Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akımı, minimalist, minimalizm, sinemanın, temel, özellikleri

Minimalist Sinemanın Temel özellikleri - Minimalizm Akımı Nedir

Eski 05-06-2009   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

Minimalist Sinemanın Temel özellikleri - Minimalizm Akımı Nedir



Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sektörleşmeye başlayan sinemada, belli biçemlerin dayatılmasına bir tepki olarak çeşitli akımlar ortaya çıkmıştır Minimalizm de belli bir kronolojik süreç geçirip kendisinden önceki kimi akımlarla etkileşime girerek olgunlaşmış bir sanat anlayışıdır Doğmasında öncülük eden sanat akımlarının ortak özelliği, gerçekçilik, nesnellik, işlevsellik, sadecilik gibi oluşumlardan beslenmeleridir




Ortaya çıkışı ve duruşu ile avant-garde/öncü bir sanat akımı olarak kabul edilen Minimalizm, “şeyler”in özünü araştırır, saf ve deneysel olandan yana tavır koyar Nesnelliği ve öze yönelik bir formalizmi önceleyen bu akım, bilhassa biçimselliği ve estetizmi gözetmektedir Bu anlamda aşırı kuralcı bir yapı söz konusu olduğu söylenebilir Akımın ortaya koyduğu temiz, arı, yalın estetik anlayışı, 60′larda “Sanat sanat içindir” ilkesini yüceltmiştir Aşırıya varan bir tüketim toplumu ruhuna karşı ortaya çıktığı görülen minimal akım, günümüz yaşam tarzlarında ve sanatta kendine ait yalın yeri korumaktadır Minimalist sinemanın da, daha saf ve katışıksız bir sinema arayışının ürünü olduğu söylenebilir Gereksiz eklentilerden arınmış, yeteri kadarı ile görsel ve öyküsel anlatımını kurmaya çalışan bir sinemadır bu Anlatması gerekenden fazlasını anlatmayı, göstermesi gerekenden fazlasını göstermeyi gereksiz bulan bir görüşü temsil eden akım, “seçkin bir sadecilik” olarak nitelendirilebilir



Minimalist Sinemanın temel özellikleri şu şekilde sıralanır:
- Amatör oyuncu kullanımı öncelenir Profesyonelliğin sebep olduğu aşırı mimikli oyunculuktan kaçınılır
- Oyunculukta sadelik ve doğaçlama tercih edilir
- Bir oyuncu bir karakteri karşılar Birkaç oyuncu aynı tipi oynamaz
- Dekor ve objeler olabildiğince sade ve işlevseldir
- Mümkün olduğunca doğal ışık kullanılır
- Sabit kamera açıları ve uzun planlar tercih edilir
- Yapay efektlere başvurulmaz
- Dublaj yerine sesli çekim yapılır
- Dış müzik gibi destek öğelere yer verilmez



Gerçeği Gerçekle Düzeltmek
Sanat dilinin dolaysızlığı ile rağbet gören Minimalist Sinema, gerçekçi bir duruşun ifadesidir Sadeci, kim zaman da belgeci bir tutumun, yaşamla paralel gelişen bir filmsel yapının oluşumudur Yapay efektler ve bol aksiyonla yoğrulmuş sinema anlayışına karşın hayatın bir parçası gibi duran filmler üretmeye çalışan Minimalist yönetmenler, “gerçeği gerçekle düzeltmek” adına arındırılmış bir estetik anlayışı gözetmektedirler Muhtevası en aza indirgenmiş bir sanata ulaşmanın hedeflendiği bu akımda, biçim içeriğe tekabül eder


Bresson’un deyimiyle “bir kemanın yettiği yerde ikincisini kullanmamak” gerektiğini düşünen Minimalistler, kendiliğindenlik, tazelik ve yalınlık peşinde olmuşlardır Hakikiyle sahtenin karışımının sahteyi verdiğini düşündüklerinden bu ikisini ayırma ihtiyacı hissetmişlerdir Fakat hakikate dair bakış açılarının salt biçimsel bir titizlikle örülü olması, beraberinde bazı problemleri de getirmiştir


