Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Fizik / Kimya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
albert, atatürke, bilimlerine, einstein, fen, hayatı, katkısı, mektup, yazdığı

Albert Einstein 'in Hayatı Fen Bilimlerine Katkısı Ve Atatürk'e Yazdığı Mektup

Eski 05-18-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Albert Einstein 'in Hayatı Fen Bilimlerine Katkısı Ve Atatürk'e Yazdığı Mektup



Albert Einstein 'in Hayatı Fen Bilimlerine Katkısı Ve Atatürk'e yazdığı Mektup Albert Einstein (14 Mart 1879 – 18 Nisan 1955), Yahudi asıllı Almanyalı fizikçi

Hayatı:

Albert Einstein, 1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi Babası Einstein & Cie adında bir elektrik fabrikası sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda sağlıklı bir çocuk olduğu anlaşıldı1880 de ailesiyle Münih'e taşındı Babası Hermann ve abisi Yakob burada Einstein&cie adında elektrik mühendisliği ile bir şirket kurdular 1894 yılında ailesin iflası nedeni ile İtalya'ya taşındılar

Einstein; buluş ve çalışmalarındaki esin kaynağını ise kendisi: "Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklit geometrisi Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!" sözleri ile açıklamıştır

Lise öğrenimini 1894'te İsviçre'de tamamladı ve 1896'da Zürih Politeknik Enstitüsü'ne (ETH) girdi Sırp asıllı Mileva Maric adlı bir fizik öğrencisi ile evlendi Mileva, Einstein'nın 1905'te çıkardığı araştırmanın matematik hesaplarında yardımcı olmuştur1921 yılında teorisi üzerinde çalışmak için New York'a gitti 1933 de hitler'in ırkçı politikası sebebiyle Alman vatandaşlığından çıkartıldı Amerika'ya gitti ve buranın vatandaşı oldu

1933 de, Almanya'da Nasyonal Sosyalist Partisi'nin İktidar olmasıyla, çalışmalarına izin verilmeyen 40 bilim adamı adına, Mustafa Kemal Atatürk'e bir mektup yazarak, onların Türkiye'de çalışmalarına devam etmelerini istemişti Atatürk, bu isteği kabul ederek, İstanbul üniversitesi'nde çalışma imkânı tanımıştı

Bu Dönemde Einstein'a, İsrail Başbakanlığı teklif edildi Ancak kabul etmedi Dr Chaim Weizmann ile Kudüs Musevi Üniversitesini kurdu
1955'te yaşamını yitirene kadar, bilim dünyasına pek çok katkıda bulundu 1916'da yayımladığı "Genel Görelilik Kuramı", 1921'de "fotoelektrik etki ve kuramsal fizik alanında çalışmalarıyla, Nobel Fizik Ödülü'nü aldı

Bern'de federal patent dairesinde görev aldı Bu görevden arta kalan zamanlarda çağdaş fizikte ortaya atılmaya başlanan problemler üzerinde birçok araştırma yaptı Önce atomun yapısı ve Max Planck'ın kuantum teorisi ile ilgilendi Brown hareketine ihtimaller hesabını uygulayarak bunun teorisini kurdu ve Avogadro sayısının değerini hesaplayarak teorisini test etti Kuantum teorisinin önemini ilk anlayan fizikçilerden birisi oldu ve bunu ışıma enerjisine uyguladı Bu da onun, ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmasını ve fotoelektrik olayını açıklayabilmesini sağladı

1905 yılında "Annalen der Physik" dergisinde bu çalışmalarını açıklayan iki yazısından başka, üçüncü bir yazısı daha çıktı ve bu yazıda görecelik teorisinin temelini attı Teorileri sert tartışmalara yol açtı 1909'da Zürih Üniversitesi'nde öğretim görevlisi oldu Prag'da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik Enstitüsü'nde profesör oldu 1913'de Berlin Kaiser-Wilhelm Enstitüsü'nde ders verdi ve Prusya Bilimler akademisine üye seçildi Bir bilim adamı olarak 1 Dünya Savaşı'nda tarafsız kaldı İlk eşinden Hans ve Eduard isminde iki erkek çocuk sahibi olan bilim adamını 1914 yılında eşi terk etti Birinci Dünya Savaşı nedeniyle yiyecek kıtlığı sırasında mide ağrıları çeken bilim adamına kuzeni Elsa bakmış ve ikinci defa kuzeni Elsa (takma ismi Else) ile evlenmiştir

