Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biyolojisi, deniz

Deniz Biyolojisi

Eski 05-24-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Deniz Biyolojisi



DENİZ BİYOLOJİSİ
Şu an yeryüzünde görebildiğiniz tüm canlılar, doğadaki canlıların çok küçük bir bölümünü teşkil etmektedirYeryüzünün üçte ikisinin sularla kaplı olduğunu düşündüğümüz zaman, okyanus ve denizlerde yaşayan canlılar aleminin ne kadar devasal olduğunu anlayabiliriz
Yapılan araştırmalara göre dünya üzerindeki su kütlesinin hemen hemen tamamı volkanik patlamalardan atmosfere salınan su buharından husule gelmiştirAtmosfere salınan yüksek miktardaki su buharı yoğunlaşarak yıllar boyunca yağan yağmurları ve nihayetinde deniz ve okyanusları meydana getirmiştir
Yağmur suları tatlı yani saf su olmasına rağmen okyanus ve denizlerde yüksek miktarda tuzluluk vardırBunun nedeni jeolojik tabakaların yüksek miktarda karbonat, sodyum klorür (tuz) ve zengin mineraller içermesidirSodyum miktarı oldukça fazla olduğu için deniz ve okyanusları oluşturan tatlı suların tuzlu hale gelmesine neden olur
Tuz oranı yüksek bu sularda herhangi bir kara canlısının veya bir insanın uzun süreler yaşaması mümkün olmamasına karşın birçok deniz canlısı rahatlıkla yaşayabilmektedirTabii yaşamlarını vücutlarındaki mükemmel organ sistemleri sayesinde sürdürürler
Okyanus ve denizlerde tıpkı karada yaşayan canlılar gibi mikroorganizmalardan tutun devasal memeli canlılalar kadar binbir çeşit canlı türü yaşamaktadırlarBiz yanlızca bu devasal canlılar aleminden bilinen ve bilinmeyen birkaç örnek vereceğiz
Deniz ve tatlısu mikroorganizmaları
Resimde görülen canlılar bakteri ve virüslerden sonra denizlerde yaşayan en küçük canlılar sayılabilirler
Bu canlılara " Plankton " adı verilmektedirPlanktonlar tatlı sularda yaşayabildiği gibi deniz ve okyanusta yaşayanlarıda vardır
Bu canlılar tıpkı bakteriler gibi ikiye bölünerek çoğalmaktadırlarÖnce canlının içerisindeki DNA replikasyonla kopyalanarak iki katına çıkarılır ve ardından canlının vücudu ikiye bölünür
Miktarı iki katına çıkan DNA nın yarısı birinci yavru hücreye diğer yarısı ise ikinci yavru hücreye aktarılır
Planktonların en önemli özellikleri, suda yüzmek için aktif olarak belli bir hareketleri olmamasıdırBu canlılar bulundukları su ortamının akımına bağımlı olarak başıboş dolanırlar

Yandaki resimde ise okyanus ve denizlerde, hatta havuz suları gibi tatlı su birikintilerinde bile yaşayabilen diğer başka bir tür tekhücreli canlı türünü görmektesiniz
Planktonlar ancak mikroskopla görülebilirler fakat çıplak gözle dikkatlice bakıldığında görülebilecek kadar büyük olanlarıda vardır
Bu mikroskobik canlılardan en çok bilineni ise " Alg " adı verilen tek hücreli bir canlı türüdür ki algler hemen hemen heryerde yaşamaktadırlar
Denizlerde, tatlı sularda, okyanuslarda, havuz sularında, su birikintilerinde çamurların içinde ve nehirlerde bile yaşamaktadırlarBu kadar fazla bir yaşam alanına sahip canlılar biz ziyaretçilerin bile gözünden kaçmış olamaz
Sizlerde aslında alg ve diğer tek hücreli canlıları mutlaka biryerlerde görmüşsünüzdür

