Kimyacı/Robert Boyle |
05-09-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Kimyacı/Robert Boyle(1627-1691) Modern kimyanın kurucuları olarak genellikle Priestley, Lavoisier ve Dalton bilinir; ama onları önceleyen ilk büyük adımı Boyle'un attığı gözden kaçmamalıdır Boyle'un içine doğduğu dünya büyücülüğün, falcılığın, batıl inançların kol gezdiği bir dünyaydı Bıraktığı dünya, olgusal deneye, ussal ve eleştirel düşünmeye, doğal güçleri anlama ve denetlemeye yönelen bir dünya olmuştu Öldüğünde çağdaşları onu, "Gerçeği soluyan Robert Boyle" diye anmışlardı Boyle, pek çok maddenin, kend Robert Boyle Boyle'un yaşadığı dönemde elementlerin sayısı bilinmiyordu, kuşkusuz Ama Boyle ilk kez, en az iki elementi içinde taşımayan her maddenin bir element sayılabileceği savını ileri sürmekteydi; öyle ki kimyacı, inceleme konusu her maddenin kimliğini, elementlere çözümleme yöntemiyle belirleyebilirdi Onun buna koşut bir savı da, element ya da bileşik olsun her saf maddenin kimliğini koruduğuydu: Herhangi bir örneklemin değişik görünmesi temsil ettiği maddenin değiştiğini değil, olsa olsa yabancı bir madde ile katıştığını gösterirdi Boyle'un, kimyasal çözümleme yöntemini sağlam bir temele oturttuğu söylenebilir; ama onun ilgi alanı kimya ile sınırlı değildi Elektrik konusundaki çalışmaları da, bir başlangıç olarak, umut verici bir düzeyde idi Pozitif ve negatif elektrik yükü ayırımını ona borçluyuz Ayrıca, sesin tersine ışık gibi elektrik çekiminin de bir boşluktan geçebileceğini ilk gösteren odur Deneysel çalışmalarıyla kısa zamanda tanınan Boyle'un bilimdeki en büyük atılımı hava basıncı üzerindeki çalışması ve bu basınca ilişkin "Boyle Yasası" diye bilinen ilişkiyi bulmasıdır Daha sonra matematiksel olarak dile getirilen bu ilişki, gazların basınç altında nasıl davrandığını açığa vurmaktadır İrlanda kökenli Robert Boyle bilimsel yaşamını öğrenim gördüğü İngiltere'de sürdürür Zengin ve kültür düzeyi yüksek bir ailenin tüm olanaklarıyla büyüyen Robert daha küçük yaşında Latince, Yunanca ve Fransızca öğrenmişti Onbir yaşına geldiğinde Avrupa'nın başlıca bilim ve kültür merkezlerini gezme ve tanıma olanağı bulur Ondört yaşında İtalya'ya gider Canlı ve renkli yaşamıyla bir çok yönden göz kamaştıran bu Akdeniz ülkesinde gezip tozup eğleneceğine, Galileo'nun çalışmalarını incelemeye koyulur Sonunda öylesine büyülenir ki, İngiltere'ye döndüğünde yaşam planı çizilmiş, hedefi belirlenmiştir, artık! Delikanlı için bundan böyle yaşam bilime verildiği ölçüde anlamlıdır İlk işi, Oxford Üniversitesi'nde kimi seçkin öğrencileri çevresinde toplayarak "Görünmez Kolej" dediği bir dernek oluşturmak olur Derneğin amacı, deneysel bilim etkinliklerini teşvik etmek, bilimsel yönteme tartışarak açıklık getirmekti Görünmez Kolej çok geçmeden saygınlık kazanır, 1660'da kralın onayı ile belli sayıda seçkin bilim adamına üyelik olanağı tanıyan "Royal Society" adı altında kurumsallaşır Boyle'un yetiştiği dönemde tartışılan konuların başında hava basıncı geliyordu Onyedinci yüzyıl başlarında kullanılmaya başlanan su çekme pompası bir sorun ortaya koymuştu: Suyun kuyudan yaklaşık 10 m'den daha yukarı çekilmesi neden olanaksızdı? Galileo bile bu soruya doğru bir yanıt verememişti Soruna aranan açıklamayı Galileo'nun öğrencisi Torricelli getirir Torricelli analojiden yararlanarak havanın da su gibi içindeki nesneler üzerinde basınç etkisi olabileceği düşüncesinden yola çıkar "Hava Denizi" denen bu hipotezin 10 m'lik su sütunuyla yoklanması pratik olarak kolay değildi Torricelli deneysel yoklamasını içi cıva dolu l m'lik bir tüple gerçekleştirir Deney basittir: Tüp, açık