Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1894, 1973, aşık, veysel

Aşık Veysel

Eski 02-27-2007   #1
tatia27

Aşık Veysel






Hayatı ve Şiirleri

25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde dünyaya geldi 21 Mart 1973'te yine Sivrialan'da yaşamını yitirdi Çocukken çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü, daha sonra bir kaza sonucu diğer gözünü kaybetti Saz çalmayı öğrendi Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu gibi halk ozanlarından etkilenerek türkü yorumu ve sazda ustalaştı İki kez evlendi 7 çocuğu oldu Anadolu'yu kent kent dolaşıp şiirlerini sazıyla seslendirdi Köy Enstitüleri'nde saz ve halk türküleri dersleri verdi Ölüm nedeni akciğer kanseri En güzel şiirlerinden bazılarını ölümünden hemen önce yazdı Şimdi Şarkışla'da her yıl adına bir şenlik yapılır Türkçesi yalındır Dili ustalıkla kullanır Tekniği gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimi kitaplarında toplandı Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı




DOSTLAR BENİ HATIRLASIN

Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın

Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın

Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın

Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın



--------------------------------------------------------------------------------



ALA GÖZLÜ BENLİ DİLBER

Ala gözlü benli dilber
Bir gün gelsen bize doğru
Seni sevdim can ü dilden
Çekme kendini naza doğru

Ne pervam var ne de perdem
Sanma beni hali bir dem
Söyler seni teller her dem
Kulak versen saza doğru

Aşığa zülfükar isen
Gülşende güle zar isen
Hakikatli bir yâr isen
Ben geleyim size doğru

Gönülleri bir edelim
Gayrileri biz nidelim
İkimiz de bir gidelim
Yürüyelim ize doğru

Bir gün için feryadı zar
Bülbül eder her dem seher
Aç sinemi gel gör ne var
Arttı derdim yüze doğru

Kafi derdim bir derd katma

Veysel'i yabana atma
Kerem eyle çok uzatma
Kavuşalım yaza doğru




--------------------------------------------------------------------------------



SEN BİR CEYLAN OLSAN

Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
Vursam yaralasam söz ile seni

Kurulma sevdiğim güzelim deyin
Bağlanma karayı alları geyin
Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
Seslesem elimde tuz ile seni

Koyun olsan otlatırdım yaylada
Tellerini yoldurmazdım hoyrada
Balık olsan takla dönsen deryada
Düşürsem toruma bez ile seni

Veysel der ismini koymam dilimden
Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
Kuş olsan da kurtulmazdın elimden
Eğer görsem idi göz ile seni



--------------------------------------------------------------------------------



YUMMA GÖZÜN KÖR GİBİ

Kambur felek sanki beni kayırdı
Eşten dosttan nazlı yardan ayırdı
Gizli sırrım memlekete duyurdu
Sanki benim bir ettiğim var gibi

Kimine at vermiş eştirir gezer
Kimine aşk vermiş coşturur gezer
Kimine mal vermez koşturur gezer
Sanki bunu zengin etmek zor gibi

Bir kısmına yayla vermiş köy vermiş
Bir kısmına büyük büyük pay vermiş
Sevdiğine güzellikle boy vermiş
Al yanaklar şule verir nur gibi

Birinin aklı yok deli divane
Bir kısmı muhtaçtır acı soğana
Bir kısmını zengin etmiş yan yana
Şimdi kendi saklanıyor sır gibi

Kimine saz vermiş çalar eğlenir
Kimi zevk içinde güler eğlenir
Veysel gözyaşlarını siler eğlenir
Yeter gayri yumma gözün kör gibi




--------------------------------------------------------------------------------



UZUN İNCE BİR YOLDAYIM

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece

Uykuda dahi yürüyorum
Kalmaya sebeb arıyorum
Gidenleri hep görüyorum
Gidiyorum gündüz gece

Kırkdokuz yıl bu yollarda
Ovada dağda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece

Şaşar Veysel işbu hale
Gah ağlaya gahi güle
Erişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece





--------------------------------------------------------------------------------



SON ŞİİRİ

Selam saygı hepinize
Gelmez yola gidiyorum
Ne şehire ne de köye
Gelmez yola gidiyorum

Gemi bekliyor limanda
Gideceğim bir ummanda
Gözüm kalmadı cihanda
Gelmez yola gidiyorum

