Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
freud, kimdir, sigmund

Sigmund Freud Kimdir?

Eski 05-06-2009   #1
[KAPLAN]
Icon47

Sigmund Freud Kimdir?



Sigmund Freud 1856-1939 yılları arasında yaşamış ve ünlü psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan tanınmış Avusturyalı hekim ve psikolog


Orta seviye bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi Ekonomik bunalımdan dolayı ailesi Viyana’ya yerleşmek zorunda kaldıklarında, Freud henüz 4 yaşındadır 1938 yılına kadar burada yaşar

Lise yıllarında Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenir, kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrenir Aslında istemediği halde Goethe’nın yapıtlarından etkilenerek başarılı bir öğrencilik hayatının ardından tıp okumaya karar verir

Üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karşılaşarak toplumun dışına itilir, soyut yaşamayı ve buna katlanmayı öğrenir 1876 yılında fizyolojist Brücke’nin laboratuvarına girer; burada anatomopatoloji ve insanın sinir sistemi üzerine araştırmalar yapar 1881′de tıp öğrenimini bitirir, 1833′de dönemin en ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr Theodor Meynert’in yönetiminde psikaytr kliniğinde asistan olarak çalışmaya başlar 1884′de kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirilir 1884′te kokainin analjezik özelliklerini keşefeder, anestezik niteliklerini ise sezinler (Freud, Yaşamım ve Psikanalız adlı yapıtında bununla ilgili olarak kokainin anestezik niteliklerini aslında bildiğini, yalnız tıp çalışmalarını bıraktığından dolayı başkaları tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer)
Freud hastalıkların geçmişte, özellikle çocukluk döneminde duyulan endişelerden, bu kişilerin anlatmak istemedikleri, hattâ unutmuş gibi göründükleri kaygılardan, isteklerden ileri geldiğini düşündü Ona göre bu endişeler, insan ruhunun ta derinliklerinde kalıyor, onların mutlu olmalarım engelliyordu Kimi zaman rahatsızlık öylesine ciddi bir hal alıyordu ki, hastayı hastahaneye yatırmak gerekiyordu

Bu gibi hastalan tedavi için Freud, psikanaliz adını verdiği bir yöntem buldu Freud hastayı, olabildiği kadar rahat konuşturuyor, yalnız gizli düşüncelerini değil, aklına gelen her şeyi, hattâ ona saçma, ayıp ya da önemsiz gibi görünen, sözgelimi eski bir olayın veya bir düşün anısını bile dinliyordu

Bir psikanaliz, haftada bir veya birkaç seans olmak üzere yıllar sürebilir Analizci (analizi yöneten ve hastaya anılarını anlatmakta ve anlamakta yardımcı olan kişi), bu kişisel araştırma çalışmasını bir başka analizciyle birlikte de tamamlayabilir
Psikanaliz sadece hastalara özgü bir tedavi yöntemi değildir: herkesin ruhunun derinliklerinde bilincine varmadığı, ama zaman zaman yaşama sevincini tatmasına engel olabilecek anıları, heyecanlan vardır

Freud, insan zihninin o zamana kadar bilinmeyen yanlarını cesaretle araştırdı On yıl yalnız psikanaliz üstüne çalıştı 1906′da bazı hekimler de onun çalışmalarına katıldı 1908′de ilk Uluslararası Psikanaliz Kongresi toplandı Eserleri pek çok dile çevrilen Freud, 1938′de Avusturya Nazi Almanyası’na katılınca İngiltere’ye gitti; en önemli makalesini 80 yaşındayken yazdı; Londra’da öldü

Öncelikle hipnoz üzerinde çalışmış olan Freud, daha sonra hastayı uygun yollarla tedavi etmenin yollarını aramış ve böylelikle de, serbest çağrışım yöntemiyle hastanın aklından geçen her şeyi eksiksizce anlatması ilkesine dayanan psikanalizi geliştirmiştir Başka bir deyişle, psikoloji teorileri daha önce kafasında bulunan düşüncelerden ziyade, nörolojist ve pskiyatr olarak yaşadığı deneyimlere dayanan Freud’un çığır açıcı katkısı, insan zihnindeki bilinçaltının yapısını, süreçlerini ve mekanizmasını keşfetmesinden meydana gelir Nitekim, bilinçaltının gözler önüne serilmesine dayanan bir teknik ve genel bir psikoloji teorisi olarak gelişen psikanaliz, bilincimizden uzaklaşmış olan, bilinç yüzeyinde olmayan içeriklerin birtakım yollarla, örneğin rüyalarla, günlük yaşantıdaki önemsiz eylemlere ortaya çıkabileceği varsayımına dayanmaktadır