ucu parmakla kapatılarak ters çevrilip, üstü açık, cıva dolu bir çanağa daldırılınca cıva sütununun tüpün kapalı üst ucunda bir boşluk bırakarak 762 cm düzeyine düştüğü görülür (Bilindiği gibi cıva sudan ondört kat daha ağırdır) Torricelli cıvanın bu düzeyde kalmasını, çanak üzerindeki hava basıncı ile açıklar Bu açıklama daha sonra Fransa'da Blaise Pascal, Almanya'da Otto von Guericke tarafından değişik deneylerle doğrulanır Bu deneyleri duyan Boyle de "Hava Denizi" hipotezini deneysel olarak yoklamaya koyulur O cıva tüpünü üstü açık cıva dolu çanağa değil, havası boşaltılmış kapalı bir kaptaki cıvaya daldırır Hava basıncı desteğinden yoksun cıva sütunu tümüyle çöker; ancak kaba yeniden hava verildiğinde cıva sütununun yükselerek 762 cm'lik düzeyi bulduğu görülür Royal Society'nin kurucusu Boyle kendi adıyla anılan bilim yasasıyla da ünlüdür Bu yasa yukarıda da belirttiğimiz gibi bir gazın oylumu ile üzerindeki basıncın ilişkisini dile getirmektedir Şöyle ki, sıcaklık sabit tutulduğunda, bir gazın oylumu üzerindeki basınçla ters orantılıdır (Matematiksel olarak: V= sabit bir sayı X 1/P, ya da, PV= sabit bir sayı V oylumu, P basıncı simgelemektedir) Buna göre, örneğin, bir gazın üzerindeki basınç iki katına çıkarıldığında oylumu yarıya inmekte, tersine, basınç yarıya indirildiğinde oylumu iki katına çıkmaktadır Gazların pek çoğu bu ilişkiyi tam, küçük bir bölümü ise yaklaşık olarak yansıtmaktadır Gazların fiziksel teorisinin gelişmesinde önemli bir adım olan Boyle Yasası, gazların kimyasal yapısını anlamaya da yol açmıştır Özellikle, molekül ve atomların saptanmasında, bunların oluşturduğu bileşiklerin incelenmesinde yasanın oynadığı rolün önemi yadsınamaz Boyle'un çalışması izlenerek, sıcaklık değişikliğinin basınç ve oylum üzerindeki etkisi de incelenmiştir Onsekizinci yüzyıl sonlarına doğru, biribirinden bağımsız olarak iki Fransız bilim adamı (Jacques Charles ile Gay-Lussac), ısıtılan bir gazda basıncın sabit tutulması isteniyorsa, sıcaklığın artışı ile orantılı olarak oylumun artışına olanak verilmesi gerektiğini belirler "Charles Yasası" diye bilinen bu ilişki, "Sabit basınç altında bir gazın oylumu, mutlak sıcaklığıyla doğru orantılıdır" diye dile getirilebilir: V = sabit bir sayı X T (T sıcaklığı, V oylumu simgelemektedir) Boyle gibi Charles da yasasını deneysel olarak ortaya koymuştu İki yasanın da matematiksel olarak temellendirilmesi ondokuzuncu yüzyılda oluşturulan gazların kinetik teorisini bekler Francis Bacon'u izleyen Boyle da, uygarlığın geleceği bakımından bilime büyük umutla bağlanmıştı Yaşadığı dönemi bilime yönlendirme yolundaki çabasının anlamını yansıtan şu sözleri ilginçtir: İnsanlığın gönenç ve mutluluğu, doğa bilginlerinin düşün yaşamımıza getirdiği yeni anlayışla koşut gidecektir İçine doğduğu dünya büyücülüğün, falcılığın, batıl inançların kol gezdiği bir dünyaydı Bıraktığı dünya, olgusal deneye, ussal ve eleştirel düşünmeye, doğal güçleri anlama ve denetlemeye yönelen bir dünya olmuştu Öldüğünde çağdaşları onu, "Gerçeği Soluyan Robert Boyle" diye anmışlardı (1627-1691) Boyle, pek çok maddenin, kendi içinde değişmeyen birtakım basit elementlerin bileşiği olduğu düşüncesini işleyerek yüzyılların öğretisi simyayı geçersiz kılar Simyacılar, özellikle Ortaçağ boyunca, "iksir" denen gizemli bir sıvıyla yaşamı ölümsüzleştirme, bayağı madenleri altına dönüştürme yolunda yoğun uğraş içindeydiler Onlara göre, bir madde nitelik bakımından istenen başka bir maddeye çevrilebilirdi |
Cevap : Kimyacı/Robert Boyle |