Eşim dostum yavrularım
İşte benim sonbaharım
Veysel karanlık yollarım
Gelmez yola gidiyorum



--------------------------------------------------------------------------------



BEN GİDERİM SAZIM SEN KAL DÜNYADA

Ben giderim sazım sen kal dünyada
Gizli sırlarımı aşikar etme
Lâl olsun dillerin söyleme yada
Garip bülbül gibi ah ü zar etme

Gizli dertlerimi sana anlattım
Çalıştım sesimi sesine kattım
Bebe gibi kollarımda yaylattım
Hayali hatır et beni unutma

Bahçede dut iken bilmezdin sazı
Bülbül konar mıydı dalına bazı
Hangi kuştan aldın sen bu avazı
Söyle doğrusunu gel inkar etme

Benim her derdime ortak sen oldun
Ağlarsam ağladın gülersem güldün
Sazım bu sesleri turnadan m'aldın
Pençe vurup sarı teli sızlatma

Ay geçer yıl geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
Yanından göğsünden açılır yara
Yâr gelmezse yaraların elletme

Sen petek misali Veysel de arı
İnleşir beraber yapardık balı
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı
Ben babamı sen ustanı unutma



--------------------------------------------------------------------------------



BENİM SADIK YÂRİM KARA TOPRAKTIR

Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır

Nice güzellere baılandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Ademden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttim tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır

Dileğin var ise Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Comertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allaha
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yârim kara topraktır

Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yârim kara topraktır

Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır



--------------------------------------------------------------------------------



GÜZELLİĞİN ON PAR'ETMEZ

Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandir yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikri başka başk'olmasa

Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı Veysel adı
O sana aşık olmasa




--------------------------------------------------------------------------------



GÖNÜL SANA NASİHATIM

Gönül sana nasihatim
Çağrılmazsan varma gönül
Seni sevmezse bir güzel
Bağlanıp da durma gönül

Ne gezersin Şam'ı Şark'ı
Yok mu sende hiç bir korku
Terkedersin evi barkı
Beni boşa yorma gönül

Yorulursun gitme yaya
Hükmedersin güne aya
Aşk denilen bir deryaya
Çıkamazsın girme gönül

Ben kocadım sen genceldin
Başa bela nerden geldin
Kahi indin kah yükseldin
Şimdi oldun turna gönül

Bazı zengin bazı züğürt
Bazı usta bazı sağırd
Bazı koyun bazı aç kurt
Her irenekten derme gönül

Veysel gönülden ayrılmaz
Kahi bilir kahi bilmez
Yalan dünya yârsiz olmaz
İster saçı sırma gönül



--------------------------------------------------------------------------------



BU ALEMİ GÖREN SENSİN

Bu alemi gören sensin
Yok gözünde perde senin
Haksıza yol veren sensin
Yok mu suçun burda senin

Kainatı sen yarattın
Herşeyi yoktan var ettin
Beni çıplak dışar'attın
Cömertliğin nerde senin

Evli misin ergen misin
Eşin yoktur bir sen misin
Çarkı sema nur sen misin
Bu balkıyan nur da senin

Kilisede despot keşiş
İsa Allahın oğlu demiş
Meryam Ana neyin imiş
Bu işin var bir de senin

Kimden korktun da gizlendin
Çok arandın çok izlendin
Göster yüzünü çok nazlandın
Yüzün mahrem ferde senin

Binbir ismin bir cismin var
Oğlun kızın ne hısmın var
Her bir irenkte resmin var
Nerde baksam orda senin

Türlü türlü dillerin var
Ne acayip hallerin var
Ne karanlık yolların var
Sırat köprün nerde senin

Ademi sürdün bakmadın
Cennette de bırakmadın
Şeytanı niçin yakmadın
Cehennemin var da senin

Veysel neden aklın ermez
Uzun kısa dilin durmaz
Eller tutmaz gözler görmez
Bu acayip sır da senin



--------------------------------------------------------------------------------



HAYALİ KARŞIMA GELDİ BU GECE

Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü
Gönül arzusunu buldu bu gece
Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi
İçerim koz ile doldu bu gece

Bilemedim gece ile gündüzü
Seçemedim güneş ile yıldızı
Mestane gözleri mestetti bizi
Aklımı başımdan aldı bu gece

Mah yüzüne bakma ile doyulmaz
Sıra sıra benleri var sayılmaz
Aşk meyinden içen aşık ayılmaz
Bilemedim bana noldu bu gece

