05-18-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Baltık Denizi
Baltık Denizi
İttifak ve cemiyeti kuruldu ve hem Ruslara silahla cephane yetiştirmek, hem de Almanya'nın mesafelerce düz kumluk halinde bulunan Pomeranya kıyılarına, Berlin'den 150-200 km uzaklıkta olan yerlere, büyük bir Rus ordusu çıkarmak Lora Fiser'e göre ayrıca üç yere üç ordu çıkarılacak biri asıl çıkış ordusu, diğer ikisi gösteriş ve şaşırtma orduları olacaktır
Planın esaslarına göre İngiliz donanması, Almanya Frizon (Frize) adalarından Batı'da bulunan Bordum adasını ele geçirip onu Çanakkale önündeki Limni, İmroz ve Bozcaada sisam gibi bir üs olarak kullanacak, o bölgede denize dökülen Alman ırmaklarının ağızlarını tıkayacak, Kiel kanalını tahrip edecek ve genel olarak Almanya'nın kuzey deniz kıyılarını torpille kuşatacaktır
Güney harekat planı
Lloyd George Planı: Lloyd George planının esası ilkbaharda kuvveti 700 bin kişiye varacak olan yeni birliklerin Fransa'da Batı cephesine gönderilmeyip Balkanlar'da kullanılmasıdır Lloyd George ayrıca Türklerin Süveyş kanalına saldırdıkları sırada, Suriye'ye 100 bin kişilik bir kuvvet çıkararak 80 bin kişilik Türk ordusunu mağlup etmeyi de düşünmüştür Böylelikle Suriye ele geçirilmiş ve Kafkasya ile sıkışık durumda bulunan Ruslara yardım edilmiş olunur
Amiral Fischer Batı cephesini Baltık yolu ile Kuzeyden çevirmeyi, Lloyd George ise aynı işi Balkanlar'dan veya Adriyatik kıyılarından yapmayı istemektedir
Almanya Harekatı
JOFR Planı: Bu düşüncede olanlar her şeyi bir kenara bırakarak ilk olarak Almanya'yı ezmeyi istemektedirler Buna klasik düşünce ve plan denilebilir Bunu isteyenler, elde edilecek bütün kuvvetlerini, yani en çok İngiltere'de önce gönüllü sonra mecburi olarak silah altına alınan ve alınacak olan birkaç milyon askerin hepsini veya hemen hepsini Batı cephesine yığmak ve Alman ordusunu kemire kemire ezmek düşüncesindedirler Bu düşünceler ileri sürenlerin başında Fransız orduları başkomutanı Jofr ile İngiltere İmparatorluk genel kurmay başkanı General (sonra mareşal) Robertson bulunmaktadır
Boğazlar harekatı
Churchill-Hankey'in Boğazları Zorlama Planı: Baltık denizine girmek planı da kısmen deniz bakanının düşünceleri arasında olmakla birlikte Churchill, hemen bütün gücünü Çanakkale'nin zorlanması üzerinde toplayacaktır O sırada İngiltere'de Osmanlı Devleti, düşmanların en zayıfı sayılıyordu Osmanli Devleti, Almanya'dan damla damla ve adeta kaçak gibi Romanya ve Bulgaristan yolu ile silah ve cephane alabiliyordu, dolayısıyla Türk'ün kahramanlığını göz önünde tutmayanlar Boğazları zorlamayı nispeten kolay sayabilirlerdi
Itilaf Devletleri Çanakkale'ye denizden saldırıya girişecekleri sırada Osmanlı Devleti'nin durumu onlar açısından böyle bir saldırı için elverişli görüntüdeydi Osmanlıların Sarıkamış üzerine yaptıkları büyük saldırı bozgunla sonuçlanmıştı Mısır'ı İngilizlerden kurtarmak amacıyla giriştikleri kanal harekatları umulanları getirmemişti Bu arada balkan devletlerinden Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan'la Dünya Savaşı'nın başlamasından beri bir antlaşmaya varılması için sürüp gelen siyasal görüşmelerden de olumlu bir sonuç alamamıştı
Bulgarların çekingen davranışı Almanya ile Osmanlı arasında doğrudan bir bağlantının kurulmasını engellediğinden Osmanlı ordusunun yoksun bulunduğu Modern savaş gereçleri ile donatılması da gecikmekteydi
Bu durum uzlaşma Devletleri'nin Osmanlılara karşı bir saldırıya geçmelerine elverişli gibi görünmekteydi Ne var ki aralarında bu maksatla hazırlanmış bir harekat alanları yoktu Savaş sonucunun batı cephesinde ve kısa bir zamanda alınacağına inanılmaktaydılar Üstelik İngiltere'nin büyük bir kara ordusu kurmak için giriştiği hazırlıklar da tamamlanmış değildi Çanakkale üzerine bir saldırı için ilgililer arasında kesin bir antlaşmaya henüz varılmamıştı
Batı Cephesi (Birinci Dünya Savaşı)
I Dünya Savaşı için Almanya'nın öngördüğü savaş planı düzeltilmiş Schlieffen Planı'ydı Bu plana göre Belçika üzerinden Fransa'nın kuzeydoğusuna ilerleyerek ordan da istikametini güneye çevirerek Alsace - Lorraine bölgesinde Fransız kuvvetlerini kuşatacaktı
Ancak Belçika kuvvetlerinin beklenmedik direnişi Alman ordularını geciktirmiş, bu gecikme de Fransız ve İngiliz ordularına gerekli manevraları yapma zamanı kazandırmıştır
