|  | İlk TÜRK İçkisi: “Kımız |  | 
|  05-14-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   İlk TÜRK İçkisi: “Kımızİlk TÜRK İçkisi: “Kımız“Kımızın Tarihçesi Kımız, Türklerin ulusal içkisidir  Kısrak sütünden yapılır  Kımız besin olarak da, içecek olarak da Türk‘e atadan kalmış bir ilaçtır  Bir ilaçtır; çünkü bir çok derde iyi gelmektedir  Kazak kimyacısı Aydar  Akınoğlu’nun deyişiyle kımızın yararlarını ve niteliklerini “birkaç makale yada kitapta anlatmak kolay değildir”  Kımızın kullanımı hakkındaki bilgiler çok eskilere, Hun Türklerine değin dayanır  Tarihi kayıtlara göre Asya Büyük Hun Devleti çağında Türkler kımız içerlerdi  Yine tarih kayıtları, Avrupa Hunları ile Gök Türklerin de kımız ürettiklerini belirtmektedir  Eski Yunanlı tarihçi Herodot, İskitlerin kısrak sütünden çok lezzetli bir içki yaptığını belirtir  Rus tarihçileri de, Rusların Kıpçak Türklerine gönderdikleri elçilerin resmi içki olan Kımız ile ağırlandıklarını yazarlar  Kımız günümüzde Anadolu Türklerince pek kullanılmamaktadır ama Orta Asya’da yaşayan Türkler arasında yapımı ve kullanımı bugün de yaygındır  Moğollar tarafından da benimsenmiştir  Kımız Doğu Türklerince öyle sevilmektedir ki “Kımızı kim içmez” sözü Kazak Türkleri arasında en yaygın terimlerden biridir  Kazak Türklerinde kımız, avıl (köy, oba) tarafından ortaklaşa yapılır, ortaklaşa kullanılır  Kımız için kimse kimseden para almaz  Kımız yaz aylarında bolca bulunur, kış aylarında ise pek bulunmaz  Kımız Nasıl Yapılır? Kımız kısrak sütünden, kendine özgü bir maya ile ekşitilir  Ekşitme sonucunda kısrak sütü az-çok köpüklü, mayhoş lezzetli, güzel kokulu, keyif verici bir içki biçimini alır  İki tür kımız vardır: Ak Kımız ve Kara Kımız  Ak kımız mandalina , portakal gibi yemişlerden daha az alkol içerir  Ak kımız bir kaç ay kadar bekletildiğinde alkol oranı artar ve kara kımız denilen alkollü ve lezzetli bir içki durumunu alır  Kımızın mayasını yapmak çok karışık ve güç bir iştir  Kımızın özelliği, mayasından ileri gelir  Bozkır halkı olan Kırgız Türkleri ile Başkurt Türkleri, en iyi maya olarak eski kımızı kullanır  Güzün mayalı kımız, ağzı iyice kapatılmış bir şişe içinde saklanır  Yazın kımız çalma zamanı gelince, bu mayaya aynı oranda taze kısrak sütü katılır ve ılık bir yerde 24 saat bekletilir  İkinci gün buna iki misli daha taze süt katılır  Normal olarak bundan üç veya dört gün sonra bakteriler üremeğe başlar  Sanatoryumlarda ise, maya için kışa bırakılan kımız, kışın birkaç kez inek sütü ile ekşitilir  Buna, katık adı verilir  Yaz gelince bu maya bir yada iki katı kısrak sütü ile karıştırılarak çalkalanır ve 22-25 derecede ılık bir yere bırakılır  Dört beş gün sonra, yani gaz haline gelinceye değin bekletilir ve alınarak kullanılır  Kımızın İçinde Neler Var? Standart kımızın ekşilik derecesi 60 ile 80 derece arasındadır; orta kımız 80-100 derece, güçlü kımız ise 100-120 derece ekşiliktedir  Bir litre kımız da 22 gram belok, 17 gram yağ, 39,6 gram süt şekeri, 20 gram da alkol vardır  Bunların vereceği kalori 530′dur  Kımızın içinde çeşitli mineraller de vardır  Özellikle kalsiyum ve fosfor yüksek orandadır  Kımızdaki vitaminleri sayarsak A, B, ve C vitaminlerinin bol olduğunu görürüz  Kımızdaki alkol oranı yüzde 1,2′dir ki bu bir çok meyvedeki alkol oranından daha düşüktür  Ayrıca, kımızın albümin değeri yumurtanınkinden çoktur  Kımızın Yararları Kımızın yararlı ve şifalı bir içecek olduğu çok eski zamanlardan beri bilinmektedir  Bir Rus yazarı olan S  T  Aksakov, Orınburg yöresinin göçebe halkları üzerine şu bilgileri verir: … Her yıl, kışın korkunç soğuğunda, boralarında eziyet çekerek yaşayan kişileri görerek umutsuzlanmamak mümkün değil  Ancak, iki üç ay sonra aynı insanları yeniden görürseniz, yüzleri al al kana dolmuş, şişmanlamış olarak bulursunuz  Onları tanıyamazsınız  Çünkü bu sıralarda