Freud, klinik çalışmalarında nevrozluların baskı ve çatışmalarını incelerken, bu çatışmaların nevrotiklere özgü olmadığını, bunların aynı zamanda normal, sağlıklı ve iyi uyumlu kişilerin de bir karakteristiği olduğunu ve nevrozların sözcüğün geleneksel anlamıyla patolojik değil, fakat psikolojik stres ve gerginliklerin etkisiz ve çarpıtılmış alternatif yolları olduğunu keşfetmiştir O, dil kaymalarının, bildik isim ve olayları unutmanın, günlük yaşamda normal insanların başkaca alışılmadık davranışlarının bir hata eseri olmadığını gözler önüne sermiştir Bütün bunlar, Freud’a göre, bireyin onları gizleme ve bastırma çabalarına karşın yüzeye çıkan düşüncelerin emareleridir

Bilinçaltının ve bu arada cinsel dürtülerin etkisini saptayan Freud, inandığı psikolojik nedensellik ilkesi uyarınca, yetişkinlerdeki nevrotik çatışmaların kaynağını çocukluk deneyimlerinde aramıştır O bu çalışmaların ışığında, nevrotiklerle çocukların ve bu arada ilkel insanların zihinsel süreçlerinde birtakım benzerlikler saptamış ve buradan hareketle kimi genellemelere ve modern uygarlıkla ilgili birtakım sonuçlara ulaşmıştır

Freud modern uygarlığı insanın içgüdüsel hayatındaki iki temel tipi temele alarak analiz eder İnsan varlığı, ona göre, bir yandan sevmek ve işbirliği yapmak, yardımlaşmak diğer yandan da saldırmak ve yıkmak itkisine sahiptir O bunlardan birincisine Eros adını verirken, bunun dışavurumunun sevgi yoluyla olduğunu söyler Erotik dürtünün amacı bir şeyi bir şeye bağlamak, daha büyük bütünlere ulaşmaktır Oysa ikinci dürtü, yani ölüm içgüdüsü saldırmak, çözmek, yıkmak ister ve ölüm arzusuyla doludur Freud, işte bu bağlamda, uygarlığın kendi varlığını bir kimsenin ailesi için beslediği sevgiyi başkaları, toplum ve son çözümlemede de devlet için duyduğu daha geniş dostluk ve sadakate yöneltmesine borçlu olduğunu gösterir Demek ki, uygarlığın gelişimi ve ilerlemesi, insanın içindeki yardımlaşma ve saldırgan dürtülerin sürekli çatışmasının bir sonucudur İnsanın tatminsizlik ve çatışmalarının ise, kendine ve başkalarına yönelik saldırgan tavırlara dönüştüğünü unutmamak gerekir

Freud’a göre, buradan çıkan sonuç açıktır: Uygarlık özü itibariyle insanın içgüdülerini uysallaştırma ve evcilleştirme süreci olup, bu sürecin gelecekteki evresinin nasıl olacağı bilinmemektedir Çağının akılcılığının ve iyimserliğinin son derece zayıf temellere dayandığını gösteren Freud’a göre rasyonalizm, insanın bilinçaltında pusuya yatmış bir irrasyonalizmin mahiyeti yeterince bilinmeyen kudreti tarafından tehdit edilmektedir Nitekim, o bir yandan uygar toplum insanın insana olan düşmanlığından doğan çözülme tarafından sürekli olarak tehdit edilmektedir derken, bir yandan da kişisel ve toplu saldırganlığın, özel mülkiyetin kaldırılmasıyla birlikte, yok olup gideceği şeklindeki komünist teze şiddetle karşı çıkmıştır O, daha 1930 yılında, Sovyetler Birliği’nde özel mülkiyetin ilgasıyla birlikte bir sevgi ve yardımlaşma çağının açılmayacağını; tam tersine, burjuva sınıfının ortadan kaldırılmasının ardından zulmün sona ermeyeceğini, Rusların saldırgan eğilimlerini dış dünyaya yönelteceklerini söylemiştir Yine, Freud’a göre, insan varlıkları doğa güçlerine öylesine boyun eğdirmişlerdir ki, bütün insan ırkının yok oluşu başlı başına bir ihtimal haline gelmiştir