Yabancı ülkelere birçok gezi yapmakla birlikte 1933'e kadar Berlin'de yaşadı Almanya'da yönetime gelen Nasyonal Sosyalist (Nazi) rejimin ırkçı tutumu dolayısıyla, pek çok Musevi asıllı bilim adamı gibi o da Almanya'dan ayrıldı Paris'te College de France'ta ders verdi; buradan Belçika'ya oradan da İngiltere'ye geçti Son olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek Princeton Üniversitesi kampüsünde etkinlik gösteren Institute for Advanced Study'de (İleri Araştırma Enstitüsü) profesör oldu 1940 yılında Amerikan yurttaşlığına geçti

Küçük oğlu Eduard akıl hastalığı nedeni ile Zürih yakınlarında bir bakım evinde hayatını geçirmiş; büyük oğlu Albert, babası ve annesinin karşılaştığı Zürih Polytechnic'te mühendislik okumuş ve daha sonra University of California, Berkley'de profesörlük yapmıştır 1955'de Princeton'da ölmüştür; oğlu Albert yanında bulunmuştur

Üvey kızı Margot Einstein, bilim adamının kişisel mektuplarını özenle herkesten saklamış ve kendisinin ölümünden 20 yıl sonra daha saklı kalmasını vasiyet etmişti Günümüzde Princeton Üniversitesi tarafından basılan bu mektuplar bilim adamının gizli kalmış özel yaşamı hakkında ilginç bilgiler sunmaktadır

Fen Bilimlerine Katkısı:
Buluşları:
Einstein'ın fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük ölçüde etkiledi Kendisi özellikle zaman ve uzay için düzenlenmiş bağlılık İzafiyet Teorisi ile tanındı

Bu teori üç bölüme ayrılır:
Newton mekaniğinin yasalarını değiştiren ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren Özel Görelilik (1905);
Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren Genel Görelilik (1916);Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren daha geniş kapsamlı teori denemeleri

İlk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş fiziğin temel taşları arasında yer alırlar Einstein atom ile ilgili olarak: "Ben atomu iyi bir şey için keşfettim, ama insanlar atomla birbirlerini öldürüyorlar" demiştir

20 yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein, Görecelik kuramını geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür (Nobel Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en önemli katkısı olarak nitelendirilen Görecelik kuramı fazla kuramsal bulunmuş ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir)


Albert Einstein’ın Atatürk’e Yazdığı Mektup

Ekselansları Atatürk

OSE Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum Sözü edilen kişiler , Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler Çoğu geniş tecrübe , bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler , yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler

Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi , birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir Bu ilim adamları , hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler

Bu başvuruya destek vermek maksadıyla , hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum

Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan
Prof Albert Einstein

Alıntıdır!

Alıntı Yaparak Cevapla

Albert Einstein

Eski 05-28-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Albert Einstein



ALBERT EINSTEIN
(1879-1955)



Bilime Ve Barışa Adanmış Bir Ömür: Einstein

Einstein, "evrenin en anlaşılmaz özelliği, anlaşılabilir olmasıdır" demişti Ama o, evreni anlaşılmaz özellikleriyle gözümüzün önüne seriverdi Anladım dediğiniz bir anda yeni bir anlama sorusu bizi bekliyordu Bununla birlikte, meslekten olmayanlar için, evreni onun kadar hiç kimse zorlaştırmamıştır Zaman genişler, uzunluklar kısalır, evrenin maddesi patlar ve kaybolur Deneyime ve sağduyuya güven kalmaz Evren, matematikçinin evreni olmaya yüz tutar Einstein, aslında 1905 yılından bu yana başımızı döndürüyor Kimimiz farkında belki büyük çoğunluğumuz farkında bile değil!