Fransa topraklarında cereyan eden daha sonraki savaşlarda her ne kadar Alman birlikleri Paris'e 70 km kadar yaklaşabilmişlerse de sonunda giderek sertleşen direnç ve ağır kayıplarla Schlieffen Planı'ndan beklenen sonuca ulaşamamıştır
ABD'nin savaşa katılmasıyla Batı Cephesi'nde güçler dengesi Almanya'nın aleyhine dönmüş ve ağır baskılar sonucu Alman topraklarına kadar geri çekilmesine yol açmıştır
Doğu Cephesi
Birinci Dünya Savaşı'nda Orta ve Doğu Avrupa'da yer alan sahnelerden biridir Rusya'nın Almanya'nın Prusya bölgesine yaptığı saldırıyla başlar Ruslar bu saldırıda ağır bir yenilgi alır fakat Almanların bu cepheyi desteklemek için batı cephesinden 2 kolordu ve 1 süvari tümeni çekmesi sonucu batıda Alman ilerlemesi yavaşlar Rusların bu yenilgisinden sonra Almanya saldırıya geçmiştir Bu sırada bir Rus ordusu da Avusturya-Macaristan'a saldırmış ve Lvov'u almıştır Bu cephe 1914'ten 1917'ye kadar Almanların ilerlemesi ve Prusya'nın geri kalanıyla Polonya'nın Rusların elinde buluna kesimini alması ve Litvanya,Livonya bölgelerini alması ve Petersburg'a yaklaşmasıyla devam eder Bu zamanda Avusturya'da süren savaş ise Rusya'nın biraz üstünlüğüyle devam etmiştir Rusya'da iç savaş çıktığından dolayı bu cephe kapanmıştır
Çanakkale Savaşı
İtilaf Devletleri kara ve deniz güçlerinin Çanakkale Boğazını kontrol altına alarak İstanbul'u işgal etme girişimleridir İstanbul'un işgaliyle Osmanlı Devleti savaştan çekilecek, Almanya bir müttefikini kaybedecek ve Rusya ile güvenli bir deniz ticaret ve ulaşım yolu açılmış olacaktı 1915 yılının Şubat ve Mart aylarında müttefik donanmasının sahil top bataryalarını susturarak İstanbul'a ulaşma çabaları, Türk sahil topçusu ve mayın hatları nedeniyle başarısız olmuştu Bunun üzerine İngiltere ve Fransa yüksek komutanlıkları, Gelibolu Yarımadası'nın amfibik bir harekatla işgal edilmesine karar vermişlerdir 25 Nisan 1915 günü, yarımadanın altı kumsalında yapılan müttefik kuvvetler çıkartmasıyla Çanakkale Kara Savaşı başlamış oldu Çıkartma kuvvetlerinin Türk savunması karşısında planlanan başarıyı sağlayamamaları üzerine 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle Suvla Koyu'nda bir çıkartma daha yapılmıştır Kurmay Albay Mustafa Kemal'in komuta ettiği birinci ve ikinci Anafartalar Muharebeleri'yle bu ileri harekat da başarısızlığa uğramıştır 9 Ocak 1916 tarihinde Gelibolu Yarımadası'ndan müttefik kuvvetlerin tahliyesi tamamlanmıştır
Romanya Cephesi
Romanya, 17 Ağustos 1916'da bir anlaşma imzalayarak İtilaf Devletleri'nin yanında savaşa girdi 28 Ağustos'da Avusturya'ya saldırdı Bunun üzerine İttifak Devletleri de Romanya'ya savaş açtı Almanya Başkomutanlık Karargahı'nda yapılan toplantıdan sonra, 23 Tümenlik bir kuvvetle İttifak Devletleri Romanya'ya taarruz etti Bu kuvvet içinde, Türklerin 6 Kolordu'ya mensup 15 , 25 ve 26 Tümenleri bulunuyordu İttifak kuvvetleri, 1917 Ocak ayının ilk haftasına kadar bütün Romanya'yı ele geçirdi Türk tümenleri bu harekatta büyük başarı gösterdi 6 Kolordu'nun 26 Tümen'i 1917 yılı ortalarında Filistin'e kaydırıldı Rus İhtilali'ne kadar Romanya'da kalan 6 Kolordu, 42 000 kişilik mevcudundan 19 100 şehit verdi Meşhur galiçya cephesi buradadır Bükreş Türk şehitliğinde 500 kadar şehit yatar
Yemen- Hicaz (Arabistan) Cephesi
Halk arasında Yemen cephesi adıyla da anılır I Dünya Savaşı boyunca Osmanlı Devleti 4 Tümenlik bir kuvvetle Arabistan'daki kutsal İslam şehirlerini korumaya çalıştı 7 Kolordu'nun birer tümeni Hicaz, Asir, San'a ve Hudeybe'de konuşlandırılmıştı Uzaklık sebebiyle bu tümenlere yeni asker, malzeme ve silah desteği sağlanamıyordu 1916 yılında İngilizlerin kışkırtmasıyla, Araplar kendilerini koruyan Osmanlı Kuvvetlerine karşı ayaklandı Mekke Emiri Şerif Hüseyin, bağımsızlığını ilan etti Yemen'de İmam Yahya Osmanlılar'a bağlı kalırken Asir'de Seyyid İdris de ayaklanmaya katıldı 1917 Şubatında Hicaz Seferi Kuvvetler Komutanlığı'na atanmak üzere, Şam'a gelen Mustafa Kemal Paşa, Hicaz'ın boşuna savunulmayıp boşaltılmasını istedi Manevi sebeplerden dolayı bu istek uygulanmadı Komutanlık ataması da yapılmadı Bin bir güçlükle Medine'yi, Yemen'i, Asir'in kuzeyini I Dünya Savaşı sonuna kadar savunan 7 Kolordu Mondros Mütarekesi'nden bir müddet sonra, 23 Ocak 1919'da teslim oldu Dönüşte kutsal emanetler İstanbul'a getirilmiştir
|
|
|