Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Bunları Biliyor Musunuz ?

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
elbiseli, irwın, steve, tarzan

Elbiseli Tarzan Steve Irwın

Eski 05-19-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Elbiseli Tarzan Steve Irwın





Steve “Eğer bir hayvan tarafından öldürülürsem, bilin ki bu benim suçumdur” der, bir şekilde fermanına imza atar

Bilirsiniz gazeteciler Marilyn Monroe, Adolf Hitler, Saddam Hüseyn gibi ünlülerin ölümünden malzeme çıkarmaya bakar
Normal değil, bir bit yeniği var Cinayet değil intihar O kopyasıydı, aslı Bahamalarda güneşleniyormuş filan
Belgeselci Stephen Robert Irwin da onlardan biridir Aradan birkaç ay geçmesin ki ölüm haberleri düşmesin ajanslara Yok tarantula ısırdı, yok iguana
Reklam işte İyisi kötüsü olmaz
Bu yüzden gazete mutfakları habere ihtiyatla yaklaşır, açık kapı bırakırlar Sanki yine bir yerlerden çıkıverecek “inandınız mı” diyecektir sırıtarak
Ama bu defa atlatamaz Hakikaten ölür, hadise Avustralya’da gündeme ipotek koyar Cenazesine büyük bir kalabalık katılır, çocuklar kadınlar ve bizzat başbakan Mumlar yakılır, karanfiller atılır, paneller, toplantılar
Bir “Hepimiz Stiviz” pankartı açmadıkları kalır, kim bilir, belki onu da yaparlar

YANGINDAN İLK KURTARILACAK
Efendim Steve Avustralya kıyılarındaki sessiz sakin bir kasabanın (Victoria) sakinlerindendir 1962 yılının sıcak bir Şubat günü (orada Şubatlar yaza gelir) doğar
Süzme veleddir, yüzünde muzipçe bir ifade, gözlerini pörtlete pörtlede bakar Hiperaktiflik bu ya eli dursa ayağı durmaz, kıkırdamadan yapamaz
Sürüngenci!
O da ne demeyin, evet böyle bir meslek vardır o diyarda Diyelim evinize, çiftliğinize bir timsah ya da yılan dadandı, açar telefonu bildirirsiniz Adamlar gelir yakalar, götürüp bir kuytuya atarlar
İşte Irwingiller de bu zenaattan ekmek yer, iyi kötü yevmiyeyi doğrulturlar Malum insan tanımadığından korkar, tepkilerini çözen biri için o kadar da korkunç mahlûk değildir bunlar Nitekim bizimki de kertenkelelerle emekler, yılanlarla sürünür ve düşe kalka büyür, ayağa kalkar Henüz dokuz yaşında ilk timsahını yakalar ve rüştünü ispatlar
“Bana kısaca Steve diyebilirsiniz” deyip kart uzatacak çağa gelince ekibini kurar Malum sürüngenleri yakalamak için geliştirilmiş ekipmanlar vardır ancak o alet edavat kullanmaz, pat diye hayvanın üstüne atlar Bir zaman sonra “krokodaylhantır” adıyla nam yapar
Gençliğinde yılan derisinden çanta, ayakkabı imal edenlere karşı savaş açtığı bilinir, hatta bu yüzden akranları arasında adı “Snake Steve”e çıkar İnsanlar genelde sürüngenlerden tırsar ama hiçbir sürüngen derisinden terlik papuç yaptırmak için insan avlamaz