"İşte orada" diyordu Einstein ve ekliyordu: " Bu muazzam alem vardı ve karşımızda bizim varlığımıza tabi olmaksızın büyük ve ebedi bir bilmece gibi duruyordu Bu alemin temaşası, bana bir kurtuluş yolu gibi görünüyordu"

Büyük İngiliz Matematikçisi/Düşünürü Bertnard Russell onun için şöyle yazar:

" Einstein, tartışmasız, zamanımızın en büyük adamlarından biriydi En iyi bilim adamlarının başlıca niteliği olan basitlik, onda yüksek derecede vardı: bütünüyle kişisel olmayan şeyleri bilme ve anlama isteğinden gelen bir basitlik Ayrıca onda bilinen şeyleri hemen doğru kabul etmeme yeteneği de vardı Newton, elmaların nasıl olup da düştüğüne hayret ediyordu; Einstein de eşit dört çubuğun bir kare oluşturması karşısında hayranlık dolu bir minnettarlık duyuyordu, çünkü hayal edebildiği evrenlerin çoğunda kare diye bir şey yoktu Einstein, ahlaki nitelikleri bakımından da büyüklük sergiledi Kişisel yaşamında nazikti ve alçakgönüllüydü; meslektaşlarına karşı (benim görebildiğim kadarıyla) kıskançlıktan bütünüyle uzaktı (bunu, Newton ya da Leibniz için söyleyemeyiz) Son yıllarında bilim dünyasının ilgisi Kuantum Kuramı üzerinde toplanmış, görelilik az ya da çok gölgelenmişti; ama bunun onu gücendirdiğine ilişkin hiçbir işaret görmedim Dünya sorunlarıyla esaslı biçimde ilgilendi Birinci Dünya Savaşı (1914-1918)' nın sonunda onunla ilk temasa geçtiğimde, bir barışseverdi, ama Hitler onun (benim de) bu görüşü terk etmesine yol açtı Kendisini öncelikle bir dünya vatandaşı olarak görüyordu; Nazilerin onu kendisine bir Yahudi olarak bakmaya ve dünya üzerindeki Yahudilerin davası ile uğraşmaya zorladıklarını fark etti İkinci Dünya Savaşı (1939-1945)' ndan sonra, atom bombasının tehdit ettiği insanlığın, felaketlerden kaçınabilmesi için bir yol bulmaya çalışan bir grup Amerikalı bilim adamına katıldı

İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda Dünya iki kutuplulaştı Sosyalist dünyanın başını Sovyet Rusya, kapitalist dünyanın başını ABD çekiyordu ABD'de yükselen "komünizm düşmanlığı" akademik çevreleri de etkilemişti Amerika' da Kongre Soruşturma Komisyonu, bozguncu oldukları varsayılan etkinlikleri sorgulamaya başladığında, akademik görevlerdeki herkesi bu komiteler ya da bazı üniversiteler tarafından kurulan benzeri zorba kurullar önünde ifade vermemeye çağıran ünlü mektubunu yazdı Bu tavsiyede bulunurken, eğer yanıt kendisini suçlayacaksa hiç kimsenin bir soruya yanıt vermeye zorlanamayacağına ilişkin Anayasa' nın Beşinci Eki' ne dayanıyordu Ama bu ek, yanıt vermeyi reddetmenin suçluluk kanıtı olarak değerlendirilebileceğinde direnen sorgucular tarafından yenilgiye uğratıldı Bu kamusal etkinliklerinde bütünüyle alçakgönüllüydü ve tek kaygısı insanlığı kendi aptallıklarından kaynaklanan felaketlerden korumanın yollarını bulmaktı Dünya onu bir bilim adamı olarak alkışlarken, pratik işlerdeki yalın olduğu kadar derin bilgeliği yalnızca aptallık olarak göründü

Einstein, görelilik kuramı dışındaki çok önemli çalışmalarına karşın, haklı olarak hem bilim, hem de felsefe için temel önemde olan bu kuramla ün yapmıştır Birçok kişi (ben dahil!) bu kuramın popüler bir açıklamasını yapmaya kalkmıştır" (Russel)