onlar bol bol kımız içerler  Beşikteki çocuktan doksanındaki kocaya değin herkesin sevdiği içecek olan kımızla yeniden buluşmuşlardır  Bunu gözünle gördüğünde, kımızın bulunmaz bir besin ve çok etkili bir ilaç olmasına hayran kalırsın… Kımızın yararları üzerine olan sözleri yalnızca Türk boylarından ve Türkler arasında bulunmuş yazar ve gezginlerden değil, bilginlerden, doktorlardan, kimyacılardan da duymak mümkündür  Hatta, 1858′de Rusya’da N  V  Postnıkov adlı bir kimyacının girişimi ile Samarra kentinde kımız kullanarak hastaları iyileştiren bir hastane açılmıştır  İngiltere ve Kaliforniya’da da kımızla tedavi yapan kurumlar vardır  Kımız yalnızca verem için değil, mide hastalıkları, kansızlık ve başka hastalıklar için de yararlıdır  Halsizliği giderir, güç verir  Hastalıktan ötürü güçten düşenlere de iyi gelir  Kımızı ilaç olarak kullananların her gün 0,5 - 2 litre içmeleri önerilir  Kımızı yemek aralarında içmek daha doğru olur  Yada yemekten 1,5 - 2 saat önce içmeyi âdet edinmek uygundur  Her içildiğinde, vücudun gereksinmesine göre bir iki bardak, kimi kez de üç bardak içilmesi iyi olur  Araştırmalar, hastanın bir iki bardak kımız içtikten sonra iştahının açıldığını göstermiştir  Kısrak sütünde bulunan besin maddeleri, kımız yapımında gerçekleşen ekşime sırasında kimyasal dönüşüme uğrar  Yani kısrak sütündeki kazein ve albüminler, asitamin ve pepton’a dönüşür  Bunlar mide ve bağırsaklar da yeniden kimyasal dönüşüme gerek kalmadan doğrudan doğruya emildiğinden ötürü kımız içen hastanın beslenme durumu kısa sürede iyileşir, mide ve bağırsaklar yorulmaz; ayrıca besin maddelerinin sindirim organlarında kimyasal dönüşümü için gerekli olan zaman ve yorgunluktan da tasarruf edilmiş olunur  Kısrak sütünde bulunan şeker; süt asidi, alkol ve karbona ayrılır  Bunlar sindirim organlarının salyalı tabakalarına ve sindirim bezlerine uyarıcı etki yapar  Sonuçta sindirim salgılarının miktarı artar, iştah açılır  Kımızın süt asidi, gövdemizi ağılayarak (zehirleyerek) tahrip eden bağırsak mikroplarının döküntülerini de zararsız duruma sokar  Gövdemizce emilen besin maddelerinin işe yaramayan artıklarından oluşan zararlı maddeler kımız tedavisiyle iyice temizlenir ve beslenme değerinde artış görülür  Dr  Karrik, kımızdaki asitlaktik ile az miktardaki alkolün sindirimi kolaylaştırıcı etkisi üzerinde incelemeler yapmış ve midenin normal işlemesini sağlayan bir etken olduğunu saptamıştır  Kımız üzerinde yapılan inceleme ve çalışmalar (Prof  Zarnitsin, Prof  Vişnevski) kımızın, supasit hastalığında mide salgısını artırdığını, mide salgısının olağan dışı yükselmesinden ileri gelen sayrılıklar (hastalıklar) da ise salgılamayı normalleştirdiği görülmüştür  Ayrıca, mide salgısındaki asit ve tuz asitlerinin azalmasını gösteren mide hastalıklarında (gastrit vb) bir tedavi aracı olduğu, mide ve bağırsakların tembelleşmesinden ileri gelen hastalıklarda ise bu organların çalışma yeteneğini artırdığı anlaşılmıştır  Kımız özellikle besinlerdeki albümin maddelerinin tam olarak emilmesini sağlar  Dr  Mode ve Kozin’in çalışmaları, kımız içen hastaların içmeyenlere göre, sindirdikleri albümin miktarının daha çok olduğunu göstermektedir  Kımız özellikle şu hastalıklarda iyi sonuç verir: Kansızlık, yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, şiddetli bronşit  Kımızın, tedavisinde kullanıldığı başka bir hastalık da veremdir  Kımız çabuk emildiğinden ve çabuk etki yaptığından dolayı verem tedavisinde önemli rol oynar  Sonuçta öksürük seyrekleşir, balgam azalır, hararet düşer, gece terlemesi yok olur, iştah açılır, gövdeye güç gelir  Kımızın ağır işlerde çalışanlar tarafından kullanılması hem sağlıklarının korunmasına, hem de iş veriminin artmasına neden olur  Tadı güzel ve yüksek değerli bir besin olan kımızda yüzde 1,2 alkol bulunmasından dolayı, halk arasında alkol