Temel Eserleri
Zur Psychopathologie des Alltagslebens (Gündelik Yaşamın Psikopatolojisi)
Die Traumdeutung (Düşlerin Yorumu)
Uber Psychoanalyse (Psikanaliz Üzerine Beş Ders)
Totem und Tabu (Totem ve Tabu)
Zur Einführung des Narzissmus (Narsisizmin İncelenmesine Giriş)
Unbehagen in der Kultur (Uygarlığın Huzursuzluğu)
Jenseits des Lustprinzips Das Ich und das Es (Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd)
Der Mann Moses und die monotheistische Religion (Musa ve Tektanrıcılık)




Hayat Kronolojisi
1856 6 Mayıs Moravia’da Frieiberg’de doğum
1860 Aile Viyana’ya yerleşir
1865 Gymnasium’a (ortaokul) girer
1873 Viyana Üniversitesine tıp öğrencisi olarak girer
1876-82 Viyana’da Fizyoloji Enstitüsünde Brücke’nin yanında çalışır
1877 İlk yayınlar: anatomi ve fizyoloji üzerine makaleler
1881 Tıp doktoru olarak mezun olur
1882 Martha Bernays ile nişanlanma
1882-5 Viyana Genel Hastanesinde çalışma, beyin anatomisi üzerinde yoğunlaşma: pek çok yayın
1884-7 Kokainin klinik kullanımı üzerine araştırmalar
1885 Nöropataloji Privatdozent’i (üniversite hocası) olarak atanma
1886 Martha Bernays’la evlenme Viyana’da sinir hastalıkları üzerine özel muayenehane açış
1886-93 Viyana’da Kassowitz Enstitüsünde nöroloji üzerine, özellikle çocuklardaki beyin felçleri üzerine sürekli çalışma ve pek çok yayın
1887 En büyük kızının doğumu (Mathilde)
1887-1902 Berlin’deki Wilhelm Fliess’le arkadaşlık ve yazışma Freud’dun, bu dönemde, ona yazdığı ve ölümünden sonra, 1950’de yayımlanan mektupları görüşlerinin gelişimine pek çok ışık tutmuştur
1887 Uygulamalarında hipnotik telkini kullanmaya başlar
1888 (yak) Histerinin katartik sağaltımında hipnozu kullanarak, Breuer’i izlemeye başlar Giderek hipnozu bırakır ve onun yerine serbest çağrışımı geçirir
1889 Telkin tekniğini incelemek üzere, Nancy’de Bernheim’ı ziyaret eder En büyük oğlunun doğumu (Martin)
1891 Afazi üzerine monografi
1892 En küçük oğlunun doğumu (Ernst)
1893-8 Histeri, obsesyonlar ve anksiyete üzerine araştırma ve kısa makaleler
1895 Breuer ile birlikte, “Histeri Üzerine Çalışmalar”; olgu öyküleri ve Freud’un kendi tekniği betimlemesi
1893-6 Freud’la Breuer arasında giderek artan görüş ayrılığı Freud, savunma ve bastırma kavramlarını ve de nevrozun, ego ile libido arasında bir çatışmanın sonucu olduğunu getirir
1895 Bilimsel bir ruh bilim projesi: Freud’un Fliess’e mektupları arasında bulunur ve ilk kez 1950’de basılmıştır Ruhbilimi nöroloji terimleri ile anlatmak için başarısız bir girişim, ama Freud’un daha sonraki çoğu kuramının habercisidir
1896 “Ruh çözümleme” teriminin ortaya çıkışı Babasının ölümü (80 yaşında)
1897 Freud’un öz-çözümlemesi; yaralanma kuramının terk edilmesine ve çocuksu cinsellik ve Oediepus karmaşasının benimsenmesine yol açmıştır
1900 “Düşlerin Yorumu” Son bölümünde, Freud’un zihinsel süreçler, bilinçdışı ve haz ilkesinin üstünlüğü üzerine tüm görüşleri ilk kez özetlenir
