Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arılarının, bal, taksonomisi

Bal Arılarının Taksonomisi

Eski 05-28-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Bal Arılarının Taksonomisi



BAL ARILARININ TAKSONOMİSİ,
VÜCUT YAPILARI VE GELİŞME DÖNEMLERİ



A- Bal Arının Taksonomisi
Dünyada 100000 dolayında böcek türü taksonomik olarak sınıflandırılmıştıde 3000 dolayında arı türü bulunmaktadır Bal arıları evrimleri süresince diğer böcek türlerinden farklılık göstererek kendilerine has morfolojik ve anatomik yapılarını geliştirmişlerdir Örneğin bal arılarında polen toplamaya yarayan polen sepetçiklerinin oluşması, nektar ve polenle beslenmeye geçiş bu farklılaşmanın en tipik örnekleridir Hayvanlar aleminin böcekler sınıfında yer alan bal arısının taksonomisi aşağıda verilmiştir

Alem (Kingdom) :Hayvanlar (Animalia)
Şube (Phylum) :Eklembacaklılar (Arthropoda)
Alt şube (Subphylum) :Antenliler (Antennata)
Sınıf (Class) :Böcekler (Insecta)
Takım (Order) :Zar kanatlılar (Hymenoptera)
Familya (Family) :Arılar (Apidae)
Cins (Genus) :Bal arıları (Apis)
Tür (Species) :Bal arısı (Apis mellifera)

Apis cinsi içinde "Batı" bal arısı olarak adlandırılan Apis mellifera dışında 3 tür daha bulunur ki bunlar "Doğu" bal arısı türleri olan; Apis cerana, Apis dorsata ve Apis florea'dır Dünya bal üretiminde A Cerana'dan kısmen yararlanılırken üretimin tamamına yakın kısmı A mellifera kullanılarak gerçekleştirilmektedir Diğer 2 tür ise kovana alınamamış olup doğal yuvalarda tek bir petek üzerinde yaşamaktadırlar Arı taksonomisinde türden sonra ırklar yer almaktadır Örneğin Anadolu ırkı, Apis mellifera anatolica olarak ifade edilir

B- Arının Vücut Yapısı
Genel morfolojik yapısı bakımından diğer böceklere benzemekle birlikte, arının vücudu yumuşak yapıda olan yoğun bir kıl örtüsü ile kaplıdır Arının vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan meydana gelir Başta gözler, duyargalar ve ağız parçaları bulunur Baş, vücudun ikinci kısmı olan göğse ince oynak bir boyunla bağlıdır Göğüs ve karının dış kısmı segment denilen halkalardan oluşur



1 Baş

Arılarda baş önden bakıldığında bir üçgeni andırır Başta; gözler, duyarga ve ağız parçaları bulunur Gözler bir çift bileşik (petek) göz ile üç adet basit gözden ibarettir Basit gözlerin her biri binlerce küçük üniteden oluşmaktadır Bileşik göz; ana arıda 3000, işçi arıda 4000 ve erkek arıda 8000'den fazla gözcüğün birleşmesinden meydana gelmiştir Gözün her bir ünitesi bakılan cismin küçük bir kısmını görür ve bu görüntüler birleştirilerek cismin görüntüsü tamamlanır
Arılarda koku, tat ve dokunma-hissetme duyularını algılayan bir çift duyarga (anten) başta bulunmaktadır Bu duyargalar oldukça kuvvetli kaslar yardımıyla her yöne hareket etme kabiliyetine sahiptirler Duyargalar dişilerde 12, erkeklerde 13 halkadan meydana gelmiştir Duyargalar içerisinde bulunan sinir uçları sayesinde arılar duyularına ek olarak rüzgar hızını ve hava sıcaklığını da algılayabilmektedirler Arıların duyargaları o kadar hassastır ki 2 km mesafeden balın kokusunu algılayabilirler

Arılar; üst dudak, üst çene, alt çene ve alt dudak olmak üzere dört kısımdan meydana gelen yalayıcı-emici ağız tipine sahiptirler Alt çeneleri yardımıyla koparıcı özellik gösterirler Alt çene ve alt dudak birlikte uzanarak hortum şeklindeki “probozis”i oluştururlar Probozis ve bunun uzantısındaki dil sıvı gıdaların alınmasını sağlar Dil uzunluğu, arı ırkına göre değişmekle birlikte 6-7 mm arasındadır Arının, üzeri kıllarla kaplı bulunan dil kısmı iç içe geçmiş sert halkalardan oluşur Bu halkalar arasında zarımsı, dar ve tüysüz kısımlar vardır Bu yapısından dolayı dil gerektiğinde uzayıp kısalabilme özelliğine sahiptir Beslenme işlemi bittiğinde probozis kıvrılıp başın arka kısmına katlandığında dil eski haline nazaran oldukça kısa görünmektedir İşçi arılar üst çenelerini polen almak, petek yapımında mum işlemek, herhangi bir şeyi tutup kavramak gibi işlerde kullanırlar Arılarda hortum (dil) nektar, bal, şurup veya su gibi sıvı besinleri almak için kullanılır Dil, arının emme işlevini yerine getiren organıdır Baş, iç yapı itibariyle de önemli salgıların üretildiği kısımdır İşçi arıların yutak üstü salgı bezleri genç yaşta arı sütü, daha ileri ki yaşlarda baldaki sakarozu parçalayan enzimleri salgılarlar Çenede bulunan salgı bezleri ana arıda ana arı feromonunu, işçi arılarda ise alarm feromonunu salgılar

2 Göğüs
Arılarda göğüs hareketi dört segmentten meydana gelmiştir Karnın ilk halkası göğsün son halkasıyla birleşmiştir Göğüste bulunan üç segmentte her birinden bir çift olmak üzere, üç çift bacak ve iki çift kanat bulunmaktadır Bu nedenle göğüs arının hareket merkezi olup güçlü kaslarla doludur

Bacaklar, arının hareket etmesini sağlaması yanında başka görevlere de sahiptirler Öndeki bir çift bacak baş ve antenlerin temizliğini yapmada kullanılır Orta bacaklar daha ziyade dayanmayı-tutunmayı sağlar Aynı zamanda polenin göğüsten ve ön bacaklardan arka bacaklara aktarılmasını ve polen sepetine doldurulmasını sağlar Üzerindeki sert tüyler nedeniyle bunlara "fırça" da denilmektedir Arka bacaklar üzerinde bulunan polen sepetçiği polenin kovana taşınmasında kullanılır
Bal arılarında iki çift kanat bulunur Kanatlar, çok ince zardan yapılmış olup kitinleşmiş damarlarla desteklenmiştir Ön kanatlar, arka kanatlardan daha geniş, daha uzun ve daha damarlı olmakla birlikte uçuşta ikisi birlikte çalışmaktadır Kanatlar uçmanın dışında uçuşu yönlendirmeyi de sağlarlar Arılar kanatlarını kullanarak havada belirli bir noktada sabit kalabilmekte, uçuş yönlerini değiştirebilmekte ve ani olarak çeşitli yönlere dönüş yapabilmektedir
3 Karın
Arıların karın (abdomen) kısmında mide, bağırsak ve üreme organları gibi iç organlarla, balmumu, zehir ve nasanof salgı bezleri ile iğne bulunur Bal arısı larvasında 10 adet abdominal segment vardır Fakat birinci abdominal segment göğüsle birleşir ve ergin arıda 9 segment bulunur Son karın segmentleri de iç içe girerler ve böylece işçi ve ana arıda 6 segment varmış gibi görünür 8, 9,10 segmentler küçülerek 7 segment içerisine gizlenmiştir

İşçi arıların 4, 5, 6 ve 7 karın halkalarında her birisinde sağlı-sollu bir çift mum salgı bezi (balmumu aynası) bulunur İşçi arı hayatının balmumu yapma döneminde kalınlaşarak mum salgılama yeteneğini kazanır Mum, sıvı olarak aynalar üzerine salgılanır ve mum ceplerinde katılaşarak küçük pulcuk haline geçer Arılar, zincirleme birbirine tutunarak özel hareketlerle balmumu salgılarlar Ayaklar yardımıyla ağıza götürülen balmumu pulcukları orada yumuşatılarak yoğrulmakta ve böylece petek gözlerinin yapımında kullanılmaktadır Mum salgılama dönemini tamamlayan işçi arılarda mum salgı bezleri dumura uğrayıp birer sıra hücre tabakasına dönüşürler

İşçi arıların 7 abdominal segmentinin iç yüzeyinde ve sırt halkasının ön kenarına yakın kısmında büyük hücrelerden oluşan koku bezi (nasanof bezi) bulunmaktadır İşçi ve ana arıda abdomenin sonunda iğne bulunur İğne, iğne odacığından çıkan ince, sivri uçlu bir savunma organıdır İşçi arıların iğnesi geriye doğru çentiklidir Bu yüzden işçi arı sokmak üzere iğnesini bir yere batırdığında geri çekemez ve bunun sonucunda organını kaybederek ölür