karşıtı bir etken olarak kullanılabilir  Ayrıca Antibiyotik etkinliğinden ötürü vücuttaki iltihapları yok eder, bağırsak çürümelerini önler  1945 yılında F  Laçınay’ın Türkiye Türkçesine çevirmiş olduğu 32 sayfalık kitapçıkta kımızın yararları üzerine şu bilgiler yer alır: Kımızla tedavi eden kuruluşlar: 1912 yılında bir ilde küçük çapta 40 tane kımız tedavi yeri açılmıştı  Bundan başka 75 köy de tedaviye gelenler için kımız yapmak ile uğraşmaktaydılar  Bugün kımız ile tedavi işi, büyük bir kitlenin sağlığını korumak için, koruyucu bir etken olarak kabul edilmiştir  Uzmanların kılavuzluğu ile çalışan büyük sanatoryumlar açılarak, devletçe sağlık işleri arasına alınmıştır  Yalnızca Başkurdistan’da 800 ve 540 yataklı iki sanatoryum vardır  1934 yılında bu iki sanatoryumda 6100 hasta tedavi edilmiştir  Kımızın tedavi edici özellikleri: Kımızın ne gibi özellikleri var ki, Sosyal Sigorta kuruluşları ile büyük bir halk kitlesinin ilgisini üzerine çekmektedir  İçindekiler bakımından inek sütünden çok ayrı olan kısrak sütü, mayalanma ve tahammür süresince köklü bir değişikliğe uğrar  Albümin maddeleri kısmen peptona; süt şekeri de asitlaktik, alkol ve asitkarbona dönüşür  Asitlaktik ve alkol, kımızın mayalanması sırasında süt şekerinin değerine göre gelişir ve böylece de kımızın kazanabileceği özelliğe etki eder  Kımızın içinde bulunan önemli maddeler şunlardır: Ufak ve ince zerrelerden oluşan albümin, asitlaktik, alkol, asitkarbon ve vitaminler  Kımız albümini, önemli asitaminleri içinde topladığı için tam bir değere sahiptir  Pepton haline geldiği için de kolaylıkla sindirilir ve vücutça benimsenir  Kımızın içinde bulunan önemli maddelerden biri de süt ekşisidir  Bu, bir yandan sindirimi iyileştirdiği gibi, vücudumuzdaki asitalkolün dengesini de etkiler  Kımızda bulunan az miktardaki alkol, yürek damarları, sinir sistemleri ve soluk alma organlarını düzenler  Kımızın asitkarbonu ise, sindirim yollarındaki hareket ve emme fonksiyonlarını destekler  Kımızın tuz terkibinde kalsiyum bol olduğundan, vücudumuzdaki tuz maddelerinin normal alışveriş etmeleri de sağlanır  Kımızda bulunan A, B, C vitaminleri, onu tedavi aracı olduğu kadar koruyucu bir ilaç haline de sokmuştur  Kımızdaki asitlaktik ile alkol, sindirimi kolaylaştırıcı bir özelliktedir  Midenin işlemesini de sağlayan bir maddedir  Son zamanlarda yapılan araştırmalarda kımızın supasit hastalığında mide salgılarını artırdığı ve yine mide salgılarının anormal yükselmelerinde de, salgıları normalleştirdiği görülmüştür  Asit ve tuz-asitlerinin azaldığını gösteren mide hastalıkları ile gastritis’de bir ilaç olarak kullanılmıştır  Bağırsakların tembelleşmelerinden ileri gelen hastalıklarda, organların gerilme ve kasılma değişmelerini artırmıştır  Kımızın sütekşisi floru, bağırsak ve mide zehirleri ile zehirlenme (auto-toxication) durumlarında hem koruyucu hem de tedavi edici olmuştur  Süt ekşisi florunun, bağırsaktaki mikrop toksinlerine ve burada yerleşen zararlı mikropların yaşamasına karşı yaptığı tepki, Dr  Meçnikov tarafından gösterilmiştir  Albümin maddelerinin tam olarak alınmasını sağlar  Kımız ile tedavi edilen hastaların aldıkları albümin ve kazein değeri, aynı besini alan başka hastalarınkinden fazladır  Kımız, yalnızca mide ve bağırsaklara değil, yüreğe ve damar sistemlerine de etkilidir  Kımız içiminden sonra yürek hareketleri sıklaşır ve nabız çevresi genişler  Kimi hastalar başlangıçta biraz yürek çarpıntısı duyar ise de, bu durum çabuk geçer  Bu nedenle araştırıcılar, kımızın etkisiyle kan basıncının arttığını da yazar  Dr  Rubel’e göre kımız, yürek ve damar sistemine normal çalışma yeteneğini sağlayan bir ilaçtır  Böbrekler sisteminde de kımızın etkileri görülmüştür  Kımız ile hastanın boşaltım sistemi hızlanmış ve vücudunun iyice yıkanmış ve temizlenmiş olduğu görülür   | 
|   | 
|  | 
|  |