Özdemiroğlu Osman Paşa |
05-08-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Özdemiroğlu Osman PaşaÖzdemiroğlu Osman Paşa 16 yüzyıl sadrâzamlarından Meş’aleler Savaşının muzaffer kumandanı Kafkasya fâtihi Özdemiroğlu Osman Paşa, 1527'de Kahire'de doğdu Annesi Mısır Abbasi Halifeleri soyundan, babası ise Mısır Çerkez Memlüklerindendir Mısır'da sancakbeyliği ve Mısır emirihaclığı yapan Özdemiroğlu Osman Paşa, Yemen, Habeş ve Diyarbakır Beylerbeyi oldu Lala Mustafa Paşa'nın maiyetinde Osmanlı-İran savaşlarına katıldı ve Şirvan Beylerbeyi oldu Kırım Hanı Mehmed Giray'ın ya Özdemiroğlu Osman Paşa 16 yüzyıl sadrâzamlarından Meş’aleler Savaşının muzaffer kumandanı Kafkasya fâtihi Özdemiroğlu Osman Paşa, 1527'de Kahire'de doğdu Annesi Mısır Abbasi Halifeleri soyundan, babası ise Mısır Çerkez Memlüklerindendir Mısır'da sancakbeyliği ve Mısır emirihaclığı yapan Özdemiroğlu Osman Paşa, Yemen, Habeş ve Diyarbakır Beylerbeyi oldu Lala Mustafa Paşa'nın maiyetinde Osmanlı-İran savaşlarına katıldı ve Şirvan Beylerbeyi oldu Kırım Hanı Mehmed Giray'ın yardımı ile Karabağ, Mugan ve Kızılağaç'a kadar bütün kuzey Azerbaycan'ı yağma ve tahrip etti Kırım Hanı Mehmed Giray'a daha ileri gitmeyi teklif ettiyse de Mehmed Giray, bunu red ederek Kırım'a döndü Osman Paşa, babasının çok faâl bir kişi olması dolayısıyla genç yaşta devlet hizmetleriyle yüz yüze geldi Cesâretiyle daha yirmi yaşına gelmeden sancak beyliğine yükseldi 1561’de Mısır Emirü’l-haclığı vazîfesine getirildi Babasının ölümünden sonra, çeşitli karışıklıkların olduğu Habeşistan’a Beylerbeyi oldu ve burasını kısa zamanda düzeltti Portekiz İmparatorluğuna bağlı Hind Deniz Kuvvetleriyle mücâdelesinin yanında, yedi yıl vazîfe yaptığı Habeşistan eyâletinde muntazam bir idâre kurdu Yemen isyânından sonra İstanbul’a gelen Osman Paşa, önce Anadolu’da bir sancağa sonra da Niğde Sancakbeyliğine getirildi 1573’te Diyarbakır Beylerbeyi oldu Bu vazîfede dört yıl kaldıktan sonra, İran Seferine çıkan Serdâr-ı ekrem Lala Mustafa Paşanın mâiyetine katıldı Hazırladığı alayının mükemmelliği, Çıldır Muhârebesinde gösterdiği kahramanlık, onun, 1578’de fethedilen Şirvan Beylerbeyliğine getirilmesine sebep oldu 9 Eylül 1578’de Osmanlıları bölgeden atmak için harekete geçen İran birliklerini Koyun Geçidi Muhârebesinde bozguna uğrattı Özdemiroğlu’nun bundan sonra Kafkasya’da geçen beş yıllık idârî görevi dâimî olarak İranlılarla mücâdele içerisinde geçti Şirvan, Kuzey Âzerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan’da Osmanlı hâkimiyetini pekiştirdi 8 Mayıs 1583’te yetmiş bin kişilik İran ordusunu üç gün üç gece devâm eden Meşâleler Savaşında büyük bir bozguna uğrattı Bu zaferle, o zamâna kadar elde edilemeyen Kür Irmağının güneyinin fütûhatı kolaylaştı Bu arada isyân hareketleri içinde bulunan Kırım Hanı Mehmed Giray yerine İslâm Giray’ı getirdikten sonra, Kefe’de bulunan Kaptan-ı deryâ Piyâle Paşanın gemisiyle İstanbul’a geldi (1583) Sultan Üçüncü Murâd Han (1574-1595) tarafından da kabul edilen Osman Paşa, Şirvan’da fethettiği on yedi kalenin anahtarını pâdişâha takdim etti İran birliklerine karşı zaferlerini ve Kırım Hanı Mehmed Giray’ı çok az bir kuvvetle yenmesini sultana anlatınca: “İki cihanda yüzün ak olsun, Allah senden râzı olsun” diye duâ ve iltifata mazhar oldu Önce ikinci vezirliğe yükseltilen Osman Paşa, 28 Temmuz 1584’te Doğu Serdarlığı ile veziriâzamlığa getirildi Kırım’daki isyân üzerine, Ekim 1584’te sefer için yola çıktı Havalar soğuyunca kışı Kastamonu’da geçirdi Nisan 1585’te Erzurum’a doğru hareket etti Erzurum’da bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra, Tebriz’e ulaştı Şehir kısa bir karşı koymadan sonra teslim oldu Tebriz’i tamâmen Osmanlı Devletine bağladı Hastalığı sebebiyle 27 Ekim 1585’te Tebriz’den ayrıldı Şenb-i Gazan’a kadar hastalığı çok ağırlaştığı için tahtırevanla taşındı Buraya geldiği gece vefât eden Osman Paşa, vasiyeti üzerine Diyarbakır’a getirilerek türbesine defnedildi Ömrünün kırk yılından fazlası serhatlarda geçen Özdemiroğlu Osman Paşa, iyi bir kumandan, eşi az bulunan bir idâreciydi Habeşistan’da Osmanlı idâresini devâm ettirmesi, İranlılarla yıllarca süren mücâdeleleri, onun şan ve şöhret için değil, devlet kapısına hizmet etmenin kutsallığına inanması bakımından çok önemlidir Sönmeyen bir inanç, yılmak bilmeyen bir irâde, askerlerini sevk ve idâredeki kahramanlık ve en güç zamanlarda gösterdiği sebat, Osman Paşanın belli başlı vasıflarıydı |
|