunu ölene kadar desteklemiştir: "Erken yatıp erken kalkmak insanı sağlıklı, varlıklı ve akıllı yapar" Hayır! Erken kalkanlar sağlıklı, varlıklı ve akıllı olur diye bir şey yoktur Tam tersine bunların çoğu hastalıklı, parasız ve biraz da akılsızdır; zira geç kalkıp keyif yapan insanların yerine çalışırlar Bana inanmıyorsanız sabah metroda gördüğünüz yüzlere bakın Varlıklı adamın sabahın 6'sında metroda ne işi olur Her şey, yataktan geç kalktığımız günlerde kendimizi suçlu hissetmemiz için kurulmuş büyük komplonun parçası Oysa insan aklı en sağlam planlarını sabah üç dakika olsun daha uzun uyuyabilmek için yapar, öyle ki ikiyle ikiyi hesap makinasız toplamaya üşenen insanlar yola ve kahvaltıya harcayacakları süreden nasıl kısabileceklerini bir çırpıda hesaplayıverirler o üç dakikayı kazanmak için İşte size tembelliğin ilk şartı: Çalar saatlerden kurtulun! Hatta bütün saatlerden kurtulun Patronunuz işe geç gitmenize kızarsa da suçu Hodgkinson'a atın Çünkü bu kitabı okuduktan sonra kesinlikle saat 6'da uyanmak istemeyeceksiniz Ben de mesela şu anda bu yazıyı yazmak istemiyorum ama teslim tarihi diye tutturuyorlar, ne yaparsınız ki- Ya da kitapta örnek olarak verildiği gibi Oblomov'un doktorundan aldığı raporun bir benzerini yazdıracak bir doktor bulun ve patronunuza fakslayın
Hodgkinson sayesinde tembelliğe karşı kurulan komployu keşfettiğim için son derece mutluyum Büyük şair Walt Whitman gençken çalıştığı gazeteye sabah on bir buçukta gelip yarımda öğle yemeğine gider, iki saat oyalanır, döndükten sonra bir saat çalışır, üç buçukta da çıkar gidermiş Keza Bertrand Russell hiçbir makalesini zamanında teslim etmezmiş Yatağında yazan yazarların listesi de oldukça uzun: Çiçero, Swift, Rousseau, Voltaire, Twain,Stevenson, "Hareketlilik yapacak hiçbir şeyi olmayan insanların sığınağıdır" diyen Oscar Wilde'ın tam gün çalışmaya ne kadar karşı olduğunu keşfetmek içinse Sosyalizm ve İnsan Ruhu yapıtını okumak yeterli "Düşünüyorum öyleyse varım," diyen Descartes'ın nerede düşündüğünü sanıyorsunuz, masasının başında mı? Hayır, yatağında uzanmış düşünüyordu çünkü daha 17 yüzyılda keşfetmişti tembelliğin önemini Marcel Proust ömrünün çoğunu yatakta geçirdi zaten Kayıp Zamanın İzinde gibi muazzam bir kitabı başka nasıl yazabilirdi?- Beethoven Viyana surlarında saatlerce dolaşır, Hugo iki katlı otobüslerin üst katına çıkıp kenti izler, Blake ise Londra sokaklarını arşınlardı
Hodgkinson Tembelliğin Manifestosu'nu ortaya çıkartabilmek için çok detaylı bir araştırma yapmış: Keats, Marx, Thoreau, Stevenson, Whitman, Wilde, JM Barrie, Çiçero, Lewis Carroll, Lin Yutang, dünya barışı için Yoko Ono'yla birlikte bir hafta yataktan çıkmayan John Lennon ve elbette Mark Twain Tembellik üzerine yazılmış hiçbir kitap Tom Sawyer'dan bahsedilmeden tamamlanmış olmazdı zaten "İşten kaytarmanın yollarından biri de işi başkalarına havale etmek değil midir?" dersem sanırım ne'den bahsettiğimi anlayacaksınız Evet, meşhur çit boyama sahnesinden bahsediyorum, Tom'un arkadaşlarını çit boyamanın ne kadar eğlenceli olduğuna ikna edip eline fırça dahi almadan işi bitirmesinden Daha ne söylenir ki bunun üzerine? Ah, haksızlık etmemek adına karşı tezi, çok çalışmayı savunanlara da değinmek gerek elbette: Hitler, Stalin, Mao, İdi Amin, Mussolini
Yazıyı Stevenson'ın bir sözüyle kapatmayı uygun buluyorum: "Okul günlerinize şöyle bir dönüp baktığınızda pişmanlık duyacağınız günler okulu kaytardığınız günler olmayacaktır"