Örneğin bir havuz veya inşaat sahasındaki şeffaf su birikintilerinin renginin, birkaç gün sonra yeşile veya kırmızıya dönüştüğünü görmüşsünüzdürBu sularda ilk zamanlarda yaşayan binlerce tek hücreli canlı türü, uygun bir sıcaklığa geldiğinde süratle çoğalmaya başlarlar Yanlızca birkaç gün içerisinde sudaki canlı sayısı milyarı bulabilirBu kadar fazla sayıdaki tek hücreli canlılar suyun rengini bulandırmaya başlar
Suyun rengi niçin yeşile dönüşüyor ?
Bunun nedeni ise bazı planktonların, tıpkı yeşil bitkiler gibi klorofil molekülünü içermesinden dolayıdırHatırlarsanız bitkilerin yapraklarının renginin yeşil olarak görünmesinin klorofil molekülünden dolayı olduğunu söylemiştik
İşte bu tip planktonlarında vücutlarında klorofil molekülü vardır ve tıpkı bitkiler gibi fotosentez yaparlarBu yüzdendir ki taksonomik olarak sınıflandırılırken bitkiler kategorisinemi yoksa hayvanlar kategorisinemi konacağı konusunda sistematikçilerin ortak bir kararı yoktur
Yumuşakçalar (Mollusk)
Okyanus ve denizlerde yaşayan diğer bir canlı grubu ise, genel latince isimleri " Mollusk " olan yumuşakçalardır Bu canlıların vücutları adındanda anlaşılacağı gibi oldukça yumuşak bir yapıya sahip olup, bazı türlerinin vücutları oldukça sert kabuklarlada kaplı olabilir
Yumuşakçaların en iyi bilinen iki örneği " Mürekkep balığı " ve kabuklu bir yapıya sahip olan " Deniz minareleri " dir

Mürekkep balıkları, gerek anatomik yapıları gerekse savunma mekanizmaları bakımından oldukça ilginç canlılardır
Belgesellerde sık olarak gördüğümüz bu canlıların hareket mekanizmaları, bir jet motorunun çalışma prensibiyle aynıdırBu prensip " etki - tepki " prensibidirYani bir yandan madde alınırken diğer yandan madde verilmekte ve bu şekilde süratle hareket etmektedir
Balık, öncelikle vücudunu, arka tarafından aldığı bir miktar su ile doldururArdından karın kaslarını büyük bir şiddetle kasarki bu kasılma neticesinde sıkışan su büyük bir süratle yine vücudun arka tarafından dışarı püskürtülürDışarı püskürtülen su, balığın büyük bir hızla ileri doğru ivmelenmesini sağlar
Bunun yanında hayvan düşmanlarından korunmak için bir tür sıvı salgılarki bu sıvı mürekkebe benzer olup salgılandığında, kendisi kovalayan avcının görmesini engelleyecek kadar suyu bulandırabilir
Yine bir mollusk olan deniz minareleri ise, yumuşak bir vücuda sahip olmasına karşın çok sert bir kabuğa sahiptir
Bu kabuğun en önemli fonksiyonu canlıyı düşmanlarından korumasıdır
Nasıl oluyorda bu canlılar etraflarını kabukla örtebiliyorlar ?
Bir sperm ile bir yumurtanın birleşmesinden sonra zigotu meydana getirdiğini ve bu zigotun ardı ardına milyonlarca kez bölünerek bir yavru canlıyı meydana getirdiğine değinmiştikMesela insan yavrusunda, en dıştaki hücreler diğer hücrelerden farklılaşarak keratin adı verilen bir madde üretir ve " Derinin " şekillenmesini sağlarlar
Deniz minarelerinde ise, zigot milyonlarca kez bölünerek yavruyu meydana getirdiğinde, yavrunun en dıştaki hücreleri " Kalsiyum " salgılayan özel bir hücre tipine farklılaşırlarBu hücreler, canlının içinde yaşadığı deniz yada okyanuslardan absorbe edilen kalsiyumu düzenli bir şekilde salgılayarak canlının etrafında kalın bir tabaka oluşmasını sağlarlar
Genelde beyaz görünen bu canlılar yandaki şekilde görüldüğü gibi rengarenk motiflerede sahip olabilirler



Okyanus bitkileri
Şu an soluduğunuz havadaki oksijenin büyük bir kısmı, deniz ve okyanuslarda yaşayan ve klorofil içeren bitkiler tarafında fotosentez yoluyla üretilir
Nasıl ki atmosfer şartlarında klorofil içeren bir bitki havadan CO2 yi, topraktan suyu ve güneşten ışığı alarak fotosentez yapıp canlılar için oksijen üretiyorsa aynı şekilde deniz ve okyanuslarda da güneş ışığının varabildiği bölgelerde bulunan klorofilli bitkilerde oksijen üretmektedirler
Bu canlıların büyük bölümünü ise yosunlar teşkil ederBunun yanında daha adını sayamadığımız onbinlerce tür deniz bitkisi vardır
Deniz bitkilerinin ihtiyacı olan su zaten yaşam ortamı olan denizden, CO2 ihtiyacı ise diğer tüm deniz canlıları tarafından karşılanırEğer bu tabiat harikaları denizlerde var olmasaydı hemen hemen tüm deniz canlıları oksijensizlikten hayatını kaybedecekti
Basit bir canlı gibi görünen bu yaratıkları aslında ekosistemin vazgeçilmez birer parçasıdırlar