C- Arının Biyolojik Gelişme Dönemleri
Bal arıları yaşama bir yumurta olarak başlarlar Ana arının petek gözlerine yumurtladığı döllenmiş yumurtalardan işçi arılarla ana arılar, dölsüz yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir Bir arının gelişmesinde yumurta, larva ve pupa olmak üzere 3 farklı gelişme dönemi vardır Arılarda yumurtadan ergine toplam gelişme dönemi; ana arıda 16, işçi arıda 21 ve erkek arıda da 24 gündür

1 Yumurta
Arı yumurtası, silindir şeklinde, uçları yuvarlak ve uzun ekseni boyunca eğri bir dışbükey görünümündedir Petek üzerinde işçi arı yetiştirmek için yapılmış gözler (hücreler) küçük, erkek arı yetiştirmek için yapılanlar ise büyüktür Ana arı, büyük göze dölsüz, küçük göze döllü yumurta bırakır

Yumurta, petek gözüne bırakıldığı zaman dikey konumdadır Dikey konumda bırakılan yumurta yavaş-yavaş yana eğilerek üçüncü günün sonunda petek gözünün tabanında tamamen yatay bir konuma girer ve larvaya dönüşür Bu özellikten faydalanarak petek gözündeki yumurtanın kaç günlük olduğu kolayca anlaşılır Tüm arı bireylerinde yumurta dönemi 3 gündür

2 Larva
Bal arısı larvası gelişme dönemlerinde renk, şekil, hacim olarak çok hızlı ve önemli değişiklik gösterir Bu dönemde vücudu oluşturan halkalar üzerinde gözenekler bulunur ve başta ağız parçaları oluşmuştur Larva dönemine geçmeden az önce işçi arılar, yumurtanın yanına arı sütü koymaya başlamışlardır Larvanın çıkışıyla birlikte göze oldukça fazla miktarda arı sütü bırakılır Larva, yumurtadan çıktığı an arı sütü ile beslenmeye başlar

Bütün arı bireyleri larva döneminin ilk üç gününde 5-15 günlük işçi arılar tarafından salgılanan arı sütüyle beslenirler Larvaya verilecek arı sütünün ölçüsü ve kalitesi bireylere göre değişir ve en çok arı sütünü ana arı larvaları tüketir Ana arı larvaları, bütün larva dönemi boyunca işçi arı larvalarına göre, daha sık ve daha zengin arı sütüyle beslenirler Döllü yumurta, bu beslenme farklılığından dolayı işçi veya ana arı olarak farklı bireyler şeklinde gelişebilmektedir Yani döllü yumurtalardan meydana gelecek ferdin işçi veya ana arı olması onun larva dönemindeki beslenme şekline bağlıdır

3 Pupa
6 günlük larva döneminde 5 kez gömlek değiştiren larva pupa dönemine girer Yumurtadan itibaren 8 günün sonunda işçi arı larvası içeren gözün ağzı mühürlenir Larva 9 gününde başındaki özel bir bezden salgıladığı salgıyı kullanarak bir kozaya dönüşür Larva, 10 gününde bu kozasında hareketsiz olarak durur Bu devre prepupa (pupa öncesi) devresi olarak adlandırılır Prepupa 11 günde pupa olur Pupa dönemi prepupa dönemiyle birlikte ana arıda 7, işçi arıda 12 ve erkek arıda ise 15 gündür Basit olarak arının; yumurta ve larva dönemi açık yavru, pupa dönemi de kapalı yavru olarak adlandırılır Ana arı, işçi arı ve erkek arı için toplam açık yavru dönemi sırasıyla 85, 9 ve 95 gün olup benzer sıra içinde kapalı yavru dönemleri ise 75, 12 ve 145 gündür Kapalı yavru dönemi süresinin erkek arılarda daha uzun olması özellikle varroa mücadelesi yönünden önem arz eder Bu süreye bağlı olarak varroa, işçi arı kapalı yavru hücrelerine göre erkek arı kapalı yavru hücrelerinde daha fazla nesil üretir
BAL ARISI KOLONİSİ VE ARI IRKLARI

A- Bal Arısı Kolonisi

Bal arıları, koloni adı verilen topluluklar halinde yaşayan sosyal böceklerdir Koloni hayatında yardımlaşma ve iş bölüşümü esas olup kolonideki her bireyin kendine özgü görevleri vardır
Kolonide bireyler arası iletişim, bireyler tarafından vücut dışına salgılanan ve diğer bireylere mesaj veren feromon adı verilen kimyasal maddeler vasıtasıyla gerçekleşir Bir arı kolonisinde ana arı, işçi arı ve erkek arı olmak üzere üç farklı birey vardır Ana arı ve işçi arılar dişi bireyler olup döllü yumurtalardan gelişirlerken erkek arılar dölsüz yumurtalardan gelişirler Arı kolonilerinde kışın sadece dişi bireyler mevcut olup erkek arılar ilkbaharda yeni sezonla birlikte görülürler

B- Koloni Bireyleri ve Görevleri

1 Ana Arı ve Görevleri
Normal koşullar altında her arı ailesinde sadece bir adet ana arı bulunur Görevi, yumurtlayarak yeni nesillerin meydana gelmesini ve koloninin sürekliliğini sağlamaktır Ana arının vücut yapısı ince ve uzun, rengi diğer bireylere göre daha açık ve parlaktır Özellikle kolonide yavru yetiştirme aktivitesinin yüksek olduğu dönemlerde karın çok uzundur


Koloni bireylerinin genel görünüşü (Soldan sağa; erkek arı, dişi arı, işçi arı)


Ana arı, genellikle kendisini çevreleyen, temizliği ve beslenmesiyle ilgilenen bir grup işçi arı arasında görülür Yaşamı süresince sadece çiftleşme amacıyla ya da koloninin oğul vermesi durumunda kovan dışına çıkar Kendi kendine beslenemez Beslenmesi, bakıcı işçi arıların ağzına arı sütü vermeleri şeklinde olur Tek görevi yumurtlamaktır Ana arı işçi arıya göre daha uzun ve daha az çentiği bulunan iğneye sahiptir Bu nedenle iğnesini batırıp çıkararak defalarca kullanabilir Ana arı, iğnesini rakip ana arılara karşı kullanır

Ana arı; ana arı hücresi, ana arı memesi veya ana arı yüksüğü denilen özel bir göz içerisinde gelişir ve gelişme süresi 16 gündür Hücreden çıktıktan sonra ortalama 1 hafta içinde güneşli, sıcak ve rüzgarsız bir günde ve öğleden sonra çiftleşme uçuşuna çıkarak havada erkek arılarla çiftleşir Değişik nedenlerden dolayı yeterli sayıda erkek arıyla çiftleşemeyen ana arı daha sonraki günlerde 2-3 defa daha çiftleşme uçuşuna çıkabilir Çiftleşmesini tamamlayan ana arı kovanına döner ve 2-3 gün sonra yumurtlamaya başlar Ana arı kovan içi ve kovan dışı şartlara ve kalitesine bağlı olarak günde ortalama 1500-2500 adet yumurta yumurtlayabilir

Ana arı salgıladığı feromonla işçi arıları etrafına çeker, kolonide birliği ve düzeni sağlar Feromon kokusunu algılayan işçi arılar kolonideki işleri düzenle yürütürler Aynı zamanda bu feromonlar işçi arıların yumurtalıklarının gelişmesini ve kolonide yeni bir ana arı yetiştirmelerini önler Herhangi bir nedenle ana arısız kalan ve ana arı yetiştirme olanağı bulunmayan bir kolonide işçi arılardan bazılarının yumurtalıkları gelişerek yalancı ana arı meydana gelir Yalancı ana arılar sadece dölsüz yumurta yumurtlayabileceklerinden koloni zamanla erkek arılarla dolar ve söner
Ana arıların ortalama yaşam süreleri 3-5 yıl olmakla beraber 7 yıla kadar yaşayabilirler Ancak artan yaş ile birlikte giderek daha az yumurtlarlar ve daha fazla oranda dölsüz yumurta bırakırlar Bu nedenle teknik arıcılıkta genç, sağlıklı ve verimli ana arılarla çalışmak esas olduğundan kolonilerin ana arıları her 1-2 yılda bir değiştirilmelidir
2 İşçi Arı ve Görevleri
İşçi arılar, döllenmiş yumurtalardan meydana gelirler Koloninin gücüne ve mevsime bağlı olarak kolonideki işçi arı sayısı kış aylarında 10000-20000 arasında değişirken, ilkbaharda sayıları giderek artar ve yaz aylarında 60000-80000 adet olabilir Kolonilerin gücü, sahip oldukları işçi arı varlığı ile belirlenir Başta bal üretimi olmak üzere diğer tüm arı ürünleri üretimi, ekonomik olarak ancak güçlü kolonilerle yapılabilir Güçlü bir koloni için, kolonide genç ve kaliteli bir ana arının bulunması zorunludur