Gerçekliğin parçalanıp yeniden kurgulanmasıyla elde edilen bir yapının, hakikati perdelediğini gören Minimalistler, “zaten güzel olan gerçeğe ek bir güzellik katmaya çalışmanın” gereksizliğini imleyen bu düşünceyi alternatif olarak sunmuşlardır Fakat eleştirdikleri hataya düşerek oluşturdukları yapı, gerçekliğin hiç olmadığı kadar sıradan ve yoksunlaştırılmış bir başka türevidir Zira gerçeğin kendisi, hatalı buldukları tarzlardaki kadar atraksiyon ve gösterişe yaslanmamakla beraber, onların savunduğu kadar durağan bir çizgi de takip etmeyebilir Böylece damıtmaya çalıştıkları sanatı, farkında olmadan yoksullaştırdıkları görülür


Minimalizmin salt formel yönünü sahiplenerek içini doldurabilmek pek mümkün görünmemektedir Bu akımı sahiplenenlerin bazı kurallar belirlemeleri önemli bir seçkinciliği simgelemekle beraber bu durum, bir süre sonra kendilerini fazla sınırlıyor olmalarına sebep olmuştur Resim sanatında hiçbir şey anlatmayan, konuyla ilişiği olmayan figürasyonlara, müzikte notasız ve sessiz eserlere imza atan minimalistler, sinemada ise mahrem olanın alanına girerek bu sanatı sırf izlenimci ve ifşa edici bir boyuta indirgerler Sınırları zorlayarak gerçekliği değiştirmeye çalışanlara tepki vermek isterken, kendileri de bir başka sınır boyunda seyreder hale gelmişlerdir


Minimalizm, onca şaşaa, süs ve blöfe aslında hiç de gerek olmadığının, hatta bu abartının sinemayı deforme ettiğinin fark edilmesi açısından önemli bir karşı duruştur Gerçekliğin görkemde değil, küçük ve sade hayat tarzlarında olduğu fark edilmiş, sadeliğin gerçekliği seçkin bir dille ve fazlalıklardan kurtularak ortaya konmuştur Ancak salt minimal akımdan hareketle bir sinematografi oluşturmaya çalışmak, faktörlerden kurtulamamaya ve sanatın özünden uzaklaşmaya sebep olabilmektedir Minimalizm bir amaç değil, bir “sonuç” olabildiğince yaratıcılığı tetikleyecektir

“Minimalist Yönetmenler” ya da…


Bu akımın bir sonuç olarak ele alınması gereği sebebiyle herhangi bir yönetmenin “minimalist” olarak tanımlaması, sınırlayıcı bir konum arz eder Bu sebeple, “Minimalist yönetmenler” yerine, “filmlerinde minimal unsurlara rastlanan yönetmenler” şeklinde bir ifade kullanmak daha isabetli olacaktır İlk olarak 30′larda, usta yönetmen Yasujiro Ozu?nun filmlerinde rastlanan bu üslup, Fransız yönetmen Robert Bresson?un yalın tarzı ve arınmış sinematografisinde de fazlasıyla görülmektedir Müzikli ve danslı Hint filmleri arasından sıyrılıp kendi gerçekçi tarzını oluşturabilen bir yönetmen olan Satyajit Ray de bu grup içerisinde anılır


Abbas Kiyarüstemi, Bahman Gobadi, Cafer Penahi gibi yönetmenleri barındıran İran Sineması ise sade anlatımı ve yapay olandan arındırılmış hikâye örgüsü ile bu akımın merkezinde yer alır Dardanne Kardeşler, Kaurismaki Biraderler, Jim Jarmush gibi isimlerin de dâhil edilebileceği bu listenin Türkiye?deki en önemli temsilcisinin ise Nuri Bilge Ceylan olduğu söylenebilir Aralarında daha pek çok ismin zikredilebileceği bu yönetmenlere ve sinematografilerinin minimal açılımlarına, yazımızın bir sonraki kısmında devam edeceğiz


KAYNAKÇA:
Pelin Özdoğru, Minimalizm ve Sinema, Es Yayınları, 2004
Robert Bresson, Sinematograf Üzerine Notlar, Nisan Yayınları, 2000
İlhami Çiçek, Satranç Dersleri, Edebiyat Dergisi Yayınları, 1972
Cahit Koytak, İlk Atlas, Yazı Yayıncılık, 1990

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.