TENCERE YUVARLANMIŞ
Gelelim Terrie’ye Görünüşte buğday benizli, başak saçlı, gök gözlü, hanım hanımcık bir kızdır lakin akranları gibi barbi bebeklerle oynamaz Aksine yılan, çiyan, kertenkele kovalar, soğuk hayvanlara agucuk magucuk yapar, öper, sıkıştırır, mıncıklar
Büyüdükçe hedefleri de büyür, bu saatten sonra timsahtan aşşası kurtarmaz
Bu müşterek merak yollarını birleştirir ve Steve ile evlenip yuvalarını kurarlar
Steve - Terrie çifti 1991 yılında Queensland’daki “Reptile & Fauna Park”ı satın alır, çalıştırmaya başlar Alkış (tabii ki biraz da para) uğruna riskli gösteriler yapar, milletin kanını dondururlar Misal, Steve kafasını 5 metrelik canavarların ağzına sokar, bademciklerine bakar
Kâh zehirli yılanları koluna dolar, kâh güçlü pitonları boynuna sarar Fillerin ayağı altına mı yatmaz, ayılara şaka mı yapmaz Haydi aslan, kaplan, kediden sayılır lakin köpekbalığı kuçu kuçu diye çağrılmaz
Bir keresinde bir timsahın yanına gider, hayvanın ağzına yiyecek koyar Diyeceksiniz ki “eee bunda ne var?” Bi şey yok da o sıra bir aylık oğlu kucağında olmasa Mazallah timsah bir sıçrasa

SEZAR’IN HAKKINI
Bu gösteri çok tepki alır, analar babalar ayaklanır, söylemediklerini komazlar Resmi makamlar tahkikat açar, ifadesini alırlar
Derken Steve tarantula ve akreplerle raksetmeye başlar Bi’l cümle haşeratı plastik oyuncağa çevirir Onun yüzünden çakma böcekler “öd patlatma” malzemesi olarak kullanılır, hayvanca espriler prim yapar
Steve zamanla televizyoncuların dikkatini çeker, ona iş teklifinde bulunurlar Lakin kahramanımız hayvanat bahçesi numaralarından bıkmıştır, “gelin programa heyecan katalım” der, “sürüngenleri yuvasında ziyaret edelim, seyirci, hop otursun hop kalksın, adrenalin manyağı olsunlar!”
Ve Crocodil Hunter (Timsah Avcısı) adıyla canavarlara künde atmaya başlar
Tamam bir tane timsah yakalayıp seyirciye gösterdin, sonra bir daha, bir daha Yatır, boyunduruk tak, kuyruğunu ölç, dişlerine bak, sal gitsin, tamam! Öyle çok tekrara düşer ki bir zaman sonra programın mânâsı kalmaz
Mecburen değişiklik arama ihtiyacı duyar, bundan böyle ağaçlara da çıkmalı, deryalara da dalmalıdırlar
Steve Tazmanya canavarlarıyla, komodor ejderleriyle, boğa yılanlarıyla cüretkâr pozlar vermeye başlar Bir bakarsınız sarmaşıklara tırmanıp orangutanların yanına çıkmış, bir bakarsınız kunduzların mekanında
Steve, çoşkun nehirlerde Steve açık denizlerde Steve bataklıklarda
Yani her maç deplasman En ufak hatada bay bay! Bu dizi 137 ülkede yayınlanır ve 500 milyon kişiyi ekrankolik yapar Zikrolunan belgeseller sayesinde metropol çocukları aslan terbiyeciliğine kalkar “Timsah ağzını açtı mı, sopayı tıkıverecen” masalı anlatırlar