Kuantum kuramı, görelilik kuramına göre daha devrimci görüşler içerir B Russell' den dinleyelim:

"Onun fiziksel dünya hakkındaki kavramlarımızı kökünden değiştiren etkisinin henüz tamamlanmadığını düşünüyorum Onun yaratıcı etkisi çok tuhaftır Bize, atom ve hidrojen bombalarında sergilenen uğursuz güç dahil, maddeyi yönetmek için yeni güçler verdiği halde, bildiğimizi düşündüğümüz birçok şeyi bilmediğimizi gösterdi Kuantum kuramından önce hiç kimse verili bir anda bir parçacığın herhangi bir belirli yerde ve herhangi bir belirli hızla hareket ettiğinden şüphe etmedi Bu, artık sorun değildir Bir parçacığın konumunu daha tam olarak belirlediğinizde, hızı daha az doğru olacak; hızını daha tam olarak belirlediğinizde ise konumu daha az doğru olacaktır Ve parçacığın kendisi oldukça belirsiz bir şey olur, eskiden olduğu gibi sevimli bilardo topu değildir Onu yakaladığınızı düşündüğünüzde, parçacık değil bir dalga olduğunu gösteren inandırıcı kanıtlar çıkarır Gerçekte bilebileceğimiz tek şey, bazı denklemlerdir; ve bunların da yorumu karışıktır Klasik fiziğe daha yakın kalarak mücadele eden Einstein için bu bakış açısı tatsızdı Buna rağmen o, bu yüzyıl sırasında bilimde devrim yapan, yaratıcı kanallar açan ilk kişi oldu Başladığım gibi bitireceğim: Einstein, büyük bir adamdı, belki çağımızın en büyüğü"

Albert Einstein, Yahudiydi, pek de dindar olmayan bir ailedendi 14 Mart 1879' da Almanya' nın Ulm kentinde doğdu; 18 Nisan 1955' te, 76 yaşında iken ABD' de öldü

Einsteinİçe kapanık, oyundan hoşlanmayan, geç konuşmuş (rivayete göre 4 yaşında konuşmuş) bir çocuktu Bu yalnızlık döneminin izlerini tüm yaşamı boyunca korudu Annesi Paulin' in isteği üzerine 6 yaşında keman dersleri almaya başladı Klasik müzik kültürü, yaşamı boyunca onun için dinlendirici bir uğraş olacaktı Cep pusulasının esrarıyla soru sormaya başladı Bir pusulanın iğnesi neden hep aynı yönde dönüyordu? 4-5 yaşlarında kendisine sorduğu bir soruydu bu 12 yaşına geldiğinde Pisagor teoremiyle tanıştı ve görünürdeki karmaşıklığa karşın bir dizi olgunun basit bir açıklaması olacağına inanmaya başladı Liseye yazıldı Sonra 1894' te babasının işi bozuldu ve aile, İtalya' nın Milano kentine göç etti

Einstein de Bir Zamanlar Üniversite Sınavını Kazanamamıştı!

Einstein, bir delikanlı olarak pek az zeka umudu verdi Bir öğretmeni “sen asla bir şey olamayacaksın Eistein” sözleri üzerine katı bir disiplini ve skolastik eğitim uygulayan Alman okul sistemini terk etti 16 yaşında iken Zürih Teknik Üniversitesi'ne girmek istedi Ama matematik dışındaki konularda -modern diller, zooloji ve botanik bilgisi- eksik olduğu için üniversiteye alınmadı Ancak o yılmadı Bir liseye devam etti, lise diploması aldı, 1896' da Zürih Teknik Üniversitesi' nin fizik ve matematik öğretmeni yetiştiren bölümüne kaydolmayı başardı