Bu canlıların milimetrelerle ölçülebilecek kadar küçük olanları olduğu gibi yüzlerce metre uzunluğunda devasal boyutlara sahip olanlarıda vardır
Atlas okyanusu kıyılarında yaşayan birtür deniz bitkisi, fotosentez yapmak için oldukça mükemmel bir yöntem geliştirmiştir

Bu bitki tıpkı bir " Palmiye " ağacına benzer ve onlarca metre uzunluğundaki dallarının uçlarında bir veya birkaç adet hava kesesi bulunurBu hava keseleri, bitki geliştikçe gitgide büyüyerek bitkinin dallarını suyun kaldırma kuvvetinin etkisiyle yukarı doğru kaldırır

Bu şekilde deniz yüzeyine yaklaşan dallar güneş ışığından olabildiğince faydalanarak fotosentez yapma imkanı bulur
Deniz bitkilerinin üremeleri hem eşeyli hemde eşeysiz olabilmektedir
Erkek bitkiden gelen bir sperm ile dişi bitkiden gelen bir yumurta hücresinin birleşmesiyle (eşeyli üreme) yavru bir bitki meydana gelebildiği gibi bazı bitkiler ikiye bölünme ve " Tomurcuklanma " ile de çoğalabilir (eşeysiz üreme)
Tomurcuklanma, bir bitkinin belirli bir bölgesinde büyüyen hücre veya hücre gruplarının daha sonra bitkiden ayrılarak bağımsız bir şekilde kendi başına büyüyüp gelişmesi olayıdır
Karada yaşayan bazı bitki türleride tomurcuklanma ile çoğalmaktadır



Derisi dikenliler (Ekinodermata)
Derisi dikenli deniz yaratıklarının başında " Deniz yıldızları ", " Deniz hıyarları " ve değişik şekillerdeki dikenli canlılar gelmektedir
Bu hayvanların yaşayış tarzları pek aktif olmasada görünüş itibariyle deniz diplerinde bir renk cümbüşü meydana getirmektedirlerGörünümleri göze çok hoş gelen bu yaratıklar alımlı renkleriyle deniz diplerindeki vahşi yaşamın vazgeçilmez birer parçasıdırlar

Deniz yıldızları bilindiği gibi ikiye, üçe, dörde veya daha fazla sayıda parçalara ayrılmasına rağmen her ayırdığınız parça kendini tamir ederek yeni bir deniz yıldızı verebilirCanlıların bu yeteneklerine "Rejenerasyon" yani tamir edebilme özelliği denir
Deniz yıldızlarının bazı türlerinde dikenler oldukça uzun olup, yıldızı vahşi deniz canlıları tarafından parçalanma tehlikesine karşı korur

Yukarıdaki resimlerden soldakinde bir " Deniz hıyarı ", sağdakinde ise bir " Deniz kestanesi " görülmektedir
Deniz hıyarları, protein bakımından zengin olup uzakdoğu ülkelerinde besin kaynağı olarak tüketilmektedirBu canlılar genellikle fazla derin olmayan okyanus sularında yaşarlar
Deniz kestaneleri ise dışarıdan basit bir yapıya sahip olduğu izlenimini verir fakat iç organları oldukça kompleks bir yapıya sahiptirÖyleki kestanenin içerisinde, hayvanın sudaki oksijeni rahatça soluyabilmesi için suyu vücudunun içerisinden geçiren karmaşık devri-daim organları bile vardır
Bu mükemmel deniz yaratıkları, gözalıcı renkleriyle deniz diplerini adeta birer cennete çevirirler
Yüksek Organizasyonlu Deniz Canlıları :
Yüksek organizasyonlu canlılar çok sayıda türleri kapsamakla birlikte biz en çok bilinen " Köpek balıkları " ve " Balina " türlerine örnekler verdik
Köpek balıkları belgesellerde ve filmlerde gördüğünüzden çok daha mükemmel ve gizemli yaratıklardırKöpek balıklarının kendi içerisinde birçok alt türleri vardır
Örneğin mamuzlu köpek balığı, boğa köpek balığı ve çekiç başlı köpek balığı gibiFakat köpek balıklarının bazıları çok uysal olmakla birlikte diğer bazı türleri oldukça saldırgan olup önüne gelen hemen her tür canlıya saldırabilirler
Saldırgan bir köpek balığı grubu kendilerinden onlarca kat daha büyük olan balinalara bile saldırabilirler
Bu balıklardan en ünlüsü ise " Beyaz köpek balıkları " dır
Bu balıklar köpek balığı türleri arasında en saldırganı olup yunuslara, foklara, deniz aslanlarına ve hatta balinalara bile saldırabilirler
Bir köpek balığını tehlikeli yapan en önemli organları dişleridirEğer dişleri normal bir balığınki gibi pek keskin olmasaydı, köpek balıkları tanındığı kadar tehlikeli olmayacktı
Birçok insan köpek balığının avını özellikle kuvvetli çene darbeleriyle parçaladığını zanneder fakat asıl fonksiyon çenede değildir
Köpek balıklarının dişleri öyle mükemmel bir anatomiye sahiptirki hem bir jilet kadar keskin hemde ince elenmiş bir testere kadar yivlidir