Normal koşullar altında yumurtlama hariç kolonideki bütün işler olağanüstü bir işbirliği içinde işçi arılar tarafından yapılır İşçi arıların kolonideki başlıca görevleri; kovan temizliği, arı sütü ve balmumu salgılama, petek örme, yavru bakımı, kovanın havalandırılması, ana arının bakım ve beslenmesi, kovan bekçiliği, kovana nektar, polen, propolis, su taşıma ve balın olgunlaşmasını sağlama gibi görevlerdir

Ömürleri kısa olan işçi arılar, ağır bir çalışma temposu ve yıpranma nedeniyle ilkbaharla sonbahar arasındaki dönemde 35-40 gün yaşarken, kışlayan işçi arılar daha uzun süre yaşarlar Kuluçka süresini tamamlayıp petek gözünden çıkan işçi arıların görevi hemen başlar Ancak farklı görevler farklı yaşlarda yapılır İşçi arının yaşı, görevin yerine getirilmesinde belirleyici olan en önemli faktördür Yaşa göre yapılan ve kovan içi hizmet olarak adlandırılan bu görevler aşağıdaki gibi sıralanabilir
İşçi arı;
• 0-3 günlük yaşta; kendisini ve yavru gözlerini temizler ve yavrulu gözler üzerinde dolaşarak kuluçka sahasında gerekli sıcaklığın oluşmasını sağlar
• 3-6 günlük yaşta; petek gözlerinden aldığı çiçek tozu ve bal ile hazırladığı karışımla yaşlı larvaları besler
• 5-15 günlük yaşta; arı sütü salgılayarak genç larvaları besler
• 12-18 günlük yaşta; balmumu üretip petek örer ayrıca kovan temizliğiyle de uğraşır
• 18-20 günlük yaşta; kovan uçuş deliğinde ve uçuş tahtası üzerinde nöbet tutarak kovan bekçiliği yapar
İlk 20 gününü kovan içinde, kovan içi hizmetlerle tamamlayan ve 21 günlük olan işçi arılar artık kovan dışı hizmetler için hazırlardır Ömürlerinin geri kalan kısmını kovan dışında ve arazide çalışarak kovana nektar, polen, propolis ve su taşırlar Kovan dışı görevleri yapan bu arılara "tarlacı arılar" denir Tarlacı arıların kovan dışı hizmetleri aşağıda sıralanmıştır
a) Polen Toplama
Arılar beslenme ve özellikle yavru büyütmek için mutlaka polene ihtiyaç duyarlar Polen protein, yağ, vitamin ve mineral madde kaynağıdır Polen olmadan koloni kuluçka faaliyetini sürdüremez, işçi arılar arı sütü salgılayamaz

İşçi arı, çiçekleri dolaştıktan sonra vücudu üzerindeki poleni orta bacağındaki tüyler vasıtasıyla arka bacaklarında bulunan polen sepetine aktararak kovana getirir ve petek gözüne bırakır Kovan içi hizmeti gören genç işçi arılar bu poleni göz içerisine çene ve başı ile yerleştirir ve dili ile de nemlendirirler

Bir polen yükü olan iki polen kümesini yapabilmek için 50-100 çiçeğin ziyaret edilmesi gerekir Bir petek gözünün polenle dolması için 1500 yonca çiçeğinin ziyaret edilmesi lazımdır Polen toplamak için günlük uçuş sayısı ortalama 6-8 olmasına rağmen bu sayı 45'e kadar çıkabilmektedir İşçi arının arka bacağında taşıdığı bir polen kümesinin ağırlığı 12-25 mg arasında değişmektedir Koloniye polen getiren arı, polen kaynağının yerini ve kovandan olan uzaklığını petek üzerinde "ARI DANSI" denilen özel bir dans yaparak diğer arılara tarif eder

b) Nektar Toplama
Arıların bal yapmak üzere çiçeklerden topladıkları şekerli sıvıya nektar (bal özü) denir Arı, bir çiçekte nektar olup olmadığını diliyle belirler Ayrıca nektarın kokusunu da algılayarak nektar olup olmadığını anlar Arı, nektarı bulduğu anda hızla kursağına (bal midesi) çeker, kursağını dolduruncaya kadar çiçekleri dolaşır Arı, küçük çiçeklerden 1000-1500 çiçek ziyaret ederek kursağını doldururken bazen büyük çiçeklerden 100 ziyaretle kursağını doldurabilmektedir Nektar taşıyan bir arının günlük sefer sayısı ortalama 8-10'dur Bu sayı 24'e kadar çıkabilmektedir Arının bir seferde taşıyabildiği nektar miktarı 30-50 mg'dır Koloniye nektar getiren arı polen toplamada olduğu gibi petek üzerinde dans ederek nektar kaynağının yerini ve kovandan olan uzaklığını kendisini izleyen diğer arılara tarif eder Getirdiği nektardan bir miktar kendisini izleyen arılara vererek taşıdığı nektarın şeker konsantrasyonu (yoğunluğu) hakkında bilgi verir Arılar şeker konsantrasyonu yüksek olan nektarları tercih ederler

Nektar taşıyan arı, kovan içerisine girdiği zaman nektarı kovan içinde görevli arı veya arılara aktarır, onlar da petek gözlerine yerleştirirler Nektarın bala dönüşümü için hem fiziksel hem de kimyasal değişime ihtiyaç vardır Fiziksel değişim su oranının azaltılması, kimyasal değişim ise nektarda bulunan sakkarozun enzimlerle glikoz ve früktoza indirgenmesidir
c) Propolis Toplama
Propolis toplayan arılar, propolis kaynağını çenesi ile ısırır, ön bacakları yardımıyla koparır ve polen sepetine atarak kovana getirirler Kovan içerisinde diğer arılar propolisi çekerek küçük parçalar halinde alıp istedikleri yerlere yapıştırırlar Arılar propolisi, kovan çatlak ve patlaklarının kapatılmasında, kovanın dezenfekte edilmesinde ve kovana giren ve dışarı atılamayan herhangi bir canlının propolisle kapatılarak kokuşmasının önlenmesinde kullanırlar

d) Su Taşıma
Yaşayan bütün organizmaların suya ihtiyaç duymaları gibi arılar da suya ihtiyaç duyarlar Arılar suyu, yavru büyütmede, kovan içini serinletmede ve nemlendirmede kullanırlar Suyu kovana taşıyan arılar, kovan içine geldiklerinde getirdikleri suyu diğer arılara aktarırlar Sadece bir arıya aktarabileceği gibi 18 arıya kadar dağıttığı da görülmüştür Su kaynağının yeri, su taşıyan işçi arılarca nasanof feromonu ile işaretlenip diğer arılar tarafından daha kolay bulunması sağlanır
Su, sıcak ve kurak havalarda polen ve nektar gibi depolanmaktadır Su depolama işi peteğin üst kısmına, bal mumu ile yapılan küçük bölmelere olur Su taşıyan arılar 1 günde ortalama olarak 50 sefer yaparlar Kovana taşınan su miktarı ortalama 25 mg olup 50 mg'a kadar çıkabilir Dolayısıyla bir arı bir günde 1250 mg su taşıyabilir Böylece kovana 1 litre suyun taşınabilmesi için 800 arının gün boyunca su taşıması gerekir
3 Erkek Arı ve Görevleri
Döllenmemiş yumurtalardan gelişen erkek arılar koloninin iri ve tombul bireyleridir Çevre koşullarına ve koloninin gücüne bağlı olarak kolonilerde Nisan-Mayıs aylarından itibaren erkek arıları görmek mümkündür En çok oğul mevsiminde görülen erkek arıların boyu, ana arının boyu kadar uzun değildir, fakat işçi arılardan ve ana arıdan daha geniş ve iridir Erkek arılar çok kısa bir dile sahiptir Bu nedenle çiçeklerden nektar alamazlar ve iğneleri olmadığı için kendilerini de koruyamazlar
Kolonideki erkek arı miktarı, sezona ve kolonideki koşullara bağlı olup oğul mevsiminde 500-2000 arasındadır Koloniler, ilkbahar ve yaz başlarında erkek arı yetiştirmeye başlarlar Geç sonbaharda ve kış aylarında normal koşullarda kolonilerde erkek arı bulunmaz Son derece obur olan erkek arıların başlıca görevi çiftleşme uçuşuna çıkan genç ana arılarla çiftleşmektir Erkek arı, genç ve çiftleşmemiş ana arıyı havada yakalar ve onunla çiftleşir Ana arıyla çiftleşen erkek arı çiftleşme organını kaybeder ve ölür Ortalama yaşam süresi 55-60 gündür