1901 “Günlük Yaşamın Psikopatolojisi” Bu, düşler hakkındaki kitapla birlikte, Freud’un kuramlarının, yalnızca patolojik durumlara değil normal zihinsel yaşama da uygulandığını ortaya koyar
1902 Professor Extraordinarius atanır
1905 “Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme”: İnsanoğlunda, cinsel içgüdünün gelişiminin, bebeklikten erişkinliğe dek ilk kez izlenişi
1906 (yak) Jung ruh çözümlemeye katılır
1908 Ruhçözümleyicilerin ilk uluslar arası toplantısı (Salzburg’da)
1909 Freud ve Jung konferans vermek üzere ABDye çağırılırlar Bir çocuğun ilk çözümlemesinin olgu öyküsü (küçük Hans beş yaşında) daha önce, erişkinlerin çözümlemesinden çıkarılmış olan sonuçların, özellikle de bebeklik cinselliği ile Oediepus ve iğdiş edilme karmaşasına ilişkin olanların desteklenmesi
1910 (yak) “Narsisizm” kuramının ilk ortaya çıkışı
1911-15 Ruh çözümleme tekniği üzerine makaleler
1911 Adler’in ayrılışı Ruh çözümleme kuramlarının psikolojik bir olguya, Dr Schreber’in öz yaşam öyküsüne uyarlanması
1912-13 “Totem ve Tabu”: Ruh çözümlemenin, antropolojik malzemeye uyarlanması
1914 Jung’un ayrılışı “Ruhçözümsel Devinimin Tarihi Üzerine” Adler ve jung hakkında polemik yapılan bir kesimi de içerir Son büyük olgu öyküsünü, “Kurt Adam”ı yazar (1918’e dek yayınlanmamıştır)
1915 Günümüze yalnızca beş tanesi gelmiş temel kuramsal sorularla ilgili oniki “metapsikolojik” makaleden oluşan dizi
1915-17 “Giriş Konferansları”: Freud’un görüşlerinin birinci Dünya Savaşı’na kadarki durumunun kapsamlı genel bir değerlendirmesi
1919 Narsisizm kuramının savaş nevrozlarına uygulanması İkinci kızının ölümü
1920 ”Haz İlkesinin ötesinde”: “yineleme takıntısı” ve “ölüm iç güdüsü” kuramının ilk kez açık olarak tanıtılması
1921 “Grup Ruhbilimi” Egonun sistematik bir çözümsel incelenmesinin başlangıcı
1923 “Ego ve İd” Bir id, bir ego ve bir de süperegoya bölünmesiyle aklın yapı ve işleyişinin büyük ölçüde düzeltilmiş tanımı Kanser hastalığının ortaya çıkışı
1925 Kadınların cinsel gelişimi üzerine düzeltilmiş görüşler
1926 “Ketvurmalar, Belirtiler ve Anksiyete” Anksiyete sorunu üzerine düzeltilmiş görüşler
1927 “Bir yanılsamanın geleceği” Bir din tartışması: Freud’un geriye kalan yıllarının çoğunu adadığı bir dizi toplum bilimsel çalışmanın birincisi
1930 “Uygarlık ve Hoşnutsuzlukları” Bu, Freud’un yıkıcı iç güdüler (ki ölüm iç güdüsünün bir görünümü sayılmıştır) üzerine ilk kapsamlı çalışmasını içerir Freud, Frankfurt kenti tarafından Goethe ödülü ile ödüllendirilir
1933 Hitler Almanya’da güç kazanır Freud’un kitapları Berlin’de halk önünde Naziler tarafından yakılır
1934-8 “Musa ve Tek Tanrıcılık” Freud’un yaşarken yayımlanan son kitabı
1936 Hitler’in Avusturya’yı işgali Freud, Londra’ya gitmek üzere, Viyana’yı terk eder “Ruhçözümlemenin Bir Taslağı” Ruh çözümlemenin son, bitmemiş ama köklü bir tanımı
1939 23 Eylül, Londra’da ölümü

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.