05-09-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Kimyacı/Robert BoyleRobert Boyle Robert Boyle Robert Boyle (25 Ocak, 1627 - 30 Aralık, 1691), İrlandalı doğa filozofu, kimyager, fizikçi, kâşif ve bir bilimadamıydı" En çok matematik ve fen alanında yaptığı çalışmalarla hatırlanmaktadır Araştırmalarının ve de kişisel düşüncelerinin açık bir şekilde simyacılıkla bağlantısı olsa da, genellikle, ilk modern kimyager olarak görülür Çalışmalarının arasından en ünlüsü, The Sceptical Chymist (Kuşkucu Kimyager), kimya alanında bir dönüm noktası olarak görülür Gençliği Robert Boyle Munster, İrlanda bölgesindeki Lismore Kalesi'nde, Richard Boyle'ın yedinci oğlu ve ondördüncü çocuğu olarak doğmuştur Daha çocukken Latince, Yunanca ve Fransızca öğrenen Boyle, daha 9 yaşına bile girmeden babasının arkadaşı, Sir Henry Wotton'un çalışdığı Eton Koleji'ne gönderildi Bu okulda üç yıl kaldıktan sonra, bir Fransız hocayla beraber yurtdışına gitti İki yıl Cenevre'de kaldıktan sonra, 1641'de Floransa'ya gitti O kış, orda kalarak "büyük yıldız-izleyici", Galileo Galilei'nin ikilemlerini inceledi Gidişinden kısa bir zaman sonra Galilei, 1642'nin başında öldü Yaşamı 1645'te İngiltere'ye döndüğünde, babasının hastanede olduğunu ve ona Dorset'teki Stalbridge eviyle İrlanda'daki mülklerini bıraktığını öğrendi O zamandan sonra, kendini bilimsel araştırmaya adadı ve kısa zamanda, kendine, birkaç meraklı insanın yeni bir felsefe oluşturmak için kurduğu "Görünmez Kolej'de" bir yer buldu Bu grup, sıkça Londra'daki Grensham Koleji'nde buluşuyorlardı Bazı üyeler Oxford'da da buluşmalarını yapıyorlardı Bunun ardından, 1654'te, Boyle, Oxford'a taşındı 1657'de Otto von Guericke'nin hava pompasını okuyunca, Robert Hooke'un asistanlığıya bu aleti geliştirmeye karar verdi 1659'da "machina Boyleana" ya da "Pnömatik Motor" adının verdiği sonuçlardan sonra hava konusunda birçok deney yapmaya başladı 1660'ta, bu aletle yaptığı çalışmaları New Experiments Physico-MechanicalBoyle yasasını bu kritiklere yanıt ararken buldu Ancak, bağımsız bir şekilde, aynı şeyleri bulan ama 1676'ya kadar yayımlamayan Edme Mariotte de bu kanunun bulucuları arasında gösterilir 1663'te, Görünmez Kolej, Doğal Bilgide Gelişme İçin Londra Kraliyet Cemiyeti (Royal Society of London for the Improvement of Natural Knowledge) oldu Vakfın kurucusu II Charles, Boyle'ı bir üye yaptı ve 1680'de başkanlığa seçilse de yeminleri konusunda bazı şüpheleri olduğu için bu görevi kabul etmedi (Fiziko-Mekanik Yeni Deneyler) adı altında yayınladı Bu kitaptaki düşüncelerin bir eleştirmeni Franciscus Linus'tu (1595-1675) Boyle, ünlü Boyle, Oxford'dayken bir Chevalier (Şövalye) oldu Şövalyelerin Oxford'a, Boyle'ın gelmesinden biraz zaman önce yerleştikleri düşünülmektedir Boyle'ın yaşadığı zaman, zaferler almış parlement güçlerinin, yeni gelişen fikirlere karşı olduğu bir zamana denk geldiği için Boyle'ın da Şövalye hareketlerinde nasıl görevler aldığı oldukça gizli kalmıştır Bu nedenle de bu konuda tek bilinen şey, böyle bir cemiyete üyeliğidir 1668'de Oxford'u bırakıp Londra'ya, Pall Mall'da oturan kız kardeşi Lady Ranelagh'ın yanına yerleşmiştir Yaşlılığı 1689'da hiçbir zaman çok kuvvetli olmayan sağlığı oldukça kötüleşti ve de bu onun Kraliyet Cemiyeti de dahil görüşmelere gitmesini engelledi Tanıdıklarıyla, "çok sıradışı bir durum olmadığı müddetçe" Salı-Cuma öğledensonraları ve Çarşamba-Cumartesi de öğlenleri rahatsız edilmek istemediği haberini saldı Bu kazandığı zamanda "kendini toparlayıp, raporlarını düzenlemeyi" ve "o sanattaki çalışkan havarilere, aynen Hermetik bir miras" gibi olacak önemli kimyasal çalışmalar düzenlemek istiyordu Ancak bu cümlelerinde tam olarak ne yapmak istediğini açık olmadı |
|