İşçi arılar, ergin erkek arıları koloniden atmak veya erkek arı yumurta ve larvalarını tahrip etmek suretiyle kovandaki erkek arı sayısını düzenlerler Erkek arı yumurtalarının ancak % 50-56'sının ergin arı olarak gelişmesine fırsat verilir Erkek arılar, genellikle 5-7 günlük olunca uçarlar Erkek arılarda en yoğun uçuş aktivitesi günün en ılık saatleri olan saat 14-16 arasında olup genellikle sıcaklık 18-20oC'in üzerine çıkmadıkça uçmazlar Uçuş amacı; çevreyi tanıma, dışkılama veya çiftleşme olabilir Günde ortalama uçuş sayısı 2-4 olup bu sayı 17'ye kadar çıkabilir Uçuşa çıkmadıkları zamanlarda kovanda ballı çerçeveler üzerinde dururlar ve beslenirler Yaz sonu veya sonbahar dönemlerinde işçi arılarca zorla kovandan dışarı atılarak ölüme terk edilirler



C- Arı Irkları
Arı ırkları; büyüklük, renk, dil uzunluğu, vücudun kıl örtüsü, balmumu bezlerinin şekil ve büyüklüğü, kanat damar yapısı ve kanat büyüklüğü gibi morfolojik özelliklerle birbirlerinden ayrılırlar Bu güne kadar yapılan taksonomik çalışmalarda dünyada 24 arı ırkı kesin olarak tanımlanmıştır Bunlardan ancak bazıları ekonomik öneme sahip olup ekolojik şartların elverdiği her yerde yetiştirilirler Ekonomik değer taşıyan arı ırkları içinde İtalyan, Kafkas ve Karniyol ilk sıralarda yer alırlar

1 İtalyan Irkı
İtalyan arısı (Apis mellifera ligustica) olarak da adlandırılan bu ırk, ılıman iklim kuşaklarında yetiştirilir İnce karın ve nispeten uzun bir dile sahiptir Bu ırkta kıllar sarı renkte olup bu durum erkek arılarda daha belirgindir

İtalyan ırkı arılar sakin yaradılışlıdırlar Çoğalma kabiliyetleri fazladır Yavru büyütme yeteneği fazla olup erken ilkbaharda kuvvetli koloni oluştururlar Bol nektar toplayarak çok bal yaparlar Oğul verme meyilleri zayıftır Obur oldukları için kış mevsiminde fazla bal tüketirler Kısmen uzun dilleri sayesinde yonca çiçeklerinden kolaylıkla yararlanırlar Üstün petek örme özelliği İtalyan arısını, arılar arasında en iyi petek ve petekli bal üreten arı haline getirmiştir Bu olumlu özelliklerine karşın yön tayin etme duyguları zayıftır ve yağmacılığa eğilimlidirler
2 Karniyol Irkı
Karniyol arısı (Apis mellifera carnica), ince yapılı ve uzun dillidir Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler Gri arılar da denilen Karniyol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2 ve 3 halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır En sakin ve uysal arı ırkıdır Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir Oğul verme eğilimleri yüksektir Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir Yağmacılığa karşı meyilli değildirler Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir

3 Kafkas Irkı
Kafkas arısı (Apis mellifera caucasica) biçim, büyüklük ve kıl örtüsü bakımından karniyol arısına benzer Kitin rengi koyudur fakat birinci karın halkası üzerinde kahverengi noktalar görülür Kafkas ırkı, bilinen arı ırkları içinde en uzun dile sahip olan ırktır Uysallıkları ve petek üzerindeki sakinlikleri bu ırkın en tipik özellikleridir Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler Fakat en kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır Oğul verme meyilleri zayıftır Propolisi çok kullanırlar Nosema hastalığına karşı hassasiyetleri dolayısıyla kuzey bölgelerinde kışlama durumları pek iyi değildir Yağmacılığa meyillidirler Bal verimleri yüksektir
4 Yerli Irklar
Anadolu arısı (Apis mellifera anatoliaca) olarak da isimlendirilen bu ırk, Anadolu'nun büyük kısmında yayılış göstermektedir 1953 yılında ırk düzeyinde sınıflandırılmıştır Anadolu arısı, İngiltere ve ABD'ne götürülerek bu ülkelerdeki ıslah çalışmalarında kullanılmıştır Ege formu gibi değişik alt türlerinin olabileceği bildirilmektedir Anadolu arısı esmer ve küçük yapılı arılardır Olumsuz kış şartlarına çok dayanıklı olup yavru ve bal üretim kabiliyetleri yüksektir

ARICILIKTA MEVSİMSEL BAKIM İŞLERİ

A- İlkbahar Bakım ve Kontrolü

Kolonilerin ilkbahar muayene ve kontrollerinden amaç; arıların kışı nasıl geçirdiklerini, kovanda mevcut gıda miktarını, ana arının var olup olmadığını, var ise yumurtlama durumunu, işçi arı miktarını, kovanda küflü petek olup olmadığını, kovanlara arız olan hastalık ve zararlıların bulunup bulunmadığını kontrol etmek için kovanı açıp muayene etmektir

1 İlk Kontrol ve Zamanı
Eğer koloniler kapalı alanlarda ise, kovanların kapalı arılıklardan dışarı alınma zamanı bölgelere göre değişim gösterir Genel bir uygulama olarak koloniler, söğüt ağacı yapraklarının açmaya başlamasıyla dışarı alınır Buna karşın ülkemizin bir çok bölgesinde ve sahil kesimlerinde koloniler dışarıda açık alanlarda kışlatılır Gerek kapalı alanlarda kışlatılıp dışarı çıkartılan gerekse dışarıda kışlatılan kolonilerin ilk kontrolleri, havaların yeteri derecede ısındığı, erik ağaçlarının çiçek açtığı andan itibaren güneşli, açık ve sakin bir günde sıcaklığın gölgede 16-20 oC olması halinde saat 11 ile 14 arasında yapılabilir

Kovanları açmadan yapılacak bir inceleme de koloni hakkında fikir verebilir İyi bir uçuş aktivitesinin varlığı ve arıların polen taşımaları sağlıklı bir koloninin ilk belirtileridir Fakat en iyisi kovanı uygun bir zamanda açıp koloniyi incelemektir Koloni kontrolleri sırasında koloniyi üşütmemek gerekir Koloni üşütüldüğü takdirde, 35 oC olan yavru büyütme sıcaklığının tekrar aynı dereceye yükseltilmesi için arıların büyük oranda bal yemeleri gerektiği ve hastalıklar için uygun bir ortam oluşturulduğu unutulmamalıdır

2 Dip Tahtası Kontrolü ve Temizliği
Arıların uçuşa çıktıkları zamanlarda kovan dip tahtası temizliği yapılabilir Dip tahtası üzerinde görülen kırıntı ve artıklar incelenerek koloninin durumu hakkında bilgi edinilmeğe çalışılır Bazen hava şartları kovanın dışarıda tamamen açılmasına elverişli olmaz Hava sıcaklığının yeterli olmadığı bu günlerde petek gözleri içerisinde bulunan larvaların (kurtçukların) üşüyüp ölmesini engellemek için ilkbahar başlarında sadece dip tahtası üzerinden incelemeler yapılabilir Ayrıca üzerinde nem ve su biriken dip tahtalarının acilen değiştirilmesi gerekir

Bazı kovanlarda dip tahtası kovan gövdesinden ayrı bir parça halindedir Bu çeşit kovanların temizliği sırasında temiz bir dip tahtası bulundurularak dip tahtası temizlenecek olan kuluçkalık bunun üzerine oturtulur Dip tahtası ayrı olmayan kovanların temizliği ise 16-20 oC civarında günün ılık ve güneşli saatlerinde yapılmalıdır El demiri veya spatula yardımı ile dip tahtası üzerindeki mum kırıntıları ve diğer artıklar temizlenir Ancak, alınan artıklar sağa sola atılmamalı ve belli bir yerde toplanarak gerekirse yakılmalıdır Aksi halde, yağmacılık ve hastalıklar için uygun ortam hazırlanmış olunur

3 Çerçeve Kontrolü
Çerçeve kontrolünde küflü, aşırı esmerleşmiş ve kırık petekli çerçeveler kovandan çıkartılarak yerine önceki yıldan kalan temiz çerçeveler yerleştirilir İşlenmiş petek yoksa verilecek temel petekli çerçeve en sona konur Kırık çerçeveler kovanda bırakılırsa arılar burada yapacakları onarım sırasında erkek arı gözü yaparak kolonide erkek arı mevcudunun artmasına sebep olurlar Esmerleşmiş ve küflü peteklere ana arı istekli yumurta bırakmaz bu da koloninin zayıflamasına ve ürün kaybına neden olur Eğer kovan içindeki mevcut arı miktarı çerçeveleri dolduramıyorsa boş çerçeveler alınarak alan daraltılır