Bir köpek balığı avını ısırdıktan sonra başını derhal sağa sola doğru sallamaya başlarBu şekilde davranarak dişleri arasına sıkışan bir objeyi ivmelendirip yanal olarak dişleri üzerinde hareket etmesini sağlar
Obje veya av, dişleri üzerinde hareket ettiği zaman jilet kadar keskin olan dişler tarafından rahatlıkla kesilirBöylelikle balık avını kısa süre içerisinde parçalayarak etkisiz hale getirir
Köpek balığı avını parçalarken gözlerini asla açmaz
Bunu yapmasının nedeni ise avını parçalaması esnasında etrafa saçılacak kemik parçalarından gözlerini korumak içindir
Çünki bir canlının kemiği kırıldığı (insan olsun hayvan olsun) zaman küçük partiküller haline gelen kemik parçaları oldukça keskin bir hale dönüşür
Bazı köpek balığı türlerinin boyları oldukça büyük olmasına karşın çok uysal olabilirlerHatta bazı türleri iri memelilere saldırmak yerine deniz planktonları ve küçük deniz canlıları ile beslenmektedir


Sağdaki resimde erişkin bir köpek balığı, bir insanla karşılaştırılmış olarak görülüyor

Buna karşın doğada, resimdekinden çok daha iri köpek balıklarınında yaşamasına karşın bazıları insanların zannettikleri gibi bir saldırganlık göstermezler

Köpek balıklarının vücut şekilleri çok mükemmel bir şekilde dizayn edilmiştirTıpkı bir füzeye benzeyen vücutları ve güçlü yüzgeçleri sayesinde saatte 60 - 80 km ye kadar hıza erişebilmektedirler Diğer bir mükemmel özellikleri ise solungaçlarının bu kadar süratle giderken sudaki oksijenden maksimum istifade edebilmesi için yan yaraflarda özel olarak konumlanmış olmasıdır
Dikkat ettiyseniz yarış arabalarının her iki yanında hava boşlukları olduğunu görürsünüzBu boşluklar, araba süratle giderken motorun havayı daha rahat bir şekilde emmesine yardımcı olmak içindirKöpek balıklarının yanlarındaki solungaçlarda, hayvan büyük bir süratle yüzerken sudaki oksijeni maksimum absorbe etmesi için yan taraflarda birer boşluk bırakacak şekilde konumlanır
İnsanların köpek balıklarından esinlenerek taklit etmeye çalıştığı bu mükemmel sistemi köpek balıkları haberleri bile olmadan milyonlarca yıldır kullanmaktadır
Bugün halen sadece zevk amacıyla köpek balığı öldüren insanlar vardırBazı balıkçılar ise besin değeri ve parasal değeri çok yüksek olduğundan dolayı hiç durmaksızın köpek balıklarını avlamaktadırlar Bazı uzakdoğu ülkelerinde balıkçılar, lüks restoranların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yanlızca yüzgeçlerini kesip balıkları tekrar çaresiz bir şekilde denize atmaktadırlar
Eğer bu mükemmel yaratıkların korunması amacıyla bir önlem alınmaz ise yakın bir zaman içerisinde soyları tükenme noktasına gelecektir Ve eğer köpek balıklarının soyları tükenirse, denizde avlanılması ve sayılarının azaltılması gereken birçok av hayvanının nüfusları gitgide artacak ve deniz ekosistemini altüst etmeye başlayacatır
Balinalar
Doğadaki en büyük memeli hayvanları temsil eden balinaların bazı türleri küçük boyutlara sahip olmasına karşın bazı türlerinin boyları ise 35 - 40 metreye kadar varabilir
Balinalarda kendi aralarında uysal ve saldırgan olarak ayrılırlarEn tanınan uysal balina, boyutları 35 metreye varmasına rağmen planktonlarla beslenerek yaşamlarını sürdürürler