Durmaz yanar gerçeklerin çırağı
Yakın olur ehl-i aşkın ırağı
Gölköy oldu Veysel'lerin durağı
Hayali karşıma geldi bu gece



--------------------------------------------------------------------------------



ANAMA

Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü anam

Anaların hakki kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu anam

Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu anam

Ben yürürdüm anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu anam

Çocuğudum anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti anam

Tükenmez borcum var anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı anam

Veysel der kopar mi analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu öğretti büyüttü anam



--------------------------------------------------------------------------------



KARA KAŞ ALTINDA ELA GÖZ OLSAM

Her sabah her sabah suya giderken
Yâr yolunda toprak olsam toz olsam
Bakıp dört köşeyi seyran ederken
Kara kaş altında ela göz olsam

Uğrunu uğrunu giderken yola
Nice dilsizleri getirir dile
Gövel ördek gibi inerken göle
Ya bir şahin olsam ya bir baz olsam

Veysel ördek olsun sen de göl yârim
Yeter artık kerem eyle gel yârim
Lale sümbül mor menekşe gül yârim
Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam



--------------------------------------------------------------------------------



ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA

Anlatamam derdimi dertsiz insana
Dert çekmeyen dert kıymetini bilemez
Derdim bana derman imiş bilmedim
Hiç bir zaman gül dikensiz olamaz

Gülü yetiştirir dikenli çalı
Arı her çicekten yapıyor balı
Kişi sabır ile bulur kemali
Sabretmeyen maksudunu bulamaz

Ah çeker aşıklar ağlar zarınan
Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan
Çağlar deli gönül ırmaklarınan
Ağlar ağlar göz yaşını silemez

Veysel günler geçti yaş altmış oldu
Döküldü yaprağım güllerim soldu
Gemi yükün aldı gam ilen doldu
Harekete kimse mani olamaz

__________________


Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #2
Gözyaşı
Varsayılan


anlatamam derdimi dertsiz insan bilemez
çok anlamlı bi şiir ben teşekkürler

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-05-2007   #3
RaHaTSiZ
Varsayılan


~~Ne quzeL ve ne kadarDa doqru soyLemis deqiL mi "ßenim sadık yarim Kara topraktır" quzeL ßi konu tesekkurLEr~~
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-15-2007   #4
rebellious23
Varsayılan


şimdi böyle gerçek halk ozanları kaldımı yaa

emeğine sağlık

Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 03-16-2007   #5
angelesdream
Varsayılan


tek mısrasıyla dünyaları anlatabılen bir ozan aşık veyselallah rahmet eylesinonun gibisi zor bulunur

teşekkürler tatia

Alıntı Yaparak Cevapla

Aşık Veysel (1894 - 1973)

Eski 04-30-2008   #6
[KAPLAN]
Icon47

Aşık Veysel (1894 - 1973)



AŞIK VEYSEL
( 1894-1973 )


Sıvas’ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde 1894 yılında doğdu Babası, toprakla uğraşan bir rençber Anası, yaman bir kadın! Ne yaman olduğunu, Aşığın hayatını öğrenirken göreceğiz Veysel, âşıkların harman olduğu bölgede doğdu, yaşadı Çağdaşı Aşık İzzet ve Talibi de Şarkışlalı-dır Hayat hikâyesini onun ağzından öğrenen yakın dostu Ümit Yaşar Oğuzcan'dan dinleyelim:

Anası Gülizar, bir güz günü, köy dolaylarındaki Ayıpmar merasına koyun sağmaya gittiğinde, oracıkta bir yol üstünde doğurmuş Veysel'i Göbeğini de kendi eli ile kesmiş, yaman kadınmış Gülizar Ana, bebesini bir çaputa sarıp yürüye yürüye köye gelmiş Babası Ahmet, bebeğin adını Veysei koymuş

Yıllar geçmiş aradan, büyümüş, konuşmuş, yürümüş Veysel çocuk, böylece yedi yaşına varmış O yıl, bir çiçek hastalığı salgını olmuş Sivas'ta Küçük Veysel de yakalanmış Sol gözünden "çiçeğin beyi" çıkmış, kendi deyimiyle Göz akıp gitmiş Sağ gözüne de perde inmiş önceleri Yalnız ışığı seçebiliyormuş bu gözüyle Babasına: "Çocuğu, Akdağmade-ni'ne götür, orada bu gözü açacak bir doktor var" demişler, sevinmiş Ahmet Emmi