KAMERA ARKASI
Bu arada bir detayı kaçırıyoruz tabii Çekim ekibi yaklaşık 25 kişidir ve acil durumlarda kullanılmak üzere tüfekler, fişekler, uyuşturucular, hekimler, panzehirler vardır yanlarında
Steve’in en büyük silahı rahatlığıdır, hayvana sükunetle yaklaşır, zarar vermeyeceğine inandırır İhtimal önce zavallının karnını doyurur, bir şekilde irtibat kurar
Zemin hazırlandıktan sonra “motor” denir, Steve o meşhur sarı safari kıyafetleri ile sahneye çıkar, hayvanatla peşreve başlar Hadiseye heyecan katmak için zıp zıp zıplar, nefes nefese konuşur ve yaptığı işin tehlikelerini sıralar
Yeşilcilere göre bu şov lüzumsuz ve zararlıdır, hayvanı zapt ederken ama az ama çok şiddet uygulanmakta, bölgesine, yuvasına itimadı sarsılmaktadır Hiçbir timsah teşhirci değildir, kamera karşısında kırıtmaktan maymunlar bile hoşlanmaz
Çekimler esnasında balinaları, mors balıklarını ve penguenleri rahatsız ettiği vakıadır, serzenişler pek de haksız sayılmaz
Aslına bakarsanız hayvanat bahçesi bile terstir, öyle ya onları parmaklıklar ardına hapsetmeye ne hakkımız var?
Sayfiyede Sibirya kurdu besleyenlere de gıcık oluyorum bu arada, oh be söylemesem çatlayacaktım, hayvancıkların dili sarkıyor sarı sıcakta
Neyse Mr Steve, ilgili makamlara “hayvanseverim, hayvanlar da beni sever” şeklinde “özlü” bir savunma yapar Laf işte, bunu kimse yutmaz ama program gelirinden hayvan koruma cemiyetlerine irice bir pay ayırınca “ikna” olurlar

TEHLİKENİN ÜSTÜNE ÜSTÜNE
Sevenleri sık sık “bırak bu işleri” diye öğüt verir, “Bak sonun hayvanların elinden olacak!” Steve “atın ölümü arpadan” havalarına girer, ikazlara aldırmaz
Nitekim hayatı boyunca zehirli, yırtıcı, paralayıcı, boğucu hayvanlarla boğuşan şovmenin ölümüne uysallığı ile tanınan bir balık sebep olur
İsterseniz tafsilata girelim O gün “Animal Planet” için hazırlanan “Ocean’s Deadliest” adlı bir program için dalmışlardır, Great Barrier Reef (büyük mercan seti) bölgesinde harika görüntüler toplarlar Bir ara Steve vatozlara rastlar
Şimdi burada bir parantez açalım Vatoz denilen mahluk köpekbalığı ailesine mensuptur, gelgelelim kedibalığıgiller başlığı altında incelemeye alırlar Ben size kalkanın okyanuslusu diyeyim de anlayın Kuyruğunun ucunda bir iğnesi vardır, sıkıştırılırsa sokar Dip balığıdır, kısmen kuma gömülüp pusu kurar, pusu dediysek ürkmeyin, kabukluları filan avlar İnsanla işi olmaz, kırk yılın başı biri üstüne basacak ki çarpa O da öldürücü değildir, çok çok yaralar Vatozlar suda martılar gibi kanat çırpar, zarif hareketleri ile balerinleri kıskandırırlar Hatta bazı cinsleri rüzgara yelken açar, kısa menzilli uçuşlar yapar (manta)

HIZLI YAŞAR GENÇ ÖLÜR
Neyse Eleman ani bir kararla vatozlara sırnaşır, sarılmaya kalkar Onun gibi tecrübeli ismin vatoza arkadan yaklaşılmayacağını bilmesi gerekir, hayvanın büyüsüne kapılır ihtimal Vatoz samimiyetten hoşlanmaz ve iğnesini tam kalbine çakar Steve göğsünde acı hissetmiş olmalıdır, elini dikene atar
Ve bir hata daha Can havliyle dikeni söker atar Halbuki vatoz iğnesi zoka gibidir kolay girer, zor çıkar Düşünebiliyor musunuz kendi eliyle yüreğini yırtar
Sudan çıktığında sudan çıkmış balık gibidir Ambulans helikopter gelesiye bir iki çırpınır o kadar
Vatozu suçlamak kimin haddine? Hayvancağız derinlerde kaybolmuştur çoktan Hani “hükümsüzdür” dense yeri var
Yok yani üstüne timsahlar üşüşse, panterler paralasa, kobralar soksa, pitonlar boğsa tamam da, efsane avcının kuzu edalı bir balığın okuyla hayata el sallaması
Demek ki kimseyi hafife almayacaksın
Ya da vakit saat!



İrfan Özfatura



__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.