Zürih Teknik Üniversitesi, onun düşüncelerini şekillendirdi Öğrenime başladığı zaman büyük matematikçi Hermann Minkowski ile karşılaştı Her bilim adamının iyi bir öğretmen olduğu söylenemez Einstein, Minkowski' nin derslerini pek ilgi çekici bulmadı; ama kuramlarının matematiksel formülasyonunda Minkowski, ona esin kaynağı oldu Doğrusu, Minkowski de o zamanlar Einstein’i sevmiyordu, çünkü ona “tembel köpek” diyordu

Einstein, Teknik Üniversiteden 1900' de mezun oldu; İsviçre vatandaşlığına geçti; kısa bir süre öğretmenlik yaptı Disipline karşı tutumu yüzünden öğrencilerin tarafından çok sevilen, fakat başarısız bir öğretmendi Einstein Halya’da bir tatilden sonra, eğitimini İsviçre Federal Politeknik Okulu’nda 1901'de tamamladı; çok az derse girdiği halde, bir arkadaşının tuttuğu mükemmel ders notları sayesinde kursları geçmeyi başardı Einstein akademik bir görev bulamayınca, 1902' de İsviçre' nin Bern kentindeki patent bürosunda memur ("üçüncü sınıf teknik uzman") olarak çalışmaya başladı Görevi, bürodan onay almak üzere teslim edilmiş birçok icat arasından seçim yapmaktı

“Einstein, patent bürosunda bir memurdu” denince, insanın aklına bizdeki “bugün git yarın gel memurluğu” gelir Patent bürosu, öyle sıradan bir yer değildi aslında Burada yeni buluşlara patent veriliyor ve keşifler inceleniyordu Büroya sunulan buluşların temel düşüncelerini kısa zamanda ortaya çıkarma işi Einstein' de kuramsal düşünme yeteneğini geliştirdi Ayrıca bürodaki görevi, bilimsel aletlerin yapılması konusundaki merakını kamçıladı Küçük elektrik yüklerini ölçmek için geliştirdiği bir alet, bugün Bern' de sergileniyor Einstein' in yeni buluşlara ve aletlere ilgisi sandığımızdan fazla Patent bürosundan ayrıldıktan sonra bile Avrupa' da yeni aletler üzerine çalışan bazı fabrikalarda danışmanlık (müşavirlik) yaptığını görüyoruz Bu icatların bir kısmı, sayelerinde ekonomik hanedanlıklar kurulacak olan hünerli aletlerdi,bir kısmı da komik ve inanılması güç şeyler ve basit makinelerdi Einstein önce aletleri inceliyor, sonra da onlarla ilgili bilgilerin sunulduğu metinleri okuyordu Orada çalışırken, en karmaşık görünen şeylerin bile basit, temel prensiplere indirgenebileceğini öğrendi ve bu dersi hiç unutmadı 1905'teki dahi vuruşunun temelleri işte böyle atıldı

Einstein,İsviçre'de kendisini evinde gibi ve daha özgür hissediyordu Ayrıca askerlik için Almanya’ya dönmek istemiyordu Çünkü Yahudi aleytarlığı tüm Avrupada hızla yayılmaya başlamıştı Fransız ordusunda subay olarak görev yapan Yahudi asıllı Dreyffus’un uydurma bir casusluk olayıyla itham edilip Şeytan Adası’na sürülmesiyle sonuçlanan ve Paris’i sarsan davanın üzerinden sadece altı yıl geçmişti 21 yaşını doldurduğunda İsviçre vatandaşlığına geçti İki yıl sonra da okul arkadaşlarından Sırp asıllı Mileva Maric ile evlendi Bir yıl kadar önce bu bayandan bir kız çocuğu olmuştu Lieserl adlı bu kız çocuğunun ne olduğu hala bilinmiyor Mileva, aynı zamanda, Einstein’in ilgi duyduğu konuları tartışabildiği ilk kadındı Mileva, 1904'te Hans Albert adlı oğulu dünyaya getirdi Einstein ailesi ekonomik sıkıntı içindeydi O zamanlar Eeve gelen ziyaretçilerin anımsadıkları, kuruyan çamaşır ve çocuk bezlerinin kötü kokusu, Einstein’in pipo tütünü ve sobadan sızan dumandı Kışın hava, camların açılmasına izin vermeyecek kadar soğuktu; yaz sıcağı da kötü kokuların şiddetini artırıyordu Mileva bulaşık yıkarken Einstein, bir kitaba dalmış, ayağıyla beşiğin içinde çığlık çığlığa ağlayan bebeği sallıyor oluyordu Bazen arkadaşları, ona, yere kapanmış, defterini çocuğun oyuncak arabasının üzerine sermiş, uzun bir hesaba dalmış olarak rastlarlardı Bu arada arabasını almak isteyen çocuk, çıngırağıyla babasının kafasına vuruyor olurdu