Resimde görülen iri bu balina cüssesin büyük olmasına karşın oldukça uysaldırBu balinaların bazı türleri plnaktonlar ve küçük balıklar ile beslenmektedirler Planktonların çok küçük canlılar olduğunu biliyoruzFakat bu kadar büyük cüsseli bir balina plnaktonlarla nasıl beslenebilmektedir ?
Balina bunu, çenelerinin arkasında bulunan kusursuz bir yüzgeç sistemi sayesinde başarırBoyu yaklaşık 40 metreye varan ve planktonlarla beslenen bir balina, tek hamlede vücuduna 3 oda dolusu suyu doldurabilirVücuduna doldurduğu bu muazzam su kütlesini, mükemmel bir yüzgeç sistemine sahip çenelerinden tekrar dışarı verir
Su büyük bir hızla dışarı çıkarken plankton ve diğer küçük canlılar (ufak balıklar gibi) çenedeki yüzgeçte kalırlarBir cm3 suyun içinde onlarca plankton bulunduğuna göre metrelerce küp su içerisinde içerisinde milyarlarca plankton bulunabilirBalina bunu defalarca yaparak, midesini protein değeri yüksek bu ufak canlılar ile doldurur
Katil balinalar saldırgan olmalarına karşın eğitildikleri zaman dost olmaktadırlarFakat vahşi yaşam ortamlarında birer köpek balığı gibidirler
Denizlerin en vahşi hayvanları sayılan beyaz köpek balıkları bile bir katil balinayı gördüğü zaman mümkün olduğu kadar ondan kaçınmaya çalışır
Bu canlılar, karşılaştıkarı bir köpek balığını tek bir çene darbesiyle ikiye bölebilirler
Bazı katil balinalar fok ve deniz aslanlarını avlamak için sahile kadar kovalayabilirlerVe bu kovalamaca neticesinde başarılıda olurlar
Katil balinanın yakşaltığını gören fok veya deniz aslanı sürüsü çareyi kumsala çıkmakta bulurlar


Fakat katil balinanın sahile kadar çıkacağını ummazlar
Şekildede gördüğünüz gibi balina fokları avlamak için kendini sahile kadar vurabilmektedirNitekim bazı foklar hayvanın koca ağızından kurtulamaz
Televizyonlarda gördüğümüz gösteri balinaları bu katil balinalardırVahşi yaşamlarındakinin aksine eğitilidikleri zaman oldukça uysal olan bu yaratıklar insanların çok yakın dostu olabilmektdir


Senede bir kez belirli dönemlerde doğum yapan balinalar, yavrularını doğurmak için sığ sulara göç ederler
Göç sırasında binlerce mil yol katedebilirlerDeniz araştırmacıları halen balinaların nasıl yönlerini şaşırmadan devasal okyanuslarda istedikleri yerlere gidebildiklerini tam olarak çözememişlerdir
Bir balina sürüsünün içindeki bireyler, çok tiz bir ses çıkararak birbirleriyle anlaşmaktadırlarBu seslerin ne anlama geldiği konusunda uzun araştırmalar yapılmaktadır


Çıkarılan bu sesler kilometrelerce ötedeki başka balinalar tarafından ve hatta insanlar tarafından bile duyulabilr Balinaların bu seslere nasıl yanıt verdikleri ise bir sırdır
Balina ve köpek balıkları deniz ekosistemi için mutlaka gerekli olan canlılardırFakat insanların bilinçsiz avlanmaları sonucunda denizlerdeki av - avcı oranı süratle bozulmakta, ve denizel ekosistemin dengeleri altüst olmak üzeredir
Örnek verecek olursak okyanuslarda istakozlarla beslenen ve aynı zamanda besin olarak tüketilen bir balık türü, istakozların bilinçsiz avlanılması sonucunda açlık ve nihayetinde ölüm tehlikesiyle karşı karşıya gelirYani insanlar, besin olarak tükettiği bu balıkları kendi elleriyle yok etmektedirler
Aynı şekilde köpek balığı ve balinaların sayılarındaki süratli düşüş, av sayısının yükselmesine (örneğin foklar ve küçük balıklar) ve dolayısıyla denizel ekosistemde bir nüfus patlamasına yol açarAv canlılarının sayısı yükseldikçe denizdeki diğer canlıların yaşamları olumsuz yönde etkilenmektedir
Umuyoruzki şu an bu mükemmel deniz yaratıklarının soylarının devam etmesi için yürütülen çalışmalar olumlu sonuç versin ve hergeçen gün yıkılma noktasına biraz daha yaklaşan deniz ekosistemi eski durumuna kavuşsun

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.