![]() |
ALLAH Için Zeyd! Sen Nasıl Birisin? |
![]() |
![]() |
#1 |
fatmanur
|
![]() ALLAH Için Zeyd! Sen Nasıl Birisin?ALLAH için Zeyd! Sen nasıl birisin?
![]() ![]() ![]() O, uzun boyu, iri ve güçlü yapısı, güzel siması, sağlam karakteri, vefası, zekâsı, hitabeti, cesareti, ataklığı ve dillerde dolaşan şiirleriyle gören, görmeyen herkesin tanıdığı birisiydi ![]() O, Zeydü'l–Hayl İbn Mühelhel İbn Zeyd'di ![]() ![]() Uçsuz, bucaksız sahraların, vadilerin dostuydu ![]() ![]() ![]() * * * Asıl adı, Zeyd'di ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * İslâm güneşi doğmuş, ziyası Arap Yarımadası'na yayılmaya başlamıştı ![]() Hicaz diyarına kısmen uzak olan, yarımadanın kuzey doğusuna doğru, Irak topraklarına yakın bölgelerde konup göçen Tayy kabilesinin yaşadığı topraklara, sahralara da ulaşmaya, duyulmaya başlamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tayy kabilesi, çok geniş ve oldukçada kalabalık bir kabileydi ![]() ![]() ![]() Tayy kabilesinin ileri gelenlerinden oluşan oldukça kalabalık bir ekiple yola çıktı ![]() ![]() Medine'ye vardıklarında doğru Mescid–i Nebi'nin yolunu tuttular ![]() ![]() İçeri girdiklerinde Resûlullah SallALLAHu Aleyhi ve Sellem minberdeydi ![]() ![]() ![]() ![]() Çok güzel şeyler söylüyordu ![]() Hem söylediği sözler, hem de sahabelerin onu dinleyişi, ona bağlılıkları, tavırları, söylediği sözlerin onlar üzerinde bıraktığı tesir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Kafilede ayrı düşünce fırtınaları esmeye başlamıştı ![]() ![]() Yakınındaki arkadaşlarına dönerek şöyle diyordu: "Bütün Arapları ele geçirecek birini görüyorum ![]() ![]() Bu cümlelerin ardından mescidden çıkmış, heyetten kopmuş, bineğine atlayarak Şam'ın yolunu tutmuştu ![]() ![]() ![]() * * * Zeydü'l–Hayl'ın duyguları ise bambaşkaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Resulü'nün konuşması bitince öne doğru ilerledi, içi dolu doluydu ![]() ![]() ![]() –Ey Muhammed! Şehadet e-diyorum ki ALLAH'tan başka hiçbir ilah yoktur ve sen ALLAH Rasûlü'sün ![]() Resûlullah SallALLAHu Aleyhi ve Selem, sevgi dolu gözlerini ona çeviriyor ve soruyordu: –Kimsin sen? –Zeydu i–Hayl İbn Mühelhel ![]() Efendimiz onu uzaktan uzağa tanıyor, yaygın şöhretini biliyordu ![]() –Hayır, artık sen Zeydü'l– Hayl değil, Zeydü'l–Hayr'sın ![]() –Seni dağlarından, ovalarından alıp getiren, kalbini İslâm'a yumuşatan ALLAH'a hamd olsun ![]() ALLAH Resulü'nün bu şükrü, derinden duyduğu sürürü da ifade ediyordu ![]() Artık adı Zeydü'l–Hayr, yanı hayırlı Zeyd oldu ![]() ![]() * * * ALLAH Rasûlü SallALLAHu Aleyhi ve Sellem onu evine götürdü ![]() ![]() Hanelerine vardıklarında Efendimiz, yaslanması için yastık verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Herkes yerleşmiş, söz sözü açmıştı ![]() –Ya Zeyd! Bana methedilen, özellikleri anlatılan, tasvir edilen kimseler olurdu ![]() ![]() ![]() Zeyd, normal bir ata bindiğinde sanki merkebe binmiş gibi ayakları yere değerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz, Zeydü'l–Hayr için bir başka güzelliğe daha dikkat çekiyor ve şöyle buyuruyordu: –Ya Zeyd! Sende iki haslet var ki; bu hasletleri, ALLAH da sever, Resulü de ![]() –Bu hasletler nedir, ya Resûlullah? –Vakar ve Hilm" (Hoşgörü ve yumuşak huy, yumuşak tavır) ![]() Zeydü'l–Hayr, sevincini; –Bana, ALLAH ve Resulü'nün sevdiği hasletleri bahşeden Rabbime hamdederim, diyerek dile getirdi ![]() * * * Sonra yine söz sözü açtığında Zeyd, Efendimiz'e; –Ya Resûlullah, bana 300 yiğit ver ![]() ![]() ![]() Efendimiz, onun bu cesaret, gayret ve azim dolu sözleri karşısında gülüyor; –ALLAH için Zeyd! Sen nasıl birisin!? diye iltifat buyuruyordu ![]() * * * Zeyd'le birlikte kalan bütün arkadaşları Müslüman olmuştu ![]() Medine–i Münevvere'de yedi gün misafir kaldılar ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimizden izin istedi ![]() ![]() ![]() * * * Efendimizle vedalaştı ![]() "Ne adam!? Eğer Medine vebası yakasını bıraksaydı, İslâm tarihinde büyük bir yeri olurdu" buyurdu ![]() Belki de onu bir daha görememenin hüznünü yaşıyordu ![]() ![]() ![]() * * * İbn Hişam; Necid topraklarında "Ferde" denilen suya vardıklarında Zeyd'in hastalandığını kaydeder ![]() Hastalığına rağmen yola devam etmek istemiş, hastalık ağırlaşıp, takatten düşünce; "Beni Kays beldesine götürün, oraya sapın!" demişti ![]() Kays Kabilesi, eski düşmanlarındandı ![]() ![]() ![]() ![]() "Olanlar, câhiliyenin, ırkçılık, aşiretcilik zihniyetinin getirdiği ahmaklıklardı ![]() Kays Kabilesi, daha önce müslüman olmuştu ![]() ![]() ![]() Kays Kabilesi, Zeydü'l–Hayr'ı mahcup etmiyor, onu karşılıyor, iman kardeşliğinin en güzel örneklerini sergiliyor; kendilerini, hayvanlarını doyuruyor, dinlendiriyor ![]() ![]() Zeydü'l–Hayr'ı tedavi edebilmek için didiniliyor, ama hastalığın önü bir türlü alınamıyordu ![]() Bu aziz, bu yiğit insan, yoluna devam etmek istiyordu ![]() ![]() ![]() * * * Şimdi, hastalıkla yarış başlamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Sonunda yarışı hastalık kazanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O, bu yenilgiyle de büyük bir zafer kazanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Kabilesine yetişemiyor, cenazesi varıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * * * Daha sonra oğulları, Mükennef ile Haris, Efendimizin yanına geliyor, O'nun sohbetinde, yakınında bulunuyor; Efendimizin âhirete irtihalinden sonra da Halid İbn Velîd komutasında mürtedlere karşı cihadda yer alıyorlardı ![]()
__________________
Ya Rahman!
Sen öyle rahmet edersin ki rahmetinin bir cilvesi cennetim olur Rahmetinden bir parıltı sonsuz mutluluğumdur Rahmetinin bir damlası herkesin rızkına kefil olur Su çorak gönlüme merhametini indir Su fani ömrümü sonsuzluğa eriştir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|