Einstein, 1905 yılında yayınladığı üç yazıyla bilimsel tarihin gidişini değiştirdi Üçü de bilimsel baş yapıt olan bu yazılar, aynı zamanda Einstein' in üç ilgi alanını gösteriyor: Atomların varlığının testi(İstatistiksel mekanik), bir ışık parçacığı olarak fotonun tanıtımı(kuantum kuramı ) ,kütle ve enerji ilişkisi, özel görelilik O zaman Einstein, daha 26 yaşındaydı Fizik ve felsefe dünyasında Newton mekaniğinden esinlenen determinizm görüşü egemendi Determinizm,herşeyin birbirine nedensellik bağı ile bağlı olduğu inancıdır Gerçi 1900 yılında Max Planck (1858-1947), enerjinin de parça parça yayıldığı görüşünü açıklamıştı; ama doğada süreklilik olduğu yolundaki önyargı egemenliğini sürdürüyordu

Diğer Eserleri

Einstein’in 1905'te Annalen der Physik ’te yayımladığı beş makalesinin dışındaki başlıca yapıtları,gene aynı dergide yayımlanan 1906; Brown Hareketi Kuramı Üzerine,1906; Işıkı salımı ve Soğurumu Kuramı Üzerine,1907; Işınımın Planc Kuramı ve Özgül Isı Kuramı,1916; Genel Görelilik Kuramının temelleri ile Zeitschrift für Mathematik und Physik’te yayımlanan 1913; Bir Kütleçekimi Kuramı ve Genelleştirilmiş Görelilik Kuramına Bir Gönderme,1917; Işınımın Kuantum Kuramı, Prusya Bilimler Akademisi Oturum tutanakları,1924; Tek Atomlu İdeal Gazların Kuantum Kuramı Ayrıca; Görelilik ( İzafiyet) teorisi (1920) ve Fiziğin Evrimi (1938) adlı yapıtlarını yayımlamıştır

Einstein, Akademik Kariyerde Tırmanıyor!

Molekül boyutlarının hesaplanmasına ilişkin bu ilk çalışmasıyla, 1908'de, Zürich Üniversitesi’nden doktor ünvanı aldı1909 Sonbaharında Zürih Ünivresitesinde bir fakültedeki göreve başlamak üzere patent bürosundaki işini bıraktı Bu görevi, Prag Alman Üniversitesindeki ve sonra Zürih Politeknik Ünviversitesindeki görevler izledi

1911'de Güneş gibi büyük kütleli bir nesnenin çevresinden geçen ışığı saptırdığını varsayarak Güneş tutulmasını yıldız ışıklarının sapmasını ölçmek ve test etmek gerektiğini düşündü Bu düşünce, Güneş tutulması sırasındaki gökyüzüyle normal gece zamanındaki gökyüzünü karşılaştırmaktan ibaretti Gece, uzak yıldızlardan gelen ışık, Dünya'ya doğdrudan ulaşır Güneş tutulması sırasında ise Güneşi, yıldızlar ve Dünya arasına giriyorEinstein'in hipotezine göre tutulan Güneş'in yanındaki yıldızların fotoğrafındaki konumları ile karşılaştırıldığında ışıkları Güneşe doğru Güneş tarafından çekiliyormuş gibi bir görüntü elde edilecekti 1912' de yeniden İsviçre' ye döndü ve Zürich' te dersler verdi Çalışmalarıyla çağdaşları arasında önde gelen bir deha sayılmaya başlanmıştı 1913' te Almanya’ya döndü ve Berlin' e yerleşti Bu yıllarda Birinci Dünya Savaşı’nı doğuracak gerginlikler tırmanıyordu Savaş, ansızın patlak verince İsviçre' ye tatile giden eşi ve iki oğlu Berlin’e dönemedi Bu zorunlu ayrılık, birkaç yıl sonra boşanmayla noktalandı