7-8 YAŞLARINDA İKİ GÖZÜNÜ DE KAYBETTİ

Gel gör ki talihsizlik yine yakasını bırakmamış Veysel'in Bir gün inek sağarken babası yanına gelmiş Veysel ansızın dönüverince, babasının elinde bulunan bir değneğin ucu öteki gözüne girivermesin mi? Göz de akıp gitmiş böylece Veyselin, Muharrem adında bir ağabeysi, Elif adında bir kız kardeşi varmış Hepsi çok üzülmüşler Veysel'in kötü kaderine
Babası, meraklı adammış Halk ozanlarının şiirler okuyup ezberleterek avutmaya çalmış oğlunu Sivas'ın köyleri, saz şairleri ile Onlar da arasıra gelip Ahmet Emmi'nin uğrarlarmış Veysel, ilgi ile dinlermiş çalıp söylediklerini Babası oğlunun hevesini görünce bir saz alıp vermiş ona ilk saz derslerini, babasının arkadaşı olan Çamsıhlı Ali Ağa'dan almış Ve gitgide kendini iyice saza vermiş Veysel Ünlü halk ozanlarının şiirlerini çalıp söylemiş bir zaman

ASIK VEYSEL'DE AHMET KUTSİ'NIN AYRI BİR YERİ VARDIR
Yirmi beş yaşındayken, (1919) anası-babası (Veyseli Esma adında bir kızla evermişler ve kısa bir süre sonra ikisi de göç etmiş bu dünyadan (1921) Acı üstüne acı gelmiş ama, bitmemiş talihin kötü oyunu, ikinci çocuğu 10 günlükken, anasının memesi ağzına tıkanarak ölmüş, ardın da karısı, yanaşmalarıyle evden kaçmış Bu olay, çok koymuş Veysel'e Daha dertli olmuş ve iyice içine kapanmış Karısı, koyup gittiğinde, bir kızı varmış Veysel'in, daha bir yaşını bile bitirmemiş İki yıl boyunca kucağında gezdirmiş Veysel, ne çare o da yaşamamış

Bu sıralar, Veysel'i yeniden evermişler Şimdiki karısı, yedi çocuk vermiş Aşığa Biri ölmüş, iki oğlan, dört kız, altısı sağ Onlar da 18 torun vermişler Veysel'e

Aşık Veysel, cumhuriyetin 10 yıl dönümüne raslayan 1933 yılına kadar başka ozanların şiirlerini çalıp söylemiş Kendi deyişlerini söylemekten utanır, çekinirmiş O yıllarda tanınmış şairlerimizden Ahmet Kutsi Tecer tamnruş Veysel'i Onun ışık tutuculuğu ile Veysel'in şiirleri aydınlığa kavuşmuş Veysel'in gün ışığına çıkan ilk şiiri, Gazi Mustafa Kemal Paşa için söylediği 'Türkiye'nin ihyası Hazret! Gazi"mısra ile başlayan şiirdir Bundan sonra, bütün yazdıklarını çalıp söyler olmuş

Veysel, 1933 yılma kadar, köyünden dışarı hemen hemen hiç çıkmadığı halde, bundan sonra bütün yurdu dolaşmış, yurdunun çeşitli şehirleriyle, kasabalarını köylerini tanımıştır Halk ozanlarından en çok Karaocaoğlan'ı, Yunus'u, Emrah'ı, Dertli'yi sever Çağımız ozanlarından Ahmet Kutsi Tecer'in ayrı bir yeri vardır Veysel'de Onun aracılığı ile bir süre köy enstitülerinde saz öğretmenliği de yapmış Sırasıyla, Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli, Akpınar köy enstitülerinde bulunmuş

1952 yılında İstanbul'da büyük bir jübilesi yapılan Aşık Veysel'e, 1965 yılında TBMM tarafından "Anadilimize ve millî birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı" özel bir kanunla vatanî hizmet tertibinde aylık bağlamıştır

ŞİİRLERİNDE TOPLUM TEMALARINI, ÖLÜMÜ VE AŞKI İŞLEDİ

Aşık Veysel, Sivrialan köyündeki bahçesinde ilk ağaç eken, fidan yetiştiren köylüdür Aşıkların harman olduğu bölgesinde, hepsinden ayrı hepsinden özlü bir sesle sazına yumulmuş ve ölünceye kadar birbirinden güzel ve üstün şiirleri vermiştir:

Güzelliğin on par-etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulamam
Gönlündeki köşk olmasa

Kim okurdu, kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başka-olmasa

Şiirlerinde aşk, ölüm ve toplum temalarını işledi Samimiyeti fikirle bağdaştırmasını bilmiş seyrek saz şairlerinden biridir Şiirlerinde, bir yandan Yunus'un, bir yandan Karacaoğlan'ın gölgeleri fark edilir 1973'de köyünde öldü

"Dost, dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım, boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazma ilen bel ilen
Yüzün yırttım, tınağınan el ilen
Yine beni karşıladı gül ilen
Benim sadık yarim kara topraktır

Alıntı Yaparak Cevapla

Aşık Veysel

Eski 04-29-2009   #7
Şengül Şirin
Varsayılan

Aşık Veysel



AŞIK VEYSEL

25 Ekim 1894�te Sivas�ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde dünyaya geldi 21 Mart 1973�te yine Sivrialan�da yaşamını yitirdi Çocukken çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü, daha sonra bir kaza sonucu diğer gözünü kaybetti Saz çalmayı öğrendi Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu gibi halk ozanlarından etkilenerek türkü yorumu ve sazda ustalaştı İki kez evlendi 7 çocuğu oldu Anadolu�yu kent kent dolaşıp şiirlerini sazıyla seslendirdi Köy Enstitüleri�nde saz ve halk türküleri dersleri verdi Ölüm nedeni akciğer kanseri En güzel şiirlerinden bazılarını ölümünden hemen önce yazdı Şimdi Şarkışla�da her yıl adına bir şenlik yapılır Türkçesi yalındır Dili ustalıkla kullanır Tekniği gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimi kitaplarında toplandı Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı

Alıntı Yaparak Cevapla

Aşık Veysel

Eski 05-04-2009   #8
ysnkrks

Aşık Veysel






Aşık Veysel Şatıroğlu Hayatı - Aşık Veysel Şatıroğlu Biyografi - Aşık Veysel Şatıroğlu Hakkında


Veysel Şatıroğlu veya bilinen adıyla Âşık Veysel (d 25 Ekim 1894, Şarkışla, Sivas - ö 21 Mart 1973), Türk halk ozanı
Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda sol gözünü, bir talihsizlik sonucuyla da sağ gözünü kaybetti Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı çalmaya başladı



Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır
Eserlerinde Türkçesi yalındır Dili ustalıkla kullanır Yöntemi gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var Şiirleri, DeyişlerSazımdan Sesler (1950) , Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı



Aşık Veysel Şatıroğlu Türküleri


  • Anlatamam Derdimi
  • Arasam Seni Gül İlen
  • Atatürk'e Ağıt
  • Beni Hor Görme
  • Beş Günlük Dünya
  • Bir Kökte Uzamış
  • Birlik Destanı
  • Çiçekler
  • Cümle Alem Senindir
  • Derdimi Dökersem Derin Dereye
  • Dost Çevirmiş Yüzünü Benden
  • Dost Yolunda
  • Dostlar Beni Hatırlasın
  • Dün Gece Yar Eşiğinde
  • Dünyaya Gelmemde Maksat
  • Esti Bahar Yeli
  • Gel Ey Aşık
  • Gonca Gülün Kokusuna
  • Gönül Sana Nasihatim
  • Gözyaşı Armağan
  • Güzelliğin On Para Etmez
  • Kahbe Felek
  • Kara Toprak
  • Kızılırmak Seni Seni
  • Küçük Dünyam
  • Murat
  • Ne Ötersin Dertli Dertli
  • Necip
  • Sazım
  • Seherin Vaktinde
  • Sekizinci Ayın Yirmiikisi
  • Sen Varsın
  • Şu Geniş Dünyaya
  • Uzun İnce Bir Yoldayım
  • Yaz Gelsin
  • Yıldız (Sivas Ellerinde)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Aşık Veysel

Eski 05-04-2009   #9
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Aşık Veysel



4 kez eklediğin için teşekkürler arkadaşım ama sanırım ilgili arkadaşlar için zorluk olacak
http://www.forumsinsi.com/forum/yerl...4-asik-veysel/
http://www.forumsinsi.com/forum/yerl...l-1894-1973-a/
http://wwwforumsinsicom/forum/yerli/9697-asik-veysel/

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.