Çerçeve kontrolü sırasında kovandan dışarı çıkartılan çerçeve, kovan üzerinde tutulmalı ve sağa-sola kaydırılmalıdır Aksi halde ana arının kontrol edilen çerçevede bulunması durumunda ana arının kovan dışına düşmesine neden olunabilir Bu işlemler sırasında koloninin üşütülmemesi için kovan uzun süre açık tutulmamalıdır

4 Ana Arının Kontrolü
Kolonide ana arının olup olmaması koloninin sürekliliğini doğrudan etkiler Eğer kontrollerde ana arı görülemez ise günlük yumurta durumuna bakılır Kolonide günlük yumurta mevcut ise büyük ihtimalle ana arı da mevcuttur Hem ana arı hem de günlük yumurta görülemezse koloninin ana arısı yoktur Bu durumda mümkünse koloniye ya yeni bir ana arı verilmeli ya da bu koloni başka bir koloni ile birleştirilmelidir

5 Besin Mevcudiyetinin Kontrolü
Besin kontrolünden amaç kovan içerisindeki bal ve polen miktarının belirlenmesidir Erken ilkbaharda yapılan kontrolde besin stokunun yetersiz olduğu durumlarda bal ve pudra şekerinden yapılan kek veya koyu şurupla besleme daha uygundur Koyu şurup 1 ölçü su 2 veya 3 ölçü şekerle yapılan şuruptur İlkbaharın ilerleyen dönemlerinde 1 ölçü su 1 ölçü şekerle yapılan daha seyreltik şurupla besleme yapılmalıdır Yapılacak olan bu şuruplama koloninin gelişmesini hızlandırarak bal sezonuna güçlü kolonilerle girilmesine vesile olur
6 Hastalık ve Parazit Kontrolü
Arılıkta, yıl boyunca görülebilecek nosema, yavru çürüklüğü ve paraziter hastalıklara karşı uyanık olunmalıdır Herhangi bir hastalık görüldüğünde veya hastalıktan şüphe edildiğinde, hastalığın kontrolü ve mücadelesi için mutlaka bir uzmana danışılmalı uzmanın görüş ve önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir Aksi halde bilgisizce yapılacak bir uygulama fayda yerine zarar getirir

7 İlkbahar Beslemesi
İlkbahar beslemesi, kovan içindeki gıda kaynaklarının kalite ve miktar olarak yetersiz olması durumunda ve yavru gelişimini teşvik için yapılan bir yemlemedir İlkbahar yemlemesinde hava sıcaklığı önemli bir faktördür Şayet hava soğuksa şurup koyu olmalı (2 veya 3 kısım şeker + 1 kısım su) ve petek gözlerine doldurulmalıdır Su miktarı fazla olan şurup kovan içinde rutubeti yükselterek küflenmeye ve hastalıklara neden olur Ancak, havalar ısındıktan sonra yapılan beslemelerde 1 kısım şeker ve 1 kısım su ile yapılan şurup kullanılmalıdır Bu şuruplama sadece yumurtlamaya teşvik için yapılır İlkbaharda yapılan şurup beslemelerinde yağmacılık görülebileceğinden buna karşı gerekli önlemler alınmalıdır Şuruplamanın akşam üzeri geç saatlerde yapılması yağmacılık riskini azaltır

Erken ilkbaharda koloninin gelişebilmesi için ihtiyaç duyulan diğer madde polendir Şayet kolonide yeteri kadar polen yoksa, koloninin bal ve polenden yapılacak bir kekle beslenmesi gerekir Bu yönüyle arıcıların, polenin bol olduğu dönemlerde polen toplamaları ve gerektiğinde koloni beslemesinde kullanmaları veya ticaretini yapmaları önemli bir teknik konudur Polenin yetersiz olduğu durumlarda kolonide panik oluştuğu ve yavru üretiminin tamamen durduğu sürekli akılda tutulmalıdır

8 Oğul ve Oğul Önleme
Oğul, bal arılarında nesli devam ettirmek için koloni fertlerinin bir kısmının ana arı ile birlikte kovandan ayrılarak yeni bir aile teşkil etmesine denir Oğul her ne kadar nesli devam ettirme davranışı olsa da, oğul verme eğilimi arıların genetik yapısı ve çevre şartları altında farklılık gösterir Teknik arıcılıkta, koloninin oğul vermemesi istenir ve oğula karşı önlemler alınır Oğul veren kolonilerin gücü oldukça zayıflayacağından yeterli miktarda bal üretmek mümkün değildir Bu nedenle oğul oluşumunu destekleyen şartlar iyi bilinmeli ve oğula karşı tedbirler alınmalıdır Oğul oluşumunu destekleyen şartlar; arı kolonisinin kovana sığmayacak kadar çoğalması, kolonide yavru yetiştirecek ve bal depolayacak yerin kalmayışı, kolonide yeterli havalandırmanın olmayışı, koloni içinde sıcaklığın artması, ana arının yaşlı olması ve genetik yapının etkisi olarak sıralanabilir Oğul vermeyi destekleyen bu şartların ortadan kaldırılarak doğal oğulun önlenmesi teknik ve ekonomik arıcılığın önemli bir kuralıdır

9 Suni Oğul Üretimi
Teknik arıcılıkta kolonilerin doğal oğul vermesi istenmeyen bir olaydır Nektar akışının başladığı dönemde gerçekleşen oğul, anaç koloninin gücünü azaltmakta böylece bal verimini düşürmektedir Ayrıca oğul çıkışının devam etmesi durumunda kolonide kuluçka görevi gören genç işçi arıların oğulla birlikte çıkmasıyla anaç kolonide kuluçka faaliyeti aksamakta ve bunun sonucunda kireç hastalığı görülebilmektedir Arıcılıkta bu tür olumsuzlukların yaşanmaması için doğal oğula karşı tedbirler alınmalı, koloni sayısı artırılmak isteniyorsa suni oğul (bölme) yapılmalıdır

Yeterli güce erişmiş koloniler, eşit şekilde bölünerek yeni bir koloni elde edilir Bunun için boş kovan anaç kovanın yanına getirilir Arılı-ballı ve yavrulu petekler her iki kovana eşit sayıda bölünür Burada dikkat edilecek husus tarlacı arıların da her iki kovana eşit şekilde girmelerini sağlamaktır Bunun için anaç kovan yarım metre sağa ya da sola kaydırılarak, eski uçuş hattı ortada kalacak şekilde yeni kovanın (bölmenin) yerleştirilmesi yapılır

Bu işlem sonrasında tarlacı arılar yine de anaç kovanı tercih edebilirler, bu durumda anaç kovan bir miktar daha dışa kaydırılarak uçuş hattının çoğunluğu bölmeden yana verilebilir
Bir başka yapay oğul üretim yöntemi ise özellikle koloni sayısının çoğaltılması amacıyla bir kovandan 3-4 çerçeveli 2-3 bölme yapılmasıdır Bu durumda bir adet arılı-yavrulu, bir adet de arılı-ballı çerçeve yeni kovana yerleştirilir Uçuş delikleri kapalı durumda olan bu kovanlar, tarlacı arıların eski kovan yerine dönmelerini önlemek için en az 5 km uzağa taşınır Diğer bir yapay oğul elde etme yöntemi ise, her kovandan gücü ölçüsünde 1-2 çerçeve alınarak devşirme şeklinde yeni koloniler oluşturmaktır

10 Kayıt Tutma
Kayıt tutma, her üretim dalında olduğu gibi arıcılıkta da çok önemlidir Bu amaçla, her kovana ait bir kart veya bir sicil defteri kullanılabilir Her koloni kontrolünde koloniye ait bilgiler bu kartlara işlenerek daha sonra yapılması gereken işler önceden planlanır Kayıtlarda; ana arının çıkış ve yumurtlamaya başlama tarihi, orijini, koloninin besin (bal ve polen) stok miktarları, yavru durumu gibi kısaca koloniyi tarif eden, yapılan ve yapılması gereken işleri belirten bilgiler yer almalıdır Kayıt tutmadan koloniyi doğru bir şekilde yönetmek mümkün değildir

B- Yaz Bakımı
Arı kolonilerinin ilkbahar bakımından sonra yazın da bakım ve kontrolleri devam etmektedir Yaz mevsiminde yapılan işlerin başında koloni geliştikçe çerçeve verme, zayıf kolonilerin takviyesi, güçlü kolonilere kat verme ve flora takibi gibi işler gelir

1 Çerçeve ve Kat Verme
Arılarda gelişme faaliyetinin başlamasıyla birlikte petek örme faaliyeti de başlar Bu dönemde kovana yeni temel petekler verilmesi gerekir Çerçevelere iki yandan iki delik açılarak tel takıldıktan sonra temel petek takılır ve temel petekli yeni çerçeve koloniye verilir Çerçevenin koloniye verilmesinde dikkat edilmesi gereken husus; yeni verilen çerçevenin sondan ikinci çerçeve olarak verilmesi ve yavru üretim sahasının bölünmemesidir