1913 yılında Max Planck, Einstein’i Zürih’te ziyaret etti ve ona Avrupa’da bir kuramsal fizikçi için en iyi pozisyon olan Berlin Kaiser Wilhelm Enstitüsünde(sonradan Max Planck Enstitüsü), Fizik Enstitüsü Müdürlüğünü önerdi Einstien bu öneriyi kabul etti Bu sırada ona Prusya Akademisinde bir iskemle ve Berlin Üniversitesinde profesörlük önerildi Almanya’ya ve sevmediği akademik dünyaya dönme konusundaki direnişine rağmen, bu pozisyon ona Planck da içinde olmak üzere zamanın en büyük fizikçileri ile birlikte çalışma fırsatı verdi Bu fizikçilere katılmak onun yaşamının etkileyici deneyimlerinden biriydi Einstein Berlin’de özgül ısı kuramına katkıda bulundu ve Planck’ın siyah cisim ışıması yasasına yeni bir ivme kazandırdı Bu son çalışmasında, kendisinin ışık parçacıkalrı, fotonlar, fikrini kullandı ve uyarılmış ışık yayılması kavramını- modern lazerler bu ilke temelinde çalışır- getirdi

1919 yazında akrabalarından biriyle evlendi Versaille Anlaşması, Alman halkında şovenist duyguların kabarmasını sağlıyor; Almanya' da faşizm hızla güçleniyordu Einstein, ırkçılığa ve savaşa karşı tavrını sürdürdü Dindar olmadığı halde Siyonist harekete sempati göstermesi, Nazilerin hışmını üzerine çekmeye yetti "Fizikte Bolşeviklik" yaptığı ileri sürülerek cezalandırılması bile istendi Ama onun bilimsel ünü dünyanın dört bir yanını sarmıştı Çeşitli kıtalardaki çeşitli ülkelerden konferans davetleri alıyordu 1921' de gezilerinden birinde Nobel Fizik Ödülü’nü kazandığını öğrendi Gerekçe olarak " foto elektrik etki ve kuramsal fizik alanındaki çalışmaları" gösteriliyordu Ününü asıl borçlu olduğu görelilik kuramından söz bile edilmiyordu

Faşizm, 1920' lerde İtalya'da , 1933' te Almanya gibi bir ülkede iktidara tırmanmıştı Birinci Dünya Savaşının Versay Anlaşması, Alman halkının köleliğini istiyordu Bir başkaldırı, Alman ulusunun dirilişi gibi bir kavram kitlelerin afyonu olmaya yetti

O yıllarda, bilim dünyasında bile Einstein pek anlaşılmış değildi Ayrıca Niels Bohr’un başını çektiği yeni kuantum kuramı, derin kökler salıyordu O zamana dek, bizim dışımızda, bizden bağımsız, nesnel bir maddesel dünya olduğu genellikle benimsenmişti Berkeley’in dünyasının gülünç olduğu yeterince işlenmişti Ama kuantum kuramı, insanoğlunu yeni bir düşünceyle tanıştırıyordu: İnsanoğlu, araştırdığı dünyanın bir parçasıdır ve araştırdığı dünyanın davranışlarını ve boyutlarını etkiler!