Kuluçkalık dolduğu zaman kovana kat (ballık) verilmesi gerekir Kat verilirken kuluçkalıktan yanlardan ballı çerçevelerden en az 2 çerçeve kata alınır, yerlerine yeni çerçeve verilir Ballı petekler yanında bir-iki yeni çerçeve daha verilen kat kuluçkalığın üzerine konulur Birinci kat dolduğu zaman ikinci kat kuluçkalığın üzerine yerleştirilir ve birinci kat onun üzerine alınır Bu şekilde arılar yeni petekleri daha iyi ve daha çabuk işler Ballıklardaki bal yeteri kadar sırlanıp olgunlaştığında bal hasadı yapılabilir

2 Takviye Verme
Herhangi bir nedenle koloni içindeki arı mevcudunun azalması durumunda kuvvetli kolonilerden takviye çerçeveler alınarak zayıf kolonilere verilir Kapalı yavru gözlü çerçeveler arısıyla birlikte, koku vermek suretiyle zayıf koloniye verilebilir Koku vermenin amacı, arılı çerçevelerin kolonideki arılarla bu çerçeve üzerinde bulunan diğer koloniye ait arıların birbirlerini öldürmesini önlemektir
3 Flora Takibi
Teknik arıcılıkta arıların, flora durumuna göre bir yerden başka bir yere nakledilmesi iyi bir verim alabilmek için gereklidir Bu iş flora takibi veya gezginci arıcılık olarak adlandırılır Gezginci arıcılık yapılmadan kolonilerden yeterli düzeyde kazanç sağlamak mümkün değildir Kolonilerin gezdirilmesi bir başka ifade ile bitki örtüsünün yani çiçeklerin takip edilmesi teknik arıcılığın en önemli kuralıdır

ANA ARININ ÖNEMİ VE ÜRETİMİ

A- Ana Arının Önemi

Arı ömrünün çok kısa oluşu, doğadaki kaynakların zamanında ve en iyi şekilde değerlendirilmesini gerektirir Polen kaynaklarının bol olduğu ilkbahar aylarında koloni gelişmesini tamamlayabilmeli, nektar akış döneminde de yeterli bal toplayabilmelidir Verimli ve kazançlı bir arıcılık için oluşması gereken bu şartlar direkt olarak koloninin sahip olduğu ana arının genetik ve fiziksel özelliklerine bağlıdır

On binlerce işçi arı ve gerektiği kadar erkek arı bulunan kolonide tek başına bulunan ana arı, koloninin bütün gelişme ve verimliliğine yön verir Bu nedenle ana arı yetiştiriciliği ve kullanımı teknik arıcılıkta büyük önem taşır Yetiştirilsin veya satın alınsın, kolonide genç ve kaliteli ana arı bulundurulması ve bunun sonucunda güçlü kolonilerle çalışılması ekonomik arıcılık için bir zorunluluktur

B- Ana Arının Kalitesine Etki Eden Faktörler
Aynı arılıkta tutulan aynı ırka mensup koloniler eşit koşullarda aynı performansı göstermeyebilirler Bu durumda verimsiz olan koloniler herhangi bir hastalık taşımıyorlarsa verimsizliğin nedeni doğrudan ana arı ile ilgilidir Bu durumda ana arı ya yaşlı ya da kalitesizdir Ana arı yetiştiriciliğinde kaliteli ana arı elde edilebilmesi için aşağıdaki kurallara dikkat edilmesi gerekir

1 Larva Yaşı
Döllü yumurtadan oluşan ana arı ve işçi arı birbirinden çok farklı özellikler gösterirler Bunun tek nedeni ana arı olacak larvanın işçi arı olacak larvaya göre daha ilk andan itibaren sürekli daha zengin ve daha sık arı sütü ile beslenmesidir Bu nedenle transfer edilecek larvanın mümkün olduğunca genç olması, başka bir ifadeyle işçi arı olmaya yönelik beslenmemiş olması gerekmektedir Larvanın yaşı büyüdükçe ana arının kalitesi düşmektedir 12-24 saatlik larvalar transfer için en uygun larvalardır 24 saatten daha yaşlı larvaların transfer edilmesi durumunda ana arının kalitesi yanında larva kabul oranı da düşmektedir

2 Başlatıcı ve Bitirici Kolonilerin Durumu
Ana arı yetiştiriciliğinde kullanılan başlatıcı ve bitirici koloniler yeterince güçlü olmalı, bol miktarda arı sütü salgılayacak genç işçi arı ve polen içermelidir Polen, genç işçi arıların arı sütü üretebilmeleri için gerekli maddedir

3 Yetiştirme ve Çiftleşme Dönemi
Ana arının ilkbaharla sonbahar arasındaki dönemde yetiştirilebilmesine karşın, en uygun dönem, nektar ve polen üretiminin en bol olduğu zamandır Ana arının üretildiği dönemde nektar ve polen üretiminin yeterli ve dengeli olması; ana arı hücrelerine daha bol arı sütü bırakılmasına ve oğul dönemi devam ettiği için doğal çoğalma içgüdüsünün değerlendirilmesine neden olur Ayrıca, bu dönemde erkek arıların aktif ve bol oluşları iyi bir fırsattır

C- Ana Arı Üretimi
Ana arı üretimi, üretimle ilgili işlerin sırasıyla ve zamanında yapılmasını gerektirir Başlatıcı kolonilerin hazırlanmasından itibaren yumurtlamaya başlayan bir ana arının üretimi yaklaşık 1 aylık bir zaman gerektirir Ana arı üretim kapasitesini etkileyen en önemli faktör çiftleştirme kutularının sayısıdır Mayıs-Eylül ayları arasındaki üretim döneminde her bir çiftleştirme kutusu için 4-5 adet ana arı üretilebilir Örneğin 100 adet çiftleştirme kutusuna sahip ticari ana arı üretim işletmesi 1 yılı kapsayan üretim döneminde 400-500 adet ana arı üretip satabilir Bu sayıya ulaşabilmek için aşağıda verilen işlerin aksatılmadan yapılması zorunludur Ana arı üretimi zor bir iş olmamakla birlikte plan ve program gerektiren bir iştir

1 Damızlıkların Seçimi ve Hazırlanması
Damızlık olarak kullanılacak ana arılar, ait olduğu ırkın tüm özelliklerini belirgin bir şekilde göstermeli ve gerekli seleksiyon aşamalarından geçmiş olmalıdırlar Ticari ana arı üretimi yapan kuruluşlar, üretimlerini damızlık değeri taşıyan ve nesilleri test edilmiş, tercihen damızlık sertifikası almış ana arılardan yapmalıdırlar Sertifikalı damızlık ana arılar, ya yapay tohumlanmış ya da izole çiftleştirme alanlarında çiftleştirilmiş olmalıdır Arıcı şartlarında damızlık koloni temin edilemediği taktirde en basit olarak; ilkbahar gelişme hızı yüksek, önceki yıllarda en çok balı üreten, oğul vermeyen, hiçbir zaman hastalığa yakalanmamış, sakin ve uysal mizaçlı koloniler damızlık olarak kullanılabilir Damızlık kolonilere, transferden 4-5 gün önce uygun renkte kabarmış petek verilerek aşılamanın yapılacağı gün istenen yaşta larva bulunması sağlanır

2 Başlatıcı Kolonilerin Hazırlanması
En az 15 arılı çerçeveye ulaşan iyi gelişme göstermiş koloniler seçilir Bunların ana arısı, transferden 4-5 gün önce alınıp ana arısız bırakılır Larva transferinin yapılacağı günün sabahında fazla çerçeveler çıkartılıp kolonideki arı yoğunluğu artırılır, kolonide üretilen doğal ana arı hücreleri bozulur ve çerçeve düzenlemesi yapılır Bu koloniler, üretimde kullanıldığı sürece sürekli şurupla beslenir, genç işçi arı veya çıkmak üzere olan kapalı yavru ile takviye edilir Başlatıcı koloni olarak, bol miktarda genç işçi arıların toplandığı polen ve bal bulunduran 2-3 petekli bir oğul kutusu da kullanılabilir

3 Temel Ana Arı Yüksüklerin Hazırlanması
Teknik ana arı yetiştiriciliğinde larvaların yerleştirileceği temel ana arı hücreleri (yüksük) saf bal mumundan yapay olarak hazırlanmaktadır Parlak renkte, kokusuz saf bal mumu çift cidarlı eritme kabında eritilir Su içerisinde bekletilerek suya doyurulmuş yüksük kalıbı önce suya sonra erimiş bal mumuna ve sonra tekrar suya batırılarak elde edilen yüksükler bir çıta üzerine erimiş balmumu yardımıyla monte edilir Elde edilen yüksükler 10-11 mm derinlikte ve 9-10 mm çapında olmalıdır

Çıtada 15-20 adet yüksük bulunur ve bu çıtalardan bir çerçeveye üç adet takılarak bu iş için özel hazırlanmış olan bir çerçevede 45-60 adet yüksük bulunması sağlanır Ana arı üretiminde saf balmumundan yapılmış temel yüksükler kullanıldığı gibi bu amaç için üretilmiş plastik olanlar da kullanılabilir

4 Larva Transferi
Damızlık kovandan, 6-12 saat yaşlı larvalı çerçeve seçilir Bir fırça yardımı ile arıları kovan içerisine dökülerek temizlenir Çerçevenin şiddetle silkelenmesi durumunda günlük balın larva üzerine akmasına neden olunacağından bu işlemden kaçınılmalıdır

Seçilen çerçeve rüzgar ve direkt güneş ışınlarından korunarak kısa sürede aşılama yerine (transfer odasına) getirilir Transfer odası kovan içi şartlarına benzer olarak 30-33 oC ısı ve %60-70 nem içermelidir Uygun yaşlı larvalar, hücrelerden transfer kaşıkçığı yardımıyla alınır ve önceden hazırlanmış olan yapay yüksüklere yerleştirilir Bu işlemi yaparken dikkat edilecek en önemli husus, larvanın zedelenmeden alınıp yüksüğe bırakılmasıdır

Larva transferi zor bir işlem gibi görünse de bu konuda çalışan kişiler zamanla tecrübe kazanarak bu işlemi kolaylıkla yapabilirler Böylece hem larva tutma oranlarında artış sağlarlar hem de belirli bir sürede daha çok sayıda aşılama yapma melekesi kazanırlar Ayrıca, özellikle başlatıcı kolonilerin ilk kullanım dönemlerinde, yapay yüksüklerin bu kolonilerde bir gün süreyle bekletilmesi ve aşılama öncesi yüksüklere sulandırılmış taze arı sütü uygulaması tutma oranlarını olumlu yönde etkilemektedir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Bal Arılarının Taksonomisi

Eski 05-28-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Bal Arılarının Taksonomisi



5 Aşılı Yüksüklerin Başlatıcı Kolonilere Verilmesi
Bir başlatıcı koloniye verilecek 45-60 adet larva transferi tamamlandığında aşılı yüksükler bekletilmeden başlatıcı kolonilere verilir Larva transferinden 4-5 gün önce ana arısı alınmış ve birkaç saat önce de çerçeve düzenlemesi yapılmış başlatıcı kolonide, larva transfer edilen çerçeve, bir yanında açık yavrulu diğer yanında polenli iki çerçeve arasında koloninin ortasına verilir

Başlatıcı kolonideki diğer açık yavrulu petekler transfer edilen larvaların daha iyi bakılabilmesi için çıkartılmış olmalıdır Bu kolonideki polenli petekler genç işçi arıların arı sütü üretebilmeleri, açık yavrulu petek de genç işçi arıların larva transferi yapılan çerçevenin konulduğu yere toplanmaları için gereklidir Başlatıcı kolonideki diğer çerçeveler ise kapalı yavrulu, ballı ve polenli olmalıdır Sürekli üretimlerde her larva transferinden önce bu düzen sağlanmalıdır

Başlatıcı kolonideki genç işçi arının bolluğu ve çerçeve düzeni hem larva tutma oranını hem de üretilecek ana arı kalitesini doğrudan etkiler Ayrıca, sürekli üretimlerde kolonide genç işçi arı populasyonunun devamı için 5-6 günde bir kolonideki ilk düzenin sağlanması yönünden yeni çerçeveler verilip amaç dışı kalan fazla çerçeveler çıkarılmalıdır

6 Bitirici Kolonilerin Hazırlanması ve Kullanılması
Aşılı yüksükler, çiftleştirme kolonilerine dağıtılacağı güne kadar başlatıcı kolonilerde tutulabilirler Ancak bu, büyük çapta üretim yapılan işletmelerde ekonomik olmayacağı gibi uzun süreli kullanımlarda yetiştirilen ana arının kalitesini de olumsuz yönde etkileyebilir Bu nedenle sürekli ana arı üretimi için başlatıcı kolonilerde kabulü sağlanan ana arı hücreleri, başlatıcı koloniye verilişinden 1-2 gün sonra, ana arısı ızgara ile kuluçkalığa hapsedilmiş 16-18 arılı çerçeveli güçlü kolonilerin üst katına aktarılır Bu katta ballı, bol miktarda genç işçi arı, polenli ve kapalı yavrulu çerçeveler bulunmalıdır Her hafta alt katla üst kat arasında düzen sağlama açısından çerçeve değiştirmesi yapılmalıdır Başlangıç kolonisinde bitirici koloniye aktarılan transfer çerçevesinin yerine yenisi konur ve üretim süreklilik kazanır Bitirici kolonilere aktarılan larvaların bu dönemden sonraki beslenme ve bakımları bu kolonilerde sağlanır
7 Çiftleştirme Kutularının Hazırlanması ve Kullanılması
Transferden sonraki 10 günde kapalı durumdaki ana arı hücreleri bulundukları çıtalardan ayrılarak 1 gün önceden hazırlanmış çiftleştirme kolonilere dağıtılırlar Çiftleştirme kolonilerinin oluşumunda farklı kovan tipleri kullanılmaktadır Bunlar standart kovanların üçe-dörde bölünmüş olanları veya ahşap ya da tecritli malzemeden yapılan küçük çiftleştirme kutularıdır

Çevreyi tanıma ve çiftleşme uçuşundan dönen ana arıların kendi kutularına dönebilmeleri için bu kutuların giriş delikleri farklı yönlere bakmalı ve geniş bir alana yerleştirilmelidirler Ana arıya işaret olması yönünden çiftleştirme kutularının ön tarafları farklı şekillerde farklı renklerle boyanır Üretim sezonunun başlangıcında oluşturulan bu çiftleştirme kolonilerinin sürekliliği her bir ana arının ürettiği yavrularla sağlanır ve böylece bütün sezon boyunca kullanılabilirler

Çiftleşme sonrası yumurtlamaya başlayan ana arı, ilk işçi arı yavru gözleri kapanana kadar 2-3 haftalık süre ile çiftleştirme kolonisinde yumurtlamaya devam ettirilir Bu süre sonunda ana arılar satılarak bunların yerine çıkmak üzere olan yeni ana arı hücreleri verilir Ana arı hücrelerinin bulundukları çıtalardan alınmasında ve dağıtılmasında dikkatli davranılmalı, hücreler bu işlemler sırasında çıtadaki konumunda dağıtılmalı ve ters çevrilmemelidir Ana arı hücrelerinin çiftleştirme kolonilerine verilmesinin ardından, transfer edilen larvanın yaşına bağlı olarak 2-3 gün sonra ana arılar çıkar Ana arı hücrelerinin çiftleştirme kolonilerine verilişinden 4-5 gün sonra yapılacak kontrollerde ana arı çıkmayan hücreler ya da işçi arılarca bozulmuş hücreler görülebilir Bu durumda yeni hücreler verilmelidir

8 Ana Arıların Çiftleşmesi
Çiftleşme kutularında çıkışlarını gerçekleştiren ana arılar 2-3 günlük olduklarında çevreyi tanıma uçuşu yaparlar ve daha sonraki 2-3 gün içinde de çiftleşme uçuşuna çıkarlar Çiftleşme "Erkek Arı Toplanma Alanı" olarak adlandırılan özel bir alanda, havada 10-30 metre yükseklikte uçarken gerçekleşir Erkek Arı Toplanma Alanına ulaşan ana arı salgıladığı seks feromonu ve görme yoluyla erkek arılarca keşfedilir Sayısı, 6-20 arasında değişebilen erkek arı ile çiftleşen ana arı kendi kolonisine (çiftleşme kutusuna) dönerek 3-5 gün sonra yumurtlamaya başlar Ana arıyla çiftleşen erkek arılar çiftleşme sonrası ölürler Ana arı, erkek arı toplanma bölgesinde yeterli sayıda erkek arı bulunmayışı ve olumsuz iklim şartları altında yeterli sayıda erkek arı ile çiftleşemezse aynı günde veya takip eden günlerde 1-2 kez daha çiftleşme uçuşuna çıkabilir

Çıkıştan itibaren 20 gün içinde çiftleşmeyen ana arılar çiftleşme isteğini kaybederek dölsüz yumurta yumurtlamaya başlarlar ki artık bundan sonra çiftleşme gerçekleşmez Çiftleşmenin kontrol altına alınması, ya en az 8-10 km yarı çaplı izole bölgeler ya da yapay tohumlama ile sağlanır