İnsanoğlu, ufuklarını genişlettikçe Niels Bohr’un dediği gibi “büyük varolma dramının hem seyircileri, hem de oyuncuları olduğumuz” gerçeğini daha açıkça anlıyor Böylece insan, kendi kendinin bilmecesidir

Einstein, Alman militarizmine ve savaşa karşı eleştirilerini yükseltti İnsancıl ve barışçı tutumunu yaşamının sonuna dek sürdürdü Einstein bundan sonraki çalışmalarını elektromanyetizma ile kütleçekimi arasındaki ilişkilerin araştırılması üzerinde yoğunlaştırdı, ama onun birleşik alan kuramı başarıya ulaşamadı

1930' da ABD' deki Californiya Teknoloji Enstitüsünde konuk profesör olarak bir yıl ders verdi

1931' de Oxford Üniversitesi’ne konuk profesör olarak çağrıldı O hem bilimsel görüşlerini hem de savaşa karşı tutumunu yaymaya çalıştı 1932' de Einstein Savaş Karşıtları Uluslarası Fonu’nu oluşturdu Bu kuruluşla, Cenova' da toplanan Dünya Silahsızlanma Konferansı’na (1932) kitlesel bir baskı yapmaya çalıştı Ama konferansın boş ve gülünç bir toplantıya dönüşmesi onda düş kırıklığı yarattı Bu dönemde Avusturyalı psikiyatrist Sigmund Freud ile insan doğasındaki yıkıcılık; Hintli gizemci şair Rabindranath Tagore ile gerçeğin doğası üzerine sık sık mektuplaştı

1932' de yeniden ABD' ye gitti Ve 1933' te Almanya' da Hitler iktidara gelmişti Almanya' ya artık hiç dönmeyecekti Aynı yıl, Princeton Üniversitesi Yüksek Araştırma Enstitüsü' nde görev aldı ve yaşamının sonuna dek orada çalıştı 1939 yılında Alman araştırmacıların uranyum atomunu parçaladıklarını öğrendi 1940 yılında Amerikan vatandaşı oldu Denetimli zincirleme tepkimenin (nükleer fisyonun) gelecekte dev bir bomba yapımına yol açabileceğini sezerek ABD başkanı Roosevelt' e bir uyarı mektubu yazdı Ama bu mektubun etkisiyle bombayı geliştirmek için kurulan projenin ve yapılan çalışmaların hiçbir aşamasında görev almadı Üstelik 1945'te Japonya'nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının bir daha kullanılmaması için tüm gücüyle çalıştı(atominsancom)

Einstein, ABD’ de kendisini hiçbir zaman yurdunda hissetmedi O, hep huzursuz oldu: Bir defasında :

Yahudiler için ben bir azizim

Amerikalılar için bir gösteri parçası

İş arkadaşlarım için bir şarlatan "

demişti Einstein, doğumda hiçbir seçimi olmadığını, fakat ölümünün kendi seçimi olabileceğini biliyordu

Ölümcül hastalığını öğrendiği zaman ameliyat olmak istemedi ve yirminci yüzyılın en büyük dehası, 18 Nisan 1955' te Amerika'da' ki evinde öldü Başında bekleyen hemşire onun Almanca olarak söylediği son sözlerini anlayamadı Ne yazık!

Michele Besso, Einstein’in patent bürosundaki günlerinden tanıdığı en eski arkadaşıydı Bu iki arkadaş, elli yıl boyunca yazışmışlardı Einstein’in özel görecelilik konulu 1905 yılı yazısında teşekkür borçlu olduğunu yazdığı tek şey onunla sohbetleriydi Ne şeref! Einstein’in arkadaşı onun ölümünden bir ay önce, İsviçre’de öldü Einstein, Besso’nun oğlu ve kız kardeşine, mutlak determinist dünya görüşünü ifade ederek şunları yazmıştı: “ Şimdi o bu tuhaf dünyadan, biraz benden önde giderek ayrıldı Bu hiçbir şey demek değildir Bizim gibi, fiziğe inan insanlar, geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasındaki ayırımın yalnızca inatçı ısrarlı bir yanılsama olduğunu bilirler

Einstein 1935'te EPR Deneyi diye anılan bir düşünce deneyi ile kuantum kuramının tamamlanmamış olduğunu ileri sürdüÖmrünün son birkaç on yılını,kütle çekimi ile elektromanyetizmanın bir araya getirildiği birleşik bir kuram için, başarısız bir araştırmaya ayırdı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.