9 Ana Arıların Yapay Tohumlanması
Teknik arıcılıkta, yapay tohumlama yapılabilmektedir Bu uygulamada, damızlık değer taşıma gibi özel öneme sahip kolonilere ait erkek arılardan toplanan spermler laboratuar ortamında, yapay dölleme cihazı ile mikroskop altında özel bir amaç için yetiştirilen ana arıya enjekte edilir Ana arıların yapay tohumlanması zor bir işlem olmamakla birlikte, yetenek ve tecrübe isteyen bir iştir Bu uygulama üretim materyali olarak kullanılacak ana arı üretiminden ziyade araştırma ve ıslah çalışmalarında saf ırk ya da hibrit elde etmede çiftleşmenin kontrol altında alınması amacıyla yapılmaktadır

10 Ana Arıların Üretim Kolonilerine Verilmesi
Çiftleştirme kutularında yumurtlamaya başlayan ana arıların buralardan alınıp satılması veya başka yolla değerlendirilmesi sürekli üretimlerde bir zorunluluktur Yumurtlayan ana arıların diğer kolonilere verilmesinde en önemli işlem, öncelikle koloninin hazır hale getirilmesidir Bunun için ana arının verileceği kolonide döllü veya dölsüz ana arı ya da ana arı hücresi bulunmamalıdır

Ana arının verileceği kolonideki eski ana arı imha edildikten bir gün sonra ana arının bulunduğu kafes yavrulu iki çerçeve arasına havalandırma ve besleme delikleri ön ve arka tarafa bakacak şekilde yerleştirilir Ertesi gün kek haznesinin bulunduğu taraftaki çıkış deliği açılarak arıların keki yiyerek ana arıyı çıkarmaları sağlanır Bundan sonra kovan açılıp fazlaca kurcalanmamalı, ancak 2-3 gün sonra ana arı ve yumurta kontrolü yapılmalıdır

Teknik arıcılıkta yumurtlayan hazır ana arı kullanılması ana arı kayıplarında ya da yapay oğullara ana arı kazandırılmasında önemli avantajlar sağlar Ana arıların yumurtlamaya başlamalarında 25-30 gün gibi zaman kazanılması, koloninin kendisinin çıkardığı ana arının çiftleşememesi riskini ortadan kaldırması ve orijini belli materyal kazanılmış olması bu avantajlardan bazılarıdır Ancak, önemli avantajlarına rağmen arıcılarımız arasında hazır ana arı kullanma alışkanlığı yeterince yaygın değildir

Kolonilerin nakli, mutlaka arılar kovana girdiği zaman yani gece yapılmalıdır Arı naklinden önce gerekli hazırlıklar yapılmalı, çerçeveler sabitlenmeli, kovandan arı çıkabilecek çatlak ve delikler kapatılmalı ve çok iyi bir havalandırma sağlanmalıdır Arılar nakledileceği noktaya vardığında usulüne göre indirilip uçuş delikleri duman kullanılarak açılmalıdır Duman kullanmadan uçuş deliğinin açılması durumunda arılar çevredeki canlılara zarar verebilir

Arı nakillerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus yeterli havalandırmanın mutlaka sağlanmasıdır Kolonilerin taze ballı peteklerle nakledilmesi durumunda bu tür peteklerin özellikle yaz aylarında sıcak günlerde çok kolay kırılabileceği ve koloni kaybına neden olabileceği unutulmamalıdır Özellikle yaz aylarındaki arı nakillerinde gidilecek yere 1 gecede ulaşılamıyorsa gündüz uygun bir yerde konaklama yapılarak nakil ikinci gecede tamamlanmadır Aksi halde koloni kayıpları meydana gelebilecektir



C- Sonbahar Bakımı ve Kışlatma

1 Sonbahar Dönemi Çalışmaları

Bal hasadından hemen sonra zaman kaybedilmeden sonbahar bakımına başlanmalıdır Kolonilerin sonbahar bakımı, arıların kışı kayıpsız veya en az kayıpla atlatabilmeleri için çok önemlidir
Kolonilere kış yiyeceği olarak bal ve polen depolanmış petekler bırakılır Ancak petekler tamamen balla dolu olmayıp alt taraflarındaki gözler boş olmalıdır Çünkü kışın arılar bal dolu gözler üzerinde değil, peteklerin balla dolu kısmının hemen altındaki boş gözler üzerinde kış salkımı oluştururlar Küflenmiş peteklerdeki ballar, ekşimiş ballar, düşük kaliteli ballar ve salgı balları kış yiyeceği olarak kullanılmamalıdır Yapılacak kontrollerde 8-10 peteği arıyla kaplı bir koloniye kış yiyeceği olarak 12-15 kg bal bırakılmalıdır Özellikle ilkbaharda taze polen gelmeye başlayıncaya kadar ki dönemde arıların yavru yetiştirmeyi başlatıp sürdürebilmeleri için bırakılan ballı peteklerin 3-4 tanesinde aynı zamanda yeterince polen de olmalıdır

Yapılacak kontrollerde arı mevcudu zayıf, ana arısız, ana arısı yaşlanmış ve verimsiz olan koloniler sonbaharda birleştirilmelidir Başarılı kışlatma için mutlak surette sonbaharda bir dönem yavru üretimi sağlanarak kışa GENÇ İŞÇİ ARI ve GENÇ ANA ARI ile girilmelidir
Kışa girmeden önce koloniler her zaman olduğu gibi hastalık ve parazitler yönünden incelenmelidir Özellikle sonbahar dönemi varroa mücadelesi son bal hasadından sonra ve kuluçka aktivitesinin azaldığı zaman yapılmalıdır

2 Sonbahar Beslemesi
Kolonilere yeterince bal ve polen bırakılmış olsa bile, bal hasadından sonra koloniler şurupla beslenebilir Sonbahar beslemesi için hazırlanan şeker şurubunun şeker-su oranı 2:1 (2 kısım şeker - 1 kısım su) olmalıdır Kolonilere uygulanan şeker şurubu beslemesi ana arının yumurtlama hızını yeniden artırarak genç, yıpranmamış işçi arı yetiştirilmesini sağlar Böylece genç işçi arılarla kışa giren koloniler fazla bir kayıp vermeden bahara güçlü olarak çıkarlar Genç arılarla kışlatılan koloniler ilkbahar döneminde daha etkili bir yavru yetiştirme temposu göstererek hızlı gelişirler

Koloniler kışa girerken ve kıştan çıkarken şurup yerine kek ile de beslenebilirler Kek; bir kısım bal ve üç kısım pudra şekerinin karıştırılmasından elde edilir Elde edilen karışım 05-1 kg'lık poşetlere yerleştirilip, poşetin alt kısmında delikler açılarak arılı çerçeveler üzerine konulur Kek hazırlama ve uygulamada dikkat edilecek husus, kekin kovan içi ısısında eriyerek arıların üzerine akmayacak kıvam ve katılıkta ve arılar tarafından tüketilebilecek yumuşaklıkta olmasıdır

Bununla birlikte kek hazırlamada polen açığı bulunan bölge ve dönemlerde bu açığın kapatılması için süt tozu, bira mayası ve yağı tamamen alınmış soya fasulyesi unu gibi proteince zengin maddeler karıştırılarak arıların protein ve vitamin ihtiyacı karşılanabilir Ancak bu tür beslemede nosema ve adi ishal gibi hastalıkların ortaya çıkması mümkündür Polenin yeterince bulunduğu bölge ve dönemlerde veya genel olarak ülkemizde bu uygulamaya gerek yoktur

3 Kışlatma
Arıların kışı geçir
eceği arılık; kuzeyi kapalı güneyi açık mümkünse üstü kapalı yerler olmalıdır Açık arılıklar ise rüzgar almayan, su tutmayan ve nem birikmeyen yerler olmalıdır Kovanlar mutlaka bir sehpa üzerinde yerden yükseltilmeli, böylece nemden ve sudan korunmalıdır Ayrıca, kışlatma yeri arıların kış salkımı bozmasına neden olabilecek gürültü ve sesten uzak yerler olmalıdır Unutulmamalıdır ki, kış ölümlerinin nedeni soğuk değil kolonide ısı üretim ve enerji kaynağı olan yeterli balın bulunmayışı yani açlıktır Daha önce de bahsedildiği üzere, başarılı kışlatmanın altın kuralı, kışa girerken kolonilerde genç arılar yanında yeterli besin stokunun bulundurulmasıdır
Arılar, kovan içi sıcaklığı 14 oC'a düştüğü zaman bir araya toplanarak kış salkımı oluştururlar Salkımın merkezindeki sıcaklık 33 oC, dış yüzeyinde ise 6-8 oC olabilmektedir Arılar bal yiyerek gerekli olan ısıyı üretirler ve ısı arttıkça salkımı genişletirler Kışın herhangi bir sarsıntı ile kış salkımından düşen arılar tekrar salkıma çıkamaz ve ölürler Kış salkımının bozulmaması için koloniler kış süresince ve soğuk dönemlerde kesinlikle rahatsız edilmemelidir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.